@diclew
|
2 Gün Sonra... Bugün Murathan'sız 2. günümdü.Bugün uyanabilmesi gibi bir umut vardı.Daha yeni askeriyeye gelmiştim.Sevdiğim adama sevdiği tatlıyı yani sütlacı yapmak için. Tatlıyı yapmaya başladıktan sonra telefonumu çaldı.Murathan'ın doktoru arıyordu.Çok büyük bir hevesle açtım telefonu."Alo Sezin?Ne oldu Murathan mı uyandı?" dedim hevesle "Dicle... çok üzgünüm...Murathan şehit düştü." dedi o sırada elimde olan süt dolu bardağı düşürüp bağırdım.İçeriye hızla bizim timdekiler doluştu."Komutanım"diye korkuyla bağırdılar."Gitti beni bırakıp gitti."dedim onlara bakarak.Ağlamaya başladım.Hepsi bana doğru yaklaşıp sarıldılar.Şuan ne hissettiğimi anlayamıyordum daha öncesinde hiç bu kadar sevdiğim birini kaybetmemiştim.Benim yüzümden öldü o.O it beni vuracakken öldü.Benim önüme siper olmuştu. Ertesi Gün... Bizim timle birlikte şehitlikteydik.Hepimiz tepkisiz bir şekilde Murathan'ın yattığı mezarlığa bakıyorduk.Erdem Ağabey bana dönüp "Dicle betin benzin atmış sen gerçekten iyi değilsin."dedi endişeli bir sesle."Ağabey iyi olduğumu kim söylemiş?Doğrudur üç gündür hepinize iyiyim diyorum ama iyi değilim."dedim ve onlara dönüp "Sizinde kendinizden çok sevdiğiniz biri böyle giderse sizde benim gibi hissetmez misiniz?"dedim.Murathan'ın mezarlığına doğru ilerleyip çöktüm."Çok büyük hayallerim vardı onunla."dedim kendi kendime.O an kalbim sıkışmaya başladı.Aybüke'ye dönüp beni kaldırması için elimi ona uzattım.Gelip beni kaldırdı.O sırada telefonum çaldı.Utku Albay arıyordu."Alo komutanım?" derdemez "İntikam vakti Dicle SAY timini topla ve istihbarata gel" diyip telefonu kapattı.Timime dönüp "İntikam vakti Yürek Timi"diyip tebessüm ettim.Hepimiz son bir defa Murathan'ın mezarlığına bakıp arabalarımıza doğru yürümeye başladık.Onur,Aybüke,Eren,Erdem Ağabey ve Ali Erdem Ağabey'in arabasına,Zülfikar,ben,Yavuz ve Barbaros benim arabama bindik.Murathan'ın timdekilerden başka kimsesi olmadığı için arabası benim olmuştu.Ama sorun araba değil onun gitmesiydi. İstihbarata varınca üstlerimizi değiştirip Utku Albay'ın yanına gelmiştik."Yürek Tim'i kulaklarınızı açıp beni dinleyin.Komutanınızı öldüren kişinin yerini tespit ettik.Yarın yola çıkacaksınız bu kişi yarın bir davete katılacakmış.Size de sahte kimlikler oluşturduk.Hepiniz de o baloya davetlisiniz." bana dönüp "Dicle Komutanınıza bilgileri mail olarak iletiyorum ona göre halledersiniz."dedi.Sonra hepimize dönüp "Size Ayhan Yüzbaşı eşlik edecek"dediği an içeri 1.98 boylarında bir adam girdi.Utku Albay"Size güveniyorum Yürek Tim'i" dediği an asker selamı verip sırayla dışarı çıkmaya başladık.Önde ben ve Ayhan Yüzbaşı arkada da tim üyeleri vardı.Zülfikar "Ayhan Komutanım isterseniz bizim yatakhanede plan yapalım"dedi.Ayhan Yüzbaşı "Tamam"deyip bana döndü "Önden buyurun Dicle Hanım"dediği an önlerine geçip yatakhaneye doğru ilerledik.Yatakhaneye geldiğimizde dolabıma ilerleyip kapağını açtım.İçinden laptopumu çıkardım.O sırada dolap kapağıma yapıştırmış olduğum Murathan'la olan fotoğrafıma kaydı bakışlarım.Arkamda bir gölge hissettim "Murathan Karakurt diyorsun ha?" dedi Ayhan Yüzbaşı ve ekledi "Hani kendisini göremiyorum ortalıkta" dediği an gözümden bir gözyaşı düştü.Ona dönüp "Şehitliğe git görürsün!" diye bağırıp bizimkilerin oturduğu masaya doğru ilerledim.Laptopumu açıp mail adresime girdim Ayhan Yüzbaşı Yavuz'un yanına oturunca Yavuz yüzbaşıya ters bir bakış attı."Evet Yürek Tim'i beni dinle" dediğim an hepsi bana döndü."Gördüğüm kadarıyla benle Ayhan Yüzbaşı karı kocayız" dediğim an içeri bir asker girdi "Dicle Komutanım bunları Utku Albay gönderdi"dedi ve yanıma gelip elindeki sahte kimlikleri verdi.Sonrasında çıktı."Erdem Ağabey bu senin,Zülfikar al