Yeni Üyelik
9.
Bölüm
@denizyosunu

Merhaba canım okurlarım

Yeni bir bölümle karşınızdayım

Herkesten uzun bir süredir bölüm atmadığım için özür dilerim

Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum

Fazla uzatmayalım

İyi okumalar


Sınır:40 oy,20 yorum🎈📌

Medya:Kendimden hallice-Sakince yoruldum


*


Gözlerimi açtığımda beni karşılayan bembeyaz bir duvar olmuştu. İlk başta yataktan doğrulacak gücü kendimde bulmaya çalıştım. Yatakta oturur hale geçip ayaklandığımda olduğum yer teröristlerin beni ağırlamak için seçeceği yerlerden biri değildi.


Beyaz duvarları olan geniş bir yatak odasıydı. Siyah camlı siyah bir giyinme dolabı,dolap ile uyumlu makyaj masası ve yatak başlığı aynı makyaj masası ve dolap gibi olan çift kişilik siyah nevresimli bir yatak. Tepedeki avize buranın pahalı bir evde herhangi bir oda olduğunu bağırırken odayı süslemek için seçilen aksesuarlardan birisi olan siyah vazo ve içindeki beyaz yapay güller gözüme çarpmıştı.


Odayı incelemeyi kesip son kez gözümle taradığımda kapıya yöneldim. Şanslıydım ki kapı açıktı yoksa kırmak zorunda kalacaktım ve bu da ses yapardı. Aklıma aniden gelen telefonum ve silahımla elim belime gitmişti. Silahım? Yerindeydi?


Telefonuma bakmak içinde cebime baktığımda onunda bıraktığım yerde olmasıyla kaşlarımı çattım. En son ne olmuştu?


Mehmet Demirşah %98,96 ihtimal ile Elvin Ecem Kılıçarslan'ın biyolojik babasıdır...


Mehmet Demirşah,Elvin Ecem Kılıçarslan'ın biyolojik babasıdır...


Mehmet,Elvin Ecem'in biyolojik babasıdır...


Mehmet,Ecem'in biyolojik babasıdır...


Mehmet,Ecem'in babasıdır...


Babasıdır...


En son kararan gözlerimle kardeşlerin en büyüğünün kucağına bayıldığımı hatırlıyordum. Odadan çıkıp karşıma çıkan merdivenlerden ölüm sessizliği ile indiğimde evin girişine gelmiştim sanırım. Salon veya mutfak olduğunu düşündüğüm kapıdan içeri girmek veya girmemek arasında kaldığımda bu kadar büyük bir evin kapısında illa koruma olacağını düşünüp kapıdan içeri belki bir açıklama alırım diye düşünerek girdim.


İçlerinden birisi beni herkesten önce fark ederken konuştu.


? "Ecem? Gel abicim"dedi


Gözlerimi anında ona diktiğimde bakışlarım ne sertti ne yumuşak eğer tanımlamak gerekirse duygu barındırmıyordu. İşaret ettiği tekli koltuğa otururken cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım ve bildirim kontrolü yaptım. DNA testi sonucunu öğrenmemizin üzerinden yuvarlarsak beş saat geçmişti ve bana uygulama bildirimleri dışında gelen bir mesaj yoktu.


Gözlerimi o adamdan çekip hepsinde dolaştırdığımda erkek versiyonum olabilecek kadar bana benzeyen birini görünce azda olsa şaşırmış ama belli etmemiştim.


"Bakın ırz düşmanı mısınız yoksa sapık mısınız tam emin değilim ama taksi şoförlerlerine bile abi demem ben,sürekli bana 'abim,abicim,annecim' gibi kelimelerle seslenmeyin"dedim


Mehmet Bey "Ecem,sen bir an bayılınca elimiz ayağımıza dolandı serumun bitince biz de evini bilmediğimizden buraya getirdik kusura kalma hem sonuçlar açıklandığına göre artık bir konuşma yapabiliriz değil mi ha kızım?"dedi


"Eliniz niye ayağınıza dolansın ki kiminizim ben sizin? Serum verirken bana sordunuz mu? Hastaneyide sizide dava edeceğim. Bundan sonra tek konuşmamız mahkemede olacak"dedim


?2 "Biraz fazla abartmıyor musun? Seni yiyecek değiliz sadece yıllar önce benden ayrılan ikizimi yanımda istiyorum biraz empati mi yapsan"dedi


"Benim yani sözde ikizinin senden ayrılmasının tek nedeni bir bebeğe bile sahip çıkamayan ailen. Benim nasıl bir hayat yaşadığımı bilmeden bana empatiden bahsetme şu an benim yerime mezarımıda bulmuş olabilirdiniz değil mi?"dedim


Gözlerim erkek versiyonumdan ayrılıp tüm odayı taradığında Mehmet bey başta olmak üzere tüm erkekler yumruklarını sıkıyor biyolojik annem Asude hanım ise saklamaya çalıştığı dolu gözleriyle kocasının omzuna kafasını koymuş bana bakıyordu.


