@dilarad070512
|
(Sevde'nin Anlatımıyla) Hatice çok heyecanlıydı.Süleyman'la her şeyi ayarlamışlardı.Hatice bir tek gelinlik seçememişti. O yüzden bugün onunla gelinlik seçmeye gideceğiz. Ben bu işten anlamama rağmen beni yanına aldı Hatice. Hatice'nin heyecanından hızlıca gittik. Hatice bir tane denediği sırada Süleyman ve Baran da geldi. İlkokulda aynı sıralarda okumuş 4 arkadaş bir gün bunları yaşadı. Hatice denediği gelinlikle çıktı. Hemen bana dönerek "Nasıl olmuş Sevde?" "Hatice, seni üzmek istemem ama bu olmamış" "Bakıyım gerşekten olmamış" O sırada gözüme kısa kollu,uzun,bembeyaz ve zarif gelinlik takıldı. Gittim gelinliği aldım ve Hatice'ye uzatarak "Bir de bunu dene" "Kız bu çok güzel" "İşte bu yüzden dene" "Hemen deniyorum" "Çok güzel olacaksın birtanem" diye seslendi Süleyman O sırada Baran'ın yanına giderek "Baran Bey isterseniz sizi Süleyman'la damatlık seçmeye alalım. Biliyorsun ikisi de çok telaşlı." "Doğru dersin Sevde Sultan" "Görüşürüz dikkat edin" "Görüşürüz siz de dikkat edin" Baran'la Süleyman çıktılar. Ben de Hatice'yi beklemeye başladım.Beş dakika sonra denediği gelinlikle çıktı. "Kız çok güzel olmuşsun" "Senin seçtğin gelinlik. Güzelliğin sindi gelinliğe" "Gel buraya" dedim duygulanmıştım. Birbirimize öyle sıkı sarıldık ki her an aramızdan biri ayrılabilirdi. (Baran'ın Anlatımıyla) "Oğlum seçsene" "Seçemiyorum Baran. Haticem'i merak ediyorum" "Bak eminim çok güzel olmuştur. Sende çok yakışıklı ol ve çabuk seç adamı delirtme" "Bir şartla" "Neymiş?" "Sana da alacağız" "Olmaz" "Seçmiyorum" "Deli" "Evet deliyim" "İlk sana sonra bana" "Doğru diyorsun nasıl olsa kızlarda öyle yapıyor" "Ne alaka?" "İlk Hatice seçti sonra seninki" "Ne diyorsun anlamadım?" "Sen anladın onu. Cümlenin sonunda nasıl güldün" "Neyse! sen şimdi seçiyor musun seçmiyor musun?" "Seçiyorum" "Hadi!" Süleyman anlamıştı her şeyi.Anlar tabii nasıl olsa aşık adam. ( İki saat sonra) Hepimizin işi bitmişti. Bir kafede buluştuk. Her zaman ki gibi ama bu sefer ilkokul arkadaşaları bir aradaydı.Uzun süre sessiz oturduk. Hatice ve Süleyman neşeli Sevde endişeli görünüyordu. "Sevde" dedim "Duymuyor kimseyi" dedi Hatice "Sevde" dedim biraz sesimi yükselterek "Ha efendim Baran" "Sevde iyi misin?" "Dalgınım biraz" "Ya Sevde sen iyiydin ne oldu sana ?" dedi Hatice "Yok bir şey arkadaşlar. Siz beni boşverin düğüne odaklanın" "Olmaz öyle Sevde Sultan sen bu düğünün en önemli kişilerinden birisin" dedi Süleyman "O kadar!" dedi Hatice Tabii bu konuşmanın üzerine yüzü güldü. Dersimiz başlamak üzeriydi o yüzden okula doğru yürüdük. Okula gidince öğretmenler odasından direk sınıfa geçtim. Hemen dersi anlatmaya başlayacaktım o sırda aklıma yapacağımız etkinlik geldi o yüzden çocuklara seçtikleri padişahları sordum. O sırada kapı çaldı "Gel" "Müsade var mı Baran Hocam?" diyerek içeri girdi Sevde "Müsade sizin Sevde Hocam" "Konunuz ne çocuklar?" dedi Sevde "Hocam bir padişah seçip onu canlandırmak" dedi Bora "Fatih Sultan Mehmed'i seçmediniz değil mi?" "Seçmedik