25. Bölüm

Mahrunun itirafı

Huriye demir
derinden

Farkındaydı Mahru yolun sonuna gelmişti şu an kafasındaki planlar sesler bile terketmişti onu.

Sandalyede oturuyordu neyseki ellerini çözmüşler ağzini açmışlardi demekki merak edende vardı

Masada olan şirvan ağa konuştu:

Mahru konuşmak istersen dinleriz bunca şeyi neden yaptın bunca kotuluğe deydimi dedi

Mahru bugün başka bı yüzüyle buradaydı

Gerçekten konuşsam bütün herşeyi anlatsam dinleyecekmisiniz kafama sikip öldürmeye ekmisiniz? dedi

Yüzünde bugüne kadar kimsenin görmediği bı masumlukla

Dinleriz elbet dedi Musa ağa

Âlim ağa:

yav hâla ne dinlemesinden bahsedersiniz bu kız yüzümüzü yere egmistir Süleyman ağanin durumu ortadadır, Şirvan:

elbet cezası kesilecektir ama ben mesala en çok müjdeyi kaçırıp ona zarar vermemesine şasirdim bi kaç gün sonra çocugun ölüsünü kapinin önüne koyar gider dedim yapmadı,

Hasan korhan:

Vallah ben bile çok korktum ve sonunu öyle beklemiştim lâkin torunum iyi durumdadır dedi yüzünde şaskinlikla masadaki bı diger kişi Süleyman'ın kardeşi Yahya:

bende bunca korunakli korumali konaklara rahatça girip yengemi öldürmesi yiğitin bu kadar gözünü kör etmesine ve en çokta bunca aşirete, adama kafa tutmasina şaşirdim hasta olduğunu düşündüm.

Doğru dedi mahru ben hastayım şimdi direk ne olduğunu soylemicem dinlerseniz baştan anlatıp sonunda soylicem deyip herkesin yüzüne baktı bı çok yüzde merak vardı gorebiliyordu.

 

Evet ben Mahru Ahlâz ilk hatirladiklarim ikizim mahruyla oyunlar oynuyordum mutluydum sonra aynı anda ilkokula başladik 7 yaşında ve ben ilk kez o gün biseyler farketmeye başladim ama çocuksun bilmiyorsumki ve bu giderek zaman zaman olurken artmaya başladi 8 9 yaşlarındayken gözümün önüne bı siluiyet belirdi korktum yutkundum mahiyle oyun oynuyorduk mahiye şunu söylememi istedi:

benim yaptığım hatalarin bedelini sen odeyeceksin,

eğer söylemesem mahiyi oldurecegini söyledi Mahi ye baktım oyun oynuyor ve bunun farkında değil o an soylemeseydim öyle olacağını düşündüm

Mahi benim ikizim hatta benle tek oyun oynayan kişiydi okulda kimse benle oynamazdı ama tam tersine mahiyle oynarlardı benim bakışlarımdan korkarlardi o gün söyledim ve ilk kez kulaklarımda aferim sesi duydum geceleri rahat birakmayan sesler o gece sustu rahat uyumama izin verdi, uzun bı aradan sonra ilk kez o gece rahat uyudum ama sadece o gece ertesi gün yine başladı sesler seni rahat birakmamizi istiyorsan soylediklerimizi yapicaksin sonra ara ara o seslerle antlaşma yaptım mesala yolda giderken parke taşlarında sarı renkli olan olursa ona basmamami soylediler ve böylece nice antlaşmalar söylediklerini o gün yaparsam en azından 1 gün rahatliyordum çocuktum o zaman farkedemedim.

 

Ancak orta sonda farkettim yeni antlaşma hiç bı şekilde liseye gitmememdi zaten antlasmalarin kurallarına uyuyor ders yapmıyordum Mahi sınıf birincisi ben ise sonuncu bu nasıl iş ikizler ama biri başta biri sonda diye dalga geçiyorlardı ve o gün o dalga geçen çocugu dövdüm orta son da her gün annem babam geliyorlardı okula çünkü en geç 2 güne birini dovuyordum çok güçlü oluyordum çünkü o siluetler bana yardım ediyorlardı kimse görmüyordu ben goruyordum.

Mahi okula gitti ben kaldım giden gözde melek o oldu ben kalan şeytan oldum.

 

17 yaşımda ilk kez annem la Esma hanımla konuşmak istedim Mahi İstanbul'da okuyordu yanımda değildi ve yalnızdım annemin beni anlayacağını düşündüm diyerek Esma hanımın gözlerine baktı

anne benim kafamın içinde sesler var ve beni bırakmıyorlar kötü şeyler yapmamı söylüyorlar annem o gün bana

sakın bunu başkalarının yanında da söyleme sana deli derler hastaneye kapatırlar sonra dedi ve sonra birkaç kadın gelip bir örtü serdeler üzerime neymiş kurşun döktüler ama hiçbir işe yaramadı ki o günden sonra da kimseye anlatamadım zaten korkmuştum.

