Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Güzel Bir Gece

@denizindibindekiay

Elimde bavulla hava limanından çıkıyordum. beyaz gömlek ve siyah pantolonla rahat bir şekilde gülümseyerek kendime bir taksi çağırdım.

Gelen taksiye bindikten sonra mesajlarımı kontrol ettim.

mesajların arasında kalacağım evin adresini öğrenip taksiciye söyledim.

kısa bir yolculuktan sonra lüks ve iki katlı güzel bir evdin önünde durdu. taksiciye bahşişiyle birlikte parayı ödedikten sonra valizimle birlikte önceden kargo ile gelen anahtarıyla kapıyı açtım. camlara dolu olan eşyalı evin içinde kendimi kanepeye attım.

uyandığımda saati öğrenmek için telefonu elime aldım. tanıdık isimden gelen onlarca aramayı görünce hiç uyanmamayı diledim. O sırada beni tekrar aradı ve bekletmeden açtım. telefonu kulağıma yaklaştırdım.

"Neredesin lan sen? ne zamandır seni arıyorum haberin var mı?!"

"Ne abarttın be. ne oldu?"

"hedef bu gece bir davet düzenledi. bu fırsatı kullacak mısın?"

"Neden olmasın ne kadar erken biterse o kadar iyi."

"o zaman hazırlan çünkü geç kalıyorsun.

hızlıca ayağa kalktım ve telefonu omuzumla kulağıma dayayarak bir yandan da yatak odasındaki dolaplardan kendime göre smokin seçiyordum.

"Gizlice mi gireceğim yoksa davetli olma şansım var mı?"

"Şanslısın ki sayemde davetlisin ama çok bilgiye sahip değilsin. İstersen bu seferlik pas geç."

"Davetli olduğun bir yere gitmemek terbiyesizliktir öğretmediler mi?"

"Her neyse, dikkat ette kafana kurşun yeme."

"Dikkat etmem gereken tek şey prezervatifi unutmak olurdu."

"Lan! Ne planlıyorsunn?!"

"Yakında öprenirsin."

"Cevap ver yada yoluna taş koyarım."

"Ah... Çok ısrarcısın her neyse kadını sikim sonik çekiciliğimle etkileyip tuzağa düşüreceğim."

"Kadını yatağa atıp öldüreceksin kısaca."

"Beni bu kadar iyi tanıyorsun öyle."

"Tanımamayı tercih ederdim. Her neyse olan oldu git hazırlan geç kalı-"

İnsanların yüzüne telefon kapatmak gerçekten küfür etkisi yaratıyordu ama hoşuma gidiyordu.

O sırada üstümü giymiştim ve henüz kutusundan çıkmamış bir erkek parfümünğ sıkıp garajdaki arabanın anahtarını aldım.

Garajın kapısını açınca karşımdaki manzara sırıtmama neden oldu.

Karşımda pürüzsüz bir BMW vardı...

Hatta BMW M5 f90...

Paraya baya kıymışlar ama ben bu arabaya kıyamam. Anahtardan düğmeye bastım kapıların kilit sesi bile güzeldi. Şoför koltuğuna oturup bu meleği çalıştırdım.

Garajdan çıkardığımda motordan çıkan ses bile benim için bir melodiydi. Ben melodiyi dinleye dinleye konuma gelmiştim.

Davetin verildiği büyük binanın önünde durdum. Kapının önündeki korumalar kısaca beni süzdü ve bende arabayı kilitledip onlara yaklaştım. Yüzümdeki aptal sırıtışı tutmak zordu. Tam önlerinde durduğumda

"Üzgünüm Beyefendi kimliğinizi kontrol edebilir miyim?"

Gülümsememi bozmadan cüzdanımdan kargo ile gelen sahte kimliği ona uzattım.

"Doğru olanı yapıyorsunuz. Kaç saat burada dikiliyorsunuz valla işiniz zor Allah yardımcınız olsun."

Ateist benliğimi kenara bıraktım ve kahveci amca kimliğime büründüm.

korumanın yüzünde samimi bir gülümseme oluşunca

içimden kendimi övüyorum. Diğer adam kimliğimi kontrol ettikten sonra bana geri uzattı. Onada sahte bir gülümsemeyle karşılık verdim.

"Geçebilirsiniz"

"Teşekkürler. Kolay gelsin."

Adamlara bi baş selamı verip aralarından geçtim ve içeri girdim.

Loş ışık beni karşıladı ilk. Sonrada gülümse ve konuşma sesleri yankılandı kulağımda. İçerideki salona geçtim ve masalardaki ünlülerle dolu büyük odayı kabaca süzdüm. Aradığım yüzü henüz bulamamıştım. Boş bir masaya oturmak istesemde bu pek mümkün olmadı. Bende herkesi en iyi görebileceğim bir masaya oturdum.

Masadaki kimse bir sorun oluşturmadı ve kısaca selam verdiler ama bu masadaki kimsenin benim kim olduğumu bilmiyordu ama biliyormuş gibi yapmışlardı. ah şu ünlüler arası sahte samimiyet.

