@denizkiyisi
|
Çıkan sesle gözümü hızlıca kapattım. Sanırım eve hırsız girmişti! Adım sesleri bana yaklaşırken uyuyor numarası yapmak için düzenli nefesler almaya başladım. Adım sesleri git gide yaklaşmıştı. Gelen kişi yatağımın ucuna oturduğunda düzenli nefes alma olayım bozulmuştu. Galiba bu kişi bir hırsız değildi. “Uyumuyorsun Biluna'm”dediğinde iyice panik olmuştum. Yatakta sanki hareketli yatarcasına ondan uzaklaştığımda erkeğe ait olduğu her yönden belli olan ses kıkırdamıştı. “Birileri hareketli yatmadığını bilmiyor sanırım”dedi Korkuyordum. Evimde aylardır tek yaşıyordum. Yastığımın altında genelde silahım olurdu ama mermisi hiçbir zaman içinde olmazdı sırf korkuyorum diye yastığımın altında dururdu. Yirmi yaşına yeni bastım. Kendi evime çıktım. Ama tek yaşama korkumu yenemedim. Bu yüzden yastığımın altına silahım,evde gürültü yapacak bir televizyon hep açıktı. Elim yavaşça yastığımın altına gittiğinde elime gelmeyen şeyle titremeye başladım. “Silahın tam olarak bende güzelim. İçinde mermi olmadığını da ikimizde biliyoruz değil mi?”dediğinde yatağın olabildiğince en ucuna gittim. Gözlerim kapalıydı. Açmakta istemiyordum. Mesaj doğru kişiyeymiş,bana ama kim tarafındandı? Öğrenmeminin tek yolu vardı gözümü açmak fakat bunu yapmayacaktım. “Zengin değilim…”dediğimde tekrar kıkırdadı. “Hım öyle mi?”dedi aynı sesin sahibi oturduğu yerden yanıma yaklaşırken. “Lütfen yaklaşma! Sana verebileceğim pek şeyim yok. Telefonum var? İstersen televizyonuda al. Kasanın şifresi…100824”dedim iyice duvara yapışırken. “Alabileceğim başka bir şey yok mu?”dedi alayla Benle eğleniyordu. Ama şaka değildi. Benimle eğlenecek bir arkadaşım veya akrabam yoktu. Sadece Eda vardı o da bunu akıl etmezdi. “Yok. Yani. Ev benim değil kiradayım. Değerli şeylerde yok. Lütfen. Lütfen git. Söz polise demeyeceğim”dedim sesim titrerken Benden uzaklaşmasını söylesemde saçımda ellerini hissetim. Saçlarımı okşuyordu. Bense korkudan ciddi anlamda ölüyordum. “Ben alabileceğim en değerli şeyi sende buldum. Onu alıp gideceğim”dediğinde ağzımdan tek bir şey çıktı. “Ney?”dedim “Seni alıp gideceğim bebeğim”dediği anda gözlerim açıldı ve yatakta doğruldum. Karşımda duruyordu. Oldukça yakındı. Işıkta düzgün gözükmeyen yüzüne rağmen mavinin koyu tonu gözleri benimleydi. Yataktan kalkmaya çalıştığımda bana oldukça yaklaştı ve yatakta yanıma dik şekilde oturup beni kucağına aldı. “Ne? Ne yapıyorsun?”dedim çırpınmaya başlarken “Bana ait olanı alıyorum Biluna'm. Korkma”derken gözlerim beni tek kolla sardığı koluna değdi. Gözüm diğer koluna değdiğinde elinde tuttuğu iğneyi görmüştüm. Elinden kurtulmaya çalışırken sağ omzuma iğnenin girdiğini hissettim. Çırpınmayı ben bırakmazken kolları sıkılaştı ve sert sesi konuştu. “Güzelim iğne kırılacak,canın acıyacak yapma- Durdum. Nefesim aksine durmadı,hızlandı. Beni tutan kolunu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. İğne omzumu rahat bırakmıştı ama kolu değil- Canını yakmayacağım. Söz veriyorum. Sadece ufak bir yolculuk olucak”dedi eli omzumu ovarken. Beni kendisine çevirerek kucağına aldığında bana kalırsa yatakta yanlış bir pozisyondaydık. Hissetmemem gereken şeyi hissediyordum. Bacaklarım açılmış ve onun bedeninin yanında yerlerini almışken kafamı göğüsüne bastırdı. “Ne olur beni bırak”dedim son gücümle. Vücudum yaptığı iğne yüzünden halsizleşmişti. Gözlerim kapanıyordu. “Tüm dünya karşımda olsa seni bırakmam”dedi ve saçıma bir öpücük bırakıp beni kucağına alarak yataktan kalkerken. Havalanmanın etkisi ile ona sokulmuştum. Gözlerim ne olacağını bilmeden kapanmıştı. 🌙 Gözlerimi büyük bir baş ağrısı ile açtım. Farklı bir yatakta kalktığımın bilinçindeydim fakat yanımda yatan beden uyanıktı. Bunu biliyordum. “Günaydın güzelim”dedi yanağıma öpücük bırakırken. Yanağımı anında iğrenerek sildim. Kendisini düzgünce görebiliyordum bu sefer. Bu yabancı oda aydınlıktı. Çok koyu olmayan kahverengi saçları,mavinin belirgin tonu korkutucu gözleri ve buğday teni. Uzun boylu olduğu her yerden belliydi. İriydi,ama bu irilik sadece kastandı. Burda ne işim vardı? Neden gelmiştim? Gibi sorular aklıma dolarken daldığım keskin hatlara sahip yüzünden masmavi gözlerine baktım. “Neden burdayım?”dedim “Evinde olmak için bir nedene mi ihtiyaç duyuyorsun