@demirinasyasi
|
Fotoğraf Asya ve Demir..
Mercan..
"Ne yapıyorsun burada?" Başar.. Asya'nın yanına oturdu..
"Hiç iş ilanı bakıyorum işte.." omuz silkti dudak büzerek..
"Güzelim sana diyorum gel bizim oraya başla diye sen inkar ediyorsun.."
"Sahneye nasıl çıkacağım o zaman arkadaşım? Yani sen bazen gece 1 de çıkıyorsun nasıl olacak o"
"Sahneye çıktığın günler kapanış gelmezsin ayarlar onu bizim müdür"
"Emin misin tolerans gösterebilir mi?"
"Tabi ki gösterir bak Kemal bey çok iyi bir insan.." Dedim.. öyleydi...
"Hem doğru düzgün bir sigortamiz var Asya sürekli barda şarkı söyleyerek yada ne bilim garsonluk yaparak geciremezsin"
"Senin şarkı söylemek dediğin şey Azra benim mesleğim zaten.. Ben ne okudum Konservatuvar değil mi? Ayrıca ne yapıyorum masalara meze mi oluyorum?"
"Salak salak konuşma Azra onu mu dedi?" Başar sinirlenmisti..
"Evet Asya onu kastetmedigimi biliyorsun ayrıca kötü bir şey yapmıyorsun zaten ama güvencen nedir? Sen demedin mi mekanı yeni birisi satın aldı sonumuz ne olacak belli değil diye?"
"Evet.." diye mırıldandı Asya.. çok seviyordu şarkı söylemeyi ve bu yüzden korkuyordu kovulurum diye..
"Tamam bak hazır okulda bitti en azından bir yere düzgünce yerleşene kadar gel yanımıza.." dedim elini tuturak...
"İyi ne zaman görüşebilirim" Başar gülümsedi ve telefonunu çıkardı..
....
1 hafta sonra...
Asya...
"Teşekkür ederim Kemal bey" Dedim elindeki kıyafetleri alarak.. burası büyük bir şirkete bağlıydı.. bilindik markaların yemek zincirini satın almış adam.. kimine isim hakkı veriyor yine kendi himayesinde yönetiyor kimini ise insanlar aracılığıyla işletiyordu.. vardiya müdürleri, restoran müdürleri, grup müdürleri, operasyon müdürleri, direktörler vs vs.. sahibine gelene kadar bir sürü yetkili kişi vardı...
Kıyafetleri soyunma odasında giyip aşağıya indim.. şapka takma zorunluluğu beni mahvetmisti..
"Arkadaşlar bu Asya.." dedi beni göstererek Kemal bey..
"Merhaba" gülümsemeye çalıştım.. Başar 2 senedir çalışıyordu burada.. iyi bir yerdir herhalde insanlar falan iyi olmasa çoktan çıkardı diye düşünüyorum... Mercan ve Azra da 2 haftadır çalışıyordu..
"Ben Mehmet vardiya müdürü..: dedi bi çocuk ciddiyetle elini uzatarak.. yinede gülümsedim ve elini sıktım..
"Ben de Hande vardiya müdürüyüm.." dedi bir kadın daha samimi yaklaşmıştı.. gülümsemem suratımda iyice yayıldı ve gevsemistim.. o da anlamış olacaktı ki iyice gülümsedi bana..
"Ben gamze.." dedi siyah saçlı bir kız.. Bu Mercan nin kavga ettiği kızdı.. yinede tavır almayacaktim çünkü ilk iş günümdü ve sorunsuz geçirmeyi umuyorum..
"Sen bir süre arkada çalışacaksın Başar sana öğretir.. sonra kasaya almayı düşünüyorum seni tabi ürünleri öğrendikten sonra.. orayı da Mercan öğretir sana"
Buradaki herkes çok gençti..23 yaşındaydık zaten Mercan ben Azra ve Başar.. gamze denilen kızın 19 olduğunu biliyordum.. Kemal bey 27 yaşındaymış mesela ona çok şaşırmıştım.. Mehmet 22 falan garipti..
"Daha çalışan arkadaşlarımız var onlar part time geliyor. Zaten artık en geç akşam 10 da çıkıyoruz.. Senin sahne aldığını söylemişti Başar hangi günlerdi tam olarak.." dedi bana önlüğü uzatırken..
"Çarşamba ve cuma saat akşam 7 de çıkıyorum cumartesi ise saat 10 da çıkıyorum" Dedim cumartesileri akşam 10 da çıkıp gece 2 de iniyordum sahneden çarşamba ve cuma ise akşam 7 de çıkar 12 de inerdim hafta içi olduğu için..
"Süper hiç bir vardiya da zorluk çekemezsin o zaman.. şimdiden kolay gelsin sana umarım bizle çalışmaktan memnun olursun"
"Teşekkür ederim Kemal bey" Dedim gülümseyerek..
