Geçmiş Aşkım

Esin

​​​​​Doktorluğu kazanalı çok olmamıştı ama ben ailemi çok özlemiştim. Onları çok özlüyordum. Hakkari de olmam onları çok korkutmasına rağmen ben mutluydum arkadaşlarım Büge,Songül,Azra,Melek ve Tuana bana yardımcı oluyorlardı onlarda benim gibi doktordu. Hepimizin izinli olduğu bir gün yemeğe çıkmıştık ve çok eğleniyorduk. Uzun zaman sonra bu bize iyi gelmişti. Hakkari de biri olduğunu daha duydum çocukluk aşkım Ayaz ​​​​.

Geçmiş

"Ne yapiyosun Denis?"

"Çiçek topluyorum Çilek."

"Hmhm."

"Kime pekiy?"

"Anneme"

"Neden peki topluyosun?"

"Bugün anneler günü o yüzden Çilek."

"Anladiym."

"Bende topliycam​​​​."

Değip toplamaya başladım ikimizde topladıktan sonra annelerimizin yanına gidip verdik Ayaz benden 5 yaş büyüktü yani ben o zaman 5 iken o 10 yaşındaydı.

Benim en sevdiğim çiçeklerden biri olan gülü Ayaz'ın elindeyken gördüm. Ayaz elinde gül ile geliyordu.

"Al Çilek bu da sana."

"Ama ben anne değiyimki."

"Olsun al sen."

Gülümseyip elinden aldım saçlarım dağınık olduğu için Ayaz hemen arkama geçip saçlarımı bağladı.

"Bak böyle daha tatlı oldun"

Gülümsedik.

Ayaz ile Tunceli'de tanışmıştık ailerimiz arkadaşti babası asker olduğu için Hakkari'ye tahini çıkmıştı o yüzden ayrılmak zorunda kaldık. İkimizde çok üzülmüştük çok ağlamıştık ama yapacak bir şey yoktu.

Günümüz

Annem Demet teyzeye geldiğimi söylemişti. İstememiştim tabi söylemesini söyleyip ne yapacaktiki Ayaz beni bu yaşımda da korumayamı çalışacaktı.Ayaz dan tek bildiğim şey ise borde bere olmasıydı. Annem kimseye söylememle uyarmıştı zaten kime söylicemki. Gördüğüm elle tekrar gerçek Dünya' ya geldim.

"Kızım ne dalıp gittin ya ne oldu?"

"Birşey olmadı ya kafamı karıştıran birşey olmuştu da o yüzden."

"Neymiş o kafanı karıştıran?"

"Boşver biz eğlenmemize devam edelim."

Dedikten sonra yabancı bir numara arıyordu.

"Kim?"

"Yabancı numara durun bir bakıp geliyim."

"Tamam."

'Kim bu ya'

"Alo?"

"Alo Esin senmisin?"

"Evet benim, siz kimsiniz?"

"Ayaz ben, hatırladın mi?"

"Evet, evet tanıdım"

"Ben müsaitsen buluşalım mi dicektim."

"Üzgünüm arkadaşlarımla bir mekandayiz. İstiyorsan sende gelebilirsin tabi.

"Olur, bir kaç kişiyi getirmem sizin için sorun olmaz dimi?"

"Yok tabi olmaz"

"Konumu atiyim ben sana."

"Tamam orada görüşürüz."

​​​​​"Görüşürüz"

Değip kapattım. NE AYAZ VE ARKADAŞLARI BURAYAMİ Çabuk konumu atıp kızların yanına geldim.

"Kızlar benim bahsettiğim Ayaz vardı ya"

"Evet, ne olmuş?" Dedi Büge.

"Buraya arkadaşları ile birlikte geliyor."

"Ne" dedi Azra.

"Üzgünüm, rahatsız olmazsınız dimi?"

"Hayır olmayız tabiki" dedi Songül.

​​​​​​"Oh iyi tamam konumu attım birazdan gelirler"

"Tamam" dedi Melek.

Ayaz

Çileğin attığı konuma baktım. 'İyi bari yakınmış' değip odamdan çıkıp bizim timin odasına girdim.

"Yürüyün gidiyoruz."

"Nereye komutanım." Dedi Eren.

"Yoksa birşey mi oldu?" Diğe ekledi Emir

"Durun bir adam anlatsın." Dedi Bora

"Çocukluk arkadaşim ile arkadaşlarının yanına gidiyoruz."

"Alın size eğlence." Dedi Aslan

Ben yokken demekki bizimkiler yine kaynatıyormuş.

"Evet yürüyün"

"Komutanım ben gelme-." diyecektiki Emir'i susturdum.

"Lafımın üstüne laf istemiyorum Emir"

"Hadi hazırlanın. İki arabayla gidelim sıkış tepiş olmasın."

"Emredersiniz komutanim" Dedi Emir.

Hemen odadan çıkıp hazırlandım ve aşağıya indim tim çoktan hazırdı ve benle Bora'yi bekliyorlardi.

"Komutanım niye çabuk geldiniz biraz daha beklerdik." Dedi Bora'ya Alp.

"Senin canın dayak istiyor heralde Alpcim." Değip ensesine şamarı patlattı.

"Yok komutanım ben hiç birşey demedim ki." Dedi Alp.

"Aferin" Dedi Bora.

"Zevzekliyi kesin de arabaya binin."

"Emredersiniz komutanim" Dedi ikisi aynanda.

Çok geç olmadan mekana geldik ve gördüm. Hiç değişmemişdi. Aynı koklamaya doyamadığım kahverengi saçları. Aynı gözlerinde hayat bulduğum kahverengi gözleri. Hala çok güzeldi.

"Komutanım burda mı bekliyicez?" Dedi Alp.

"Alp sencede sen biraz fazla konuşmuyormusun"

"Özür dilerim komutanım." Dedi Alp.

En ters bakışımı attıktan sonra Çileğin yanına gittik.

Esin

"Geldi"

Geldiklerinde hepimiz ayağa kalktık ve arkadaşlarımı Ayaz ile tanıştırdım. Ayaz da bizi arkadaşlariyla tanıştırdı.Ayaz kim olduğunu anlamama şaşırdı ama o hiç değişmemişdi hala yakışıklıydi.

"Eee susmayami geldik?" Değip sessizliği bozdu Songül.

"Evet ya susmayami geldik komutanım?" Diğe ekledi Alp.

Ayaz Alp e ters bir bakış attıktan sonra

"Azra hanımdı demi?" Dedi Bora.

"Evet." değip gülümsedi Azra.

"Bora idi galiba " Dedi Azra.

"Evet Bora " Değip gülümsemesine karşılık veren Bora.

"Hocam sizce ateş sarmamiş bura." Değip Bora ile Azra'yi ima edip güldü Melek.

" Ya ya " Değip havada kaptım lafı.

Ayaz'ın timide gülmeye başlayınca Azra ile Bora bize ters ters baktı.

"Neyse sizin bir şey diyeceğiniz yok bari dc oynayalım." Dedi Aslan.

"Evet." Diğe ekledi Tuana.

Olur şeklinde herkes başını onaylayinca şişeyi çevirdik soru kısmı Bora'ya cevap kısma Azra'ya geldi.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?" Dedi Bora

"Doğruluk olsun." Dedi Azra.

"Haddimi aşmazsam, sevgiliniz varmı?" Dedi Bora.

Yuh deve şimdiden niyetini belli etmezsin.

"Yok." Dedi Azra.

Duyduğundan memnun olup sırıtan Bora Azra'ya şişeyi verdi. Azra da şişeyi çevirdi. Soru kısmı Ayaz'a cevap kısmı bana gelmişti. Böyle şansı ben adam bana küçükken benden hoşlanıyormusun dediğinde ne yapicam amk.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?" Dedi Ayaz.

Ne kadar korksamsa tabi;

"Doğruluk" dedim.

"Beni özledin mi?"

Ne bu nasıl soru amk. Hem niye herkes bize sırıtıp bakıyor.

"Evet" dedim.

Yalan söylicek halim yok özlemiştim zaten koşup sarılasım var ama yapamam.

Ayaz gülümseyip şişeyi bana verdi. Şişeyi aldıktan sonra çevirdim ve bu sefer ben ona soruyordum.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?"

