Yeni Üyelik
15.
Bölüm

Avlanma zamanı

@derinden

Mahi şu anda Karabey konağındaydı çok zordu buraya gelmek onun için ilk geldiği gün hiç iyi geçmemisti, ama alışacakti elbet babası ve abileriyle konuşmuş gizli de olsa mahru'nun izini bulacaklardi

 

Kalacağı odaya geçti Gülizar hanım isterse başka bir odada kalabileceğini söylese de karanın odasında kalacağını söyledi çünkü mahrunun bir diğer isteği de buydu nereden bilsin ki Mahi karanın odasındaki asılı aynanın kenarına monte edilmiş küçük kamerayı an ve an oradan izleyecekti mahiyi mahru

Geçmiş

Koruma telefonda konakta kimse kalmadığını söylemiş e bu durumda konağı bazı hediyeler göndereceğini söylemişti mahru kutularda paketli bir şeyler gelmiş Gülizar Hanım'ın adına gelmişti koruma Gülizar hanım'a telefon edince o sırada hastane de mahiyle ugraştigi için dusunemeyen Gülizar hanım'da kendi sipariş ettigi bir şey zannedip üzerinde durmamış korumaya açıp eve yerlestirmelerini söylemişti mahru Bir ay boyunca karabey konağına gelip gittiği için nereye hangi aksesuar konulması gerektiğini biliyordu telefondan korumaya neyi nereye koymasını gerektiğini söylüyordu salona bir çiçek kara'nın odasına bir ayna duvara monte edilmiş tabii koruma kameradan falan haberi yok sadece mahrunun dediklerini yapıyor ve birkaç daha aksesuarı aynı şekilde söylendiği gibi yerleştirmişti.

Mahru her gün bilgisayarda an be an Karabey konağı'na izliyordu sadece bu da değil ahlaz konağında izliyordu ve şu anda hastalıklı beyni tek bir isme takılmıştı odu ona o toplantı sırasında şeytan diyen Süleyman ağa'ydi onun hesabını kesecekti kararlıydı ve bunu öyle bir şekil yapacaktı ki bütün herkes görecek ve hiçbir şey yapamayacakdi.

 

Müjde anne ve babasını sormamaya başlamıştı daha küçüktü zaten unutuyordu ve mahru bana anne demezsen sana bakmam seni tek başına bırakırım bak zaten Tuğba ablan da gitti bana anne demelisin gibi tehditler savuruyordu küçük beynine küçük Müjde de anne diyordu

Tuğba'ya ne mi oldu mahru onu epey bir para karşılığında bir geneleve sattı Tuğba bunu anlamadı ancak oraya geldiği an anlayabildi ve çok geçti çünkü orada kurtulmasına imkanı yoktu telefon kullanmak yasaktı eğer karşı gelirsen sürekli şiddete uğruyordun diğer kadınlar da eğer karşı gelirsen bunu canın la ödersin gibi şeyler söylüyorlardı Tuğba'nın asıl işkencesi şimdi başlamıştı mahru ise salak Tuğba diyordu o insanlara kullanıp atılacak bir peçete kadar bile değerli görmüyordu arkadaşıymış hiç umurumda değildi zaten geneleve sattı ilk kadın Tuğba değildi ki, öyle işler yapıyordu ki mahru bu paraları nereden mi buluyordu işte orası apayrı bir muammaydı.

 

Ahlâz konağındaki köstebeği Aslı ortaya çıkmıştı onu oradan kaçırmıştı çok para dökmüştü bir kıza kıza gelirken sadece verdiği paraları getirmesini söylemişti ve kızla buluşur buluşamaz daha yarısını harcayabildiği paraların hepsini geriye almış ve onu da tuğba'yı sattığı yere götürmüştü Aslı nereye geldik dediği zaman artık evin burası sakın bir aptallık yapayım deme annene gelirsek o bugün yarın ölür aslın sinirlendi ne demek olur sen onu tedavi ettirecektin mahru dalga geçer şekil gülüp aptal dedi aptalsın çünkü inandın deyip aslı'yı oraya bırakıp karşılığında da epey bir para almıştı aslı'yı daha çok paraya satmıştı çünkü Aslı bakireydi.

Tabii ki de Aslı ve Tuğba aynı yere düşmemişti özellikle istemişti bunu mahru onların birbirlerini tanıdıklarını ve bir sorun olursa kesinlikle bunun onlara suçu olduğunu söylemişti sattığı adamlara

Mahru aynadaki kendine baktı taktığı peruk lensler ve makyajla apayrı birisiydi bu gece dedi avlanma zamanı dedi aynada sırıtarak

Loading...
0%