@deniz_44
|
M : Kürk Mantolu Madonna bitti mi? Helin : Çoktan. Her ay mutlaka okurum ben M : Neden? Bitirdiğin bir kitabı niye tekrar okuyorsun ki? Helin : Canım istiyor. Helin : Kaybolduğum satırlarda tekrar kaybolmak hoşuma gidiyor M : Ben aynı şeyi okuyamam ya Helin : Sen neler okuyorsun? M : Seni Kaşlarımı çattı. M : Tamam şakaydı. M : Görmesem de kaşlarını çattığını tahmin edebiliyorum Helin : Kaşlarım seninle konuşurken sürekli çatık zaten M : Sende bir Elizabeth havası sezdim. M : Önyargılı ve sinirli davranmamalısın. Helin : Gurur ve Önyargı'daki Elizabeth mi? M : Evet Helin : Tövbe de Helin : Kimse onun eline su dökemez. Helin : Yürüyen önyargı M : jdadjjds Helin : Gurur ve Önyargı'yı okudun o zaman ? M : Evet. M : Pek sevemedim Helin : Abartıldığı gibi bir kitap değil zaten. Aşkı falan tanımlamıyor ki. Helin: Tamam o dönemin şartları falan filan, buna göre okudum da yine de çok sevemedim M : Aşk tanımın farklı olduğu içindir belki de. M : Bu yüzden kitap sana göre aşkı tanımlamıyor olamaz mı? Helin : Aşk, tüm tutarsızlıkları sevmek bana göre. Karşındakini kusurlarıyla sevebilmek ve sevmeye devam edebilmek. Helin : Kitapta Elizabeth adamı kendisi tanımak istemedi ki. Sadece komşu şunu dedi, arkadaşım bunu dedi diye diye yaklaşıyordu. Aşk veya sevgi öyle önyargılarla kirlenmemeli bana göre. M : Çevreden değil kendi gözleriyle adamın ruhuna ait güzellikleri göremiyor olmasından dolayı mı Elizabeth gerçekten aşık değil senin için? Helin : Aynen öyle. Helin : Malı mülkü yakışıklılığı önemli olmamalı. Helin : Birinin gözlerine baktığında onun gerçekten senin için doğru olduğunu anlamak asıl aşk. Helin : Başkalarının ne dediğinden ziyade gözlerinin onun ruhunu okuyabilmesi. Helin :Bay Darcy her şey rağmen onu sevdi. Herkes onların para göz bir aile olduğunu söylemesine rağmen umursamadı. Çünkü umursadığı sohbetinden ve fikirlerinden hoşlandığı o kadındı. M : Konu kitaplar olunca uzun uzadıya cevap veriyorsun sorularıma :) Haklıydı. Mesajlarım o kadar uzundu ki. Ama şaşıramıyordum. Kitaplarla konuşmak istediğim birileri yoktu çevremde. Hepsi Asu gibiydi. Farklı hayatların kendilerine dokunmasını istemezlerdi. Yanlış anlaşılmasın, yargılamak haddim değil. Ama tek bir ömrü sadece ailemizin bize sunduklarıyla şekillendirmek bana kolay bir seçenek gibi geliyordu. Neden başka hayatlarda tecrübe ettiklerimizle hayatımızı yönlendiremeyelim ki? Kitap okumak bana göre bu dünyada yemek içmek kadar gerekliydi. Ruhun beslenmesi için... M : Sen biraz Elizabeth'sin. M : Bana karşı Helin : Bu kırıcı Helin : Ben insanları ne statülerine ne de dış görünüşlerine göre sınıflandırmam. M : Biliyorum. M : Bu yönünü seviyorum. Ona bu yönümü gösterdiysem gerçekten hayatıma aldığım biriydi. Kalp atışlarım hızlanırken yutkundum. Kitaplığıma adımlayıp günlüğümü çıkardım. Ona dair bir şey yazmış olmalıydım. Sayfaları çevirdikçe hiçbir şey bulamadım. Murat isminde kimse yoktu. Hastaneden önce tanışma ihtimalimiz artıyordu. Ama o zaman benden niye bu şekilde gizlensin ki? Yıllarca görmediğimiz birini bile yolda görünce kısaca selamlaşıp geçmişi yad etmez miydik? Neyi gizliyorsun Murat? Kimsin? Helin : Senle ilgili karışık bir ruh halindeyim. Helin : Sen kimsin peki? Helin : Bay Darcy falan mı? M : Evet Helin : O zaman Bay Murat M : JDKJFJSJDF Helin : Ben önyargılarımla sizi süründürmek istiyorum Helin : Elizabeth olmak bunu gerektirir. M : Mesajlarım da benim mektuplarım olsun o zaman :) M : Ön yargılarını kırmak için bir araç Önyargılı değildim. Sadece koruma içgüdüsüydü bu. Tanımadığım-hatırlamadığım- birinin her şeyimi biliyor olması geriyordu. Ne olacağı belli olmazdı ki. Hırsızı sapığı, her türlü pislik vardı bu ülkede. M : İyi günler Bayan Helin M : sdkjgsjkdg Sırtımı yatağa yuvarlayıp güldüm. Helin : İyi günler Bay Murat Helin :😇 ※ Kitabı bilmeyenler için özet ; Elizabeth önyargıları olan bir kadın. Çevresinden Bay Darcy hakkında olmadık kötü şeyler duyduğu için adama karşı hep duvarlar örerek yaklaşıyor. Tabi bunlar beraber sohbet edip birbirlerini tanıma fırsatı buluyorlar. Bay Darcy bu yüzden evlenme teklifi ediyor ama Elizabeth konuşup adamı tanımış olması gerekirken önyargılarının esiri oluyor ve adamı yargısız infaz ediyor. Adam tabi mektup vs bırakıp kendisi hakkında bilinen yanlışların doğrusunu yazıyor. Olaylar böyle böyle ilerliyor.... |
0% |