Yazarın anlatımı:
Hatice telefondaki kaya ya:
" Eğer gerçekten evlenmeyi istiyorsan, Mardin'e gelip beni Yahya babam'dan istemen gerekicek"
"Olur haticem isterim, sen evet dedin ya karşıma kim çıkarsa isterim" Hatice kıkırdadı, bu adam ne çok güldürüyordu böyle,
Kayayı artık biliyordu herkes Dilber ablasına söylemesi yetmişti, Dilber:
" Seni babamızdan istemeli yoksa vermeyiz" demiş, akabinde de bütün herkese duyurmuştu,
İsteme günü gelip çatmıştı, Batuhan erkek tarafı olmuştu kaya kızına herşeyi anlatmış o da olgunlukla karşılamıştı, Rojda ve Cihan da Mahi ve mahruya anlatmışlardı artık 11 yaşına girmek üzereydiler, Hatice anneleriyle görüntülü bir şekilde devamlı konuşuyorlardı zaten, Hatice'nin sadece süt anneleri olduğunu onlar için fedakarlık yapıp neler çektiğini biliyorlardı, telefondan ikisi de Hatice adına sevindiklerini söylemişlerdi,
Dilber tabii kız tarafıyla Hatice ile birlikte Yahya şahmaran'ın evine geldiler, Yahya şahmaran torunları Ali ve Yakup ile birlikte yaşıyordu, Bir de yiğit'le yani Ali ve yakup'un babaları ile yaşıyordu,
Rahmet ve Süleyman şahmeranın konağı da yakında zaten Yiğit dilberler gelince oraya geçti dilber'e rahatsız olmasını istemedi, birçok için pişman da Yiğit, ama pişman olmak tek başına yeterli olmuyordu maalesef,
Batuhan telefondaki arkadaşım azat'a, durumu anlatmış, oğlan taraf olalım Kaya benim arkadaşım demişti, Mardin'de herkes Hatice'nin bu işini çok sevinmişti çünkü Kaya aynı zamanda bilinen ve tanınan bir iş adamıydı,
Hummalı bir hazırlık vardı, Yahya şahmeran'ın konağında, Dilber bütün hizmetlilere bir taraftan bağırıyor bir taraftan koşturuyordu:
"Bakın akşama bir tane bir eksik olsun, elimden kurtulamazsınız"diye tehdit ediyor, Bir taraftan da ara ara Hatice'nin yanına gelip:
"Gülüm akşam beni istemeye gelmeyecekler farkında mısın seni istemeye gelecekler bir kalkar mısın artık"diye de söyleniyordu,
Dilber'in hiç kardeşi olmadığı için hatice'yi kendine kardeş bilmişti artık, aynı şekilde Yakup bey de bir kızım vardı 2 tane oldu diyordu, abisi Süleyman'ın 7 tane kızı vardı, rahmetli abisi kız berekettir evi mi bereketlendirdi benim kızlarım iyi ki var benim kızlarım der Yakup da tek kızı dilberine sarılır, O da rabbine Bir tane de olsa verdiği için şükür ederdi, şimdi 2 hanımı rahmetli Gülsüm Hanım'ın emanetiydi Hatice, ve şimdi hayırlı bir yola girmek istiyordu O da elinden geldiğince hatice'ye destek olacaktı, Dilber mi Batuhan isteyecek olan kişiyi yani Kaya Arslan ı tanıdıklarını ve ne kadar iyi olduğunu sürekli söylüyorlardı zaten, damadı Batuhan çok iyi biriydi kızı birincide mutlu olamamıştı ama 2'de yakalamıştı inşallah diğer kızı 3. de yakalardı,
Yakup şahmaran çalan telefonunla birlikte kulağına götürüp "alo" dedi, arayan Cihan karabey'di,
"Selamünaleyküm Yahya amca nasılsın iyi misin?"
"Çok şükür iyiyim cihan ağa, Sen nassan?"