"Gel bakalım çaylak giy eldivenleri" dedi Başar bana eldivenleri uzatırken..
...
"Seni bir gün dinlemek isterim Asya yüzün kadar sesinde güzelse doyum olmaz valla" dedi hande hanım bana sigara uzatırken.. Beni alıp molaya çıkarmıştı.. yarım saat yemek molası dışında iki kere 10 sar dakikalık sigara molası vardı ki bu süperdi..
"Tabi ki hande hanim çok mutlu olurum gelirseniz"
"Hande.. Bana hande demeni tercih ederim.. tabi ki sen yinede operasyon ve grup müdürümüz geldiğinde hande hanım de çünkü onlar böyle şeylere acayip takıntılı onun dışında bana hande diyebilirsin" dedi gülümseyerek.. Azra nin anlattığı gibi bir kadındı 27 yaşında olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım heleki 5 senedir burada çalışıyordu ve ilmek ilmek gelmişti bu konuma..
"Başar bana şirketin komple satıldığını söylediğinde çok şaşırdım yani aynı zamanda benimde çalıştığım bar satıldı ve aynı kişi almış" Dedim kahvemi yudumlayarak..
"Sorma bi tane godaman tüm Eskişehir'i satın aldı diyebiliriz ama bizim şirket çok büyük yani nasıl battı nasil tüm zincir restoranları birisi satın aldı bilmiyoruz adı sanırım Demir Ateşoğlu.. mezara yakın birisidir" dediğinde kahkaha attım..
"Siz ne zamandır arkadaşsınız senin durumun da diğerleriyle aynı dimi? Beni yanlış anlama anlatmak zorunda değilsin Başar zaten 2 senedir bizimle biliyoruz az çok" dediğinde gülümsemem yüzümden silindi..
"Kusura bakma yani ben şey.. "
"Sorun değil yani gizleyecek bir şey yok ben kendimi bildim bileli hayatımda Mercan Azra ve Başar..yetimhaneyeye 4 yaşında gittim işte o zamandır tanıyorum arkadaştan çok kardeşiz zaten" Dedim gülümsemeye çalışarak..
"Aynı evde yasiyormussunuz.. zaten çok bahsederdi Başar sizi çok seviyor.. seni de görürdüm arada gelirdin hatta kız arkadaşın ne kadar güzelmiş Dediğimde güler öyledir der hep sonradan o benim kardeşim dediğinde çok şaşırdım"
"Evet aynı evde yaşıyoruz yani yuvarlanıp gidiyoruz öyle" daha fazla konuşmak istemiyordum.. o da anlamış olacaktı ki bu konuyu uzatmadı..
"Gözlerin falan çok güzel Asya insanın sana baktıkça içi açılıyor ya" dedi masadan kalkarken..
"Teşekkür ederim sizde öylesiniz""
"Senin yanında hepimiz sönük kaldık şimdi mütevazi olma.. Mercan ve Azra zaten girdiğinde tüm avm nin dikkatini çekti yazılan yazılana şimdi bir de sen geldin bak yeni rota sen oldun kimsenin gözü artık başka bir şey görmez" dediğinde etrafa baktım.. kizlar dahil herkes beni yiyecekmis gibi bakıyordu..
"Yok ya Abartmayın"
"Öyle öyle başarın işi zor ne diyim Allah sabir versin" dedi dükkana girerken..
...
"Başar ışıkları kapat!!" Diye bağırdı hande ofisten..
"Sonunda amina koyayım" dedi Başar panoya yürüdü ve ışıkları kapattı..
"Arkadaşlar qr larinizi okutup çıkabilirsiniz" dediğinde telefonumu ofisten aldım.. Her zamanki gibi arayan soran yok çünkü arkadaşlarımla aynı yerde çalışıyordum artık... Mercan 12.00 ve 20.00 di bugün Azra ise açılış o yüzden ikisi de kesin evdedir ben Başar ve Gamzeyle 14.00 ve 22.00 dım..
"Terasa çıkmayacak miyiz?" Dedi Başar ofise yanımıza gelirken..
"Siz gidin ben gelirim 5 dakikaya şu ciroyu vs bir yollayayım"
"Sahibi değişti de bir türlü kurallar değişmedi he" dedi Başar..
"Her şey aynı kara düzen devam Başar bilmiyorsun sanki eziyetimiz bitmez bizim" dediğinde onlara bakıyordum..
"Sade basıyorum" dedi Başar bana bakarak.. kafa salladım..
Kahveleri alıp terasa yürüdük..
"Diğer çalışanlarla çok fazla muhabbet etmeni istemiyorum Asya birini bana öldürtme" dediğinde ona güldüm..