 

18 yaşında artık farkındaydım bir yetişkindim ve ilk kez o seslere kafa tutmak istedim çünkü gerçekten kötülük yapmaktan yorulmuştum bu şekilde uğraşırken hiç beklemediğim bir şey oldu ben aşık oldum o zaman kapımıza yeni gelen korumaydı o da bana aşıktı ismini söylemeyeceğim anneme dahi diyemedim çünkü annemler sürekli mahinin yanına gidiyorlardı Mahi üniversiteye hazırlanıyordu Mahi herkesin gözdesi ve herkesin umuduydu çünkü mahru ise sorun çıkaran bir şeytan

 

O koruma ile ilişkimiz çok güzel ilerliyordu o sesler beni bırakmıştı çünkü yeni bir duygu ya kapılmıştı aşk ve bu her şeyden daha kuvvetli bir duyguydu ve ilk kez onunla birlikte oldum artık bakire değildim e bir süre sonra hamile olduğumu öğrendim o zamanki arkadaşım Tuğba getirmişti test yapmam için eczaneden ben mutlu haberi vermek için onun yanına gittim hamile olduğumu söyledim Zor da olsa yüzünde bir tebessüm belirdi ben şaşkınlığına verdim üstelemedim çünkü çok mutluydum hatta annemgile söyleyecektim

 

Ertesi gün tekrar aşağı indiğimde o yoktu yerine bir başkası gelmişti yanındaki yani iki kişi bekliyor ya diğer eski bekleyene sorduğum zaman cebinden bir kağıt çıkarttı çünkü o biliyordu ilişkimizi

Bu sana dedi kağıdı alıp odama çıktım o yazmıştı bana evli olduğunu ilişkiye sürdüremeyeceğini sadece bir gönül eğlencesi olduğunu ve daha neler neler ben o gün yıkıldım ama sesleri geri gelmedi hamileydim sakladım epeyce bir sürede bunda başarılı oldu sonra o zaman Devran abim 2 yıllık evliydi ve çocukları olmuyordu doktor ikisinde de sorun olmadığını söylese de siz de bilirsiniz bu topraklarda ilk suç kadına atılır son aylarımda annem anladı bu çocuğu mecbur doğuracaksın ama Berfin ve devran'ın çocuğu olacak dedi yoksa nasıl bakarız insanların yüzüne ben o gün korktum Berfin de vardı yanında değil mi Berfin diye bu defa Berfinin yüzüne baktı

 

Berfin ara sıra gelip karnımı okşayıp bebeğim diye seviyordu ne bir kere hastaneye götürdüler ne cinsiyetini öğrendim ne de sağlık durumunu odadan çıkartmıyorlardı beni

Azat abimle Zeynep evli değildi o zaman ve Azat abim istanbul'daydı elimden telefon da almışlardı biliyordum ki onu arasam bana yardım ederdi izin vermediler Devran abim de sessiz kaldı bu duruma babamın haberi dahi yoktu aynı evin içindeki kızından haberi yoktu çünkü o zamanlar Agah Bey'in aklı fakültesine tutturan mahideydi diyerek agahın yüzüne baktı

 

Doğum zamanı geldi Mahi daha tıp fakültesi 1 sınıf öğrencisi daha bitirmemiş bile apar topar mahi'yi getirdiler ve beni gösterip ona doğumu yaptır dediler Mahi o gün epey yalvardı

Olmaz anne mahru ölebilir,

ölsün umrumda değil yüzümüze yere indirdi dedi annem

Mahi acemi şekilde bana doğumu yaptırdı ama bebek ölü doğdu o gün o sesler geriye daha güçlü şekilde döndüler

Ben artık o seslere teslim olmak istemiyordum gerekirse ölecektim artık kötülük yapmaktan nefret etmiştim ve beni teyzemin yanına gönderdi annem şanlıurfa'nin Bir köyünde tek başına yaşayan teyzemin yanına eşi ölmüştü çocuğu da yoktu onun yanındayken orada yine birisinin ile tanıştım böyle otlardan şeylerden bir şeyler yapıyordu ilaç gibi ama bunun yanında tehlikeli ilaçları da vardı ben ona kendimi öldüreceğimi söyledim zaman bana bir ilaç önerdi

Bu ilaç dedi sanki kalp krizi geçirmişsin de ölmüşsün gibi yapacak seni ben de aldım o gün çay demledim teyzemle karşılık verecektik teyzem telefon geldi annemi aradı dışarı çıktı çayımı kattım içine de söylediği miktarda ilâçı damlattım tam çayımdan içeceğim sırada teyzem gelip telefonu bana verip

Annen seninle konuşmak istiyor dedi çünkü yine elimde kendime ait telefonum yoktu ben o an o çayı unuttum zaten telefon alıp dışarıya çıktım konuşmak için telefonu kapatıp içeri döndüm sırada teyzemi yerde gördüm çayı içmişti ve ölmüştü annemgile haber verdim panik yapmadım çok soğuk kanlıydım ve açıkçası üzülmemiştim de ve kafamdaki sesler resmen beni alkışlıyordu kalp krizi dedi doktorlar hiçbir ilaca rastlayamadılar kanında sonra o köydeki çocuktan daha fazla bilgi edindim o da tıp fakültesinde okuyordu son sınıfti ve kendisi ilaç üretebiliyordu