Rahatça oturuyorup arkama yaslandım etrafı incelemeye başladım. O sırada masadaki dolu kadehlerden birini elime aldım ve yudumlamaya başladım.

Ben yudumlarken aradığım yüzü gürünce yüzüme bir sırıtma yayıldı. Bardağı masaya geri bıraktım.

Masaların arasından süzülüyordu. Kısa dekolteli ve askılı göze batmayan koyu kırmızı elbisesi ile sıra sıra masaları dolaşıp selam veriyordu. Sonuçta o herkesin gözünde babası ölünce şirketlerin genç ve güzel sahibiydi. Ben dışında herkes öyle düşünüyodu tabbi. Gerçekler farklıydı ve acımasız. Babasını öldürüp hem mafyanın hemde şirketlerin başına geçen kişiydi o.

O masum görünümün pardon bu elbiseyi giyen ve yırtıcı bir bakışa sahip olan bir kadın asla masum olduğunu düşünmezdim ama keşke göründüğü kadar kalsaydı.

Sıra bizim masaya gelmişti. Sırayla hepimize selam verdi. Sıra bana geldiğinde bir süre durdu. Tabiki tanıyamamıştı çünkü tanışmıyorduk.

"Kusura bakmayın tanıyamadım."

"Emin olun böyle güzel bir kadının beni tanıyamamasını önemsemem tam tersi tanışmak için mükemmel bir gece."

Masada küçük kıkırtılar oluştu.

"Sizinle tanışmak istediğimi nereden çıkardınız?"

"Davet ettiğiniz birini tanımak istemez misiniz?"

"Pek ilgimi çekmediniz doğrusu."

"Kalbimi kırmadınız direk öldürdünüz. Umarım bu ön yargılı sadece bana değildir."

"Tanımak istemediğim insanlara."

"Israrcı mı olmalıyım."

"İstediğiniz kadar deneyin ama dikkatli olunda sizi korumaların elinde bulmayayım."

"O kadar kolay değil emin olun. Yinede ısrarcı olmayacağım. Benimle bir kadeh içiyor musunuz yoksa yalnızlığımla beni baş başa mı Bırakacaksınız?"

"Ağzınız iyi laf yapıyor. Boş laflar dinlemek yinede insanların hoşuna gidiyor. Kim onu öven birinin susmasını isterki... haklısınız bşr kadeh şarap kimseyi öldürmez."

Bu kadar mı yani. biraz naz yaptı ve direk kabul etti var be.

tekrar konuşmaya başladı.

"Beni takip edin o zaman. Gürültü gerçekten rahatsız verici olmaya başladı."

oh mis benim uğraşmama gerken kalmadı. Kadın beni ücra köşeye çağırdı.

Ayaklandım ve onu takip etmeye başladım. Davet salonundan çıkıp kırmızı halılı koridorlardan geçtik. Büyük ihtimalle evin en sessiz odasının önündeydik. Gülüşme sesleri bile duyulmuyordu.

Kapıyı açtı ve zaten açık olan ışıklardan dolayı odayı rahatça görebiliyordum ki önümdeki koruma ordusu üstüme atlatana kadar.

Ben ne olduğunu anladam adamlar beni dizimin üstüne oturmuştu.

Kadın önündeki çalışmaya masasının üstüne oturup bacak bacak üstüne attı. korumanın uzattığı sigara paketinden bir tane aldı ve dudaklarına götürdü. Diğer tarafındaki koruma sigarasını yaktı.

Ben ise rolüme devam ediyordum. Büyük ihtimalle benim kemiklerimi kırıp bırakacaktı yada bir ihtimalle kafama bir kurşun... Şuan gözümde yavşak bir piçtim.

Az önceki bakışları gitmiş yerine kas katı bir yüz gelmişti. sanki bam başka bir insan gibi gelmişti. Bir bakış insanı bu kadar mı değiştirirdi.

Beni süzmeyi bitirip adamlarına döndü.

"Pestili çıkana kadar dövün."

Adamlar bunu bekliyormuş gibi ikinci kez üstüme atladılar. İki kolumuda başka korumalar tutuyordu. Yinede çırpınıyordum. karnıma ve mükemmel yüzüme aldığım acı darbeler pek sarmadı ama eğer yüzümde iz kalırsa bak bu sarsmayı bırak intihar nedenim olurdu.

O sırada kadın elini kaldırırıp durmalarını işaret etti.

Oturduğu masan indi. çenemden tutup ona bakmamı sağladı bi süre yüzümü süzdükten sonra yüzümü ittirip geldiğimiz kadıya ilerledi. korumanın uzattığı bez ile çenemi tuttuğu eli silip geri korumaya verdi.

"işiniz bitince evime bırakın ne yapmanız gerekeni biliyorsunuz. bu küçük yetimi yıldızlarla tanıştıracağım."

Dağılmış yüzümle gidişini izlerken korumaların dayakları tekrar başladı.

Dağılmış yüzümde yakışıklıdır şimdi...

kadının hareketleri hoşuma gitmişti kabul etmeliydim. ani duygu değişimi herkesi şaşırtırdı.

Loading...
0%