Evinin küçük bahçesiyle ilgileniyordu kadın 45 yaşlarındaydi adı Ayşe onaran eşi Hasan bey ile yaşıyorlardı yıllar önce bir kızları olmuştu ama onu onlardan koparıp almışlardı Hasan bey çok dindar bir adamdı ve bir cemaate mensuptu yıllarca dini herkese tanıtmak için canla başla çalışıyordu tabii din düşmanlarida onların karşısında duruyordu tabii bu işleri dini kullanıp kötülük yapanlarda yok değil di o yüzdendi ya insanların bu kadar dinden soğuması

Ama mesela insanlar hiç paradan soğumaz mesela paralı zengin bir insan kötülük yapsa ay ben paradan soğudum bu adam kötülük yaptı bunlar yüzünden paradan soğudum demez ama dindar bir adam bir şey yaptığı zaman işte ben bu yüzden bunlar yüzünden dinlen soğuyorum der ne kadar da cahil düşünür bilmez ki!

Bilmez ki yaratanın bizim kulluğumuza ihtiyacı yok sen ona kulluk yapmadığın zaman Allah Allah'ligindan vazgeçiyor mu susadığımız zaman suyun bize ihtiyacı yok bizim suya ihtiyacımız var nasıl ki yiyip içerek bedenimizi doyuruyoruz dua ederek ibadet yaparak ve biraz da tevekkül ederek ruhumuzu doyurmalıyız aslında sonra ne oluyor boşluklar oluşuyor bu boşlukları doldurmak için çeşitli arayışlar içine giriyor insanoğlu çünkü böyle yaratılmış hep bir arayis hep bir anlamlandırma bakıyorsun ki adamın biri elinde bir şişe benim Rabbim bu diyor tövbe hâşa yarabbim bakıyorsun ki bir adam paranın kölesi olmuş bir başkası başka bir şey ama doğruyu bulsa kalbini gerçek olanla doldursa başka şeye ihtiyaç duyar mı gerçekten o suyun kaynağını bulsa kana kana içse neyden yapıldığı belli olmayan meyve sularına ihtiyaç duyar mı?

Hasan bey elinde market poşetlerinde yerde

Selamünaleyküm Ayşe hanım yine kendinizi yoruyorsunuz bırakın lütfen ben pazardan alırım

Ve aleykümselam Hasan efendi İnan bunları yapmazsam beynim biz bir an olsun durmuyor imtihan diyorum ama bu özlem içimi yakıp kavuruyor yıllardır kızımızı bulamadık 6 aylıkken bizden kopardılar kokusu burnumda kaldı efendi dualar ediyorum tevekkül ediyorum isyan etmemeye çalışıyorum ama çok özlüyorum

Hasan bey bir şey diyemeden başını yere eğdi o da çok özlüyordu biricik kızını küçük hallerini hatırlıyorlardı bir anda onu koparıp almışlardı çok aradılar çok uğraştılar ama bir şekilde izini kaybettiler öldü diye bir bebek getirdiler ellerine ama Ayşe hanım onun kendi bebeği olmadığını anladı ama ses etmedi o bebeğe Bir mezar yaptılar çünkü anladılar ki birilere kendi bebeklerini alıp ölü bir bebek verdiler anladı Ayşe hanım çünkü kızının omzunda doğum lekesi vardı Bir gün bulacaktı kızını bunun için içi umutluydu rabb'ine dua ediyordu.

İçeriye girip kahvaltılarını ettiler Hasan bey camiden gelmişti sabah namazı için o da imamdı ve artık emekliliği gelmişti emekliye ayrılacaktı artık imam olarak önde değil de başka bir imamın arkasında namaza durmak istiyorum emeklilik için başvurusunu yapmıştı zaten bugün yarın haber gelirdi.

