2. Bölüm

Elimde kahve ve sigara ile karşımdaki dağlara bakıyordum.bu dağlarda kaç asker şehit olmuştu kaç anasının kınalı kuzusu şehit olmuştu bu dağlarda

Ben size kendimi tanıtmayı unuttum .ben Laçin beyge yıldırım.vücudunda bir sürü iz olan geçmişi acılarla dolu olan kadın hayatındaki tüm zorluklara rağmen asker olan bir kadındın

Ben bunları düşünürken yanıma bir er geldi

“Er/Mustafa yıldız/ Mardin emredin komutanım"

” Rahat asker"

" Komutanım sizi albay çağırıyor "

"Tamam Mustafa sen gidebilirsin"

" Emredersiniz komutanım" dedi ve koşa koşa karargaha girdi.

Keyifim yerine geldi. Kesin görev vardı inşallah uzun sürerdi.

İç sesimi susturdum ve karargaha doğru gitmeye başladım

Albayın kapısının önünde bekleyen er beni görünce tekmil verdi

"Er/ mert güneş/ İstanbul/ emret komutanım"

"Rahat asker albay içeride mi"

" İçeride komutanım"

"Tamam asker"

Dedim ve kapıyı çalıp içeri girdim

"Kıdemli binbaşı/ laçin beyge yıldırım/ Trabzon/ emret komutanım

" Rahat, otur asker"

Dediğinde rahata geçtim ama oturmadım.oturayımda ceza ver değilmi ha.

"Otur bu bir emirdir" dediğinde hemen oturdum.

Güler gibi oldu ama gülmedi.

" Görev var, sınırda ateş timini esir almışlar ve ek olarak bir sivil var, bu göreve kül olarak gideceksin, ve 1 saatin var, çıkabilirsin"dedi.

" Emredersiniz komutanım"

Dedim ve hemen hangara doğru gitmeye başladım.

Hangara girdiğimde hemen herşeyimi giydim ve helikopter pistine gitmeye başladım. Albay 1 saatten erken geleceğimi bildiği için orada bekliyordu.

Hemen albayın yanına gidip tekmil verdim

"Kıdemli binbaşı/ Laçin beyge yıldırım/Trabzon/ emret komutanım"

" Rahat Allah yar ve yarımcın olsun şehit ve yaralı istemiyorum" dedi

" Emredersiniz komutanım"dedim ve helikoptere bindim.

Kafamı cama yaslamış şehit olan timimi düşünüyordum. Benim yüzümdendi eğer ben esir düştüğüm zaman beni kurtarmaya gelmeselerdi olmazdı.gözümün önünde kalplerine demir saplamışlardı.ben bunları düşünürken pilot seslendi

" İniş için izin istiyorum komutanım"

"İnebilirsin asker"dedim ve yere iki metre kala aşağı atladım.

Kampa doğru gitmeye başladım zaten aramızda çok mesafe yoktu. Kampa vardığımda ormana giden birini gördüm bu gün çok şanslıydım sanırım .

Hemen arkasından gittim ve boynunu kırıp kıyafetlerini giydim

"İyi oğlum bu kıyafetleri hiç yıkamıyorlarmı yaa"

Söylene söylene kampa gittim .bir it yanıma geldi ve " heval başkan seni çağırıyo eskerlere işkence ettirecekmiş"

" Temam heval sen git men gelerem"dedim ve yürümeye başladım . Bu kampa bir kere daha gelmiştim bu yüzden başkanın çadırını biliyordum.

Sonunda geldim ve kapıyı tıklayıp içeri girdim.başkan beni görünce güldü ve "hoşgelmişsen heja sana sürprizim vardır"

"Nedir başkan merak ettim" dedim

" Hele beni takip et görürsün " dedi ve bir çadıra gitmeye başladı.askerler bu çadırdaydı sanırım.

Ve doğru tahmin askerler buradaydı . Askerleri gece çıkarıcaktım

" Hejam bak sürprizim budur nasıl beyendinmi"

" Ne kadar beğendim anlatamam başkan"dedim it bana bakıp güldü ve

" Ben çıkıyorum sen istediğini yap dedi ve çıktı.

Askerlere baktığımda dik bir şekilde duruyorlardı

Sivile baktığımda ise donup kaldığımı hissettim nefesim kesilir gibi oldu.

_____

Açıklamayı lütfen okuyun

_______________

Merhaba bu benim ilk kitabım bu yüzden kötü yazmış olabilirim

Yazım yanlışları için özür dilerim

Oy ve yorum atarsanız çok mutlu olurum.

Tiktok hesabım: derin asu