Teyzemin ölümünden Bir nevi sorumlu olsam da kafamdaki sesler onun a**** olduğunu ve kendisine yaptığını benim suçumun olmadığını söylüyorlardı ve ben de bir zaman sonra onlara inanmaya başladım eve döndüm ve o gün berfinle uğraşmaya başladım sürekli kısır diyordum sürekli üstüne abim kuma alacak diyordum sonra azad abim evlendi ve Zeynep çok geçmeden hamile kaldı ve müjde doğdu onu o kadar çok sevdim ki o benim doğururken ölen kızım di sanki kafamdaki sesler de öyle söylüyordu sonra bir rahatsızlanma hissettim ama annemgile söylemedim kendim gidip uzman bir doktora göründüm ve kist olduğumu ameliyat edilmem gerektiğini bununla birlikte yumurtalıklarımın dahi alınmasını gerektiğini söyledi yani bir daha anne olamayacaktım oldum o ameliyatı annem esma'ya arayıp haber verdim ama bir daha çocuğum olmayacağını söylemedim sadece

Bir kist varmış anne onu almaları gerekiyormuş ben de bunun için uzak bir yerde yaptırıyorum sen idare edersin herkes duyup da yüzünüz yere eğilmesin dedim annen de hiçbir şey demeden kapattı.

O günden sonra artık bilerek isteyerek kötülük yapmaya başladım ve ilk hedefim bana şeytan diyen kim varsa onu bir şekilde hallettim Süleyman Ağa'nın gözlerine baktı niyetim seni öldürmekti ama sen o yemeği yemedin o zaman dedim demek ki ölmüyorsun sadece sesini kesmek istedim ilacın dozunu o arkadaş sayesinde o kadar iyi öğrendim ki sadece bir doz arttırma ile ölünebileceğini bir doz eksiltme ile felç kalınabileceğini

Ondan sonra artık hayat benim için bitmişti ben de intikam almak istiyordum başta beni hiçbir şekilde dinlemeyen annemden dedi esma'nın gözlerine bakarak geri döndüm zeynep'le anlaşıyorduk hatta müjdeyi kucağıma verip sevmeme izin veriyordu o bilmiyordu benim böyle bir çocuğumun doğup öldüğünü şu an öğreniyor tıpkı Azat abim gibi bir süre sonra annemin ve berfin'in sayesinde o da bana müjdeyi vermemeye başladı berfin'in kaç defa

Çocuğunu ona verme zarar verir onun dengesi yok Deli o dediğini duydum ben de berfin'le uğraşmanın dozunu arttırdım arkadaşım Tuğba'nın Devrana aşık olduğunu biliyordum bu plani yaptım çünkü artık Berfin benim sözlerimden alınmıyordu Zeynep'e de sürekli bir erkek evlat veremediğini ahlâz aşiretine hak etmediğini söylüyordum

Bu sadece müjdeyi benden uzak tuttuğu için bir cezaydı ama biliyordum suçsuzdu Zeynep sadece onların dediklerine kanıyordu ama gelip de benimle hiç konuşmayı denemedi ki kimsede demedi ki bu kız niye böyle ,mahru kötü demek daha kolaylarına geldi

 

Size son olarak şunu söylemek istiyorum teyzem öldüğü gün tuğba'yı devran'ın yatağına soktuğum gün, tuğba'yı o genelevine sattıgim gün, aslının annesi öldüğü gün, yine aslı'yi başka bir genel eve sattığım gün nurgül'ün öldüğü gün ve Süleyman'ın şu hali olduğu gün ben o gece çok rahat uyudum

 

Bir de sadece Müjde ile uyuduğum günler rahat uyuyabildim tıpkı aşık olduğum zamanki gibi müjde'nin kokusunu aldığım an o sesler kayboluyordu.

 

Mahiyede hırslandım o orada Melek di ve güzel yaşıyordu ben ise şeytandım öyleyse bunun hakkını vermeliyim diye düşündüm.

 

Şimdi soruyorum size ben suçluyum kabul ediyorum deyip mahinin gözlerine baktı

Gerçekten Mahi gerçekten benim bu yaşadıklarımın yanında sen bir bedel ödedin mi?

 

Bir ara doktora gittim ve hastalığımı öğrendim diye kahkaha attı mahru

Ben şizofrenmişim o sesler silüetler tamamen benim kafamdaymış doktor ilaç verdi ve tedaviye başladı görüşmeye de gittim ama ben artık kötülük yapmaya kendi isteğimle de devam ediyordum sesler öyle hemen kaybolmadı halen de kaybolmadı bence o ilaçlar da işe yaramıyor ama şu anda hiçbir ses yok çünkü onlar da farkında ben kaybettim bu yüzden onlar bile beni bıraktı.

 

Değerli okurlar özellikle bu bölümde düşüncelerinizi çok merak ediyorum nasıl ilerliyor ters köşe mi oldu yoksa kötü mü yorumlarda bildirirseniz gerçekten mutlu olurum 😊

​​​​

Bölüm : 27.12.2024 00:53 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...