hocam" dedi tüm sınıf "O zaman Fatih Sultan Mehmed benim canlandıracağım padişah olsun" Böylece dersi işlemiş olduk. Ders bittiğinde öğretmenler odasına doğru gittik.Odaya girip "Desdur Fatih Sultan Mehmed Han geliyor" dedim Bunu sadece bizim ekip anladı diğerleri anlamamıştı Sevde içeri girince anladılar. "Sırada nerenin fethi var?" dedi Uraz "Gönüllerin fethi var" dedi Sevde Beni gönlümü çoktan fethetmiştin öğretmen hanım. (Öğle arası) Sevde ortalıkta yoktu. Bahçeye inidm o sırada şarkı sesi geldi kulağıma. Bu Sevde'nin sesiydi. "Eklemedir koca konak ekleme (aman aman) Nasıl edeyim başımdaki sevdaya? (aman aman) "Eklemedir Koca Konak" dedim "Sen ne zamandan beri buradasın?" "Sen söylemeye başladığından beridir" "Beğendin mi? "Çoook" "Teşekkür ederim" "Rica ederim Sevde Sultan" "Dersin nasıldı ama?" "Sen olduğun için on numara beş yıldız" "Gerçekten eğlenceliydi" "Örnek aldığım biri var diyelim" "Kimmiş o?" "Sensin" "Sen delisin" "Evet deliyim" "Sen hiç şarkı söylemedin mi?" "Evet" "Denesene o zaman" "Ben yapamam" "Yaparsın" "Yapamam" "Yaparsın" "Sende az deli değilsin" "Doğrusun" "Hiç değişmemişsin" "Sen de hala inatçısın" "Aşk olsun ben inatçı mıyım?" "Biraz" "Sen bir şey bulamadım" "Bulamazsın bence" "Bence de. Böyle iyi birinde kötü ne bulunur?" "Bugün okul çıkışı şarkı söylemeyi deneyeceksin" "Tamam" "Sana çok güzel bir şarkı öğreteceğim" "Pekala" "Merak etmiyor musun şarkıyı?" "Sen seçtiysen güzeldir" "Sende bir haller var." "Her zamanki halim" "Senin her zamanki halini benden iyi kimse bilemez Baran Atmaca" "Öyle mi Sevde Öztürk?" "Öyle Atmaca. İyi bak kendine" "Sende iyi bak" "Ben zaten kendime iyi bakıyorum" dedi. Saçını savurarak ve gülerek gitti. Bu kız nasıl oluyorda beni kendine her seferinde aşık ediyor. (Okul çıkışı) (Sevde'nin Anlatımıyla) Bu Baran var ya azıcık hızlı olsa ölecek sanki. Nerdeyse 20 dakika oldu. Geldi sonunda. "Teşrif edebildiniz sonunda" "Çok mu beklettim?" "Yok ya! Ardı üstü 20 dakika" "Özür dilerim" "Neredeydin sen? "Bir öğrenciyle konuşuyordum" "Tamam. Gel benimle" Baran'ın bir derdi varmış gibiydi. "Baran iyi misin?" "İyiyim" İyi değildi. O yüzden kolundan tuttum ve bana doğru çevirdim. "Tekrar soruyorum. İyi misin?" "İyi değilim" "Sonunda itiraf ettin" "Dayanamadım senin karşında" Sonunda benim eve gelmiştik. İçeriye buyur ettim. "Sevde burası ne kadar büyük" "Çok değil" "Yani sen ortaokuldan beridir..." "Açmayalım şu konuları" "Sen bilirsin Sevde" "Ayakta kaldın.Geç otur" İyi değildi. Oturduğunda yanına geçtim. "Anlatacak mısın?" "Bilmiyorum" "Bence anlatmalısın" "Ben aslında bir öğrenciyle konuşmuyordum. Annem aramıştı" "Annen mi? Ne istiyormuş?" "Beni merak etmiş" "Seni merak etmiş" "Evet" "O yüzden lisedeyken seni terk etmiş" "Doğrusun" "Sakın bir yerde buluşayım deme onunla" "Zaten istese de buluşmam" "İyi edersin" "Sevde Sultan!" "Efendim" "Şarkı söylemeyecek miyiz?" "Söyleyeceğiz ama biraz bana müsade et" "Müsade sizin" Odama gidip üstümü değiştirip mikrofonları alıp