"Beni tanımıyormuş gibi konuşma"
"Güzelim ben seni tanıyorum zaten ama vu avmye güvenmiyorum tamam mı orospu çocuğu dolu" dedi birini göstererek.. Bir masaya oturduk.. havalar iyice soğumuşdu..
"Bu kim?" Dedim sessizce ona eğilerek..
"Karşıdaki pizzacinin müdürü. Toprak adı"
"Anladım.." Dedim kahvemi elime alıp yudumlarken..
Adının şimdi Toprak olduğunu ogrendigim çocuk masadan kalktı ve yanımıza geldi..
"Hayırlı olsun" dedi çarpık bir gülümsemeyle... etkileyici olduğunu mu düşünüyordu? Kumral mavi gözlü bir çocuktu.. uzun boylu ve kendine bakan birisiydi belki başkası etkilenebilirdi ama bu benim için geçerli değildi tabi..
"Teşekkür ederim ama erkek arkadaşımla özel bir şey konuşuyorum" Dedim gülümseyerek.. gülümsemesi suratından silinirken kafa salladi ve bizden uzaklaştı...
"Adam Başar in artık 3 sevgilisi olduğunu biliyor" dedi hande yanımıza otururken..
"Aman ne düşünürse düşünsünler benim kardeşlerimden uzak dursunlarda" dedi Başar sigara yakarken..
"Mail gelmiş şimdi gördüm ben yarın şu şirketi yeni alan adam gelecekmiş" dedi hande..
"Yaa" Dedim iç çekerken.. daha ikinci günden şansımı sikeyim.. operasyon müdürünü görmeden şirket sahibi görecektim..
Telefonum titrediginde tuş kilidini açtım.
"Bakma boşuna kemal yazmış.. grup müdürü ve operasyon müdürü vs herkes burada olacak giyinmenize isimliklerinize saçınıza başınıza dikkat edin yazmış"
"O zaman benim bara da uğrar" Dediğimde telefonum çalmaya başladı.. arayan barın yöneticisi Fırat abiydi..
"Efendim abi?"
"Kusura bakma Asyacım rahatsız ediyorum bu saatte"
"Estağfurullah abi bir şey mi oldu?"
"Yarın mekanın sahibi gelecek geç kalma olur mu?"
"Ben yarın sahneye cikmayacagim ki yarın salı" Dedim.
"Evet ama beni kırma yarın seni sahnede görmek istiyorum çünkü senden başka kimseye güvenemem güzel bir gece olsun istiyorum" dediğinde Başara baktım..
"Yarın kaç kaç çalışıyorum bi baksana" Dedim telefonu elimle kapatarak..
"12 8"
"Yarın 9 da gelebilirim"
"Tamam tamam adam zaten o saatte anca gelir sorun yok o zaman 9 u çok geçirme olur mu?"
"Olur abi"
"Görüşürüz güzelliğim" dedi ve kapattı.
"Ne diyor Fırat abi?" Dedi Başar.. bazen ihtiyaç olduğunda gece gelir garsonluk yapardı önceden.. Beni de her sahne sonrası aldığından bardakileri taniyordu artık...
"Ne Demir Ateşoğlu ymus arkadaş" Dedim handeye bakarak..
"Mezara beş kala" dediğinde tekrar kahkaha attım..
...
"Günaydın" Dedim dükkanın önüne geldiğimde..
"Günaydın erken gelmişsin" dedi Kemal bey saate bakarak.. saat 11.16 ydi.. sıkılmıştım evde Mercan ve Azra bugün 13.00 ve 21.00 di Başar 14.00 o yüzden uyuyorlardi daha..
"Arka tarafa gel seni kızlarla tanıştırayım" dedi Kemal.. arkaya ilerledim ve kapıyı açıp içeri girdim..
"Tamam orada kal çünkü kamera bundan sonrasını görüyor sivil girmek yasak" dediğinde kafamı kaldırıp baktım..
"Bu sude bu de eda ikisi açılış geldi bugün.. Gamzeyle zaten dün çalıştın o da 11.00 ve 19.00 iki arkadaşımız daha gelecek adem ve Bilal onlarda Başar gibi 14..00 22.00" dediğinde gülümsedim ve kızlara elimi uzattım.. kaç yaşındaydı bunlar tahmini 17 18..
"Asya"
"Merhaba Asya ben sude" tatlı bir kız çocuğuydu.. Ne kadar neseliler.. bizim çocukluğumuz hep kaçmakla geçmişti.. özgürce dolasamadan..
"Bende eda" dış telinin yakıştığı nadir insanlardan biriydi bu kız..
"Asya"
"İsmin çok güzel anlamı ne?" Dedi adının eda olduğunu öğrendiğim kız..
"Sadece ismi mi güzel? Suna bak manken gibi" dedi beni suzerken..