ay ışığım”dedi Türkçesinin bozuk olduğunu yeni fark ettiğim yakışıklı adam. Benden büyük olduğu belliydi. Gece korkunç bulduğum gözleri ise şu an bana farklı şekilde bakıyordu. “Evimde böyle bir odam yok. Kimsin ve neden beni evime izinsiz girip taciz ediyorsun. Üstüne üstlük adam kaçırmak suç değil mi!”dedim yataktan kalkmayı başarırken. Ani kalktığım için bir tık başım dönmüştü. Hemen toparlanıp açıklama beklediğim adama döndüm. “Karımı evimize getirdim. Ait olduğu yere güzelim. Aşağı inmekte iyi edersin çünkü salonda seni bekleyen üç tane gelinlik firması var”dediğinde gözlerim şaşkınlıktan yuvalarından çıkacaktı. “Ne diyorsun lan sen! Ne gelindiği! Ne karısı! Bana bak anasını siktiğimin oğlu bu yaptığın suç!”dedim olduğum durumda kuracağımı beklenen tepkiden biraz farklıca. Ama o ruh hastası kıkırdamıştı. Yine. “Ben ciddiyim güzelim. Sana bunu kanıtlamayı isterdim ama düğünümüze geç kalmayalım değil mi?”dediğinde göz devirip ona döndüm. “Seninle evlenmeyeceğim pis sapık”dedim içten nefretimi kusarken “Bunu gece burda yani yatak odamızda uzunca konuşabiliriz Biluna'm ama önce seni İtalya'nın en güzel gelini yapmalıyım. Caruso'ların biricik gelini”dediğinde bir süre ciddi olup olmadığını sorguladım. “Eşek şakasını lan bu döl israfı. Siktiğime bak İtalya'ymış. Ben maksimum Esenyurt'tan Pendik'e gidebiliyorum”dedim bu sefer dalgaya vurarak Arkamı döndüm ve bana evleneceğimizi iddia eden şakacı adamı umursamayarak odanın kapı kolunu tuttum. Aşağı indirdim ama kapı kitliydi. “Bozuk mu lan bu”dedim sinirle. Arkamı dönmedim. “Hayır sadece dik başlı ve aynı zamanda ağzı bozuk bir karım var”dedi İtalyanca olduğunu tahmin ettiğim şekilde. Türkçe ve İngilizcem ana dilim gibiydi ki zaten Türkçe ana dilimdi. Rusça'yı derdimi anlatmaktan bir-iki tık daha iyi konuşabiliyor,İtalyanca'yı çok az biliyordum. “Karın falan yok!”dedim arkamı sinirle dönerek “Ah ay yüzlü sevgilim. Bu kadar dik başlı olman sana daha çok aşık olmamı sağlıyor”dediğinde yüzüne allak bullak baktım. Cümleyi tam anlamamıştım ama ay yüzlü olmamdan ve siktiğim aşkından söz ediyordu. “AÇ ŞU KAPIYI”dedim aniden yükselerek. Durumu yeni kavrıyordum. Yani sanırım. Yabancı birinin evindeydim. Özellikle de beni uyurken izleyen bir sapığın. Ve o sapık karısı olacağımı savunuyordu. Şaka gibi diyemeyecektim çünkü kabus gibiydi. “Ufak bir öpücüğe düşünebilirim”dediğinde sinirle güldüm. “Azgın veletler gibi olduğunu düşünmek için fazla mı erken yoksa tam zamanı mı?”dedim daha sakinleşmişken “Biluna. O öpücüğü sen vermezsen zorla alırım. Tıpkı birkaç saate seni karım yapacağım gibi”dedi. Bunu demesi ile gülerek konuştum. “Doğru zorla yapabilirsin çünkü gerçekte yalvarsanda sahip olamayacağın bir şeyim”dedim sırıtarak “Öyle olsun”dediğinde yavaş adımlarla bana yürüdü. Adımları benim iki adımım kadardı. Zaten alan yüzünden küçük adımlar atıyordum. Duvara yakındım. Kapıdan kaçmak istediğimden odanın içine fazla girmemiştim. Sırtım soğuk duvarla buluştuğu anda belime iki yandan güçlü kollar sarıldı. “Ne yapıyorsun”dedim sessizce. Erkeklerden hoşnut olmazdım. Nefret bile ediyorum diyebilirdim sanırım. Ama karşımdaki adam film veya diziden fırlamış gibiydi. “Karımdan minik bir öpücük alacağım. Yoksa gerçekten düğünümüze geç kalacağız”dediğinde göz devirdim. Yavaşça dudaklarıma yaklaştığında kafamı yana çevirmekten alı koymadım kendimi “Biluna. Dudağının kenarına minicik bir öpücük bırakacağım sevgilim neden bu kadar uzattın ki. Üç-dört saat sonra evleniyoruz sonuçta. Birkaç saat sonra benden kaçamayacaksın”dediğinde yüzümü ona çevirdim. “İğrençsin”dedim Umursamamıştı. Aksine krizi fırsata çevirdi. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve belimi daha sıkı sardı. Karşılık vermediğimi görünce dudağımı ısırmaya bile başlamıştı. Çırpınıyordum. Ama işe yarıyor muydu? Orası olumsuzdu işte. Elleri bacağıma giderken ona beni salması için birkaç kez karşılık verdim. İstediğini almış olacakki beni bırakmıştı. Kapıya yürüdü ve kapının kilidine anahtarı soktu. Kapı açılırken bana döndü. “Hadi meleğim. Gelinlik seçtikten sonra makyajın yapılacak daha”dediğinde ona nefretle bakmaktan ayrı kalmadım. Adını bilmediğim sapık bir adam ve bu saçma duruma düşen zararsız üniversite öğrencisi ben… |
0% |