@denisinmumu
|
Anlatan Tuncay: "Tamam şimdi biraz mantıklı olalım,eğer bunların başına bir şey geldiyse telefonu açmazlar?" dedim. Buğra'nın gözlerinin içine bakmıştım, "Bak sen!" dedi dalga geçerek. "Dalga geçme Buğra!" dedim, hafif bir sinir zıplamıştı damarlarımda, bana bakıp elini sırtıma koydu, "Aklında biri var mı?" dedi, başımı salladım, "Bizim bir üvey kardeşimiz var, birkaç yıl önce eski evimiz basmıştı. Biz o yüzden sizin evinizin karşısına taşındık." dedim. "Derya'yı korumak için, uyması gerek kurallar da belli." "Her gencin yapması gereken şeyler; evden çıkarken haber etmek, nereye gittiğini söylemek." dedim, "Bunun gibi şeyler." Başını salladı, "O zaman bu mesaj gerçek." dedi, "Kurtar Bizi'nin bir mesajı mı var o zaman?" "Olabilir." dedim. Ayağa kalkıp omzunu sıvazladı, "Kalk gidiyoruz bizim çocukları almaya." dedi, ceketini alıp kapıya yürüdü, arkasından bakakaldım. Durup bana döndü, "Geliyor musun?" dedi. Gülümseyip ayağa kalktım, "Geliyorum tabii ki." dedim. Peşinden yürüyüp bardan ayrıldım, kapıda durup bana baktı, "Kardeşine kuralları tek tek anlat, yoksa onu çok kaybedersin." dedi. O kendi arabasına doğru ilerlerken ben de kendi arabama yürdüm. Text Buğra: Sherwood'a, önce iz arayalım. Tuncay:Ok. Buğra: Oktan nefret ederim Tuncay. Tuncay: Ok. Buğra: Çok sinir bozucusun. Tuncay: Biliyorum. Buğra: Bu arada,seni hayat arkadaşı olark atıyorum kendime. Tuncay: Ben senin karın değilim. Buğra: Yahu öyle değil Tuncay: Nasıl?, Buğra: Şu çocukları bulalım da orasını konuşuruz Tuncay, benim yanıma taşınıp ev arkadaşım olacaksın, Derya'yı da alacaksın :)
|
0% |