Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@deryayim

ATHENA

 

Kral Posedion tahtına doğru ilerlerken, onu izliyordum. Şok hissi yerini gerçekliğe bırakırken, içimi bir anda korku kapladı.

 

Eşimi intikam bataklığından uzak tutmak için taktığım kolye anlamını yitirdi.

 

Ne kadar uzak tutmak istesemde içine düşmüştü. İki yandan ateş alacaktı. Bir yanda ailesi diğer yanda eşi olacaktı.

 

Lanet olsun!

 

Yepyeni bir düşünce dalgası zihnimi ele geçirdi. Bu yolda ölmeye bile hazırken, benim için ölümden daha kötüsü olan, eşimin zarar görme ihtimaline hazır mıydım?

 

“Asla!” Kurdum bağırdı

 

Onun çekeceği acıyı düşündüm, Bu beni kesinlikle ölmekten beter duruma düşürürdü.

 

Yanımda duran Jack’in “Alfa, az önce ne oldu?” Sorusuyla kendime geldim.

 

Sorulara boğulmak istemediğimden

“Her gün dişi bir alfa görmüyorlar, üstelik bir melez. Kral sadece şaşırdı” diye yanıt verdim.

 

“Haklısın alfa, şaşırmış olmalı. Hadi sürülerle sohbet edelim, seninle tanışmak için can atan yeni dönüşmüş dişi kurtlar var” diyerek kalabalığa doğru yürüdü.

 

Onu takip ederken içimden Kralın eş olduğumuzu anlamamış olması için dua ediyordum.

 

Anlasa bile, her ne kadar kurdumla birlikte istesekte, Beni işaretlemesine engel olmalıydım. İşaret tüm zihnimi ona açar, onunla yaşayacağım aşka geri dönüşü olmayan zararlar verirdim.

 

Düşüncelerimden uzaklaşıp içimdeki sıkıntıyı biraz olsun bastırabilmek için dişi kurtlarla sohbet etmeye çalıştım.

 

Hepsi daha çok gençti ve heyecanlılardı. Muhtemelen beni idol olarak görüyorlardı.

 

Onların övgülerine genişçe gülümseyerek cevap versemde erkek kurtlara aynı samimiyeti göstermiyordum.

 

Kralın tahtında oturmuş her hareketimi izlediğini hissedebiliyordum.

 

“onu kızdırmak istemeyiz”

Bencede.

 

Kurdum, bana yaklaşan herhangi birinin kafasını koparacağından emindi. Kan dökülmesini istemediğimden her zaman yaptığım gibi, erkek kurtlarla mesafeyi korumakta fayda vardı. Henüz çiftleşmemiş bi dişi kurt olduğum için ne olur ne olmazdı.

 

Ara ara bende bakışlarına karşılık vermeye çalışsamda ona baktığım an gözlerini kaçırıyordu.

 

Çok tatlı!

 

Bir noktada onun bir şeye odaklandığını farkettim, bana veya başka birine bakmıyordu zihin bağıyla biriyle konuşuyordu.

 

Çok geçmeden bir süredir ortalıkta görünmeyen Kralın betası salona girdi.

 

Sahneye doğru yürürken Krala baktı, muhtemelen her baloda olduğunu duyduğum gibi bu balodada bir partner seçip dansı başlatacaktı. Ama hiç beklemediğim bir şey oldu. Beta dans için kralı davet etti.

 

POSEDION

Ne kadar sürekli ona bakıp,ürkütmek istemesemde gözlerimin kayışına engel olamadım.

 

Oturduğum tahtan balo salonunu rahatlıkla görebiliyordum.

 

Yeni dönüşmüş dişi kurtlara inci dişleriyle gülümsediğini gördüm.

 

O dişi kurtlara samimiyetle gülümserken bende sapığı gibi onu izleyip gülümsememe engel olmaya çalışıyordum.

 

Nezaket dolu bir dişi olduğunu farkettim. Nazik ama tehlikeli duruyordu.

 

Erkeklere karşı mesafeli olduğunu farkettim. Böyle olması içimi gurur ve güvenle doldurmuştu.

 

Belki benim gibi eşini bekliyordur. Belki.

 

Zaten ona gereğinden fazla yaklaşan herhangibi bir ırktaki herhangibi bir erkek şu andan itibaren ölü sayılırdı.

 

Onunda kaçamak bir şekilde bana baktığının farkındaydım. Bana baktığında gözlerimi kaçırıyordum.Bakışlarına engel olamazdı, rahat hissetmesini istiyordum.

 

Bağa engel olmak için kokusunu gizlese bile, eş bağı basit bir kokudan ötesiydi. Bu bağı tıpkı benim gibi, beni ilk gördüğü an hissettiğini biliyordum.

 

Kurdum ve likanım, tek bir ağızdan,tüm bu balo saçmalığını boşverip onu sahiplenmek için omzuma atıp odama götürmemi, saatlerce inletmemi söyleselerde onları dinleyemezdim.

 

Bu düşünce onu tekrar hissetmek istememe dahada kötüsü aletimin sertleşmesine sebep oldu.

Onu tekrar hissetmek için dakikaları sayıyordum.

