Yeni Üyelik
8.
Bölüm
@denizyosunu

Finan Ala-Beşinci Bölüm:At Yarışı


🫖


"Haha beni geçebilen mezarda Bars! Hadi oğlum,hadi Fino!"dedim


At çiftliğinin büyük arazisinde 4. turumu tamamlarken son turuma başlamam uzun sürmemişti. Kenarda midillisine binen Alin gözüme junior Alâ olarak görünsede bu güzel manzarayı sonra izleme kararı alıp birinciliği geçmeye çalışan abime ve Bars'a zemindeki tozları kaldırarak fark atmıştım.


Baha attan düşüp götü peri ettiği için Nazlı ablam ona sargı bezi sarmış ve bir kenarda bizi izlemesine izin vermişti. Bir süre gözümü ona çevirdiğimde ellerini iki yana açarak beni işaret etti ve şarkıyı söylemeye başladı.


Baha "Anam bize nasip olur inşallah,boyuna posunada bir maşallah,senden gelecek,cefalara,nazlara,sözlere,sazlara eyvallah!"dedi


Sırıttığımda avucumun içine hapsolmuş dizgini daha sıkı kavradım. 5. turumun bitmesi ile Fino'yu tur koşusu yapılan belirli alandan .ektim ve Alin'in midillisi olan Pembe ile Alin'in yanına sürdüm. Alin'le aramızda üç adım kadar kalında Fino'nun dizginini çekiştirip onu durdurdum ve Fino'nun üstünden indim.


Siyah topuklu binici çizmelerim toprakla buluştuğunda etrafı saniyelik bir toz sarmıştı. Elimle iteklediğimde bu tozlu hava yok olurken Alin'e doğru eğilerek onu Pembe'nin üstünden alıp kucağıma aldım.


Gözümü turlarını tamamlayan Bengi,abim,Eyip ve Bars'a çevirdiğimde gözlerim at çiftliğinde dolaştı...Turist ailesinin en büyük boyuna gözüm ilişiğinde kaşlarım olabildiğince çatıldı. Neden saniyesinde dibimde bitiyorlardı. Götle don gibiydik!


Burada ne işleri olduğu beni bilinmezliğe sokarken aslında sorun at çiftliğine gelmiş olmaları değildi zaten burası bir at çiftliğiydi ve adaya ziyarete gelen turistler at sürmek için buraya yerlilerden bazılarından sık geliyordu. Takıldığım nokta tüm ailenin tam olarak benim olduğum gün,benim burda olduğum saat gelmiş olmasıydı. Ayvaz gıcığı bile buradaydı.


Denize atlamama sebep olan çiftteki kadın yanıma yaklaştığında utangaçlıkla ekini bana uzattı.


Anasının kızıymış valla


Doğru cidden Aysu yapınca garipsememiştim ama anne-kız yapınca hal ve davranışları en azından tanışma zamanında benzer olduğunu anlamış oldum


"Ben Alçın Kanatlı,ann-Aysu'nun ve oğullarımın annesiyim"dedi


Karmaşık bir şekilde ağzının içinde gevelediği cümleyi zar zor anladığımda kafamı salladım ve arkamı döndüm. Bars'a doğru ilerlerken arkamdaki kadına seslendim.


"Alâ,memnun oldum!"dedim


Bars'a yaklaşıp elimi kaskının kenarlarına attım. Ucundaki bağı çözüp kafasından yavaşça çekince kaskı çıkarıp anlını 'helalimsin' diyen ağa gibi öpmüştüm.


Baha anıra anıra gülerken Bengi'nin ondan farkı yoktu tabi bahçede bize kıkırdayan Alin ve Nazlı ablamın aksinesine sinirden kudurduklarını rahatça anladığım turist aile erkekleri ve abime göz ucuyla baktım.


Gözümü onlardan çekip Bars'ın elini kavradığımda kimseyi umursamadan onu çekiştirerek at çiftliğinin ahırına yürüttüm. Bir süre sonra kendi isteği ile koştuğunda ahıra girdik,kapıyı örttük ve ufak kilidi kapattım.


"Kaçmalı kovalamalı yeteri kadar uzun olmadı mı?"dedim


Dudakları yukarı kıvrıldığında elimdeki eli sıkılaşırken diğer eli belime gitmişti. Belimden tutarak beni kendine çektiğinde elimi onun elinden ayırmış ve elimi karnına götürmüştüm. Karın kaslarına dokunduğumda eli eş zamanlı olarak saçımın bir tutamına gitmişti. Saçımın yüzüme gelen kısmını kulak arkama attığında sessiz bir tonla konuştu.


"Hım uzun mu olmuş"dedi


Nefesini boynumda hissederken böyle bir durumun içinde ilk kez kaldığımdan gerilmiştim. Ona cevap verme gereksinimi hissettiğimde dudakları benim dudaklarım oldukça yakındı.


"O-olmuş"dedim


Eli belimi okşarken saçımdaki elide belimi bulmuştu.


"Bencede güzelim"dedi


Benim konuşmama zaman vermeden dudakları dudaklarıma kapandığında ahırın kapısına vurulan yumrukların sesi geliyordu.


