@diclew
|
Aybüke kapının arkasındaki adamın kafasına ilk yardım çantasını attıktan sonra adam yere çakıldı.Adamın elinden düşürdüğü silaha doğru ilerleyip ayağımla ulaşamayacağı bir yere doğru ayağımla ittim.Aybüke'ye içeride olan bir odaya girmesini işaret ettim.Bende kendim gideceğim odayı işaret ettikten sonra kapıya bir tekme attım.İçeride bir adam vardı.Yanına gidip sert bir yumruk attım."Gizem TÜRKOĞLU nerde?!" dedim.Adam "B-bilmiyorum"dedikten sonra telefonu çaldı.Telefonunu cebinden alıp hemen açtım.'Alo' demeden telefondaki kişi "Midyat'a 122 kilometre uzaklıktayız.Seni bekliyoruz" söyledi yüzümde bir zafer gülüşü oluştu.Sonra telefonu yüzüme kapattı.Kulaklığa dokunup "Komutanım paketi götürmeşler." dedim. "Hassiktir!" diye bağırdı Murathan."Ama yerini biliyorum.Gerizekalılardan biri yerini söyledi.Buraya 122 kilometre uzaklıkdalarmış"dedim.Zülfikar "Valla ne kadar idolüm Yavuz Komutanım olsa da Dicle Komutanım sizde idolümsünüz artık" dediği an kulaklıktan bir bağırış sesi duydum.Duyduğum an yüzüm ekşidi."BENİ NİYE SEVMİYORSUN LAN?!"diye bağırdı Murathan."Kulağımı sikmeye devam etmezseniz sevinirim." dedim. "Dicle ve Aybüke gelin yanımıza.Onur sende istihbaratla görüş yeni buluşma alanı belirlesinler gideceğimiz mesafeyi de söylemeyi unutma." dedi. Aybüke'yle birlikte bizimkilerin yanına döndükten sonra helikopterde gelmişti. Neredeyse Midyat'ın dışına çıkmıştık.Karşımızda büyük bir kulübe vardı.Eren,Aybüke ve Ali kulübenin arkasına,Erdem Ağabey,Yavuz ve Onur kulübenin biraz uzağında Zülfikar ve Barbaros kapının önünde duruyordu.Ben ve Murathan aynı anda içeri girdik.İçeride bir sandalyede kolları ve bacakları bağlı bir şekilde Gizem baygın halde oturuyordu.Arkamdan kapı kilitlenme sesini duydum "Demekki ayağıma kadar geldiniz Türk itleri" dedi ismini bilmediğim adam."Acaba hanginize vursam" dediği an silahını bana doğrultup tetiği çekti.Silah'ın sesini duyduğum an gözlerimi kapattım.Ama kurşunun bana denk gelmediğini hissettim.Gözlerimi açıp ayağımın ucunda yatan kişiye baktım.İçimde fırtınalar kopuyordu."Murathan..." dediğim an adam sağ tarafta olan bir odanın penceresinden atlayıp kaçtı.O an kulaklığıma bile dokunamadım.Yere çöküp Murathan'ın yüzünü avuçladım.O an kapı sertçe açıldı kapıyı açan kişiye bile bakamadım.Ağlamaya başlayınca Erdem Ağabey beni yerden kaldırıp su içirmeye çalıştı."O piç kaçtı ben ise bir sik yapamadım!Sevdiğim adam gözümün önünde vurulurken ben bişey yapamadım ben çom aciz bir insanım!" dediğim an kulaklığımdan Utku Albay'ın sesin duydum."Hemen yanınıza helikopter gönderiyorum ona binip buraya geliyorsunuz ilk müdahaleyi Onur yapmaya başlasın!"dediği an Onur kulaklığına dokunup "Emredersiniz Komutanım" dedi.Yere çöküp Murathan'ın nabzına baktı "Nabız var... nabız var komutanım!" diye bağırıp bana döndü.Ben dediği şeyi anlayamayarak baktım.Başım dönmeye kalbim parçalanmaya başlıyordu.Gözüm karardığı an oturduğum yerden düştüğümü hissettim. |
0% |