@denizkiyisi
|
Merhabalar bölüme hoşgeldiniz. Bölümü atmayı biraz geciktirdim çünkü biliyorsunuzki okullar açıldı ve ben okul düzenime alışmak ile meşguldüm. Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum lütfen okuyan herkes oy vermese bile yorum yapmaya çalışsın İyi okumalar benim beğendiğim bir bölüm oldu umarım sizde beğenirsiniz Oy sınırı:13 oy
🏹
Düğün salonuna girdiğimizde gelin ve damat daha çıkışlarını yapmamışlardı ikizim Mir belimi hafifçe kavrayarak beni ilerlettiğinde bize ayrılmış masaya oturduk. Şansıma oturduğumuz masa Earl,Elena ve Evan'ın oturduğu masanın hemen önündeydi. Oturmamızla başım 180 derece döndüğünde benim ona baktığımı fark eden Evan göz kırpmıştı.
Metin Sonkan'ın öksürük krizine girmesi ile zorunluluktan kafamı oraya çevirdiğimde bir şey demeden elime telefonumu aldım. Adri'ye tonlarca mesaj atmamı kesen şey gelin ve damadın düğün alanına giriş yapmasıydı.
Onca Türk ünlüsünün yanında tanınmamayı umuyordum. Şu an henüz tam anlamı ile babamdan kalan mirasla magazine düşmüş değildim fakat yakında bunun gerçekleşeceğini biliyordum.
Mete "Piştim be piştim. Anneee ben acıktım"dediğinde annesi Mila Sonkan ciddi anlamda göz devirmişti.
Annem "Annem öküz kadar oldun bu yaşından sonra ben mi yedireyim görüyorsun işte yemekler gelmedi eğer dayanamam diyorsan ekmek ye"dedi masadaki tek yiyecek olan ekmek sepetinin içindeki ekmekleri kastederek.
Gelin ve damadın dansları başlamışken bizi gerçek aile olayı çıkmadan önce davet eden arkadaşım Earl'ların masasının önüne geldi. Elena ile sarıldığında bende ayağa kalkmıştım. Masadakiler merakla bakarken beklenen tepki gerçekleşti.
Mert "Yuh bir de önümüzde sevgilinle öpüş koklaş istiyorsan"dedi kız tarafı olduğundan erkek tarafı olan arkadaşımı bilmeyerek. Umursamadığımda kollarımı kısa süreli ona dolayıp ayrıldım.
Evan "Her şey çok güzel umarım bir ömür mutlu olurlar"dedi iyi dileklerini ileterek.
"Sağ ol ben abime söylerim siz eğlenmeye bakın-gözlerini gerçek aileme çevirdi-hoşgeldiniz"dedi ve diğer masalarda dolaşmak adına gözden kayboldu.
Evan "Seni salmayacak gibiler..."diye fısıldadığında kafamı salladım.
Gelin ve damat ilk danslarını bitirirken yüksek sesli bir oyun havası şarkı yükseldi. Bunun gerçekleşmesi ile masadaki erkeklerin hepsi birbirleri ile bakışmaya başlamıştı.
Hepsi aynı anda ayaklandığında şaşkınlıktan hepsine göz gezdirip olayı anlamaya çalıştım. Mir ve Mete eş zamanlı olarak bana döndüğünde Miraç veya Merih'in onlardan farkı yoktu fakat Mert ve Meriç benim varlığımı umursamadan adının halay olduğunu yakın zamanda öğrendiğim yöresel dansı yapmaya gitmişlerdi.
Mir "Kalk kız haydi halaya"dediğinde beceremeyeceğimi düşünerek mahçupça gülümsedim ve anında teklifi kibarca reddettim.
"Ben yok. Beceremem ben"dediğimde Mete ısrar etti.
Mete "Abla hadi ya öğrenirsin hemen"dediğinde arkamı dönüp göz ucu ile Earl,Elena ve Evan'a baktım.