 

Birazdan balo dansı başlayacak,onu dansa kaldıracaktım. Bu bir fırsat ve ben bu konuda yetenekliydim.

 

Onun sürülerle sohbet edip kaynaşmasını izlerken, Elijah’ın zihnime bağlanmasıyla dikkat kesildim.

 

Telaşla “Abi istediğin şeyi buldum” dedi

 

“Dinliyorum” tahtımın kollarını sıkışım güçlendi.

 

“Elfler, eşleriyle tanışmasını ertelemek yada engellemek için üzerinde sürekli taşıdıkları bir eşyaya, büyü yaparlarmış. Bu onların kokusunu değiştirtirmiş ancak eşlerinin kokusunuda alamazlarmış.” diye bir solukta anlattı.

 

“Tahmin ettiğim gibi” diye homurdandım

 

“Ona yaklaşıp eşyayı bulmak zorundasın abi”dedi

 

“Tam olarak bunu yapmak üzereyim, buraya gel ve dansı başlat” diye emir verdim.

 

Bir kaç dakika içinde Elijah kapıda belirdi. Buraya koşar adımlarla gelmiş gibi duruyordu. Vakit kaybetmeden, sahneye doğru ilerledi. Onay için bana baktı,başımla onayladım.

 

Sahneye çıkıp, herkesin dikkatini üzerine çekti ve konuşmasına başladı.

 

“Baloyu resmi olarak başlatmak adına, Kral Posedion’u ilk dansı yapmak için birlikte karşılayalım.” Dedi

 

Halkım şok olmuş şekilde önce Elijah’a sonra bana baktı.Şoklarına otomatik reveranslardan sonra alkışlar ve ıslıklar eşlik etti. Krallarını bir kadınla bizzat görecek olmanın çoşkusunu yaşıyorlardı.

 

Balo danslarımı sağ kolum Elijah başlatırdı. Bu krallığım için bir ilk olacaktı.

 

Ayaklarının yerden kesilmesine hazır ol kadın.

 

Tahtımdan doğrulup yakamı düzelttim, bir elimi cebime koyup eşime doğru yürümeye başladım.

 

İşte orada. Ay gözlü.

 

Bir bana, bir salondaki kendilerini seçmemi bekleyen, umut dolu dişilere baktığını farkettim,ona yaklaştıkça gözlerinin siyah gri arasında gidip geldiğini gördüm. kurduyla kavga ediyordu.

 

Dişi kurdum beni mi kıskandı?

 

bu duruma hafifçe tebessüm ettim, kimse farketmeden cebimden çıkardığım elimi burun kemiğime götürüp yüz ifademi gizledim.

 

Yanına geldiğimde sabırsızca avucumu ona uzattım. Teklifime genişçe gülerek karşılık verdi. Gözleri griye tamamiyle geri dönmüştü.

 

Elini avuç içime koydu. Ellerimizinden yayılan kıvılcımları hissetmemin üzerinden çok az bir zaman geçmiş olsada bu hissi özlediğimi farkettim.

 

Onu piste doğru yönlendirmek için elimi beline koymamla,hafifçe irkildi, “hih” diye tatlımı tatlı bir ses çıkardı. Gülümsedim.

 

Bu sesleri sana her gece çıkartacağım kadın.

 

Halkım onun eşim olduğunu muhtemelen anlamıştı. Krallarının bu kadar sık gülümsemesi onlar için yeni bir şeydi.

 

Piste vardığımızda aniden belinden kavrayıp kendime bastırdım. Ne yapacağını bilemez halde ellerini göğsüme koydu.

 

Göğsüme bastırdığı zarif, kırılgan elleri beni hem tahrik edip hem mutlu etsede,kraliyete yaraşır tutkulu bir dans için, bir elini nazikçe avucumun içine aldım.

 

Onun dans konusunda bilgisi olup olmadığını bilmiyordum, sorun yoktu, bu dansı ben yönetecektim.

 

Dans etmeye başladığımızda bir kuğu gibi uyum sağlıyordu, bilmiyor değildi ama hiç yönlendirme yapmaya çalışmamasından kendini bana bırakmak istediğini tahmin ettim.

 

Bazen ince belinden kavrayıp onu yukarı kaldırıyor süzülmesini izliyordum, tüy gibi hafifti. Sanki senelerce birlikte dans etmiş gibi bütünlük içindeydik. Bitmesini istemedim.

 

Şarkının son bölümünde onu kendi etrafında döndürüp göğsüme çektim. Ardından Sırt üstü eğip güzel bacağını avucuma aldım.

 

Ona bu kadar yakın olup, ipek tenini kavramanın,aletimi sertleştirdiğini hissedebiliyordum.

 

İşaretle onu, hemen, şimdi”

 

Likanım kontrolü almaya çalışırken boynuna çok yaklaştığımı farkettim.

 

Heyecanlı nefes alışını ve kalbinin tatlı atışını duyarken geri çekildim.

 

Şimdi değil, vahşi canavar!

 

Ay gözleri arzuluydu, ardından yanaklarına kırmızılık eşlik etti. Gözlerini utangaç bir şekilde kaçırdı. Bu hali aletimin dahada sertleşmesine sebep oldu, karnında onu hissettiğini biliyordum.

 

Loading...
0%