@diclew
|
Murathan'la odada yaşadığımız olayın ertesi gününden selamlar.Şuan nerede miyim Erdem Ağabey'in oğlu Haylaz Metehan'ın okulundaydım.Erdem Ağabey'in eşi Aysun Abla her hafta birimize aldırıyordu.Bu haftada sıra bendeydi. Yaklaşık beş dakika kolidorda yürüdükten sonra sınıfın önünde arkadaşlarıyla konuşan Metehan'ı gördüm.Bir süre onu izledikten sonra beni fark etti.Fark edince "Dicle Ablaaa" diye bağırdı.Yere çömelip kollarımı açtım bu hareketimi görünce koşmaya başladı.Yanıma gelince direk kucağıma atladı.Yanağıma sulu bir öpücük bıraktı sonra da "Geçmiş olsun Dicle Abla" dedi.Gene nereden haberi oldu bu çocuğun? "Kim söyledi sana Mete?" dedim."Annem 'Dicle Ablan biraz hasta onu yorma' dedi o yüzden" dedi. Bir süre kolidorda yürüdükten sonra okulun kapısından çıktık.Erdem Abi'nin arabasına doğru yürüdük arabanın yanına geldiğimizde Metehan'ı arkaya oturtup kemerini bağladım.Kendim de sürücü tarafına geçip ilerlemeye başladık. Bir süre sonra lojmana gelmiştik Metehan'ı indirip askeriyeye geldim arabayı askerlere verip doğru düzgün bir yere park etmelerini emrettikten sonra üstümü değiştirip Murathan'ın yanına gidecektim.Üstüme siyah bir tişört altıma da bir siyah eşofman giyip hedefime doğru ilerliyordum.Bir süre sonra odanın kapısının önüne geldiğimde kapıyı çalmadan içeri girdim.GİRMEZ OLAYDIM! DÜNKÜ KADINLA MURATHAN DUDAK DUDAĞAYDI."Dicle..." dedi Murathan "Komutanım,özür dilerim böldüm sanırım" dedim 'komutanım'ı bastırarak söyledim.Kapıyı çarpıp çıktım. Yatakhaneye ilerledim.Yatakhaneye giderken sessizce göz yaşlarımı dökmüştüm.Yatakhanenin kapısına girerken gözüm karardı bir anda. Gözlerimi açmaya çalışıyordum.Gözlerimi açınca revirde olduğumu gördüm.Ne ara geldim lan buraya?Tam kalkacakken içeri Murathan girdi "Ne oldu bana?" dedim "Bayılmışsın" dedi. "Şuan iyiyim sen git işini tamamla bence" dedim ters bir şekilde.Hala kalbim acıyordu."Dicle o kadın sen odaya girer girmez dudağıma yapıştı özür dilerim" dedi.Bir süre aramızda soğuk bir sessizlik geçerken bu sessizliği bozan sıcacık sesim oldu"Affetim lan gel buraya" dedim.Sarıldım kokumdan bir nefes çekti içine.Bir süre öyle durduktan sonra telefonu çaldı."Efendim,Tamam komutanım" dedi "Görev var!!!" diye bağırdım."Hadi git hazırlan 10 dakika sonra toplanma noktasında ol." dedi ve çıktı Görev yerine gelmiştik.Geleli bir gün olmuştu.Kulaklığıma gelen müptelası olduğum beyefendi "Birinin içeri girmesi gerekiyor" dedi.Atladım direk lafa "Ben girerim komutanım" dedim yanımdaydı zaten "kulaklığı kapat" diye ağzını oynattı.Kapattıktan sonra "Seni yine riske atamam" dedi."Tanımazlar beni zaten üstümü değiştirip gidiyorum"dedim. Bir süre sonra içeri girmiştim.Yanımda sadece bir Baretta vardı.Bir okey masasına geçtim.Ortamdaki herkes kendileri gibi benide terörist sanıyorlardı.Yanımdaki adam ayağa kalkıp bana silah doğrulttuve bağırmaya başladı."Ev esker jî eskerê tirk e. bila leşker bikeve hundir!"(bu asker hemde türk askeri askeri içeri alın!) dedi."Tu behsa kîjan bêbextiya leşkerî dikî?" (ne askeri ne saçmalıyorsun?) dedim."Komutan tanımadın mı beni?" dedi.Şimdi jeton düşmüştü."Ooo göt lalesi ne haber?"Kulaklığım kulağımdaydı.Yere eğilip "Şimdi!" diye bağırdım.Heryeri silah sesi kaplamıştı.Ama bir anda sırtımdaki yaranın bıçaklandığını hissettim "Hassiktir" dedim.Bulunduğum evin kapısı hızlıca açıldı."Dicle Komutanım!" diye bağırıyordu endişeyle."Aybüke iyiyim,yara derin değil" diyerek sakinleştirmeye çalıştım."Dicle!" diye bağırıyordu Murathan."Aybüke Ebu-l Sam kaçıyo Eren,Erdem,Onur,ve Yavuz'la birlikte yakalamaya gidin!" dedi.Beni hemen bacağına yatırdı. "Güzelim iyi misin?" diyordu panikle."Sakin ol sıyrıldı."dedim.Tebessüm etti bende ona karşılık olarak tebessüm ettim.Dudakları yüzümün ve saçımın her bir santiminde hissettim.
|
0% |