@devranemirdevran
|
Karakterin gözleri bir anda açıldı. O an, sanki tüm dünya bir anlığına durmuştu. Gecenin sessizliği, sanki bir an önce her şeyin başlaması gerektiği bir anı bekliyordu. Kalp atışları hızlandı, boğazında bir yumru hissetti, ama bir şey vardı… Bir şey onu yavaşça gerçekliğe geri çekiyordu. Evet, o bir kabus gördü. Yalnızlık, karanlık ve kaybolmuşluk, ruhunu sarhoş eden bu geceyi sona erdirdi. Ama o kabustan uyanırken, bir şey fark etti—her şeyin hala çözülmediğini düşündüğü o karanlık, aslında bir çıkışa dönüştü.
İçindeki boşluk, yerini bir anda taze bir umutla doldurdu. Gözleri, odanın karanlığında yavaşça alışmaya başladı. Havanın serinliği, ellerinin buz gibi soğumasına sebep oldu. Ama bir an için, bu soğuk, eski benliğinden bir ayrılışı simgeliyordu. O kadar karanlık, o kadar kaybolmuş hissettiği bir anda, bir ses duydu. Tanıdık, çok tanıdık bir ses. Zihninde yankılanan, sevdiği o ses…
“Burada mısın?” dedi, titrek bir sesle, fakat içinde hiç olmadığı kadar kuvvetli bir dürtüyle.
Bir an, hiçbir şey yanıtlamadı. Kalp atışları yavaş yavaş hızlandı. Ama sonra, pencerenin kenarından bir ışık girmeye başladı. O ışık, ona bir şey söylüyordu. O ışık, sevdiği kişiyle geçen zamanın da, bir şekilde geçmişe ait olmadığını anlatıyordu. Bunu fark etti. Birden, odanın içinde sevdiği kişinin silueti belirdi. O anda tüm boşluk, tüm belirsizlik kaybolmuştu. Sevdiği kişi oradaydı. Gerçekten oradaydı. Bir zamanlar kalbiyle birleştiği, aynı hayalleri paylaştığı kişi, şimdi burada, karanlık odanın içinde yeniden onun yanındaydı.
“Sen… sen gerçekten buradasın?” diye fısıldadı, dudaklarından zorla çıkan kelimelerle.
Sevdiği kişi, gözlerini ona çevirdi ve hafifçe gülümsedi. Ama bu gülümseme, kaybolmuş bir zamandan, tekrar bulunmuş bir anlamdan geliyordu. O kadar uzun süre birbirlerinden ayrıldılar ki, her şeyin eski olduğu düşüncesi, her şeyin kaybolmuş gibi görünmesi, onları boğmuştu. Ama şimdi, o eski duygular, kaybolan her şey yeniden var olmuş gibiydi.
“Her şeyin kaybolmuş olduğunu düşünmüştüm,” dedi sevdiği kişi, adım adım ona yaklaşıp elini tutarak. “Ama seninle her şeyin hala mümkün olduğunu fark ettim.”
Karakterin kalbi hızla atmaya başladı. Her şey, her şeyin kaybolduğuna inandığı o karanlık odada, bir anda yeniden anlam kazandı. Sevdiği kişi, bir zamanlar paylaştıkları tüm umutları ve hayalleri hatırlatarak, kaybolmuş olan her şeyin yeniden doğabileceğini söylüyordu.
Birbirlerinin ellerini sıkıca tutarak, karanlık odadan çıktılar. Gece, hala her şeyi kapsıyor gibiydi, ama içlerinde bir ışık vardı. Bu ışık, birbirlerine duydukları o eski sevgiyi yeniden ateşlemişti. Biri, diğerine yaslanarak ve gözlerinde eski güveni ve sevgiyi bulduğunda, geçmişte kaybolan her şeyin yeniden mümkün olduğunu fark ettiler.
Bundan sonra ne olacağı belirsizdi, ama bir şey kesindi: Sevgi, her şeyi geçebilecek kadar güçlüydü. Geçmişte kaybolan her şey, bu sevgiyle yeniden doğabilirdi. Ve sevdiği kişiyle birlikte, birbirlerinin yanlarında, yeniden bir yaşam inşa edebileceklerini hissettiler. |
0% |