"Asu?" dediğimde başını telefondan kaldırdı. Elimdeki resmi ona gösterdim. Sonuçta erkeklerle ilgili tecrübeye sahip olan oydu.

"Bir erkeğin cebinden böyle bir şey çıksa ne düşünürsün?" Resmi almak için uzandı ama geri çektim. Ona dokunamazdı. Murat, Asu'dan hoşlanmıyordu ve onun ceplerinden gizlice bulduğum kağıdı sevmediği birine dokunduramazdım. O burada değildi ama yine de yanlıştı.

"Dokunmadan." dedim ve gözlerine yaklaştırdım.

"Yani her şey olabilir Helo. Yoldan geçerken hoşuna gidip çizmiş de olabilir. Bir akrabası arkadaşı hatta sevdiği kadını çizmi-"

"Seviyor mudur?" dediğimde kaşlarını çattı.

İyi de bundan BANA NE?!

"O çocuk değil mi?" Başımla onayladığımda omuz silkti. "Ona sor o zaman. Ama kendini her şeye hazırla çünkü o not biraz sevdiğin için yazılacak bir not." dedi. Asu her zaman mantıksız konuşan olurdu ama şimdi mantıklı konuşuyordu. Bu sinir bozucuydu.

"Çok umursama Helo. Yüzünü bilmediğin biri. En fazla konuşmazsın olur biter."

"Konuşmak istiyorum." dediğimde elindeki telefonu salladı. "O zaman konuş."

Yanına oturduğumda başını omzuma yasladı. "Yaz, caz yapma sikerim belanı." Kaşlarımı çattığımda kıkırdayarak başını kaldırdı. "Şakaydı."

Helin : Ceketini asarken cebinden bir kağıt düştü.

M : Baktın mı?

Asu'yla göz göze geldik.

Helin : Ucundan baktım.

Helin : Benim notlarımdan biri sanarak

M : Öylesine bir şey

Helin : Peki çizdiğin kız kim?

M : Neden soruyorsun?

Helin : Güzel çizmişsin.

M : Bir de benim gözümden bak.

"Helo bu birine yanık. Baya seninle kanka gibi konuşuyormuş." dedi Asu.

M : Ucundan bakmış gibi bir halin yok.

Helin : Sen götürdüğün kitabıma ucundan mı bakıyorsun? Bende senin ceketini karıştırabilirim.

"Helo ne yaptın?" diye cırladı Asu. Ne yaptım?

M : Ceketimi karıştırdın demek?

"Asu ben ne yaptım?"

Helin : Yıkamak için. Kirlidir diye.

M : Yemezler.

M : Tavşan, ajan olan bendim.

Helin : Sen benim kitabımın sayfalarını karıştırmıyor musun?

Helin : Ceketi bırakan sensin.

Helin : Kitabımı sana veren ben değildim.

Helin : İzinsiz kitabımı alıp izinsiz okuyorsun gelip ceketin konusunda bana kızıyorsun

Helin : Ceketini sen hür iradenle bıraktın!

M : Kızmadım

M : Ama sen kızdın dskjsldjks

Helin : Kitabımı getirene kadar ceketini giyip dışarı bile çıkacağım.

M : Tamam :)

Helin : Gülme

M : Sen gül o zaman

İstemsizce güldüm.

"Hayır Helo." Omzumu tutup sarstı. "Daha yüzünü görmedin. Kendine gel. Sen Helin Ziyagil misin? Kendini bir adama kaptıramazsın bu kadar çabuk."

"Bir dur Asu. Arkadaşça konuşuyorum. Ne kaptırması?" Cık cıklayıp telefona döndüm.

M : Ceketimi dışarı çıktığında umarım görebilirim üzerinde.

M : Sana benden daha çok yakışacağına eminim.

Helin : Görmeden inanmam.

Helin : Sen de giy bakayım sonra ben giyeyim. Bakalım kime daha çok yakışacak.

M : Güzel denemeydi.

Lanet.