24. Bölüm

20: Gizli Gerçek

Gül
derinbiryalnizlik_

20.03.2024
23:42
Düzenleme: 16.07.2025
Bölüm Şarkısı: Melike Şahin / Ellerin Hani

 

 

 

"Gözlerindeki şeytan, hep ölümsüz"

***

 


Yeşil irislerim, önümdeki dosyayı öylece izlerken yanımdaki sigara paketinden bir dal çıkartıp yaktım. Artık hazır hissediyordum. Dosyanın ilk sayfasını çevirdim. İşte gerekli tüm bilgiler şimdi gözlerimin önündeydi.

Ad Soyad: Ares Arjin
Doğum Tarihi: 16.10.1997
Babası: Kerim Arjin Doğum: 21.11.1970
Annesi: Arzu Arjin Doğum: 03.02.1972
Üvey Abisi: Reha Kılıç Doğum: 08.06.1989

Olay örgüsü: 4-17 Yaş aralığında Karasu Yetimhanesinde büyümüştür. 4 yaşında, babası vefat edince annesi yetimhaneye bırakarak büyük oğluyla birlikte memleketi Trabzon'a gitmiştir. Bir ay sonra eşi Mahsun Kılıç ile evlenmiştir. Ares Arjin 18'e girmeden önce üvey babası tarafından himayesi altına alınarak Trabzon'a götürülmüştür. 19 yaşına kadar hakkında herhangi bir kayıt olmaksızın 1 buçuk sene boyunca hakkında hiçbir bilgiye ulaşılmamıştır. 20.08.2019 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi'nde 4 yıllık Mimarlık eğitimini tamamlayarak bölümünü birincilikle bitirmiştir. Ares Arjin, babasından kalan Arjin Holdingin hissedarı olup aynı zamanda da şirkette Ceo olarak 2021 yılından itibaren görev almaktadır.

Her bir okuduğum sayfada daha da şaşırıp işin aslını daha çok merak ediyordum. Biliyordum ki babası normal bir şekilde vefat etmemiş öldürülmüştü. En büyük kanıtı da henüz, daha yeni ölmüş olan eşinin ardından bir sene içerisinde evlenen annesiydi. Ve aklımı kurcalayan bir diğer husussa, hakkında hiçbir kayıt olmaksızın geçen 1 buçuk senede Ares'e neler olduğuydu. Bu işin arkasında Üvey babasının olduğu ise net anlaşılan bir gerçekti. Peki bunların yanı sıra Reha'nın bu noktada yeri neredeydi? Dosyada sadece Ares'e ait bilgiler mevcuttu. Bu yüzdende benim detaylıca bir araştırma yapmam gerekiyordu.

En son Ares'e ait bilgiler ise bir gazete haberiydi. Medyaya yaptığı başarılı bir iş adamı röportajıydı. Bu röportaj mavi dosyaya eklenmiş olup sonrasında hiç bir kameraya yansımayan görüntüsü ile Reha'nın neden onu bulmamı istediğini ortaya çıkartıyordu. Verdiği röportajın tarihi en son 4 ay önceye dayanıyordu. Yani benim İstanbul' a geldiğim tarihle birdi. Ve bu zamana kadar hakkında sadece bir kaç aydır objektiflere yakalanmadığı haberi yapılmış sonrasında başka bir haber yapılmamıştı. İşler daha mı fazla ilginçleşmeye başlıyor Safinaz?

Röportajı okumak için dosyayı çevirmeden önce bir soluk çekmiş ardından dosyayı kapatarak bilgisayarı açıp arama motoruna Ares Arjin yazarak ilk çıkan videoya tıklamıştım. Röportajını okumak yerine onu görmek, sesini duymak, değişen suretini izlemek istiyordum. Geçen onca senenin ardın ilk kez onu görecek oluşum beni heyecanlandırmıştı. Doğrusu bu çok garipti. Uzun süredir bir şeyler hissetmemenin tuhaflığıyla birlikte bu yeni hisler kalbimi kuşatmıştı. Gözlerimin önüne o gök bakışlar gelirken silkelenip tekrardan bakışlarımı bilgisayarın ekranına odaklayarak videoyu başlattım.

Ekranda, genç halinden yetişkin bir adama dönüşen o gök bakışlı adam duruyordu. Vücudu iyice gelişmiş oldukça heybetli bir şekilde dimdik durarak karşısındaki kameralara bakıyor, yüzünde hiçbir ifadenin durmadığı mimiksiz yüzüyle öylece düz bakışlar atıyordu. Boyu son gördüğümden epeyce uzamış, saçları daha da kısalmış, sakalsız yüzü ise hafif kirli sakallarla çevrelenmiş bu adam, yıllar sonra kalbimin tekrardan teklemesine sebebiyet verdi. Hızlı atmayan kalbim, bir anda varlığını yeniden hatırlamış gibi delice çırpınarak hızlanmaya başladı. Özlemiştim. Yeşillerim, heybetli vücudundan bir saniye bile ayrılmıyor nefes almadan öylece izliyordu.


Spiker, "Ares Bey sektörde hızlı büyümeniz ve büyük başarılara imza atıyor olmanız çok konuşulan bir husus. Bu konuda ne söylemek istersiniz?" diyerek mikrofonu ona uzattı. Yüzünde, kendinden emin ve bir zamanlar benim için olan o içten gülümsemesini bilinçli bir şekilde ekrana sunarken gür ve tok sesiyle konuştu.

"İnsanlar her zaman konuşurlar ama boş yere değil, elbette ki korku ve güçten kaynaklıdır bu. Ben sektörde kendi gücüm, kendi aklım, kendi emeğim ve babamın miras bıraktığı iş tecrübesiyle lider konumuna yükseldim. Rakiplerim, yıldırma politikalarını ne kadar üzerimde kurmaya çalıştıklarını sansalarda ben tekrar sıfırdan başlayacak o potansiyele sahibim. Bu nedenle onlara tavsiyem, kendilerini çok fazla geliştirmeleri olacaktır."

Son cümlesiyle birlikte yüzünde sinsi bir gülüş meydana geldi. O bunları boş yere kuracak bir adam değildi bir şeyler farklıydı. Onda sadece iş adamı kimliği yoktu ki neler karıştırıyorsun Ares? Dürüst olmak gerekirse, sesini unutmuş olmam yıllardır bu sesi özlememiş olduğum hakikatini değiştirememişti.

Spiker tekrardan ikinci sorusunu yöneltti.
"Bir diğer konuşulan konu, yetimhanelere olan yardımlarınız hatta Karasu Yetimhanesinin sahibisinizde. Bu nedenle hakkınızda iddia edilenler doğru mudur?"

O lanet yetimhaneyi üzerine alarak sahibi mi olmuştu neden? Kahretsin! bunu nasıl daha önce öğrenmez araştırmazdım! Peki beni bulmak istememiş miydi? Sorulacak o kadar soru vardı ki ama anlaşılan bir süre daha sorular cevapsız kalmaya mahkumdu.

"İddia edilenler doğrudur. Yetimhanede büyüdüm ve bu konunun daha fazla konuşulması taraftarı değilim. Öyle olması gerekiyormuş öylede olmuş. Yardımlarımız her ay düzenli bir şekilde gerçekleşiyor, oradaki çocuklarla bizzat ilgileniyorum. Karasu Yetimhanesine gelecek olursak, oranın benim için yeri hem çok farklı hem de çok özel. Bu, orada büyümemden ziyade geride bıraktığım yaşanmamış bir hayattandır. Sahibi oluşum bundan dolayıdır."

Hatırlıyor, bizi hatırlıyor! O seni unutmamış Ayana. O bizi unutmamış. Ares hatırlıyor muydu yani? Bu zamana kadar cevaplanmamış bir soruyken şimdi beni esir eden bir gerçeğe dönüşmüştü. Spikerin sesini duymamla kafamın içinde esir olduğum cevaptan sıyrılırken, bakışlarımı daldığım yerden çekip tekrar ekrana odaklarken yeni sorulacak soruya dikkat kesildim.

Spiker, "Sahibi olduktan sonra yetimhaneye çizmiş olduğunuz Medusa resmi geride bıraktığını söylediğiniz hayatla bir ilgisi var mıdır Ares bey?"

Medusa' yı mı çizmişti? Neyin peşindesin Ares? Beni bulmak yerine o yurdu sahiplenerek neyi amaçladın? Sana gelenin ben olmasını mı istiyordun? Ama bunca senenin üzerine bu yaptıkları, üstelik bir haber dahi göndermeden yaşamaya devam etmesi içimdeki Ayana'nın sabrını daha da kamçılamıştı.

Bu defa sert yüzünde bilinçli olan gülümsemesi silinirken gözleri kameranın odağından uzak bir yere dalmış kısa bir es vermişti. Sanırım bu tepkisi tamamen hazırlıksız yakalandığı sorunun ağırlığından olsa gerekti. Demek ki Medusa hala onun hayatında bir etki yaratmaya devam ediyordu. Bu durum istemsizce sırıtmama yol açtı.

"Hayır tamamen orada yaşayan çocukların isteğini kırmamak adına çizdiğim bir mit karakteridir. Bilirsiniz ki Medusa, mitolojide oldukça ünlü ve hakkında bir sürü efsaneleri olan mitolojik bir karakterdir. Ayrıca benimde çok sevdiğim, ilk ve tek mit karakteridir."

Sonuçta bana bu lakabı veren kendisi değil miydi? Bu cevabın bir yalan olduğunu biliyordum. Herkesi kandırabilirdi bu konuda ama kendini ve beni kandıramazdı. Gerçeği gizlemesi açık ve netti. Çevresindeki düşmanların hedefine bir koz vermemek, bu duruma maruz bırakmamak için söylemesi gereken ve şüphe çekmeyecek olan cevaptı bu.

Spiker son sorusunu yöneltti. "Hayatınızda özel biri var mıdır? Malum çevrenizde kadınlar objektiflerimize yakalansa da henüz birisini medyaya tanıtmazdınız. Bu konudaki cevabınız nedir?"

Sorulan soruyla anlık gerilirken, nede olsa güçlü, başarılı ve oldukça yakışıklı bir adamın hayatında neden biri olmasın değil mi? Ama içten içe olmayacağına dair içimde kuvvetli bir his vardı. Çok geçmeden gür sesiyle cevabını vermişti.


"Etrafımda gördüğünüz kadınlar sadece iş yaptığım kişilerdir. Ayrıca hayatımda kimse yok ve bir süre daha olmaması için uğraşacağım. Güzel bir röportaj oldu, iyi günler."

Ayağa kalkmasıyla röportaj sonlanmıştı. Bu kadar bilgi şimdilik yeterliydi. Araştırmaya önce Rehadan başlayıp tam olarak üvey babasıyla nasıl bir ilişkisi olduğunu çözüp arka planda da asıl yaptığı işi bulacaktım. Adım adım yakınlaşıp her şeyin nasıl onun gözünde bu kadar hiç olduğunu soracak sonrasında da onu hiç görmemek üzere terk edecektim.

İnsanlar kimde yara bıraktıysa o yarayı kapatmak için hep yanlış yolları seçerlerdi. Ama ben o yanlış yolun Ares Arjin'den geçtiğini biliyor ve yine onun peşinden giderek o yaranın dağlanmasına izin verip sonucunda neyin beni bulacağını görmek için sabırsızlanıyordum. Ama şunu iyi biliyordum ki neyi isteyip onun yokluğuyla baş edince sonrasında ne yaşanırsa yaşansın daha fazla acının derinine inilemezdi. Çünkü zaten acının beşiğinde büyümüştü. Tıpkı benimde o acı beşiğinde acının en saf haliyle büyüdüğüm gibi. Bu nedendir ki bundan sonra yaşanacaklar tamamen o beşikte ki acının yarattığı avuntu emziği gibi oyalar ama yine acının beşiğinden koparamazdı. Benim özüm o beşikte yatıyordu. Ve ben yine o beşiğe dönüp biraz daha sallanacak sonrasında tekrar yolumda ilerlemeye devam edecektim.

 

****

 

 

Nasılsınııız? Yeni bölümü Nasıl Buldunuz?

Ares'in hayatı yavaş yavaş şekilleniyor. Sizce Ayana'yı neden bulmak istememiştir?

Yorumlarda buluşalım mı? Beğeni ve takibinizi eksik etmeyin lütfen.

Bir sonraki bölüme denk görüşmek üzere.

 

 

 

 

 

Bölüm : 18.07.2025 11:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...