"Surat asma ama Helo." dünden beri yanımda dolanan Asu'yu fırıncı küreğiyle dövmek istiyordum. Ama bunu yapmadım. Çünkü ben şiddete karşıydım.

Yalancı.

Tahta kaşığı fırlattığımda alnına çarptı ve acıyla inledi. Canı yanmıştı kabul, ama canlı canlı kolunu kesmişim gibi bağıracak kadar değildi.

"Berbat oyuncusun. Senin yüzünden beni buraya telefonda yüzünü bilmediğim çocuk getirdi. Sözde benim için gittik. Dağıtan sendi-"

"Yüzünü görmeden biriyle mi konuşuyorsun?" diye bağırdı. Gözlerini kırpıştırdı. "Ne konuşuyorsunuz?" İmalı gülüş müydü o?

"İklim krizini çözmek amacımız. Sonrasında tüm dünyaya barışı getirip susuzluğa çare bulacağız."

"Sıkıcı." dedi. Omuz silkti. "Gerçi konu sen olunca sıkıcı ve ciddi konular konuşursun anca." Ne?!

Gaza gelme Helin. Sakın gaza gelme.

"Üstünde ne var diye sormuştum." dedim dan diye. Asu gözlerini kocaman açtı ve kahkaha atmaya başladı.

"Senden hızlısı mezarda."

Kahkaha atarak mutfaktan çıktı. Ben sıkıcı değildim ki. Arka cebimde titreyen telefonumu çıkarttım

Helin : Ben sıkıcı mıyım?

M : Kime göre neye göre?

Helin : Sana göre

M : Sıkıcı insanlarla konuşmam ben

M : Sıkıcı olman için herkesin yaptığını yapman gerekiyor

M : Bildiğim kadarıyla diğerleri gibi değilsin

Helin : Sen nasıl birisin?

Helin : Seni en çok sinirlendiren nedir mesela?

M : Ben sabırlı biriyimdir. Nadir sinirlenirim

Helin : En sevdiğin renk ne?

M : Bugün benden mi konuşacağız?

Helin : Cevap ver

M : Turuncu

Benimde turuncuydu. Balkona çıkıp bağdaş kurar oturdum ve göz ucuyla etrafı kolaçan ettim. Beni gözetleyen kimse yoktu.

Helin : Saçın ne renk?

M : Koyu kahve

Helin : Gözün ne renk?

M : Koyu kahve

Kitaplarda renkli gözlü çıkardı normalde. İyi bari. O da farklıymış.

Helin : Tenin ne renk?

M : dkfsljfskj

Helin : Gülme

M : Benim hayali robot resmimi mi çizmeye çalışıyorsun?

Helin : Evet gece baş ucuma koyup bakıp uyuyacağım huzurla.

M : Huzurla uyumak...

Helin : Neden üç nokta koyuyorsun ki? Tamamla cümleni.

M : Sen tamamla Tavşan

Helin : Neden bana tavşan diyorsun?

M : Tavşanlar kadar şirinsin de ondan.

Helin : Hayvan mı dedin sen bana?

Yuh Helin. İltifat etti adam sana.

M : ksdflskjdfs

M : Estağfurullah

Helin : Neyse iyi geceler uyuyorum ben.

Telefonun ekranına bakmaya devam ettim. Uyumayacaktım ki. Balkondan çıkıp odama girdim ve onun ceketinin cebini karıştırmaya başladım. Ne yani o benim kitaplığımı karıştırıp kitabımı almamış mıydı? Benimde onun ceketini karıştırmaya hakkım vardı.

Cebinden katlı bir kağıt çıktı. Karakalemle çizilmiş bir kumsalda oturan bir kızın resmiydi. Şezlonga oturup yüzünü elimle kapatmış bir şekilde öne eğilmişti. Kimdi bilmiyorum ama ağladığına yemin edebilirdim.

Kağıdın arkasında şu satırlar yazıyordu.

Seni olduğun gibi kabullenmeye sonuna kadar ama senin ağlamanı kabul etmiyorum. Sen bu dünyaya gülüşünle nefesim olmaya geldin. Başkaları yüzünden ağlamaya değil...

Telefonum tekrar titredi.

M : İyi geceler tavşan