Yeni Üyelik
24.
Bölüm

24. Bölüm | Normal

@deniz34

Yüzümde resmen güller açarak salona girerken Kuzey de arkamdan geliyordu. Masalara baktığımda Halim’in yine Kuzey’lerin masasına oturduğunu görmemle gülmeden edemedim. Dün bana ne diyordu, şimdi kendi de aynı masadaydı.

Halim’in yanına gidip benim için ayırdığını belli eden boşluğa oturdum.

“nerede kaldın?” dedi hemen.

“geldim işte, al.” Dedim anahtarı uzatırken.

Hemen cebine atıp karşımıza oturan Kuzey’e baktı. “siz birlikte mi geldiniz?” diye sordu direkt şüphelendiğini belli edercesine.

“evet.” Dedim.

“şimdi anlaşıldı.” Dediğinde gülümsedim.

“biz devam etmeye karar verdik.”

“bakıyorum mutlusun.”

“mutsuz mu olmam gerekiyordu?”

“hayır da, kolay kolay affetmezsin sanıyordum.”

“oldu bir şeyler işte.” Dedim yanağından makas alırken.

“benim karım şunu en yakın arkadaşına yapsa olay çıkar.” Dediğinde güldüm.

“ne güzel ama ben Kuzey’in karısı değilim.”

“olma ihtimalin yüksek ama.”

“bakarız.” Dedim ondan biraz uzaklaşırken.

Bir süre masadakilerle konuşmaya dalmıştım. Annemle babam herkesin keyfinin yerinde olup olmadığını kontrol ederken bana da birkaç kere uyarı yapmıştı ama yerimden kıpırdamamıştım. Arkamdan o kadar konuştular, şimdi de onların yüzüne bakmayacaktım. Onların da bakacak yüzleri yoktu zaten.

Dans müziğiyle ablamlar içeri girerken sahnede dans etmeye başladılar. Adetten olduğu için herkes onları yalnız bırakırken bir kere olsun dönüp bakmamıştım bile. Karşımda oturan Kuzey’in de onların tarafına bakmaması gülümsememe sebep olmuştu. Ablama o da sinirliydi.

İkinci müzik çalmaya başladığında Halim, Ela’ya nazik bir teklifle dansa kaldırırken onlara her zaman olduğu gibi imrenerek baktım. İlişkileri gerçekten hoşuma gidiyordu.

Ben onları izlerken önümde uzatılan elle bakışlarımı kaldırdım. Kuzey gülümseyerek bana bakarken dansa davet ettiği gayet açıktı. Şaşkınlıktan aralanan dudaklarımı kapatırken elini tuttum. Dans edenlerin yanında yerimizi alırken hafif hafif salınmaya başladık.

“Kuzey, herkes anlayacak şimdi.” Dedim kulağına yaklaşırken.

“neyi anlayacak?” dedi geri çekilip yüzüme bakarken. Çatık kaşlarından ne dediğimi anlamadığı açıktı.

“bizim barıştığımızı. Yani barışmıştık da işte.” Dediğimde kahkaha attı.

“zaten herkes nişanlı biliyordu. Annemler bir tek bilmiyordu, onlar da şimdi öğrenmiş olurlar.”

“bir süre gizlesek daha iyi değil miydi?” dedim ona daha çok yanaşırken.

“neden saklayalım ki?”

“bize karışmalarını istemiyorum. Şimdi yeniden başlayacaklar. Yok evlenin yok şunu yapın, biraz biz bize kalsaydık, birbirimizi tanısaydık.” Dedim.

“karışmalarına izin vermeyiz bu sefer. Onlar değil, biz tercih yaptık.” Dedi gülümserken. “ayrıca beni o güzel kokundan mahrum bırakmayacaksın herhalde.” Dedi yanağını yanağıma yaslarken.

“Kuzey.” Dedim kızarcasına.

“ne var canım, benim neler çektiğimi bir Allah bir ben biliyorum.”

“o yüzden mi ilk aklına gelen şey ayrılmak oldu? Benim aklımın ucundan bile geçmemişti.”

“bir anda o çıktı işte, sen de biliyorsun çok bunalmıştım. Hatta birlikte bunalmıştık. Yol yakınken de sanırım anlık bir gaflette bulundum.”

“yol yakınken yolu değiştirmek yerine o yoldan ilk beni atman biraz kırdı.” Dedim.

“biliyorum, her şeyi zamanla telafi edeceğim.”

“o nasıl olacak?”

“bir daha gözünden yaş akıtmayarak.” Dedi geri çekilip eliyle yanağıma usulca dokunurken.

Müzik değişirken birbirimizden yavaşça ayrıldık. Yine belime yerleştirdiği eliyle masaya doğru ilerlerken Mercan teyzenin hayretler içindeki bakışları her şeyi açıklamaya yetiyordu. Masaya oturduğum an annemin başımda bitmesi bir olurken şaşkınca baktım.

“ne oluyor Birce?” dedi ciddi bir şekilde.

“bir şey olmuyor.” Dedim sakince. Eğer ben sakinliğimi koruyamazsam muhtemelen olay çıkacaktı.

“Kuzey’le neden dans ediyorsun?” dedi çatık kaşlarla.

“biz kendi isteğimizle birbirimize şans vermeye karar verdik.” Dedim.

“bizim isteğimizle karar veremediniz bir de birlikte deneyeceksiniz öyle mi?”

“evet.” Dedim sakince. Annemin kaşları daha fazla çatılmıştı. Fırtına öncesi sessizlikti bu.

