Yeni Üyelik
34.
Bölüm

34. Bölüm | Bataklık

@deniz34

“bu kadar kadın hayranının olması nasıl hissettiriyor?” diye sordum.

“pahalı ve ulaşılmaz olduğumu.” Dediğinde ciddi olup olmadığını kontrol etmek için yüzüne baktım.

“narsist misin?”

“param olmasaydı ve yolda görselerdi muhtemelen çoğu yüzüme bile bakmazdı. Ulaşılmaz olmasaydım da şu an seni linçliyor olmazlardı. Narsist değilim.”

“kendine haksızlık yapıyorsun.” Dedim dışardaki kalabalığa bakarken.

“sen ne düşünürdün?” dediğinde durdum.

“senin yerindeyken mi dışarıdan bir gözle mi?”

“ikisiyle de.”

“senin yerinde olsaydım muhtemelen aynı şeyleri düşünürdüm, haklılık payın var çünkü ama tamamen değil. Dışarıdan bir gözle baktığımda da hala kendine haksızlık yaptığını düşünüyorum. Eli yüzü düzgün ve yakışıklı sayılan bir görünüme sahipsin. Paranı değil, sadece seni isteyen kişilerin de olduğuna eminim.”

“karakterim ne olacak?”

“orasına da seni tanıdıktan sonra karar verilecek bir şey. Henüz ben de seni tanımadığımdan ayrıntılı bir şey diyemem. Herkes gösterdiği kadardır.” Dedim.

“peki sen gösterdiğin kadar mısın?”

“daha fazlasıyım.” Dedim düşünmeden.

“iddialısın.”

“değilim, kendimi iyi tanıyorum. Senin de kendini iyi tanıdığına eminim.”

“öyle.” Dediği sırada arkamdan Umut’un bana seslenmesiyle döndüm.

“daha dün bir bugün iki, ne ara seni fark ettiler?” dedi yanıma gelirken.

“ne bileyim ya, ben hiç gelmeme taraftarıydım da Can fikrimi değiştirdi. Hayır saçma şeyler de konuşuyorlar, anlamadım gitti. Bir bakıyorum seninle sevgiliyim bir bakıyorum Can’la. İnsan bunlar yüzünden kendinden şüphe eder.” dedim.

“amaç da o zaten.” Dedi Can.

“seni manipüle edip istediklerini yaptırmak istiyorlar.”

“annemler de aynısını yapmaya çalıştı ama o bende pek işe yaramıyor, bir söylesek bence kendilerine gelirler.” Dedim yüzümü buruştururken.

“bundan sonrasında Birce bende, sen bir süre uzak durmaya çalış, unutulunca da zaten arkadaşsınız.” Dedi Umut.

“benim için fark etmez. Yine de benim yanımda olduğunda da güvende olduğunu bil.” Dedi Can.

“ondan şüphem yok da bendeki tedbir işte. Geçenki olay tekrarlansın istemem.” Dedi Umut.

“o kız fena hırpalandı herhalde.” Dedim tepkilerini ölçmek için.

“e biraz hastanede kaldı tabii.” Dedi Umut.

“yuh.” Dedim farkında olmadan. “bunlara hiçbir işlem falan yapılmadı mı? Polis yakalasaydı.”

“yakalandılar ve ceza aldılar zaten ama ben ilgilenmedim, haberi ben yapmadım zaten. Herkes kendi kaşındı.” Dedi Can.

“yine de dışarda onlardan olmayacağının garantisi yok. Sen sevdiğimiz birisin ve zarar gelsin istemiyoruz.” Dedi Umut.

“ben de beni seviyorum ve zarar gelsin istemem.” Dedim kollarımı birbirine bağlarken.

Can’la ikisi bana gülerken ben kendimle adeta aşk yaşıyordum.

“şimdi ne yapacağız?” diye sordu Umut.

“antrenörle konuştuk. Açıklama yapılana kadar buradayız, sonra da gideceğiz. Basın toplantısında da illaki sorulduğunda açıklarım tekrardan. Konu kapanır gider.” Dedi Can.