"Teşekkür ederim sizde çok tatlısınız"
"Boyun kaç, kilon falan ya altın oranmisin?" Diye soruları sıraladı sude..
"Boyum 1.73 kilom 62 altin oran miyim bıktırmadım hiç" Dedim gülümseyerek.
"Kızlar bu kadar yeter Asyayi rahat bırakın"
"İsminin anlamını söylemeden asla" dedi eda..
"İsmimin üç anlamı var;Arapçada şifa veren, tedavi eden, merhem olan anlamlarına gelir. Aynı zamanda Yunancada doğu yani güneşin doğduğu yer anlamı da bulunmaktadır.Asya Türk Dil Kurumu sözlüğünde ' dünyanın beş kıtasından en büyük ve en kalabalık olanı' anlamını da taşır.."
"Kıskandım" dedi sude dudak büzerek.. güzellik keşke her şeyin çözümü olsaydı.. kaderim iğrençti acaba bilseler yine kıskanırlar miydi?
"Daha yarım saatin var bir kahve içelim" dedi Kemal bey kapıyı göstererek..
"Tabi.. Görüşürüz kızlar tanıştığıma çok memnun oldum" Dedim ve kapıdan çıkıp on tarafa yöneldim.. gamze beni görünce surati düştü..
"Kahve versene bize iki tane"
"Sade" Dedim gamzeye bakarak bu kızı neden sevmiyordu Mercan bilmiyorum ama haklıydı.. sinir bozucu bir tipdi.
"Şeker" dedi bize bakmadan.
"Bana bi tane.. Asya sen?"
"Teşekkür ederim kullanmıyorum" Dedim ve uzattığı kahveyi aldım..
Eda..
"Çok güzel ya.." dedi Sude.. doğru söylüyordu.. simsiyah saçları beline kadar.. boyu uzun fiziği muhteşem giyinisi falan heleki gözleri yemyeşildi..
"Abartmayın" dedi gamze bize bakarak. Kiskanmisti belki ki.. hoş Mercan ve Azra yi da kıskanıyordu özellikle Mercan i.. Mehmet mercana yürüyordu çünkü.. gamzenin de mehmete olan hoşlantisi belli.. Bu yüzden Mercan la kavga etmişti.. kız ağzına bir tane çaksa yapışacak yere haberi yok.. Ya bu kızlar nerede büyümüştü bu kadar.. Mercan ve Azra da çok güzeldi çünkü.. biri kumral diğeri sarışındı ikisi de mavi gözlü falan.. Asya kadar boyları uzun değildi 1.70 falandı belki bir iki santim daha uzun ama fizikleri falan harikaydı.. Ben olsam manken olurdum yani...
Başar zaten maşallahı var hepimiz hayranlık ona.. esmer güzeliydi o..
"Gamze kıskandın mı?" Dedi Sude beni durterek..
"Ne kiskanacagim ya hepsi kendini gösterme peşinde"
"Kesin öyledir" Dedim.. Bu kız çok fesat bir kızdı..
...
Mercan..
Dükkanın önünden eksik kağıdını aldım ve depoya yürüdüm..
"Su kız bir gün elimde kalacak da hadi hayırlısı" dedi Azra da yanıma gelerek.
"Çoluk çocukla uğraşmak istemiyorum yoksa çoktan döverdim"
"Mehmet yüzünden yapıyor sana" dedi gülerek.. mehmete o gözle bakmiyordum bile tamam hoş çocuktu ama yani..
"Alsın onun olsun banane ya"
...
"Hosgeldiniz Zekeriya bey" dedi hande Zekeriya bey içeriye girerken.. Bu grup müdürümüzdü..
"Nasılsın hande?"
"İyim Sağolun Siz?" Bu adam sönmez bey gibi değildi.. daha ılımlı sıcak kanlı ve anlayış sahibiydi..
"Saat 2 de vegaya gidecekler ben burada kalacağım sönmez bey ufuk bey yeni şirket sahibi Demir bey ve ortakları o yüzden 2 saatimiz var iyi hazırlanalım lütfen bir kusur çıksın istemiyorum"
"Merak etmeyin müdürüm her hangi bir sorun çıkmayacak" drdi bize bakarak..
"Kemal nerede?"
"Molada gelir birazdan"
Etrafa bakındı Zekeriya bey ve bize selam verdi..
"Hosgeldin aramıza ismin ne?" Dedi Asya ya bakarak.. Asya yanımıza geldiğinde Zekeriya bey elini uzattı..
"Asya.."
"Memnun oldum Asya.. benim kızımın adi da Asya"
Asya gulumsemekle yetindi..
"Bu şirketin sahibi bizimle tanışacak mi Zekeriya bey" dedi Başar yanımıza gelerek.. Asya için soruyordu çünkü adam mekanda da görecekti onu.. Asya bu yüzden tedirgindi..