"Sizde dans etsenize bizimle?"dedim İspanyolca.
Kafalarını sallayıp sandalyeden kalktıklarına kısa süreli şaşırıp bende ayağa kalktım. Benim kalkmam ile Mila Sonkan ve Metin Sonkan'da kalkmıştı. Elena'ların benden hevesli olmalarına şaşırmıştım fakat Earl'ın sırıtarak Mete ile konuşması daha garipti.
Halayın arasına girmeyi başardığımda bir koluma Mila Sonkan diğer koluma ise Elena girdi fakat Mir'in inatlaşırcasına Elena'nın tuttuğu koluma girmesiyle Elena göz devirip oflamıştı.
Ayaklarını şarkının ritmine göre hareket ettirip birbirlerine kenetledikleri ellerini yukarı aşağı kaldıran insanlara ayak uydurmaya çalıştım. Ayağım sürekli Mir'in veya Mila Sonkan'ın ayağına çarpıyor asla yapmaya alışamıyordum. Şarkının yüksek sesinden dolayı duyamayacağımı bilen Mir kulağıma eğilip hafif bağırarak konuştu.
Mir "Karşındaki kişilerin yaptığını yapmaya çalış Bella bir ona bir buna bakma"dediğinde kafamı sallayıp dediğini yaptım.
Onun dediklerine uymamla bir süre sonra olayı kavramış çoğu kişiden daha çok eğlenerek oynamıştım.
Şarkı değiştiğinde herkes birbirinin elinden kurtuldu,halay adındaki bu dans epey uzun sürmüştü ve sanırım benim hareket edecek gücüm kalmamıştı. Tam gideceğim sırada Mila Sonkan elimi tutarak beni karşısına çekti. Karşımda kollarını fazla mesafe olmayacak şekilde açtığında parmaklarını şıklatarak Türklerin genelde düğünlerinde oynanan erik dalı denilen dansı oynamaya başladı. Herkes onun gibi davranırken ben sadece olduğum yerde alkış yapıyordum.
Elena'nın zorlaması ile birkaç bir şey yapmaya çalışırken bunu devam ettirdim ve tonlarca şarkı geçip gitti.
🏹
Elena "Aşk ile Allah Allah Vur defe vur zile yallah Cihan da böyle yanıyor yansın Yosmam salla"diyerekten kalçasını söylediği şarkıya uygunca oynattı. Pistte sadece kadınlar vardı,yemek yenilmiş masalara dizilmiş erkek çoğunluklu insanlar çaylarını içiyordu. Kadınların bazıları pistte oynuyorken şarkının sonlanması ile sahnede durup aralıklıca mikrofondan konuşan adam tekrar konuştu.
"Evett burada şarkılarımıza kısa süreli ara veriyoruz ve çiçeğini atacak gelin hanım ile çiçeği tutmak isteyen misafirlerimizi pistte bekliyoruz"dediğinde kımıldamadım çünkü Elena çiçeği tutmaya baya hevesliydi. Bunu gören Earl ve Evan yanımıza geldiklerinde Mir'in de masada ayaklandığını gördüm.
Mir daha pistte gelemeden gelin elinde tuttuğu çiçek buketi bize doğru fırlattığında çiçek tam olarak Evan'ın kucağına düştü. Bunu görmem ile gülmeye başladığımda önümde diz çöken Evan'la gülüşüm düğümlendi.
Evan "Benimle çıkar mısın Kai'lerin Kai'si"dediğinde hiç düşünmeden kafamı salladım. Elindeki çiçek buketini aldığımda o ayağa kalkarken gözlerim iki kişide kaldı. Birisi kaşları çatık bizi izleyen Merih iken diğerisi yanıma koşan Mir'di. Düğün salonundan içeriye adımı bağırarak giren Adri'yi görmem ile dona kaldım. O sırada düğündeki misafirlerin çoğu ben ve Evan'ı alkışlamak ile meşguldü...
🏹 |
0% |