“Can sana sormadık ama eğer istersen bunu kullanabilirsin de, ben Birce’yle ilgilenirim. Sen yeter ki iyi noktaya gel.” Dedi Umut.

“Birce de teklif etti ama pek ihtiyacım yok. Ben normal, bildiğim yoldan devam edeceğim.”

“aferin kız.” Dedi Umut kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken.

“içeri geçelim, Birce çok üşüdü.” Dedi Can.

“ben iyiydim, içerde boğulacak gibi oluyorum zaten.” Dedim.

“nasıl istersen. Rahat olun da.”

“biz rahatız kardeşim, ikimiz de çekinecek değiliz.” Dedi Umut.

“Can! Bir bakar mısın?” sesi gelirken hepimiz binanın üst katından gelen sese baktık. Bir kadın sesleniyordu.

“geliyorum!” dedi Can. “siz takılın, ben bir bakıp gelicem.”

Can yanımızdan uzaklaştıktan sonrasında biz de tribünlere geçip oturduk.

“yakışıklı çocuk değil mi?” dedi Umut.

“öyle, yakışıklı.” Dedim. “çevresinde bu kadar güzel kadın varken neden birisini seçmediğini hala anlayamadım ama.”

“onu o olduğu için seveceğini düşündüğü birisini istiyor, zaten kariyerine odaklanma konusunda da ciddi. Yüksek hedefleri var.”

“işi zor.” Dedim iç çekerken.

“öyle.” Dedi benim gibi.

“ben çok fazla önemli değilim ama bu hayranlar ona zarar vermez değil mi? Benim hastanede yatmamla onunki bir olmaz çünkü.”

“saçmalama Birce, o kendini bir şekilde korur ama sen koruyamazsın. Önemli olan sensin. Burada hepimiz senin için endişeleniyoruz.”

“onun imajı ve bedeni her şeyi. Eğer birisi zarar görürse her şeyi alt üst olur Umut. Ben bir şekilde toparlarım, şu durumda önemli olan da bu hikayedeki başrol de o.”

“Bora’da da aynı şeyler oldu, sevgilisi için hiç iyi şeyler olmadı Birce. Tehdit mektuplarına kadar aldı. Bence Can’dan çok sen kendine dikkat etsen iyi olur. Bu hiçbir şeye benzemez.”

“ederim.” Dedim sadece. Ne yapacağımı zaten bilmiyordum, sadece takılacaktım öyle. Aynı devam etmekten başka çarem yoktu.

“yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu düşünebilirsin, farkındayım ama kimse bunun olmasını istemezdi.”

“inan bana isterse sonsuza kadar beni Can’la yakıştırıp sevgili zannetsinler, bu hiçbir şey.”

“o kadar mı kötü hissettin?”

“hiç kendini denizin dibinde, çıkmak istedikçe çırpınıp bataklıkta gibi daha çok battığını hissettin mi?”

“sanırım, evet.”

“işte ben de tam olarak onu hissettim. O yüzden bu benim için sorun değil gerçekten. Karşımdaki insan da ne yapması gerektiğini, ne istediğini bilen birisi. Elinden geldiğince de bana yardımcı oluyor. Can benim için bir sorun değil.”

“peki, dediklerine inanıyorum ama yine de yalnız takılmak yok. Herkesi arayabilirsin. Seyit’i bile. İnan bana kızlarını da alır yine de seninle gelir.” Dedi.

“biliyorum ama çok gerek kalmayacak. Dışarı ancak market veya burası için çıkacağım.”

“markete giderken de birisini çağır.”

“tamam.” Dedim.

Bir süre oturup dışardaki kalabalığı dinledikten sonrasında Can yavaş yavaş yanımıza geldi. Karşımızda dururken “artık gidebiliriz.” Dedi.

“yayınlandı mı?” diye sordu Umut.

“küfür etmek istemiyorum Umut, sonra anlatırım.”

“bir sorun mu var?” diye sordum. Kırmızı gözlerle gözlerimin içine baktı.

“yok, sen merak etme, seninle alakalı bir durum değil. Kulüple alakalı.” Dedi Can.