Sinirden başka duygu bulunmayan bir nefes verdiğimde en büyükleri ayağa kalktı ve bana doğru bir adım attı.

Benim gibi beyaz tenli ve siyah saçlıydı fakat bunlar dışında gram benzemiyorduk. Ortalama otuzlu yaşlarının başında olduğu belliydi.


Oturduğum tekli koltuğun tam önüne geldiğinde önümde diz çöktü ve her ne kadar gözümü kaçırmak istesemde yapmadığımda göz temasımızı başlattı.


?3 "Ecem,bak seni anlıyorum anne-babamızı,bizi suçluyorsun fakat lütfen biraz sakin ol. Eğer kaçırma-alı koyma durumundan korkuyorsan polisim ben bu konuyada duygusal bakmadan sana yardım ederim. Dinle ve sonra git olur mu? Ben Tuğra,Tuğra Demirşah 35 yaşındayım. Sen kaçırıldığında 7 yaşıma yeni girmiştim ve net olarak hatırlıyorum kaçırıldığın günü. İki dakika sadece iki dakika hatta daha az seni sen uyurken yatakta bıraktık ve geri döndüğümüzde yoktun. Annem dağılırken ben kardeşimlerimle ilgilendim. Babam her yerde seni aradı. Bizimle yaşa demiyoruz o kadar yıldan sonra bizi hemen kabul edecek birine benzemiyorsun ki etme zaten hiçbirimizin öyle bir isteği yok sadece konuş bizimle,izin ver bizden kaçırılan güzelimizin derdine derman,ailesi olalım"dedi


Suratına malak gibi baktığımda ufak bir tebessüm etti hafiften dolu gözlerinin aksine. Benden daha cesur davranarak ayağa kalktığında anlımın üzerine ufak bir buse kondurup yerine geçti. Bunu yaparken gözüme asla bakmamıştı.


Tüm aile üyeleri bana bakarken tekrardan nefes verdim fakat şu an içimde yumuşayan bakışlarım gibi bir kızgınlık yoktu. Yine de hala onları suçluyordum.


Asude hanım "K-kızım bizi bırakmazsın demi? Yapma ne olur. Söz sarılmam. Ağlamam da. İzin vermezsen dokunmam lütfen itme bizi"dedi


"Asude hanım...lütfen asıl siz yapmayın benim ailem öldü"dedim


?2 "Ya hala ailem diyorsun! Kaç yıl seninle olan bebeklik fotoğraflarıma sarılarak uyudum haberin var mı! Bu aile kaç yıldır seni bekliyor,arıyor. Ya öldüysen ya bulamazsak diye her gün ağladık biz. Bu ev kendimi bildim bileli cenaze gibi annem ilk kez senin bulunmuş olman haberi ile içten güldü bize. Hala,hala o aile savunma bize sen kaçırıldın onlar kaçırıldığını biliyordu. Hem,hem bir insanın iki ailesi olamaz mı? Ailen olmasak bile sevemez misin bizi?"dedi


Ayağa kalkmış ve bana bakarak bağırmış olan biyolojik ikizime(!) sadece baktım. Gözünden süzülen yaş damlası ile içim yanmıştı sanki.


"Tamam. Ben düşünmek istiyorum. Beş gün sonra kararımı bildiririm size zaten numaram var Asude Hanımda"dedim


İkizim bana doğru bir adım attığında en büyükleri olan Tuğra onu tutmuştu.