Dudaklarını hareket ettirdiğinde bende ona karşılık vermekten uzak kalmamış ve nefessiz kaldığımızda ayrılmıştık.

Ayrıldığımızda yüzümün her kısmını sanki bilmiyormuşçasına tekrardan ezberleyecek gibi süzdüğünde yanaklarım utançtan kızarmış ve o da bu durumumu fark etmişti,yanağıma ufak bir buse koyarak bana karşı konuştu.


Bars "Can suyum,en kıymetlim olur musun su perim?"dedi


Yüzümde mutluluk barındıran bir tebessüm yerini aldığında kafamı yavaşça yukarı aşağı sallayıp o bana sarılmak için atak yaptığında ben sarılmıştım.


Baha "Yav çıksanızaaaa bende görmek istiyorum bari beni de alın yanınıza"dedi


Bengi "üçlü mü yapacaksınız salak"dedi


Abim "Saçmalamayın Baha! Bengi!"dedi


Sarılmamızı sonlandırdığımızda yüzümdeki sırıtma ile Bars'ın hastası olduğum yeşil ve kahverengi karışımı ela gözlerine baktım,benimkilere benziyordu. İkimizde aynı durumdayken artık dışarıda bize rahat vermeyen ve meraktan çatlayacak kişiler olduğundan daha fazla bekletmemek adına kapının kilidini açtı.


Açtığımız gibi içeri dökülen herkese göz devirdim.


"Hayır abimleri anladım ama ne işiniz var burda Kanatlılar!"dedim


Aysu "Şey-şey at alacaktık ondan bekliyorduk sen bir anda açınca şey oldu"dedi


Daha fazla uzatmamak adına kafamı salladım.


Ayvaz "At yarışına ne dersin Finan kızı"dedi


"At çiftliğinde büyümüş bir biniciye meydan okumak için fazla özgüvenlisin tatlım sana tavsiyem seni daha zor yenecek bir rakip bul turist oğlu"dedim


Ayvaz "Yeneceğinden çok eminsin ama övünmek gibi olsun çok iyi at sürerim"dedi


"Biniciyim diyorsun¿"dedim


Arteş "Abi sen geçen attan düşüp kaburganı kırmamış mıydın hatta Atatürk'te düştü ama bu iyi binmediği anlamına gelmez diye kendini Atatürk'le bir tutup bahane aramıyor muydun?"dedi


Ayvaz "Yalan mı?"dedi


Aysu "Ama bu senin atın üstünde tarih yazabilmiş bir adamla denk olduğun anlamına gelmez ikiz"dedi


Aral "Alar-Alâ! Benle yarışsana ben abimden daha iyi at sürerim hem o sana inadına meydan okuyor. Ben sadece at çiftliğinde büyümüş bu kadar güzel bir biniciyi geçebilir miyim diye merak ediyorum?"dedi


"Tamam olur isterse abin ve Bars'ta katılabilir ama değil mi?"dedi


"Bu da yırtık dondan çıkıyor her seferinde"dedi


Turist ailesi diye adlandırdığım ailenin en büyük oğlu konuştuğunda kaşlarımı çatarak ona döndüm. Bars ona attığım bu bakış yüzünden beni kolunun altına almıştı.


"İsminiz neydi?"dedim


"Artun"dedi


"Artun bey sizin adınızı bile bilmeyen bir hanımefendinin kiminle nasıl yakın olduğu hakkında yorum yapma hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz acaba şu 'sizin adınızı bilmeyen ama sizin sevgilisine karıştığınız hanımefendiyi' bilgilendirir misiniz?"dedim


Artun adındaki benden yaşça büyük adam konuşmak için ağzını araladığında abimin 'sevgili mi!' kelimelerini kapsayan bağrışı ahırın içinde yankılanmış ve benim elimi kavrayan sevgilimle abimin yanından sıyrılarak ahırdan koşarak çıkmış ve yere düşen kaskımla ordan uzaklaşmıştım.


-Artun Kanatlı'dan-


Bir anda koşarak ahırdan sevgilisi ile çıkan Alâ Karabey ya da Alara Kanatlı demem gereken kız kardeşimin peşinden ondan özür dilemek için çıktım. Onun gittiği tarafa koştuğumda yerde bulduğum kaskla durdum. Koşan çifte baktığımda kız kardeşimin sevgilisi olan s-sevgili Bars'ın kaskının zaten daha önce Alâ tarafından çıkarıldığını hatırladım ve kaskı yerden eğilerek aldım.


Kaskın üstündeki 3-4 teli avucumun içine hapsettiğimde yıllardır aradığımız minik kız kardeşimin o olduğundan emin olsamda Alara'nın o olduğunun kesin kanıtını DNA testi yaptırarak anlamanın en doğrusu olduğunu düşünüyordum.

Bu saç telleri ile DNA testi yaptırmaya karar kılarak yolumu annemlerin oraya çevirdim...


🫖


Merhaba hoşgeldiniz

Bölümü umarım beğenmişsinizdir benim pek istediğim gibi olmadı

Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum

Bölüm şarkısı:Billie Eilish-BLUE

Yeni bölüm en yakın zamanda gelecek görüşmek üzere;)


Loading...
0%