Helin : Kampa geleceğini söylemiştin

Helin : Kamp bu hafta sonu olacakmış

Helin : Tüm fakülte etkinliğiymiş

Helin : Yabancıları almıyorlarmış

Helin : Bizim fakülteden misin?

Helin : O zaman seni kaydedebilirim.

Helin : Kendin de gidip kaydolabilirsin.

Cevap vermemişti. 3 gündür çevrimiçi olmamıştı bile. Yüzünü hatırlamadığım için trip yiyordum ve sanırım bir tutam haklıydı. Ama kesinlikle hatırlayamıyordum. Geçmiş anılarım silinmiş gibiydi.

Helin : Bana gerçekten trip atacak mısın?

Helin : Bunu yapma

Helin : Seni kırdıysam özür dilerim.

Helin : Şu an bu dünyada en merak ettiğim şey senin yüzün ve ben daha önce görüp bunu hatırlayamıyorum.

Helin : Bunun için senden önce ben trip atmalıyım kendime.

Helin : Hatırlamaya çalışıyorum

Helin : Olmuyor Murat.

Helin : Özür dilerim.

" Gizemli adamın cevap vermiyor mu sana?" Asu demlediği papatya çayını bana uzattığında alıp yudumlamaya başladım.

"Onu daha önce görmüşüm. Ama hatırlamıyorum." dediğimde elindeki bardağı sehpaya bıraktı ve uzanıp saçımı okşadı.

"Hastanede kaldığın dönemlerde onu görmüş olabilir misin?" Kalp atışlarım yavaşlarken kulaklarım uğuldamaya başladı. Kaşlarımı çatıp bakışlarımı Asu'dan çektim ve halının desenlerine odaklanarak sessizce çayımı yudumladım.

"Hatırlatma." dedim sertçe.

"Hatırlatmak değil amacım Helo. Ama sen o dönemi sıfırladın. Bunun için ilaçlar almadın mı? Kitaplara sardın iyice içine kapandın." Çayın sıcak olmasını umursamadan diktim kafama ve mideme kadar yandığımı hissedince suratımı buruşturdum.

"Konuşmayacağım." Bardağı sehpaya bıraktığımda kalkmama izin vermeden kolunu omzuma doladı ve sıkıca sarıldı. Sabit bir şekilde kaldım.

"Bazen vefasız bir arkadaş gibi görünebilirim ama seni anlıyorum Helo. O kadar çok iyi anlıyorum ki. Sadece akışa bırak. Hatırlamıyorsan hatırlamıyorsun. Hastaneden çıktığında girdiğin zamandan çok daha boş bakıyordu gözlerin. Doktorun demişti, içtiğin ilaçlar yüzünden gerçek ve hayal birbirine girecek, bazı detayları unutacaksın."

Tüm bunları biliyordum ama geçmişimin neresindeydi Murat? Bunu bilmemek başımı ağrıtıyordu. Ne bir fotoğrafımız vardı ne de Asu'yla tanıştırmıştım onu. Ailemde bilmiyordu. Bu durum nasıl mümkün olabilirdi ki?

"Bunu ona söyle Helo. Kaç gündür suratın asık." Burnumu çektim. Şu ağlak halimden kurtulmalıydım. Reglim yaklaşıyordu ve sanırım bir süre daha duygusallığım devam edecekti.

"Sandığımdan daha çok seni etkiliyor o piç" dediğinde kaşlarımı çatıp ona döndüm. Kahkaha attı. "O gözler ne? Erkeğini koruyan dişi gözlerimi onlar?" Gözlerimi devirdim.

"O benim erkeğim değil." Omzumdaki kollarını ittim. "Ayrıca piç de deme." Cık cıklayıp ayaklandığımda çayını höpürdeterek içti ve sinsice güldü.

"Sen dışarı çıkmayacak mısın?" dedim ters ters. Sinsi gülüşünü sevmemiştim.

"Seninle uğraşmak varken dışarıdaki erkolara mı gideyim?" Kahkaha attı. "Seni tercih ederim."

"Hani ben sıkıcıydım?" Kaşlarımı kaldırdığımda kahkaha attı tekrar.

"'Üstünde ne var?' mesajından sonra sen sıkıcı olamazsın." Uzanıp yastığı suratına geçirdiğimde kahkahası daha da sesli bir hal almıştı. Hain pislik.

Mesaj sesiyle koltuktaki telefonu elime alıp açtım.

Abi bozuntusu : Helin beni tebrik ederken basit iki kelime mi kullandın cidden?

Abi bozuntusu : İnsan abisinin mutluluğunu böyle mi kutlar?

"Iyy tiksinç" dedi Asu başını uzatıp mesajı okurken. "Yaz şuna okkalı bir küfür."

Helin : Evlendiğin için tebrik etmedim. Hale gibi bir kızı kandırıp evlendiğin için tebrik ettim.

Helin : Çekilecek bir adam değilsin

Helin : Hatta adam değilsin.

Abi bozuntusu : Hale ne istediğini bilen bir kadın. Benim bir şey yapmama gerek kalmadı.

Helin : Büyü yapmışsındır sen

Abi bozuntusu : Okuduğun kitaplardan başını kaldır Helin. Hayat senin saçmalıkların için çok kısa.

Helin : Hayat senin gibi bir çocuğu dünyaya getirmiş anne ve babam için çok kısa. Saçma sapanlıklardan oluşmuş bir sen

Abi bozuntusu : Şu an ailenin en saçması sensin.

Abi bozuntusu : Hadi babam sana acıyordu da seviyormuş gibi davranıyordu.

Abi bozuntusu : Kimse senin gibi bir ucubeyi sevemez.

Elim ekranda kalırken gözlerim sulanmıştı bile.

"Onu dinleme Helo. Seni yaralamaya çalışıyor işte"

İşe yaramıştı.

Abi bozuntusu : Düğünde görüşürüz UCUBE