?2 "Abi bırak!"dedi


Tuğra "Abim hadi gel ben seni odana çıkarayım"dedi


?2 "Ya abi açıkça reddediyor görmüyor musun yarın birgünde engeller annemi! YILLARCA ARAMIŞIZ ELİMİZDEKİ TEK ŞEY NUMARASI ZATEN onu da değiştirir. Gitmesin! Gitmesen ölüyor musun!-bunu bana bakarak söylemişti-Bir iki gün kalıp bize alışmayı denesen ölüyor musun Elvin! Söylesene ikiz! Ben bu kelimeyi hasret kalmışken bana ikiz demekten seni uzak tutan o ırz düşmanı şerefsiz ailen mi? Eğer merak ediyorsan diyim iyi ki geberip gitmişler yoksa ölümleri benim elimden olurdu"dedi


Sinirlenmeye başlıyordum ama ses etmedim öylece baktım Tuğra'nın elinden kurtulmaya çalışan ikizime. Yarası ağırdı eğer olmasaydı kafasına yemişti yumruğumu. Bir kerelikte olsa konuştum bu sefer dizginlemeyecektim kendimi.


"Tuğra bırak! Sen böyle yapınca içi soğumayacak.-konuştuğumda yüzüme baktı Tuğra,onun bu halinden yararlanan ikizim kimsenin bağrıltısını umursamadan yanıma gelmiş ve sertçe kolumu sıkarak beni ayağa kaldırmıştı. O an canım çok yanmadığı için sadece ne yapacağını merak ettiğimden durdum.-tamam konuşacağım sizinle izin vereceğim ailem olmanıza ama biraz zaman verin"dedim


Öylece gözüme baktı. Gözleri bir o kadar dolu ve sertti. Kolumdaki eli sıkılaştığında ciddi ciddi canımı yaksada ses etmedim. Birini kaybetmenin acısını çok iyi biliyorum. Bir süre bakıştığımızda ağzından mırıldanarak bir şeyler söyledi.


?2 "İkiz...-kolumdaki elini çekti ve bir elini belime bir elini yanağıma koydu. Aramızdaki boy farkı az olsada benden uzundu-ikizim...can yarım. Özür dilerim seni daha önce bulamadığım için"dedi


Bu seferde belimdeki eli sıkılaştığında yanağımdaki elinde parmaklarını hareket ettirerek hafifçe okşadı. Gözümden bir damla yaş aktığında gözlerimi kırpıştırdım. Yanağındaki elinide belime koyduğunda sıkıca sarılmıştı bana. Bu sefer vermem der gibi bir hali vardı sarılırken. Ellerimi onun boynuna doladığımda kafasını boynuma sokup içli içli nefes alması beni biraz şaşırtmıştı.


Flaşı açık kalan bir telefonun fotoğrafımızı çekerken yaptığı sesle ikizimden ayrılıp telefonun sahibine döndüm. Bu kişi tabiki Asude Hanımdı. Bize şeker kavanozundaki tüm şekerleri yiyip annesine yakalanan çocuk bakışı attığında tebessüm ettim. Ben yerime geri otururken adını daha öğrenemediğim ikizim tepemde dikilmiş benim ona sarıldığım gerçekliğini kavramaya çalışıyordu.


"Ben artık gideyim. Sonra tanışırız birkaç işim var mutlaka ararım boş olunca iyi günler"dedim


Ayağa kalktığımda hepsine göz gezdirip çıkışa ilerledim ben bunu yaparken onlarda peşimden gelmişti.


?4 "Ararsın değil mi?"dedi


Bunu söyleyenin abilerden biri olmadığı fazlaca belliydi. Tahminimce 17-20 arası bir yaştaydı.


"Ararım. Söz....görüşmek üzere"dedim


Kapıdan çıktığımda kafamı gökyüzüne çevirdim. Ağlamamak için direniyordum. Korumalarla donatılmış bahçeden çıktığımda gerçekten habersiz çıksam çıkamayacağımı anlamıştım...dövmek epey zaman alırdı çünkü...


K "Abla taksi çağıram mı?"dedi


"Olur valla"dedim


Korumaların birinin konuşmasıyla malikane veya yalı olan evin bahçe kapısı dışına yaslanmış telefonumu çıkarıp beklemeye başladım.


Taksi gelince sorgulamadan bindim. Arka sol yara yani şoför koltuğunun arkasına oturmuştum.


"Abi beni **** sokağına götürü ver be"dedim


T "Tamam kızım"dedi


Taksiciye bile abi demem diyen Ecem'e bak ilahi Ecem

Sus

İyi be


İç sesimle konuşmayı bırakıp telefonumda öylece gezinmeye başladım...


*


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnnn

1358 Kelime:)

Loading...
0%