Berktürklerin evinde de kahvaltı edilmiş Esma fakülteye gitmiş Baybars okuluna gitmişti Ali Haydar sabah namazını kıldırıp girip uyumak için odasına girdi Rukiye hanım da komşuya gideceğim deyip çıktı Nuray kaldı mı tek başına biraz TV izledi ama canı sıkıldı ayağa kalktı neden yaptığını bilmeden Ali haydar'ın odasının önüne geldi ve kapıya yavaşça arayıp girdi Ali haydar'i yatakta uyurken gördü içeri girip kapıyı kapattı ve yanına uzandı gece uyuyamamıştı Nuray Ali haydar'ın namaza diye gittiğini ve sabaha kadar gelmediği için beklemiş uyuyamamisti sabah esma'ya sorduğunda abisinin gece taksiye çıktığını bu yüzden geceleri olmadığını Sabah namazından sonra da bu yüzden uyuduğunu anlatmıştı yanına kıvrılan Nuray çok geçmeden gözlerini kapattı nasıl huzurluydu burası

Ali Haydar bir anda bağırdı

Sen ne yapıyorsun burada nasıl girersin odama nasıl yatarsın yatağıma Nuray da uyku sersemi ile gözleri donarak kekeledi

Özür dilerim gece uyuyamadım ben galiba tek başıma korkuyorum evde de kimse yok uykum da geldi geldim yanına kıvrıldım ne var bunda

Bana bak kızım geldiğin yerlerde belli ki bunlar normalmiş ama bizde değil edep'in ne dur çık buradan hemen diye bağırdı

Rukiye hanım eve girmişti evdeki bağırışını yani daha doğrusu Ali haydar'ın bağırışını duyunca hızla adamın adı kapıyı açtığın Nuray onun yatağında gördü ve Ali Haydar kıpkırmızı olmuş bağırıyordu

Ne oluyor burada Ali Haydar bu da ne dedi Rukiye hanım

Ne bileyim ben anne ben uyuyordum gelmiş yatmış

Rukiye oğlunun uykusunu ne kadar hafif olduğunu biliyordu

Senin uykun hafif değil mi Ali Haydar sen o yatarken uyanamadın mı?

Bu soruyla kaç tane çattı adam gerçekten de uyanamamıştı ve çok da rahat uyumuştu ama şimdi bunu itiraf etmenin yeri ve zamanı iş değildi

Ne bileyim ben anne gece yoruluyorum zaten demek ki yaş ilerledikçe de uykuda ağır geliyor çıkar şu kızı buradan dedi Nuray ağlıyordu Rukiye kızım kolunu tutup salona getirdi karşısına oturdu

Bak kızım güzel kızım nasıl anlatayım bilmiyorum ama bu yaptığın haram kızım öyle senin helalin olmayan nikahı olmayan kişilerin yanında o şekil gidip yatamazsın kızım Nuray de ağlayarak

Gece uyuyamamıştım çok korkmuştum evde de yoktunuz o yüzden bir anda gidip yatıverdim ve uyumuş kalmışım özür dilerim dedi kıpkırmızı yüzünü yere eğmiş çok utanıyordu hele Ali haydar'ın sözleri kalbini çok kırmıştı onun öyle bir insan olduğunu düşünüyordu sahi kendi de bilmiyordu ki geçmişte nasıl bir insan olduğunu ama karar verdi bundan sonra ilaçlarını düzgün alacaktı iki üç gündür almıyordu ilaçlarını alacaktı geçmişte nasıl bir insandı bunu şimdi kendisin merak ediyordu

Rukiye kız orada bırakarak hızla Ali haydar'ın odasına dağıldı

Kapı çalmayı sen de mi unuttun anne dedi hani Haydar bu umrunda olmayan Rukiye kapıyı kapatıp Ali haydar'ın yanına oturdu

ben nereden geliyorum haberin var mı?

Komşudan dedi Ali Haydar umursamazca

Evet komşudan zeliha'dan mahalle çalkalanırmış oğlum bu kız nikahsız bu evde duruyor oğlum iki tane delikanlı var bunun bir hal çaresine bakmalıyız

E ne yapalım anne hiçbir şey hatırlamıyorum sokağa mı atalım

O kızı nikahına alacaksın Ali Haydar

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🌸☺️