"Ufuk beyle bile tanışmadı" dedi Zekeriya bey gülerek.. rahatlamistim çünkü şirketle bire bir itibati olan tek kişi ufuk beydi..
"Siz gördünüz mü?" Dedi Azra..
"Evet"
"Nasil biri peki müdürüm?" Dedi hande..
"Çok genç üçü de tabiki tüm karar Demir bey de ama Poyraz ve Tufan bey de kardeşleri ondan bir bilemedin iki yaş küçüktür" dediğinde en fazla 45 olsunlar diye düşünmüştüm..
"Kac yasindalar sizden küçük mü?"
'Demir bey 27 diye biliyorum Poyraz ve Tufan beyde 25 falandır herhalde" dediklerinde agzim açık kaldı.. nereden geliyordu bu zenginlik bu yaşta ya.. biz iki iste çalışıyorduk yeri geliyordu ona rağmen elimizde para kalmıyordu..
"Her neyse yeter bu kadar muhabbet herkes işine baksın" dedi tekrar ve ofise yöneldi..
...
Asya..
"Sakin ol Zekeriya beyin dediğini duymadın mı güzelim adam seni farketmez bile baksana ufuk beyle bile tanışmamış öyle göstermelik geçer gider" dedi Başar arka odaya gelerek.. kendimi arka odaya atmıştım bulaşık bahanesine.. iki saattir iki tane İskender tabağı yikiyordum..
"Öyle de Başar ne bilim şimdi adam anlar iki işten de olurum falan.. " Dedim oflarak..
"Korkma bir şey olmayacak.. hem baksana yaşlarına belli ki zengin züppesi hepsi.. geçen gün Instagram da gördüm Yaman Ateşoğlu nun üzücü vedası diye babaları mi ne belli ki adam ölünce boy göstermeye çalışıyorlar.."
"Neyse tamam ben yemeğe çıkacağım hande gelip soylediydi yemek dönün diye"
"İyi ne yiceksin salata mi ben yapayım sana"
"Akdeniz yesilliginden ama"
"Tabi ki"
...
Terasa kalabalık bir grup geldiğinde.. Zekeriya beyi gormemle ayağa kalktım Kemal bey de yanındaydı bi o ikisini taniyordum..
"İçeri" dedi yanındaki kel adam.. Bu kimdi?
"Neden içeri giriyor anlamadım?" Dedi yanındaki adam kaşlarını çatarak tahmini 1.90 boylarında esmer, simsiyah gözlü ve kirli sakallıydı.. kimdi bu adam aşırı yakışıklıydı.. Ben buradayım diye bağırıyordu resmen vücudu? Yüzde kaçı kastı ki? Kafamı öne eğerek içeri yöneleceğim sırada kolumdan tuttu.. kafamı kaldırıp ona baktım.. kapkaranlık di gördüğüm gözler.. Bir süre beni inceledi.. yer yarılsa da içine girsem diye düşündüm o an.. çünkü korkmuştum adamdan..
"Ama Demir bey personelin siz geldiğinde yemek yemesi uygun değil" dedi adam bana bakarak..
"Sen mi karar veriyorsun buna?" Dedi kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çatarak.. Demir bey bu muydu? Adi kadar Demir gibi görüntüsü de öyleydi ama bu şekilde beklemiyordum...
"Estağfurullah Efendim" dedi adam gözlerini benden çekerek..
"Tufan" dedi yanındakine dönerek..
"Efendim abi?"
"Adin?" Dedi adama tekrar dönerek..
"Sönmez"
"Sönmez beyle bir konuş derdi neymiş" dedi üzerine basa basa.. sesi dümdüz ve sertti.. konuşurken insanı ürpertiyordu resmen..
Sonra elini kolumdan çekti..
"Asyacim kaç dakikan var?" Dedi Zekeriya bey bana gülümseyerek..
"Ben özür dilerim" Dedim panikle..
"Bizden önce nasıl ilerliyordu işler bilmiyorum Ufuk bey ama bundan sonra bu şekilde ilerlemeyecek" dedi Demire benzeyen adam.. Demir beyden biraz kısa ela gözleri vardı..
"Tabi ki Poyraz bey siz nasil isterseniz" dedi ufuk bey onu da şimdi görmüştüm..
"Seninde özür dilemeni istemiyorum yemek yemek ya da molani kullanmak en büyük hakkin" dedi adının Poyraz olduğunu ogrendigim adam..
"Biz senin molandan calmalayim Asya sen yemeğini ye" dedi Kemal bey..
"Bitmişti" Dedim ekrana bakarak.. uygulamadan qr okutuyorduk ise girerken çıkarken yada mola kullanırken.. Demir bey telefonu elimden aldığında.. kaşlarımı cattim.. hoş değildi bu yaptığı..