“bir daha Kuzey’e yanaşmayacaksın. Çocuk oyuncağı değil bu. Akşam görüşeceğiz seninle.” Dediğinde şaşkındım. Kuzey’le evlenmemi en çok onlar istiyordu, şimdi ne olmuştu da bir anda vazgeçmişlerdi? Hızla yanımdan giderken bakışlarımı Kuzey’e çevirdim.

Mercan teyzenin de Kuzey’le hararetli bir şekilde konuştuğunu gördüğümde anlamaya çalışıyordum ama müzik izin vermiyordu. Ne olmuştu bu kadınlara böyle?

“ben lavaboya gideceğim.” Dedim Halim’e.

“bana bak, Kuzey’le tekrar yakınlaşırsan anneni tutamam, ona göre. Baya ciddi gözüküyordu.” Dedi.

“kiminle yakınlaşıp kiminle uzaklaşacağımı bildiğim yaştayım Halim.” Dedim ayağa kalkarken. Bana destek olmasını beklerdim en azından.

Kolumdan yakalarken “daha düne kadar bu çocuğun adını ağzına almamaya yeminli gibiydin, ne oldu?” dedi.

“sen de daha düne kadar Kuzey’le anlaşsam tam bana göre birisi olduğunu söylüyordun, annemin iki ters lafına fikrini değiştiren nedir?”

“bir şey fikrimi değiştirmedi, ben seni korumaya çalışıyorum. Belki de annenin bildiği bir şey var.”

“annemin bildiği bir şey olsa, ailesiyle de görüşmez. Onlar Mercan teyzeyle görüşmeye devam ederken ben neden Kuzey’le görüşmiyeyim? Nesi var, katil mi, adam mı öldürdü, malına zarar mı verdi?” dedim. Sinirden her şeyi sıralamıştım.

“bu kız gece gözyaşı dökerken sen üzülmedin mi Halim, neden böyle yapıyorsun?” dedi Ela.

“önce bir akşam konuşalım istiyorum, bakalım Müge teyzenin derdi ne, ben de dediklerinin doğru olduğunu biliyorum.” Dedi Halim.

“Halim, ben eğer gerçekten Kuzey’le anlaşırsam, kaçarak da olsa evlenirim, haberin olsun.” Dedim.

“sakın böyle bir şey yapma Birce, sakın!” dedi karşımda dikilirken.

“kimse beni keyfi istedi diye evlendirip sonra keyfi istemedi diye seveceğim adamdan ayıramaz. Kimse mesleğim olduğu halde başka bir yerde çalışmama izin vermeme hakkına sahip değil. Kimse benim özel alanımı benim isteğim dışında işgal edemez…” dedim hayal kırıklığıyla gözlerinin içine bakarken. “bunların hiçbirine hayır demedim bu zamana kadar. Hayır demem gerektiği yerde üstelik. Bu bana yapılan bir iyilik değil Halim, hayatı bir tek siz öğrenmiyorsunuz, acısıyla tatlısıyla benim de öğrenmem gerekiyor ama kimse buna izin vermiyor. Buna en çok da sen şahitsin.” O kadar halsiz kalmıştım ki kelimeler boğazımda düğümleniyordu adeta. “ben bu yaşıma kadar sadece bir kere mantıklı bir açıklaması olmazsa hayır diyeceğim. Onda da bunca haksızlık bana yapılırken destek olan sen şimdi bir kere hayır dedim diye karşımda olmak istiyorsun.” Gözlerim dolmuştu. Ağlamamak için kendimi zor tutarken dudaklarım yere doğru eğilmeye başlamıştı bile. Her an bağırarak ağlayabilirdim.

“seni ne kadar çok sevdiğimi, üzülmemeni istediğimi de sen biliyorsun ama. Ben senin güzel kalbin kırılsın istemiyorum.” dedi.

“Halim.” Dedim gözlerimi kapatırken. Yavaşça aralayıp gözlerinin içine baktım tekrar. “ben de seni tahmin ettiğinden çok seviyorum. Seni ablamdan çok sevdiğim zamanların olduğunu bile biliyorsun, o her zaman bu zamanda da yaptığı gibi davranırdı, sadece bu zor zamanımda da yanımda ol istiyorum. Ben eğer Kuzey’i gerçekten çok seversem gözüm hiçbir şeyi görmez biliyorsun.”

“benim korktuğum da bu ya zaten. Gözün hiçbir şeyi görmediğinde her seferinde dönülmez yollara girdin Birce.”

“hangisinde pişman olup ağladım? Hepsinde de kendim yaptım, kendim istedim demedim mi? Ben bu zamana kadar yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymadım. Biz ne planı yaptık biliyor musun? Evlenip ev arkadaşı gibi takılma planı. Bir ömür, hiç sevmediğim bir adamla aynı evi paylaşmak. Ne kadar kolay geliyor kulağa. Sırf ben başta anlaştık diye belki de çok seveceğim adamla asla gerçek anlamda karı koca olamayacaktım.” Dedim gözümden birkaç damla yaş akarken. Elleri hemen yaşlarımı silmek için hareketlendiğinde sesimi çıkartmadan silmesine izin verdim. Bu zamana kadar bir tek ona ağlamıştım, alışkındık zaten.

“bunları daha önceden söyleseydin keşke.” Dedi.

“benim de bir gururum var. Olur da bir gün yine ailemin isteği üzerine evlenmem gerekirse Kuzey’le en azından evliliğimin normal olduğunu bilmeni istedim.”

“gel buraya.” Diyerek bana sıkıca sarıldığında birkaç gözyaşı daha süzüldü gözlerimden. Bu gözyaşları onu tamamıyla kaybetme korkusundan geliyordu.





Bölüm Sonu.




Loading...
0%