“söyle işte oğlum, çatlatma adamı, Birce’den sır çıkmaz.” Dedi Umut.

“derdim Birce değil zaten.” Dedi dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini yumarken. Söyleyeceklerini toparlıyormuş gibi bir hali vardı. “kulüp bu haberin istatistiklerini gösterdi. Ya gerçek ya da sahte sevgili ayarlamak istiyorlar.”

“sen ne dedin?” dedi Umut.

“sözleşmemi iptal edip transfer etmelerini.”

“saçmalama! Her şeyi yakarsın.”

“ne yapayım abicim, onlar istedi diye kendime hatun bulup yalandan kolumda mı gezdireyim süs köpeği gibi.” Oldukça gergindi.

“ayarlasınlar bir tane, öylesine takıl bir tanesiyle.” Dedi Umut.

“ya ben ajansta mı çalışıyorum? Benim mesleğim futbol oynamak değil mi? Özel hayatımı bu işe neden karıştırıyorlar?”

“istatistikler yalan mı söylüyor, popülerliğin artıyor işte, fena mı?”

“yemişim öyle popülerliği, yeteneğimle popüler olamadıktan sonra ne yapayım ben o popülerliği de mesleği de.”

“ya bırak Allah aşkına. Ayarlarlar birini, gider akşamları yemek yersin, iki poz çekerler, çıkar evine gelirsin. Bütün hayatını yakmaya değer mi?”

“ben sizin yüzünüze nasıl bakıcam sonra? İlerde karım demeyecek mi bana o kadınla neden ayrıldın, ne yaptın?”

“bunları düşünme sırası değil. Seni sen olduğun için sevmeyenle olmayacaksın zaten.”

“ben ihanet edemem.”

“derin düşünüyorsun.”

“karımı ve çocuklarımı düşünüyorum. İlerde hepsinin yüzüne bakabilmek istiyorum.”

“söyle o zaman annene, temiz aile kızı bulsun köyden evlen gitsin.”

“sanki o ben olduğum için mi gelecek Umut?”

“beyler sakin.” Dedim hararetli konuşmalarının arasına girerken. “Can vaktin varsa bir süre düşün bence.”

“senin diyetisyenim olduğun haberini yayınlamıyorlar Birce, belki seninle gerçekten bir ilişkim vardır da yalan söylemiş olmasınlar diye.”

“bu kısım beni aşar Can. Dediğim gibi sana iyi gelecekse kalabilir ama ben böyle bir numara yapamam.” Dedim.

“istemem de zaten, ben seni kullanacak değilim.”

“kalkın eve gidelim, adam akıllı düşünelim.” Dedi Umut ayağa kalkarken.

Can sertçe yüzünü ovuştururken ben de kalktım. “sıkma canını, hallolur. Hayatını yakmaya da değmez.” Dedim.

Ellerini yüzünden çekerken gözlerimin içine baktı. Gözlerindeki ışıltı sönmüştü resmen. Bir şey demeden ilerlemeye başlarken ben de arkalarından onları takip ettim.

Otoparka geldiğimizde “ben arabayı içeri giremediğimden dışarı bıraktım. Şimdi Birce’yi görmesinler. Seninle gelsin.” Dedi Umut.

“iyi halt yedin.” Dedi Can.

Bir şey demeden onları dinledim.

“ben çıkarım, bir şey olmaz.”

“seni açık hedef göstermiş oluruz, gerek yok, benimle gel.” Dedi Can.

“senin arabana bindiğimde de açık hedefim.”

“en azından burnun kanamadan eve gidersin.”

“abicim sen bin arabaya, Can haklı.” Dedi Umut.

Bir şey demeden arabanın kapısını açarken içine yerleştim. Emniyet kemerimi takarken Can da gelip yerleşmişti.

Arabayla kapıdan geçerken etrafımızı birçok hayran sarması gerilmeme sebep olurken şapkamı biraz daha indirdim. Yüzümü iyice gizlemeye çalıştım. Beni ne kadar geç tanırlarsa o kadar iyiydi. En azından tanınana kadar rahat ederdim.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Loading...
0%