"Daha 14 dakikan var" dedi bana bakmadan ve telefonu bana uzattı ve yanımdan ayrılıp az önce kalktığım masaya yöneldi..
Gidip mecburen başka masaya oturdum.. masadakilerle konusmuyordu.. nasıl bir egoist insan bu ya? Mimigi yok muydu bu adamın? Aklıma akşam göreceğim gelince içimden kendime sövdüm.. şimdi boku yedin Asya ne yapacaksın akşam.. belki gelmezdi yada hatırlamazdı beni? Umarım öyle olurdu yoksa hapı yutardim..
...
"Eee ilahi hak" dedi hande arkaya yanımıza gelerek..
"Allah aşkına sus hande yeni gittiler şimdi bir duyan olacak" dedi Kemal bey de yanımıza gelerek..
"O kadar insanın ahını aldı olacağı buydu işte"
"Ben cidden özür dilerim bilmiyordum Kemal bey yani.."
'Senin ne suçun var? Onun pisliği çıktı ortaya işte gördü herkes gerçek yüzünü oh olsun Demir beye de helal olsun" drdi hande kolumu sivazlayarak..
"Senin bir suçun yok Asya ben oradaydım zaten gördüm her şeyi" dedi Kemal bey..
"Gördün mü Kemal ağlıcaktı az kalsın.. şimdi doğu Anadolu da görevini tamamlar artık" dediğinde şaşırmıştım..
"Nasıl yani?" Dedim handeye bakarak.
"Toplamda 3 tane operasyon müdürümüz var canim 81 il dışında yurt dışında da bazı yerlere bakıyorlar ama sönmez bey kendine yakın olsun diye Anadoluyu aldiydi işte ege falan şimdi doğu Anadolu falan oralara bakacak" dedi gülerek..
"O asıl Asya'ya dua etsin" dedi Kemal beni göstererek..
"Neden?"
"Asya engel oldu kovulmasına" dedi Kemal bey gülerek..
"Saka yapıyorsun..." dedi Başar yanımıza gelerek..
2 saat önce...
"Tufan bey konusabilir miyiz?" Dedim kumral adamın yanına giderek..
"Evet dinliyorum" dedi önce Demir beye sonra bana bakarak..
"Sönmez beye ne olacak tabi benim haddime değil ama ben böyle olsun istemem en azından neden olmak istemem" Dedim bir çırpıda.. vicdan yapmıştım.. belki adam iyi bir insan değildi ama sonuçta işinden olacaktı ve bir evi ailesi vardı..
"Seni umursamayan insanları düşünür müsün hep?" Demir beye döndüm.. bakışlarını üzerime çevirdi..
"Tufan beyle konuşuyorum" Dedim net bir şekilde.. yüzüne alaycı çarpık bir gülümseme takındı beyimiz.. hoşuna mı gitmişti?
"Ne önerirsin?" Dedi Tufan bey bana bakarak..
"En azından vicdan azabı çekmek istemiyorum hepsi bu" Dedim.
"Değerlendireceğim tabi abimin onayını aldıktan sonra" dedi Demir beye bakarak ve gülümsedi.. en azından bir mimigi vardı daha ılımlı gelmişti bana..
"Teşekkür ederim iyi günler" Dedim ve yanlarından ayrıldım..
Simdi..
"Kemal bey ben çıkabilir miyim izniniz olursa daha hazırlanacagimda" Dedim ofise girerek..
"Tabi Asya qr ini okutmayi unutma olur mu?"
"Tabi iyi akşamlar" Dedim ve bilgisayardan qr okutup depoya yöneldim..
İçeride biri giyiniyordu sanırım gamzeydi.. Bir saat geç çıkmıştı oda..
"Mutlu musun?" Dedi kapıyı açıp dışarı çıktığında içeri girdim..
"Ne diyorsun anlamadım?"
"Sönmez beyi diyorum doldurdular tabi kankalarin sende ayağıma bir fırsat geldi tepmiyim dedin" dedi gülerek.
"Bak gamze derdin ne anlamadım ama Kemal beyi duydun ben hiç bir şey yapmadım ayrıca bu konu seni neden bu kadar ilgilendiriyor anlamış değilim"
"Sönmez bey iyi bir insan sevmemeniz çok normal"
"Kapıyı kapatır mısın giyinecegim" Dedim oflayarak.. canımı sikmasina izin vermeyecektim çünkü 1 saat sonra Sahnem vardı ve hazırlanmak zorundaydım..
"Bana bak kızım sizin gibileri iyi bilirim iki kiritir erkekleri çekersiniz.." dediğinde dişlerimi sıktım ve gözlerimi kapattım.. sakın ol Asya sakın ol..