"İznin olursa kız tarafı olarak Hatice hanımağamın istemesinde bulunmak istiyoruz"
"İzin ne demek Cihan ağam, hem Rojda amcasını bugün de yalnız mı bırakacaktı yoksa"dedi hafif sitem kar bir şekilde (küçük bir hatırlatma Cihan karabey'in eşi Rojda rahmetli Süleyman şahmeran'ın en küçük kızıdır)
Rojda aldı bu defa telefonu cihan'ın elinden:
"Tabii ki amcacığım Ben geleceğim de, Cihan da gelecek biz yani biraz kalabalık gelmek istiyoruz o yüzden sormak istedik"dediğinde Yahya bey:
"Çok memnun olurum Rojda bütün karabey aşiretini burada görmek isterim"
Herkes hazırdı Hatice hazırdı, Dilber hatice'ye gece mavisi hoş bir elbise giydirmişti, Hatice beyaz tenliydi çok güzel olmuştu,
Biraz sonra kapı çalmıştı Dilber:
"Gelenler rojdalardır, batuhan'dan gelmelerine daha var" diyerek kapıya ilerledi, gelenler gerçekten Karabey aşiretiydi, en önde Rojda ve Cihan oğulları Efe ve berzanla birlikte, tabii ki Mahinve mahru ile birlikte arkasından Murat ve eşi Belkıs ve onların çocukları Gül ve Emre yine arkalarından Yağız ve eşi Zilan ve kızları Beren girdiler,
"Hatice Anne çok güzel olmuşsun"dedi Mahi gözlerini kamaştırarak, mahru ile birlikte hatice'ye sarıldılar, Rojda:
"Mahi ve mahru çok gelmek istediler, bir şekilde akşama kadar oyaladım onları"dedi gülerek, Mahi ve mahruyla babaları karan karabey'den daha çok Cihan ve Rojda ilgileniyordu, tabii ki dayıları Azat ve Devran da es geçmeyelim, karan ise halen istanbul'dadır neredeyse mahi ve mahruyla telefonda bile görüşmez olmuştur,
Dilber'in büyük oğlu Yahya:
"Kenara geç lan bücür"dedi mahru'ya, mahru halbuki ortada bile durmuyordu aslında, Dilber:
"Yahya çok ayıp oluyor ama"
"Küçücük boyları ile ortada durmasınlar o zaman anne"diye çıkışınca, bu defa dede Yahya:
"Yahya saygısızlığın lüzumu yok artık çocuk değilsin 19 yaşında bir delikanlısın, kendine çeki düzen vermelisin"dediğinde Yahya bir şey demedi Yahya 19 yaşında bir küçüğü Ali 18 Mahi ve mahroda 11 yaşındadırlar, Ali de yahyanin yanına geçip,
"Tamam dede Bir daha olmaz"deyip yahya'nın kolunu çekiştirdi,
Neyse ki Biraz sonra oğlan tarafı gelmişti, kapı açıldığında en önde Devran bir arkasında Azat Batuhan Kaya onların arkasında da devran'ın eşi Berfin ve Azat'ın eşi Zeynep hanım vardır, tabii onların çocukları da gelmiştir, Dilber hemen hizmetlilere çocuklar için bir odaya bir şeyler hazırlamalarını ve onlarla ilgilenmelerini istedi, hizmetliler derneğini yapmış ve çocuklar bir odaya toplaşmıştı,
Mahru mahiye:
"Uyuz oluyorum yahya'ya" dedi,
"Boş ver mahru, bugün Hatice annem için buradayız O gereksizi de görmeyi ver"dedeye sırada, kapıda bunu konuşmaları Yahya duydu,
"Kime diyorsun lan sen gereksiz diye"diye mahin'in üzerine yürüyecek olduğu zaman, neyse ki Dilber müdahale etti:
"Ali abini alıyorsun ve babanızın evine geçiyorsunuz"dedi gözlerinde ki kesin kararlı bakışlarla, Ali denileni yapıp yahya'yı kolundan tutarak babalarının evine doğru yola çıktılar,
"Bırak lan kolumu gidiyorum işte"diye çıkışsa da Yahya Ali:
"Abi bir hareketlerine dikkat et artık çocuk gibi davranmamız gerekiyor Bak hem babam hem de dedem ağalı da her şeyi de bize bırakmak istiyor ama senin bu yaptığın hareketler çocukluk hareketleri çocuk olarak kalmak istiyorsan böyle devam edersin" dedi Ali sinirlenerek önden yürüyerek, Yahya ise arkasından gelip kolunu tuttu Ali'yi tanıyordu bu verdi tepki büyük bir tepkiydi,
"Hayırdır kardeş, ben seni gözünden tanırım aynı büyüdük, bu tavrının sebebini de gayet iyi biliyorum, sırf o mahi denilen bücürün üstüne yürüdüm diye değil mi Bu tavrın"dediği an Ali:
"Doğru konuş, ona bücür falan diyemezsin"dediğinde Yahya kahkaha attı:
"Oğlum 11 yaşında bücürler işte ne hayaller kuruyorsun sen daha 18 yaşındasın"
"Hayal kurmuyorum abi, elbet büyüyeceğiz hem aramızda 7 yaş var, ileride ağa olursam, Kara bey aşiretlerinin kızları Mahi ile de evlenmeyi düşünüyorum oldu mu şimdi bence sen de büyük düşün"dedi ve eve girdi😊
Evet güzel okurlarım dün atamadım Yeni bölümü Ben de bugün atıyorum, Mahi ve Ali, Yahya ve mahru sizce nasıl olurlar yorumlarda buluşalım inşallah 💐
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
71.43k Okunma |
7.57k Oy |
0 Takip |
56 Bölümlü Kitap |