Cebimde titreyen telefonu elime aldım ve ismine kısaca baktıktan sonra aramayı açıp telefonu kulağıma yaklaştırdım.

"Yeni bir göreve hazır mısın?"

"Ah... ne güzel ama umarım kolay olanlarından değildir."

"Emin ol değil."

"Şaşırt beni o zaman."

"Rusya ve Portekiz'de bağlantıları olan bir mafya ile ilgileneceksin."

"Yani Rusya'ya uçuyorum."

"Hayır. New York'a uçuyorsun."

"Tuhaf bir seçim. Mafyanın başı kim?"

"Açelya ŞAFAK"

"Bak bu şaşırttı işte hem Türk hem de Kadın."

"Bu dünyada en çok korkman gereken iki şey var bir Tanrı ikincisi kadınlar."

"ikincisine katılıyorum."

"Ateist piç"

"Bu Mafya hanım efendisine ne yapmam gerekiyor."

"Öldürmen."

"Ne kadar açık sözlüsün öyle."

"Dikkat et de ölme sana sahte kimliğini ve pasaportunu kargo ile gönderdim. Biletlerin hazır bu gece uçuyorsun."

"Bu hızlıydı. peki görev hakkında bilgiler?"

"Eğer birazcık mesajlarını kontrol etseydin çoktan gönderdiğimi görürdün."

"Ne güzel ne güzel yani artık sesini duymak zorunda değilim."

"Bekle! yüzüme ka-"

Telefonu yüzüne kapattım ve yerde yatan kanlar içindeki bedeni sürüklemeye devam ettim. hoparlörden gelen müzik sesi zihnimi temizliyordu. Tatlı melodi sesleri...