
Merhabalar hoşgeldiniz
Umarım bölümü beğenirsiniz
Hepinizden bol bol yorum bekliyorum lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin çünkü yapılmadıkça yazma hevesim kaçıyor.
Oy vermenizi istediğimi ve beni takip etmeniz gerektiğini zaten biliyorsunuz bu nedenle iyi okumalar dilerim
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
BÖLÜMLER HER SALI
(The Weeknd-Timeless)
<>
Eğer bir yazım hatası veya yanlışlık varsa bana bildirin sizleri seviyoreeee💖💞🩷💝
<>
Mavi bir kot pantolon, bordo bir badi, siyah bir kemer, siyah çantam ve siyah topuklu ayakkabılarım. Sude'nin seçtiği kombinime göre giyeceğim şeyler bunlardı.
Uykudan yeni kalkmıştım, yataktan doğrularak ayaklandığımda banyoma ilerledim. Banyoda elimi yüzümü yıkamış, evden bir şey yemeden çıkacağım için dişlerimi fırçalamıştım.
Yüzümün ıslaklığından yüzüme yapışan saç tutamlarımı tarayarak düzelttiğimde siyah eşofmanımı ve siyah tişörtümü üstüme geçirdim.
Koridorda dolanarak kurutucuya attığım formalarımı aldığımda odama geçip onları giydim. Saçımı yukarıdan toplamış ve yüzüme sadece güneş kremi sürmekle yetinmiştim.
Eğer içtima sırasında çok terlersem yapmış olduğum makyaj akabilirdi bu nedenle yapmamıştım fakat güneş kremininde eriyip beni sinir etmeyeceği kesin değildi.
Ceplerime şarjdan çıkardığım telefonumu ve diğer kişisel eşyalarımı koydum. Silahımı formamın belinde yer alan boşluğa yerleştirmiştim.
Her şeyimi hazır etmemle birlikte evden çıktım, direkt olarak askeriyenin yolunu tutmuştum. Kapıyı bana daha önceden tanıştığım herhangi bir asker açtı.
Adımlarım beni başka bir yere sapmadan içtima alananına götürmüştü. İçtima alanında timimden sadece birkaç kişi vardı, bunlardan birisi yıllardır tanıdığım ama şimdi onunla tanıştığımızı dile getiremediğim Can'dı. Cabuş.
Yavaşça yanına yürüdüm. Timin üyelerinden sadece ciddi ela göz dediğim Karun, sadaka lakabı taktığım Oruç ve Can dışında ciddiyet diye adlandırdığım Sonat vardı.
Ayben ve Oflaz daha gelmemişlerdi ve içtima alanındaki herkes birbirlerinden bağımsız takılıyorlardı.
Geldiğimi hisseden Can'ın gözleri bana döndü, içimde neden olduğunu bilmediğim bir heyecan yeşermişti.
"Komutanım biraz konuşabilir miyiz"dedim tekmil verdikten hemen sonra. Kafasını salladığında yüzü en baştakinden daha ciddi bir hal aldı.
Kişisel bir mesele olduğunu anlamıştı, aynı aslında kendisinin çocukluk arkadaşı Anjeanika olduğumu anlamaya yakın olduğu gibi.
"Evet asker? Ne konuşacaksın benimle?"diye sordu sadece gözlerime bakarken.
Sessizce yutkundum, bunu fark eden gözleriyle aynı sürede azda olsa çatıldı kaşları.
"Anjeanika Zhanna Yıldırım, Hasan Yıldırım'ın kızı"dedim sessizce. Duyduğunda kaşları daha çok çatıldı.
"Nerden tanıyorsun onu asker!?"sesi biraz yükselmişti ama bağırmıyordu ve aynı zamanda şu an tam karşısında olduğumu kabullenmek istemiyordu.
Gözlerindeki sert ifade kaybolurken kollarını bana doladı. Sarılıyor olduğumuza zar zor inandığımda timin ve diğer askerlerin kör noktasında olduğumuza sevinmiştim. Birçok dedikodunun kurbanı olurduk.
"Neden sakladın benden?"diye sordu kollarını kısa süreli doladığı belimden ayırırken, sarıldığımız süre boyunca eli bana temas etmemiş sadece uzaktan dolanmıştı. Rahatsız olabileceğimi düşünmüştü ki zaten doğruydu.
"Öyle gerekti komutanım"dedim cevap olarak, rütbede olduğumuzu belli etmek istemiş ve 'komutanım' derken daha sert konuşmuştum.
Birbirimize boş boş baktığımız sırada bir adım geriledim. Cevap vermek yerine yüzümü inceliyor olması beni geriyordu.
"İzninizle komutanım"diyerek içtima alanına yürüdüm, konuşmak için çok az uzaklaşmıştık.
Ayben'le göz göze gelince gülümsedim, beni belli bir süre tehdit olarak görmesi beni incitmemişti. Aksineydi, bu dikkati ve sinsiliği hoşuma gitmişti.
Aramıza duvar örmenin bir anlamı yoktu, "Günaydın!"dedim ortaya. Tim geçen dakikalarda tamamlanmış ve benim Ayben'in yanında yerimi almamla Can Komutan tam karşımıza geçmişti.
"Sancak, 50 tur saha etrafında koşu!"dediğinde ikişerli sıra olup saha döndük. Can'da Karun'un yanında yerini almıştı.
Yanımdaki Ayben'e son kez bakıp Can'ın emriyle koşmaya başladım...
<>
Üstüme giydiğim kıyafetlerimle aynadaki yansımama baktım. Hoşuma gidecek derecede güzel olmuştum.
Saçlarımı son kez tarakla taradığımda maskara sürdüğüm kirpiklerimden birisinin burnuma düştüğünü gördüm.
Burnumdan kendisini koyduğumda silahımı belime yerleştirmiş ve kol çantamı elime alıp odamdan çıkmıştım.
Girişte ayakkabılarımı giyip evden çıktığımda araba yürüdüm. Koltuğa yerleştiğimde açtığım radyodan çalan yabancı şarkı bana sanki Rusya'da iyi olduğunu bildiğim annemin yanımda olduğunu hissettiriyordu.
Tüm yabancı şarkıları sanki annem söylüyor gibi hissederdim, babam şehit olduktan sonra söylemez olsada çocukluğumun bir kısmı onun ninni niyetine söylediği şarkıları dinlemekle geçmişti.
Arabamı yemeğin yenileceği konuma sürdüğümde biyolojik ailemle sakin bir buluşma diliyordum...
<>
Evettt
Kestttimmm
Bölüm sonu
Nasılsınız iyi misiniz? Bende iyiyim teşekkürler<3
Oy vermeyi ve yorumlar yapmayı lütfen unutmayın
Görüşmek dileğiyle
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |