28. Bölüm
Gül / Ölü Umutlar: Ayana / 24: Veba Olan Hisler

24: Veba Olan Hisler

Gül
derinbiryalnizlik_

10.09.2025
14:03
Medya: Medusa

 

 

 

"Dünya dediğin vebadır, deva olmaz derdine."

***

 

Nedenler, insanların içindeki savunma duvarını kırmaya çalışan sakıncalı birer urgandı. İçimize işleyen bu sakıncalı urgan kontrol edilmezse eğer insanları bilinmezlik çukuruna sürükleyerek idamını getirecekti. Bu en azından benim açımdan böyleydi. Nedenler hiç bitmiyor sürekli Medusa benliğimi kışkırtarak etrafıma yıkım getirmeyi istiyordum...

Reha'nın evinde balkonda durmuş karşımda ki ormana bakarak etraftaki ölüm sessizliğini dinliyordum. Sessizliğin en büyük cevabı aslında içimizdeki sesi daha fazla dinlememizden ibaretti. İçimdeki Ayana, sakin kalıp burada ki sır perdelerini aralamamı ve bu plan için daha fazla ipucunu bulmam gerektiğini söylüyordu. Bu evdeki en önemli olan odayı inceleyerek bıraktığı izleri takip etmeliydim. Neler olacağını az çok tahmin etsemde, beni şaşırtmasını izlemek istiyor ve benim için tüm bunları hazılamış olmasının karşılığında kör düğümü yavaşça çözmeyi istiyordum. Aptal bir kadın değildim, buraya benim geleceğimden emin olan birininde aptal olmayacığını bildiğim gibi. Ama her zaman bir gerçek vardır ki; İnsanlar yaptıklarıyla asla yüzleşemez sorumluluğunu üstlenemezlerdi. Ares'te böyleydi. Gitmesinin ardından hiç gelmeyişi sahiden de trajik bir neden yüzünden olabilir miydi?

Hah! Safinaz, insanlar her zaman korkak birer nankör olmuşlardır. Lakin benim bu kadar kolay kanacağımı düşünmeleri ise tamamen kendi insiyatifimde olarak kullandığım bir yanıltmacadan ibaretti. İşte bu yüzden oyunu en başından belirleyerek gidişatını değiştiren akıllı bir vezirdim. Bir satranç oyununda şah kadar vezirde büyük hamleler yapardı lakin ben, bu oyunun kraliçesi olarak ilk adımımı beni temsil eden vezirden başlatıyor oluşum usta bir oyuncunun stratejik hamlesi kadar önemli ve risk taşıyordu. En nihayetinde bu oyunu belirleyecek olanlar ise yine piyonlar olacaktı elbette.

Arkamdaki Reha'nın varlığını hissederken yüzümü beton kadar sert ve düz tutarak, tekrardan sakinliği üstlenirken ona doğru dönüp net ama bir o kadar da sert sesle isteğimi dile getirdim.

"Artık Ares'in odasını görme vakti gelmedi mi?"

"Ne zaman dile getirirsin diye düşünüyordum!. Beni takip et Medusa." Balkondan hızlı adımlarla çıkarak koridora girdi. Duygularını böyle açıkça belli etmesi gerilen sinirlerimi giderek daha fazla bozulmasını sebebiyet veriyordu. Sabır çekerek peşinden ilerledim. Kendi odasından daha uzakta olan, o odaya girdik.

Oda, siyah ve yeşil rengin hakimiyetinde hüküm sürüyordu. Oldukça geniş olan bu oda tamamen Ares'i yansıtıyordu. Gözlerimi odadan alamazken yanı başımda dikili duran adamın sert sesiyle bakışlarımı, öfkeden parıldayan koyu irislerine çevirdim.

"Ona karşı hislerin devam ediyor mu Ayana?"

Sert çıkan sesiyle sormuş olduğu sorunun beynimdeki ikaz çağrısını aktifleştirmesiyle, bir adım atıp yanına yaklaşmamla boğazını sıkıca kavrayarak kıskacım altına alırken, soğuk nefesimle yüzüne tısladım.

"Sen ne cüretle bunu soruyorsun!"

Ürpertici bir soğuklukla soruşum yutkunmasını sağlarken ellerimin altındaki boynu daha çok gerildi.

"B - ben bilmek istiyorum bu yolda onu ararken, bir şey hissedip hissetmediğini bilmek zorundayım!"

Pençelerimin arasına sıkıştırdığım boynunu, dik tutmaya çabalarken gözlerime korkusuzca bakıp kurduğu cümleyle daha çok boynunu sıkmamı sağladı. Zehirli harelerimin yakıcılığıyla gözlerine bakmayı sürdürürken ölüm soğukluğunu andıran sesimle sorusunu cevapladım.

"Bütün hisleri yok eden o Medusa'yım. Ben, kimseyi sevmem Reha! Bu söylediklerimi sakın unutma!."

Zehirli sarmaşıklarımın koyu girdapı göz bebeklerinin içine yansırken, baskı uyguladığım boynundan parmaklarımı sertçe çekip onu ardımda bırakarak odanın ortasına ilerledim. Nasıl cüret edip bana bunu sorabilirdi bu adam? Yoksa Ares'le olan ilişkimizi bilecek kadar mı bizi tanıyordu? Peki ben neden bu soru karşısında bu denli, bu kadar kendimi kaybettmiş gibi hissediyordum?

Ama bildiğim tek şey bu oyunu yine benim kazanacak oluşumdu. Çünkü, kimse zayıflıklarımı göremezdi.! Kimse benim gerçeklerimi bilemezdi.! Kimse haddi olmayan şeyleri öğrenemezdi.! Bana karşı kimse bir şey hissedemezdi.! Buna izin vermem.! Medusa'yı kimse öylece toprağa gömemezdi.! Bu oyunda, böyle aptal cesaretlere öyle kolay izin vermem.!

 

***

 

 

Nasılsınızz? Yeni bölümden herkese Merhaba.

Biliyorum yine uzun bir ara geçti ama buradaki okunma oranlarımız o kadar az ki ister istemez takılıyorum.

Ama kimse okumasada ben bu satırları yazmaktan Ayana'nın ütopyasını yazmaktan vazgeçmeyeceğim.

Bir sonraki bölüme denk görüşmek üzere, kendinize iyi bakın.

 

 

 

 

Bölüm : 09.10.2025 23:48 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...