14.12.2022

12.40

Medya: Ayana

"Gerçeği gören her göz, biraz acı tatmıştır."

****

İçimdeki damarlarımın akışını sağlayan, o kanın uğursuz kırmızı rengi; hayatım boyunca hiç silemediğim belleğime kazınan, en güçlü depremlerden bile kuvvetli sarsıntılar bıraktı. Ruhumun odaları hep bir çıkış yolu, hep bir anahtar bulmayı arzuladı.

Biliyorum o anahtar bütün saklı geçmişi bir bir önüme döküp yeniden bir çıkış yolu verecek, ama aynı zamanda ruhumun benden ayrılmasını da sağlayacak. Ve bu gerçekleştiğinde ise Medusa' dan tek bir şey bile kalmayacak...

Hızla üzerime bir kot ve kazak geçirip montumu ve sırt çantama gerekli olan şeyleri doldurarak arabamın anahtarını alıp evden çıktım. Arabayı mahallenin biraz uzağındaki, boş bir deponun önüne çekiyordum ki rahatça kimseye gözükmeden kullanabileyim.

Direksiyonun başına geçtim ve hızla vitesi bire alıp mahalleden yavaşça uzaklaşmaya başladım. Merkez çok uzak değildi ama yinede bugün arabayla gitmeyi tercih ettim.

Bazen özellikle zihnimle baş başa kalmak ve düşünmek için yürümeyi seçerdim, ama şuan zihnimle tek başıma kalmayı istemiyordum.

Radyodan gelen sesle aklımı biraz da olsa dağıtmayı başarmıştım. Hızla akıp giden yolun ardından 10 dakika sonra merkezin otoparkına giriş yaptım. Arabayı boş bulduğum bir yerde durdurdum ve el firenini çekerek, hızlıca araçtan çıkıp ilerlemeye başladım. Merkezden içeriye girerken gördüğüm diğer çalışanların bana selamlarını baş hareketimle karşılayarak, aceleci adımlarla şuan içinde olduğum ekibin ve Aytaç müdürün de bulunduğu toplantı odasına hiçte nazik olamayacak şekilde giriş yaptım.

Gözler anında üzerime yoğunlaşırken benim hedefimde ise Aytaç müdür vardı. Bakalım yine adamı ne yaparak sinirlendirecektim...

Hah! Bir şey yapmana gerek yok ki Ayana, senin zaten bu boş bakışların adamın sinirlenmesi için yeterince yeterli oluyor. Evet Safinaz da geldiğine göre artık benim için boş bırakılan yere geçip oturoturabilirdim.

Aytaç müdür " Evet arkadaşlar bende tam sizlere Medusa'dan söz ediyordum ki, yine her zamanki gibi bir nezaket göstermeyerek odaya dalış yaptı kendisi!" Sözlerine karşı "Bu duruma çoktan alışmış olmanız gerekiyordu Aytaç müdürüm" diyerek ruhsuz bakışlarımı odada gezdirmeye başladım. Aytaç müdür sinirle bir nefes alarak " Neyse anlat bakalım şu işe yarayacak olan planını." Deyip arkasına yaslandı. Buraya gelmeden önce telefonda kendisine bir planım olduğundan bahsetmiştim, şimdiyse o planı anlatmam gerekiyordu. Hiç istifimi bozmadan söze başladım.

"Herkesin bildiği üzere o sahtekar iş adamı bozuntusunun bugün şirketinin 8. yılı ve bunun için her yıl olduğu gibi bu yılda bir davet düzenliyor. Bizde o davete katılıp, yaptığı pis işlerden bahsederek kedisine bir teklifte bulunacağız."

"Nasıl bir teklif bu Medusa?" diyen Selvi 'ye çok basit olan ve adamın asıl ilgisini çeken, "Tabii ki de şerefsizin en çok ilgisini çeken kadınlar üzerinden bir anlaşma öne süreceğiz.."

