Yeni Üyelik
1.
Bölüm

-BÖLÜM 1-

@dikisinizleri

huzur

Huzur demek ailem demekti.Huzur demek bir insanın yanında güvende hissetmek demekti.

"Huzur değer görmekti"

Oldum olası çevremdeki herkes birbirine çok değer verir ve güvenir.Banada böyle öğrettiler.Babam küçükken hep şöyle söylerdi "Hazal seni seven insanlara güven kızım,güven demek huzur demektir" derdi fakat çok uyumlu bir insan olmadığım için,tek bir arkadaşım var. İrem. İremle ilkokuldan bu yana hep aynı sınıftaydık.İrem hariç kimseyle iletişim kurmaz,güvenmezdim.

"Benim için güven demek İrem demekti"

Alarm sesiyle uyanmak sanırım en nefret ettiğim şeydi.Boğuk boğuk duyduğum alarmı kapatmaya çalışıyordum fakat yine gece geç yattığım için güçsüz düşmüş ve uyanamamıştım.

"Hazal hala mı uyuyorsun?"

Nihayet beklediğim aslında beklemediğim o an gelmişti.Annem beni uyandırmaya gelmiş ve ne kadar bahane uydursam da maalesef beni okula göndericekti.

"Anne çok yorgunum."

"Hazal!"

Pes etmiştim.Uyanmış,üstümü giyinmiştim.İremle aynı sitede oturduğumuz için okula beraber gidip geliyorduk.İrem hep tam zamanında uyanır,hazırlanır ve aşağıda beni beklerdi.Tabii ben asla onun gibi dakik olamazdım.Yarım saatte hazırlanıp,kahvaltımı yapıp sitenin çıkışına İremin beni beklediği yere doğru ilerledim.Tam tahmin ettiğim gibi İrem bana sinirli sinirli bakıyordu.

"Tam bir saat oldu hazal! bir saattir nerdesin?"

"Gece yine geç yattım"

"Tahmin etmiştim.Hazal sürekli geç kalıyoruz ve artık bahanelerimizde bir işe yaramıyor.Lütfen elinden geldikçe erken uyanmaya çalış."

"Tamam." hep aynı şeyi söyleyip kestirip atardım bu konuyu.İremde sürekli sonucun asla değişmediğini ve artık sırf konu kapansın diye söylediğimi çok iyi biliyordu.

Yaklaşık yirmi dakikanın sonucunda okula girebilmiştik.Maalesef ilk dersin yarısında okula vardığımız için ilk derse girememiştik.Benim için hava hoştu zaten ilk ders matematikti ve ben matematiği asla anlayıp yapamıyordum.

Zamanın nasıl geçtiğini tahmin bile edemiyordum bazen gerçekten.İremle okadar sohbete dalıyorduk ki. Zil calmıştı ve sınıfa doğru istemiye istemiye ilerlemiştik.Ama sınıfta aksine bir değişiklik vardı.Benim arka sıram hep boş olurdu.Suan arka sıramda bir çanta, masanın üstünde de kitaplar vardı.Anlaşılan sınıfa yeni biri gelmişti.

Kapıdan içeri giren tarih öğretmenimiz Gamze hoca girdiğinde onu görmüştüm.Yeni gelen kişiyi.Ve ardından Gamze hoca konuşmaya başlamıştı.

"Evet çocuklar,bu yeni arkadaşınız Bora. Bu gün sınıfımıza yeni katıldı."

Demek ismi Bora.

"Hep erkek geliyor bu sınıfa. Artık özellikle seçtiklerini falan düşünmeye başlayacağım hani."

İrem söyleniyordu yine. Bu sırada Gamze hoca ders anlatmaya dönmüş,Bora da arkamızdaki sıraya oturmuştu.

Zamanın nasıl geçtiğini yine anlamamıştım. Ders beni çok mayıştırmıştı gerçekten.. Ne ara bittiğini bile anlamamıştım.Herkes yavaş yavaş sınıftan çıkarken sınıfta sadece Ben,Bora ve İrem kalmıştık.İrem hemen uyum sağlayan ve yeni insanlarla tanışmayı sevdiği için,Borayla hemen tanışmıştı.Onlar sohbet ederken daha doğrusu İrem borayı tanımaya çalışırken, ben önümdeki notlara bakıyordum.

Ardından İrem ayağa kalktı ve

"Kantine iniyorum, geliyor musunuz?"

"Yok." şuan ne açtım ne de canım bir şey çekiyordu.

"Yok teşekkürler." Bora da gitmiyordu.

"Tamam ben gidiyorum ozaman Görüşürüz" Ardından İrem sınıftan çıktı. Ve biz sınıfta iki kişi kaldık. Utangaç bir yapım olduğu için Borayla tanışmamıştım daha ama o benden önce davranarak elini bana uzattı

"Merhaba."

Arkamı döndüm ve yüzümdeki o utangaç ifadeyi atmaya çalıştım.

"Merhaba." Bunu söylerken yüzüm nasıldı çok merak ediyordum. Asla yeni insanlarla tanışırken rahat olamıyordum. Fazla utangaçtım sanırım.

"İsmin?"

Başlıyorduk.

"Hazal. Seni biliyorum zaten."

"Sende benimkini bildiğine göre. Memnun oldum o zaman"

Elini uzatmıştı.

Bende aynı şekilde elimi uzattım

"Memnun oldum Bora"

El sıkıştıktan sonra ben yine notlarıma dönmüştüm.Yaklaşık altı dakika sonra zaten zil çalmışt.

"Bu teneffüslerin kesinlikle uzatılması gerekiyor" diyerek içeri girdi İrem.

"Kesinlikle.Nasıl geçtiğini anlayamadım bile." dedim

İrem oflayarak yanıma oturdu ve sonraki dersin kitaplarını çıkarttık.

Gün tamamen böyle geçmişti. Her zaman ki okul günleri gibi sıkıcı ve boş. Ekstra olan tek şey Boraydı. Onunla tanışmamdı. Gerisi tüm günler gibi.

Okuldan çıkıp eve doğru yürüdük. Eve geldiğimde çok yorgun hissediyordum kendimi.Tam uyuyacaktım ki telefon çaldı. Arayan İremdi.

"Hazal naber?"

"İyiyim sen?"

"Bende aynı.Canım sıkılıyordu da bize gelsene."

Uykum gelmişti ama biraz dedikodudan kimseye zarar gelmezdi

"Tamam on dakikaya ordayım."

"Tamam canım öpüyorum."

"bende görüşürüz."

Kapattık. Hazırlanmaya başladım ve gerçekten on dakika civarı bir zamanda hazırlanmıştım. Binadan çıkıp yürümeye başladım ve onu gördüm. Borayı.

Burda mı yaşıyordu oda?

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%