"Cık dışarı" Dedim gözlerimi ona çevirip..
"Sen kimsin de bana emir veriyorsun?" Dediğinde yakasından tutup içeri çektim ve duvara sırtını yasladım..
"Bana bak karamamba seni son kez uyarıyorum benden ve kardeşlerimden uzak dur yoksa görmek istemeyeceğin şeylerle karşılaşırsın anladın mı beni? Sen zannediyor musun istediğini söyle susarız benim bir sabrım var ve o taşınca bulduğumuz ortam umurumda olmaz yediğin dayakla kalırsın.. dua et şuan da isim var" Dediğimde az kalsın ağlayacaktı..
Geri çekilip geçmesi için kapıyı açtım..
"Bu iş burada bitmedi" dedi ve kapıdan çıktı.. Allah'ım sen bana sabır ver kimsenin dişlerini eline vermeyeyim..
Asya'nın sahne kıyafeti;
https://ty.gl/gr5ab7z1d74bu
"Asya harika olmuşsun" dedi hande beni süzerek..
"Teşekkür ederim işte giydim bir şeyler"
"Ara beni bak yemin ederim aklım sende kalacak ya" dedi Başar beni suzerken..
"Bak sakın başlama" Dedim basara çünkü yarım saatim vardı ve bara geç kalacaktım.. şimdi kiyafetimden girecekti.. etegimden çıkacaktı falan gerek yoktu...
"Hesabı akşam" dedi bana parmağını sallayarak.. hande başarın omzuna vurdu..
"Rahat bırak kızı.. sende eğlenmene bak bir şey olmayacak tamam mı merak etme" dediğinde ona gülümsedim.. Beni yeni tanımasına rağmen tezkin ediyordu..
"Teşekkür ederim Hande görüşürüz" Dedim ve öpücük alıp yürüyen merdivenlere gittim.. avm den çıktığımda soğuk vücudumla buluştu.. salak gibi bir de deri ceket giymistim.. şimdi iki adım yer taksiye binsem değmez kollarımı birbirine dolayarak derin bir nefes aldım ve yürümeye başladım..
...
"Bir an gelmeyeceksin sandım" dedi Ulaş yanıma gelirken.. ulaş bizim bataristimizdi..
'Asyadan bahsediyorsun oğlum kendine gel" dedi Vedat.. Ona bakıp gülümsedim bizimkilerden sonra en yakın arkadaşımdı o gitaristimizdi ve aynı okulda okuyup mezun olmuştuk.. en yakin üniversite arkadaşımdı diyebilirim onun için..
"Geldiler mi?" Dedim içeriye bakarak..
"Geliyorlarmis Fırat abi karşılamaya gitti sende hazırsan çıkalım sahneye" dediğinde saate baktım saat 20.53 du..
"Tamam siz her şeyi hazırladınız o zaman" Dedim ulaşa bakarak..
"Evet Fırat abi tedirgin Defneyi bile istemedi baksana o yüzden seni çağırdı" dediğinde gözüm kapıya kaydı gelmişlerdi.. umarım beni tanımazdı... içimi korku sarmıştı tekrar bu adami gördüğümde..
"Defne nin hiç hoşuna gitmemiştir bu durum şimdi benden bilecek" Dedim alaycı bir şekilde gülümseyerek ve bunu yaptığıma kendim bile şaşırmıştım.. o gülüş geldi aklıma Demir beyin sinir bozucu gülüşü.. salak salak hayalini mi aklında tuttun dedi iç sesim...
"Bulaşamaz o dayaktan sonra..' Dedi vedat omzuma vurdu..
"Gençler hazır mısınız?" Dedi Fırat abi yanımıza gelerek..
'Evet abi"
"Tamam o zaman durmayın burada sahneye çıkın Asya seninde biran orada bugün bir taneye izin verdim bilgin olsun"
'Ya abi neden?"
"Yine mekanı kafama yikma diye.. şimdi gelecek birisi laf atacak sinirlerine hakim olamayacaksın sonra hepimiz kovulacagiz o yüzden bir tane Asya ve sakin kal olur mu?"
"He bana laf atacaklar bende ağız burun dalmayacagim yani?"
"Dalmayacaksin en azından bugünlük hatrım için" dedi ve salona ilerledi.. Fırat abi beni nereden vuracağını biliyordu resmen.. onun hatri için çiğ tavuk bile yerdim.. yardımlarını asla unutamam çünkü..
...
Tufan..
Asya sahneye çıktığında gözlerimi portlettim..
"Lan bu kız burada da mı çalışıyor" dedi Poyraz bize eğilerek..
Demir gülüyordu..
"Araştırın" dedi bize bakmadan ve oturuş pozisyonda bacak bacak üzerine attı ve kolunu koltuğa koydu..
