Ertesi gün hafta sonuydu, Anıl ve abisi salonda; televizyon başında uyuya kalmıştı. İkisi de koltukta yan yana uzanıyordu, "Gençler kalkın haydi! Kahvaltı hazır."

Annelerinin sesi duyulduğunda ilk önce Buğra açmıştı gözlerini, Anıl'ın küçükken olduğu gibi şu an da boyun boşluğuna başını yasladığını fark edince ona bakmaya çalıştı.

"Anıl, uyan abim." dedi, Anıl önce huysuzca mırıldandı, sonra başını biraz daha ona yasladı, "Lan!" dedi Buğra onu sertçe dürterek, "Kalksana oğlum kampa ben mi gideceğim?"

Anıl gözlerini hafif açarken, "Omzumu kırmazsan gidecek kişi ben olacağım!" deyip ayağa kalktı. "Uyuz herif!" Üzerindeki gömleği düzeltip mutfağa ilerledi, "Hepinizden gıcık alıyorum!" dedi masaya oturup.

(Abi gay olmayınca kriz yaratamıyorum ben? İhlal yiyecek olmasam üff neler neler...)

Babasıyla göz göze geldi, Haldun bey ona bakıp, "Günaydın Anıl." dedi.

(Adın Haldun olacak, aksaraylı tabiriyle "alamancı" olacak ve çocuklarının adı Osman ve Mustafa olmayacak??? Saçmalık, umarım sayfayı doldurmaya çalıştığımı anlamıyorsunuzdur 😎)

"Günaydın pederis-" Anıl bir anda durup, "Günaydın baba" ile cümlesini düzeltti. Haldun bey kıkırdarken, "Tersinden uyandın galiba?" dedi.

Anıl başını salladı, annesi ve abisi içeri girince susup arkasına yaslandı, Buğra kardeşine bakıp, "Gece uyumadan önce araba kiraladım göze batmayın diye, ayrıca annem senin için kamp çantadı hazırladı.'' dedi.

Anıl çatalını dometese geçirirken, "Sağolun, bir de okunmuş su ve Âyet'el Kürsi kitabı verirseniz tam olabilir liste." dedi. Buğra kaşlarını kaldırıp, "O ne için?" dediğinde Anıl gülerek, "Karşımıza ayı falan çıkarsa Allah bizi u korusun diye" dedi.

(Kesinlikle Din ile dalga geçmiyorum, kızmayın bana. Ayet'el kürsi gerçekten bazı durumlarda işe yarıyor)

Buğra masanın altından Anıl'ın bacağına sert bir tekme vurdu, "Oha öküz yavaş!" dedi Anıl, Buğra bir kere daha vurup babasına baktı, "Ne güzel eğitmişsin oğlunu, dalga geçiyor din ile!"

Haldun bey Anıl'ı süzüp, "Ben bunun kafir olacağını bildiğim için dinî eğitim vermedim oğlum." dedi.

(Çerezlik yazdığım çok belli oluyo mu la?)

"Ayıp ama..." dedi Anıl, babasına bakyordu babası ise abisine. Öyle bir derece siklenmiyordu evde...