bu senin,Ayhan Komutanım bu sizin,Yavuz bu senin,Aybüke bu senin,Eren bu senin,Barbo bu senin,Onur bu senin,Ali bu da senin"diyerek hepsinin kimliğini dağıttım.Kendi ismime baktım 'Mahira Yıldırım' yazıyordu."Kime ne çıktı?"dedi Zülfikar. "Bana Ferit Korkmaz çıktı" dedi Zülfikar. "Tolga Şen"dedi Yavuz. "Alp Kandemir"dedi Erdem Ağabey. "Volkan Yıldırım"dedi Ayhan Yüzbaşı. "Hakan Çevik" dedi Onur. "Kubilay Sönmez" dedi Ali. "Baran Kaya" dedi Barbaros. "Ulaş Akpınar"dedi Eren "Zeynep Kulaksız" dedi Aybüke.Tüm bakışlar bana döndü."Mahira Yıldırım" dedim.Konuyu dağıtmak adına"Eee ne yicez?" dedi Aybüke.Hepsi aynı anda "Tavuklu Pilav"dedi."Varsa bir tane zıkkımın kökü alayım ben" dediğim an Erdem Ağabey bana döndü ve "Dicle 2 gündür birşey yiyip içmiyorsun" dedi.Ayhan Yüzbaşı "Ne oldu ki?" dedi.Zülfikar "Murathan Komutanım şehit düştü." dediği an ben yerimden fırladım "Ben şehitliğe gidiyorum" dedim.Yavuz "Dicle Komutanım iki dakikalık rütbeden çıkabilir miyiz?" dedi "Kabul edildi"dedim.Ayağa kalkıp bana doğru geldi ve bana sarıldı."Kendini bu kadar yıpratma.Çöktün iki günde" dedi."Tamam ya kendime gelicem." dedim.Zülfikar "Dicle Komutanım lütfen siz yapmayın yemeği.En son siz yaptığınızda çok pis dayak yemiştim de" dedi üzgün bir sesle.Hepimiz güldük bu yakarışa. Ertesi Gün... Baloya 2 saat vardı.Biz şuan İstanbul'daydık.Benle sevgili sahte eşim otel odamızda hazırlanıyorduk şuan.Üstümde dar,uzun,siyah,göğüs dekoltesi ve sağ bacağımda uzun yırtmacı olan bir elbise vardı.İnce belimi ortaya çıkarıyordu bu elbise.Makyajımı bitirdiğim an dalgalandırdığım saçlarımı düzeltip siyah topuklu ayakkabılarımı giydim.İçerden bir ses duydum."Hazır mısın karıcım?" diyordu Ayhan Yüzbaşı.Yanına doğru ilerlerken "Karını sevsinler"diye kendi kendime mırıldandım.Ayhan'ın yanına gelince kapının önündeki Otel sahibini görünce Ayhan'ın koluna girip "Hazırım kocacım." dedim.Otel sahibi "Arabanızı hazırlattım efendim." dedi.Ayhan "Gidelim Mahira'm."dediği an ilerlemeye başladık.Saçlarım açık olduğu için sağ kulağımda olan kulaklık gözükmüyordu.Arabanın önüne gelince Ayhan kapımı açıp oturmamı işaret etti."Teşekkür ederim"dedim ve oturdum.Oturduğum an kapımı kapatıp sürücü tarafına geçti. Davet salonuna gelince vale olan Eren kapımı açtı."Hoşgeldiniz Hanımefendi"dedi "Hoşbuldum"dediğim an yanıma Ayhan geldi ve koluna girmem için kolunu uzattı.İçeri girdiğimiz an Aybüke'yi Murathan'ı öldüren adamla konuşurken gördüm.Bir garson geldi "Hoşgeldiniz isimlerinizi alabilir miyim?" dedi. Ayhan "Mahira ve Volkan Yıldırım" dedi.Garson masamızı gösterirken içimde tuhaf bir his vardı sanki birisi beni izliyordu.Bu duyguyu hissettiğim an Ayhan'ın koluna daha sıkı yapıştım.Ayhan bana dönüp "İyi misin geldiğimizden beri tuhafsın?" dedi.Kulağına yaklaşıp "Biri bizi gözlerini ayırmadan izliyor gibime geliyor"dediğim an etrafına bakmaya başladı.Çenesini tuttum kendime doğru çevirdim."Direk bakmasan daha iyiydi." dediğim an sırıttı."Bizde de böyle Mahira Hanım ne yapacaksınız" dedi.O sırada çenesini bıraktım.Bir süre Aybüke'ye odaklanmıştım.Yanımıza bir garson geldi ve iki tane şampanya verdi.Ayhan'la dikkatimizi Aybüke'den çekip garsona baktık.teşekkür ettikten sonra bakışlarım sol elimde yüzük parmağımda olan büyük tek taşa takıldı.Davet salonunu bir müzik sesi doldurdu.Ayhan kolunu belime yaslayıp "Benimle dans eder misiniz hanımefendi?" dedi.Bende cevap olarak başımı salladım.Dans etmeye başladığımızda Ayhan belimi koluna sıkıca kenetledi.Ne kadar süredir dans ettiğimizi bilmiyordum.Yanımıza hızla biri gelip Ayhan'a yumruk attı.Ayhan yumruğun etkisiyle yere düşerken bende "Volkan!" diye bağırdım.Yumruğu atan kişiye bakınca nefesim kesildi.
|
0% |