"Abim takıldı bu kıza şimdi öğrenmeden asla bırakmaz" dedim poyraz i durterek..
"Demir.."
"Ne?"
"Saçmalama" Dedi ona gülerek.. Demir Ateşoğlu bir solisten yada personelinden hoşlanacak değildi herhalde.. kalbi buzdu bu adamın be gece yattığı kızın yüzüne bile bakmazdı...
"Sikik sikik konuşup benim canımı sıkmayın İkinizde" dedi dişlerinin arasından.. vallahi hoşuna gitmisti kız.. yazık lan kıza..
"Yalnız abicim bu ağzının içine dusecek bir kıza benzemiyor haberin olsun"
Cevap yok.. kardeşimi tanımasam amina koyayım ilk görüşte aşık oldu derdim ama neresi aşk neresi Demir yani... imkansız bile değildi.. öyle bir şey asla olmazdı..
"Annem sevinecek" Dediğimde bana sinirle bakti..
"Sustuk tamam" Dedim ve sahneyi izlemeye başladım..
"Nil karaibragimgil-ben aptal miyim?" Dedi ve dans etmeye başladığında daha çok şaşırmıştım sesi çok güzeldi ve Sezen aksuya benziyordu.. restoranda tanıdığımız kız değildi bu.. o asık suratlı kibar kız yoktu karşımızda resmen.. daha neşeli ve eğlenceli bir kız vardı.. demire baktığımda pür dikkat kızı izliyordu..
Şarkı bittiğinde eğilerek selam verdi ve mikrofonu yerine takarak birayı kafasına dikti..
"Zerrin özer-basit o numaralar" dedi bağırarak..
....
"Arkadaşlar ikinci bölümde sizi vedatla baş başa bırakıyorum birazdan görüşmek üzere." Dedi ve yan tarafta ki kontrol cihazının başına geçip kulaklığı kulağına taktı..
"Bolk3-Uyuz gelsin mi?" Dedi çocuk.. bardan alkış ve bagiris sesleri yükselirken Demir e baktım hala gözü Asya daydi.. Bu kız dj lik de mi yapıyordu? Sürekli sasirmaya devam ediyordum..
Çocuğun sesi de güzeldi.. rap soylebiliyordu herhalde sadece..
"Çakal-Yakalarsan" dedi çocuk Asyayi gosterek..
Asyaya baktığımda dans ediyordu.. abim ise bu sefer kaşlarını catmisti.. poyrazi dürttüm..
"Lan kızı kıskandı" Dedim Demirin duymayacagi seste..
"Sus sus yatağa alınca unutur" dedi omuz silkerek.. Bir bakımdan doğru söylüyordu ama o hiç bir kızı araştırmak istememişti yada bu denli dikkatli izlememişti...
...
Asya...
"Başar yok mu?" Dedi saatine bakarak ulaş..
"Yok o gelmeyecek ya ezgi.." Dedim göz devirerek..
"Çocuk buradan çıktı hala kurtulamadı ezgiden he.."
"Nabarsin işte seviyor bizimkisi" Dedim ellerimi cebime sokarak..
"Biz bırakalım seni" vedata döndüm..
"Gerek yok ya şurası zaten" Dedim yola bakarak..
"Emin misin bak saat gece 2.30 oldu taksiyle git olmadı" dedi Vedat tekrar..
"Bir şey olmaz hadi görüşürüz cuma" Dedim
"Yarın gelmeyecek misin?"
"Yok bugün çıktım ya yarın gelmem hem izinliyim dinlenirim biraz" Dedim ve el sallayıp yanlarından ayrıldım..
"Ara bak bizi bir şey olursa" dedi ulaş.. kafa sallamakla yetindim ve cebimden airpods umu çıkarıp kulağıma taktım..
Ara sokağa saptigimda gecen geceki 5 çocuğu gördüm.. kulaklığı çıkarıp cebime soktum ve ilerledim..
"Ne oldu güzelim sevgilinden mi ayrıldın?" Dedi çocuğun teki.. duyma Asya bas git yoluna..
"Geçen geceyi unutmadık güzelim intikamımızı almayız mi sandın?"
"Basın gidin gece gece belanızı bulmayın benden" Dediğimde hepsi kahkaha attı..
"Bayılıyorum şu atarina ya daha çekici oluyorsun vallahi" dedi siyah montlu çocuk üzerime gelirken..
"Sizi son kez uyarıyorum siktirin gidin" Diye bağırdım birinin duymasını ümit ederek.. geri geri gitmeye başladım.. sert bir şeye çarptığımda durdum.. burada duvar yoktu ki? Arkamı döndüğümde o karanlık gözlerle karşılanmıştım.. gecenin siyahı üzerine çökmüş bir adam.. Demir Ateşoğlu... |
0% |