Gülsüm hanım

Dilber ve Batuhan çok güzel bir düğünle evlenmişlerdi Dilber gelinlik giymişti herkes çok mutluydu

Mahru ve Cihan ise İstanbul'da bir nikah kıymışlardı düğünü de Mahru biraz daha iyileştikten sonra yapacaklardı mahru için şu anda tedavi iyiye gidiyordu mahru bu arada asliyı bulmayı başardı neyse ki Aslı kadın sığınma evindeydi polislerin bir baskın yaptığını ve sonra onun buraya satıldığını anladıklarını ve kadın sığınma evine yerleştirdiklerini anlattı Aslı

Aslı kendisini satan kişinin mahru olduğunu söylememişti polislere mahru

Neden söylemediğini sorduğunda ise Aslı gözlerin içine bakıp

Bir şekilde kurtulurdun zaten bak zaten hastaymışsın söylesem ne olacaktı sanki hapse mi atacaklardı ama şaşırdım pişman olup beni buldun hasta olmana da üzüldüm dedi

Burukça mahru annesi için özür dilemek istese de

Bu konuda seni affedemem mahru sen söz vermiştin annemi hastaneye yatırıp iyileştirecektin bu konuda zaten öbür dünyada annem İnşallah senden şikayetçi olur o almazsa bile ben olacağım bu dünyada sana bir şey yapamamış olabilirim ama öbür dünyada iki elim yakanda dedi,

bir şey diyemedi mahru ne diyebilirdi ki Cihan ile birlikte ona bir ev açtılar ve de çalışması için bir iş ayarladılar tabii ki gözleri üzerinde olacaktı

Aslinın dilinden

Ben Aslı Gencer şu anda 28 yaşındayım bu hayatta bir tek annem Hafize vardı çok hastaydı yıllardır Agah Bey'in konağında çalışıyordum ve bir şekilde anneme bakıyordum ama hastalığı ilerledi sonra beni mahru buldu annemi iyileştirebileceğini söyleyip bana da paralar verdi paraları anneme göndermemi zaten onunla kendisinin ilgilendiğini söyledi ben de inandım ve onun köstebeği oldum

O ne derse yaptım ve sonunda beni bir geneleve sattı onu asla affetmiyorum hasta veya bilinçli sonuçta yaptı annem öldü ve benim hayatım kaydı şu anda Bir şeyleri düzeltmeye çalışıyor bana bir ev açtılar Cihan karabeyle evlenmiş şaşırdım doğrusu yine 4 ayak üstüne düşmüş karan Kara beyle evlenecekti sonra düğünden kaçtı zaten Mahi evlendi onunla şimdi düşünüyorum da Mahi doktor belki gidip ona söyleseydim annemin durumunu o annemi gerçekten hastaneye yatırırdı yanlis seçimler yanlış hatalar yaptım mahru suçlu ama ben de suçluyum.

Mahinin hamileliği iyi gidiyordu şu anda 6 aylıktı her şey yolundaydı ikiz oldukları için biraz erken ayrılmak zorunda kaldı işten karnı epey büyümüştü ikizler çok iyi durumdaydı ve Mahi mutluydu Karan mutluydu ahlaz aşireti mutlu Karabey aşireti mutluydu şu anda herkes mutluydu.

Dilber yanında uyandığı adama baktı düğününün ertesi günü çocukları Yiğit almıştı başta şaşırmıştı Dilber ama

Onlara biraz da kendinin bakabileceğini sen yeni evlendin ben ilgileneyim demişti çocuklarda gitmek istemişti zaten Yiğit Sude adında bir kızla evlenmişti Sude istanbulluydu ve yiğit'in üniversiteden arkadaşıydı Sude hemşireydi mahinin çalıştığı hastanede ve iyi bir kızdı şu anda da hamileydi 3 aylık bir kızı olacaktı Yiğit aslında sude'ye aşık olduğunu anlamış ve onu yıllar sonra bulmuştu Sude de kimseyle evlenmemişti için için Yiğiti unutamamisti tabii bu kolay olmamisti birbirlerini bulmaları yıllar sonra bulmuşlardı işte ve birbirlerinin kıymetini bileceklerdi Yiğit her şeyi ona anlatmıştı Dilber onun eski karısıydı ve Dilber de evlenmişti bugün çocuklar gelecekti sevinçliydi Sude

çocuklarla iyi anlaşabileceğini düşündu, çocuklar çok akıllıydı yaşlarından daha olgun davranıyorlardı farkındaydı çocuklar bu kadın babalarının yeni karısıydı

Ali bir ara şunu söyledi

Umarım mutlu olursun Baba umarım Sude ablaya anneme yaptıklarını yapmazsın deyivermişti.

O an bir sessizlik olmuştu Sude de ortalama yumuşatmak için yaptığı kurabiyelerden çeşitli lezzetlerden hazır olan masayı göstererek hadi gelin bir şeyler yiyelim demişti o gün zaten izinliydi Sude akşama kadar çocuklarla ilgilenmiş onlarla çeşitli oyunlar oynamışlardı Ali ve kardeşi Yahya bu yeni ablayı çok sevmişlerdi hatta kendi kendilerine iki tane evimiz var artık Batuhan abi ve annem Sude abla ve babam diyorlardı hatta bir de Yahya ve Süleyman dedemizin evi var diye gülüyorlardı.

Yahya bey ise yıllar sonra evlilik kararı almıştı bu tabii ki de aşk evliliği değildi mantık evliliydi artık kızı evlenmişti abisi ile birlikte konak'ta yaşıyorlardı onlara bir can yoldaş olurdu Gülsüm hanım adında bir kadın ile evlendi Mardin'in Bir köyünde yaşıyordu bir kızı vardı ismi Hatice,

Gülsüm Hanım'ın kocası 1 yıl önce vefat etmişti kızı Hatice ise evliydi duyduğuna göre Gülsüm hanım kocası yani ölen kocası İsmet çok gaddar bir adammış yıllarca hem kızına hem karısına işkenceler etmiş sonunda Hatice de dayanamayarak şu anki kocası isa'ya kaçmıştır Hatice'nin de durumu iyi değildir Hatice de isa'dan babasının evinde gördüğünden daha fazlasını görüyordur.

Yahya bey gülsüm'u iyice araştırmış kızından başka da akrabası olmadığını öğrenince bu işine gelmişti kadın evde bir başına yaşıyordu ve köyde de bu şekilde yaşamak epey zordu.

Yahya eve gidip bizzat Gülsüm ile konuştu ve niyetini anlattı gülsümde kabul etti hatta Yahya bey gülsüm'e resmi nikah bile kıyacaktı tabii gülsüm'e gitmeden önce dilberine de söylemeyi ihmal etmedi Dilber de anlayışla karşıladı hatta mutlu oldu yıllardır yalnız yaşıyordu babası.

Yahya abisi Süleyman'a söylediği zaman süleyman'da sevindiğini yazmıştı ve yahya'ya şunu söylemişti

Senin bir tane kızın var çok şanslısın bak benim 7 tane var biri de gelip bakıyor mu bana veya yanlarına alıyorlar mı Allah'tan sen varsın Dilber var o gulsum kadında gelsin hatta hatice'yi de kurtaralım diye yazmıştı kağıda ve bu şekilde Gülsüm ve Yahya ağa'da evlenivermişti.