Araştırırken o şerefsiz adamın, aslında bir sadist ve psikopat olduğunu öğrenmiştim. Kadınları pazarlarken içlerinden en güzelini ve el değmemiş olanını yani daha önce cinsel birliktelik yaşamayan kızları seçip, zorla tecavüz ederek ve bedenlerine işkence yaparak sadistliğini ortaya çıkartıyordu. Şerefsizi yakaladığımda ise elimden kurtuluşu olmayacaktı..

Aytaç müdüre dönerek, " Selvi ve Berkay ikisi bu işte ortak gözükerek, adamın karşısına çıkıp bir anlaşma yapmak isteyecekler. Selvi ve Berkay'ın amacı üvey kardeşini yani beni, o davete götürerek kızdan kurtulmak için adama satmayı teklif edecekler. O esnada ben ise, adamın ilgisini üzerime çekip etkilemeye çalışarak, anlaşmayı kabul etmesini sağlayacağım. Bunlar olurken, Doruk ve Ömer adamın şirketine girerek sistemlerine sızıp işe yarar belgeleri bulmaya çalışacaklar. Böylelikle o herifi yakalayacak kanıt ve delilleri bulunca amacımıza da ulaşmış olacağız." Sözlerimi bitirirken Aytaç müdüre gözlerimi dikerek gelecek tepkileri bekledim.

"Bu çok tehlikeli Medusa! Nasıl kendini öne sürerek tehlikeye atılmak istersin? Bak bu adam, diğer içeri tıktığımız kişilere benzemez. Daha zeki ve öyle kolay lokma olan birisi değil!" İlk tepki beni şaşırtmamıştı. Sabırla karşılık verdim. "Kendime güvenim sonsuz, bu işin sonunda o adamın elimden kurtuluşu olmayacak ve bunun için de ne gerekiyorsa onu yapacağım!" Sakince nefes alıp önüme döndüm, hayır neden anlamıyorlar ne olursa olsun ben bu adamı yakalamak için her şeyi yapardım, yapacaktım da.

Doruk, "Aytaç müdürüm sizde biliyorsunuz ki Medusa bir şeye karar verdiyse onu engellemeye çalışsak bile durduramayız. Bence güzel ve işe yarar bir plan. O şerefsizin kadınlara karşı bir zayıflığı var ve biz de bunu kullanırsak eğer daha hızlı sonuç alır, en kısa zamanda adamı yakalamış oluruz." Aytaç müdürden sonra, Doruk bu ekipte ki en mantıklı kişiydi ve beni her ne kadar sinir etsede, her zaman benden yana destek çıkmıştır. Şuan sözleriyle, bana yanılmadığımı bir kez daha gösterdi.

Berkay ise her zaman ki gibi yine benimle zıtlaşmak için, "Bence de haklısınız Aytaç müdürüm, Medusa hep olduğu gibi yine kendisini ve bizi düşünmeden öne atılıp tehlikeyi kucaklamak istiyor." O konuşan ağzını dağıtmayı çok istiyordum. Ama sırası gelirdi elbet. Daha fazla sakin kalamazken, "Sen neyden bahsediyorsun Hançer! Sizleri değil kendimi bu işte tehlikeye atıyorum, iyi bilip anla ve öyle aç ağzını!"

Bu dengesiz iyice sinirlerimle oynamaya başlamıştı. Eğer böyle devam etmeyi sürdürürse kafa göz girişmekten kendimi alıkoymayacaktım. Boşver Ayana sen bu dengesizi, yakında çözeriz nasıl olsa karın ağrısını. Safinaz o yakın tarih umarım çok uzun değildir, zira tahammül denilen şeyden bende pek fazla yok biliyorsun!

***

Bir sonraki bölüm neler bekliyor bizi acaba?

Yazarken doğaçlama gelişiyor herşey ve direkt yayınlıyorum bölümü o yüzden hemen seri bölüm gelmiyor maalesef.

Neyse ben çok konuştum sizi Ayana ile baş başa bırakıyorum.

Görüşmek üzere kendinize iyi bakın! 😊🖤