gelicektim. (Baran'ın Anlatımıyla) Sevde telefonunu burada unutmuş ve telefonu çalıyordu.Kimin aradığına baktım. Bir tanem diye biri arıyordu. Kimdi bu ? Gelince sorsam mı? Baran manyak mısın sen kıza kim olduğunu soracaksın. Kız sevgilin mi ki sana cevap versin.O sırada Sevde geldi. Giydiği elbise ona çok yakışmıştı. "Çok beklettim mi?" Hayran kalmış bir sesle "Hayır" dedim "Hazır mısın?" "Neye?" "Senin aklın gidiyor arada heralde ne zaman unuttun şarkı söyleyeceğimizi?" "Hatırladım." "Gel benimle" Peşinden gittim. Kızın karaoke odası var. "Sevde bu ne? "Öylesine vardı böyle değerlendirdim." Bana bir mikrofonu uzattı. "Hadi bakalım ben başlaycağım sen devamını getir" "Ne söyleyeceğiz?" "Eklemedir Koca Konak" "Bugün senin söylediğin?" "Aynen öyle." "Başlıyor muyuz?" "Evet ilk ben başlarım sende devam ettirirsin" "Tamam" "Eklemedir koca konak ekleme (aman aman) "Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma Nasıl edeyim başımdaki sevdaya? (aman aman) "Bak söyleyebiliyorsun işte!" dedi Sevde neşeyle "Beklemiyordum ilk de böyle bir şey" "Bakalım daha neler söyleyeceksin sen?" "Senin öğrettiğin kadar" O sırada telefonu çaldı. "Açmayacak mısın?" dedim telefonu sinirli şekilde bakışı üzerine "Yok" dedi. Belli ki Sevde'yi iyi sinirlendirmişti "Neyse Baran her hafta müsait oldukça bir şarkı öğrenirsin artık benden" "Tamam. Ben kaçayım artık." dediğim an kolumdan tutup kendine çevirdi "Nereye kaçacaksın?" "Daha fazla rahatsızlık vermeyeyim" "Oldu öyle" "Niye olmasın mı?" "Biliyorsun seni çay içmeden bırakmam" "Yakalandık" "Benden kaçamazsın" "Çok doğrusun" dedim. Beni sanki bir askere yakalanmışım gibi tuttu ve odadan çıkardı ve sandalyeye oturttu. "Şimdi sakince burada otur. Anladın?" "Anladım" Bu kız bazen edebiyat öğretmeni bazen de asker gibi. İkisinin özelliğini nasıl bir arada taşıdığınıda anlamıyorum. Bir süre sonra geldi, elinde iki çay bardağı. "Eee senin dersler nasıl geçiyor Baran efendi?" dedi Klasik bir öğretmen sohbeti yapıyor gibiydik. "Nasıl olsun?" dedim "İyi olsun" "Sen nasıl istersen" dedim Çaylar bittikten sonra korkarak "Artık gidebilir miyim?" "Bilmem gidebilir misin?" "Sevde!" "İyi git" "Görüşürüz" "Görüşürüz" İnsan kafasında kaç soru taşıyabilirdi? Bu sorunun cevabını asla bulamayaktım belkide.Yine Şiirlere dalacağım herhalde bu karanlık sokakta. Yolum uzun mu kısa mı bilmiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar yürümeye çalışıyorum. İnsan zaten böyle değil midir sadece gücünün yettiği kadar yürür? Her insanın karanlık yoluna giren aydınlık başkadır. Ama ben o karanlık yolumun aydınlığını bulamadım. Sen neredesin be aydınlığım? Nerdesin? Zikzaklı karanlık bir yoldayım, Yolumu aydınlatacak ışık benden çok mu uzakta? Karanlık yollar üstüme geliyor, Aydınlığım sen neredesin?
Hayatımdaki zorluklar karanlıkla artıyor, Aydınlığım sen neredesin? Ben seni neden bulmamıyorum? Aydınlığım sen neredesin? Sen mi beni bulmalısın ben mi seni? Ben artık sana ulaşmak istiyorum, Aydınlığım sen neredesin?
|
0% |