"Doğruluk." Dedi Ayaz.

"Sen beni özledin mi?"

"Evet, çok." Dedi Ayaz

Alp Bora'nin kulağına eğilip birşeyler söyledi ne söylediyse artık Ayaz ters ters baktı. Sonra ben Ayaz'a şişeyi verdim. Şükür ki tekrar bana şişe çevrilmemişti. Soru kısma Aslan'a cevap kısmı Tuana'ya gelmişti.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?" Dedi Aslan.

"Doğruluk." Dedi Tuana.

"Kitap okumayı severmisin?" Dedi Aslan.

"Evet, çok." Dedi Tuana.

​​​Tim bu sefer fazla sessiz gülmüyordu. Az daha patlicaklardi.Bende neden olduğunu galiba anlamıştım. Aslan'ın tipine bakılırsa kitapolik olduğu anlaşılıyordu. Büyük ihtimalle Tuana dan etkilenmiş oda onun gibi mi diğe sormuştu. Aslan şişeyi Tuana'ya vericekken elleri temas etti.

"Pardon." Dedi Aslan

"Sorun değil." Değip şişeyi alıp çevirdi Tuana.

Cevap kısmı Eren'e soru kısmı Meleğe gelmişti.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?"

"Doğruluk." Dedi Eren.

"Hep bu kadar sessizmisindir?" Dedi Melek.

"Evet" Dedi Eren.

Değip şişeyi alıp çevirdi bu sefer tam tersiydi Eren ona soruyordu.

"Sen hep bu kadar güzelmisindir?"

"Teşekkürler." Dedi Gülümseyerek Melek.

Yuh harbi öküz mü bunlar şak diğe.

Melek bu sefer çevirdiğinde Soru kısmı Alp'e Cevap kısmı Songül'e geldi.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?" Dedi Alp.

"Doğruluk" Dedi Songül.

"Hep bu kadar komikmisin?" Dedi Alp.

"Tabi ki evet, övülmek gibi olmasın ama en komikleri benim." Dedi Songül.

Alp gülüp şişeyi uzattı. Şişeyi alıp Songül çevirdi. Bu seferde soru kısmı Büge'ye Cevap kısmı Emir'e geldi.

"Doğruluk mu Cesaretlik mi?" Dedi Büge.

"Doğruluk" Dedi Emir.

"Buraya istekli geldiğine eminmisin sabahtan beri somurtuyosun." Dedi Büge.

Akıllı kızım hemen anlamış.

"Pek istekli olduğum söylenemez ama geldiğim için mutluyum." Dedi Emir.

Saatin 11'e geldiğini gördüm.

"Üzgünüm yarın nöbetimiz var. Kalkmamiz gerek."

"Sorun değil sizi bırakalım" Dedi Ayaz.

"Yok zahmet etmeyin biz gideriz teşekkürler."

"Ne zahmeti Çilek. Biz götürelim." Dedi Ayaz.

"Tim kalk." Dedi bir daha Ayaz.

Herkes kalktı Büge ve Azra ile ev arkadaşı olduğumuz için aynı yere gidiyorduk. O yüzden Ayaz'in arabasına 3 ümüz bindik.

"Öne gel Çilek" Dedi Ayaz.

Arkada ise;

Emir-Büge-Azra-Bora

Şeklinde oturuyorlardı diğer araba ise Aslan'ındı onlarda da önde Tuana arkada ise;

Alp-Songül-Melek-Eren

Şeklinde oturuyorlardı.

Ayaz bizi eve bıraktı.

"Teşekkürler."

"Rica ederiz." Dedi Ayaz.

"İyi akşamlar" Dedi Bora.

"İyi akşamlar" Değip karşılık verdi Azra.

Ayaz ve timi gitmişlerdi.

"Eğlenceliydi bunu ara sıra yapmamız gerek." Dedim.

"Sizde eğlendiniz mi?" Diğe ekledim.

"Ben eğledim ama daha çok Azra eğlenmiş gibi." Dedi Büge.

Büge dedikten sonra kıkırdamaya başladık.Azra'nın ölümcül bakışlarından sonra susmak zorunda kaldık. Yoksa evden sağ çıkcak gibi değildik.