Yeni Üyelik
7.
Bölüm
@denizkiyisi

Merhabalar yeni bölüme hoşgeldiniz

Uzatmadan bölüme başlayabilirsiniz diyorum. Bol bol yorum ve oy bekliyorum

🏹

Sabah saatlerinde gözümü kapının sürekli tıklanması ile zoraki olarak açtım. Birileri dayak istiyor!


Sinirle kalkıp ofladığımda kapıya yöneldim. Gerçekten babamı çok özlemiştim ve sadece bir kere konuşmuştum. Bana tek söylediği artık benim onu aramam gerektiğiydi.


Kapının kilidini çevirdim ve kapıyı açtım. Karşımda bir adet Miraç vardı.


Miraç “Günaydınlar leydim. Umarım güzellik uykunuzu delmemişimdir. Şahsen bana silah doğrultmanızı arzulamıyorum. Fakat hemen elinizi yüzünüzü yıkayıp kahvaltımızı neşelendirebilirsiniz eğer arzu ederseniz”dedi


“Bilmem etmelimiyim lordum”dedim


Miraç “Bence etmelisiniz çünkü karşınızda gördüğünüz bu adam sizsiz zaman geçirmek istemiyor”dedi


“Hım peki o zaman geleyim bari”dedim


Miraç “Gel bari…öpeyim mi kız?”dedi


“Ha?”dedim anlamazca


Miraç “Yanağından öpebilir miyim?”dedi


Kafamı yavaşça salladığımda rahatsız olmamam için sol yanağıma tüy kadar hafif bir Buse bırakmıştı. Bende ona karşılık olarak o tam geri çekilirken sağ yanağına aynı onun gibi bir öpücük kondurdum.


Düğünde kaçmak ve kaçmamak arasında kalmıştım. Belki onlardan kaçabilirdim fakat polislerden biraz emin değildim.


Miraç “Duşa gir ve rastgele giyinip kahvaltıya gel güzelim. Kahvaltıdan sonra zaten büyük bir curcuna olucak”dedi


“Curcuna?”dedim


Miraç “Kalabalık,acele falan herkes düğüne hazırlanmaya çalışacak işte”dediğinde kafamı salladım.


🏹


Saçıma tel tokayı tutturup silahlarımdan sadece hep yanımda taşıdığım tabancamı ve çakımı aldım. İkiside özel üretimdi.


Topuklu ayakkabılarımı vura vura odadan çıkıp merdivenin tam önünde durdum. Telefonumu çıkardım ve bizimkilere yazdım. Hepsi hazırdı. Hatta arabaya bile binmişlerdi.


Merdivenlerden inerken görüş açıma herkes teker teker girmişti. Erkekler elbisemi süzerken Mila Sonkan büyük bir gülümsemeyle yüzüme bakıyordu.


Mila Sonkan “Ay kızımla aynı renk giymişim Metin bak daha çok benziyoruz!”dedi


Mir “Anne ikizimle en çok biz benzi-”dedi ta ki Mila Sonkan onun konuşmasını kesene kadar


Mila Sonkan “Sus oğlum”dedi


Mert “Bu ne?”dedi


“Ney ne?”dedim kaşlarımı çatarak. Merdivenlerden inmiş ve yanlarına gelmiştim.


Meriç “Diyorki bu elbise ne? Dekoltesine bak. Her yerde böyle mi giyiniyorsun sen”dediğinde anında konuştum.


“Yerine göre giyinmek tercihimdir ama senin tanıştığın her kız öyleyse ortamını bilemeyeceğim”dedim


Mir “Çeviri gibi konuştun kız”dedi


Merih “Hadi yürüyün”dediğinde herkes onu onaylayıp peşine takıldı.


Evden çıktık ve arabalara dağıldık. Beni paylaşmaları zor olduğunda Merih,Miraç,ben,Mete ve Mir aynı arabaya binmiştik. Ben biraz sıkışmıştım. Mete benden küçük olsa da abileri gibi uzun ve iri yarıydı. İki koca inanın arasında oturmak zordu.


Radyodaki şarkı devam ederken telefonumun titremesi ile gözlerim kucağıma indi. Kucağımdaki çantamın varlığını unutmuştum.


Peter North’un evde ölü bulunması ile araştırmalar devam etmektedir. Tek kızı ve tek akrabası olan Bella Kai North’un hesabına geçen miras yeni aktarılmıştır. Adrian Norht’un da ölmesi ile Bella Kai Norht’un hesabına geçen miktar gündem konusu olmuştu. Şimdi ise genç ünlünün serveti bazılarının aklındaki tek soru.


Bu mesaj bana Earl tarafından atılmıştı. Gözlerim dolarken elim yanımdaki kişiye gitti. Bu Mir’di.


Mir “İkiz?”dedi sorarcasına


“Arabayı..kenara çeker misin?”dedim zorlansamda bozuntuya vermeyerek Merih’e


Merih arabayı kenera çekerken Mete benim çıkmam için arabadan indi.


Arabadan iner inmez telefonum çalmıştı. Yabancı numaraydı. Fakat kim olduğu belliydi.


-Adri?

+Bella

-Adri,babam…

+Biliyorum Bella…bana konumunu at

-Ne?

+Olan her şeyden haberim olur. Bunu biliyorsun Bella. Aileni de duydum. Seni kontrol etmeye geliyorum. Bana konumunu at,uğraştırma

-Tamam


Telefonu yüzüme kapattığında gözümden birkaç damla akarken kıkırdadım ve ona canlı konumumu yolladım.


Bir süre toparlanmak için sadece gözüm kapalı beklediğimde kimse konuşmadı. Burnumu çektim ve telefonumun kamerasını açıp kendime baktım. Makyajım akmamıştı. Zaten maskarayı suya dayanaklı sürmüştüm. Her ne kadar arkadaşlarım kirpiklerin düşer desede.


“Hadi gidelim”dedim


🏹


Yol boyunca kimse soru sormamış,konuşmamıştı. Bense biraz olsun toparlanmıştım. Adrian abiyi özlemiştim. Kendisi öldü sanılan kuzenimdi. Zaten artık kimse kalmamıştı o dışında akrabam olarak.


Veya bol bol akrabam çıktı ama ben kabul etmiyorum diyebilirdik.


Kendimi salak ve hiç hissetmediğim kadar çaresiz hissediyordum ama kendime sözümdü bu hayata alışmayacaktım. Yani sanırım.


Düğün salonuna girer girmez bizi karşılamak için dizilen insanlar görüş açıma girmişti….


Loading...
0%