@dilarad070512
|
(Oğuz'un Anlatımıyla) Tanışma faslı bitmişti artık görev zamanıydı. Derya Hanım nereye giderse bizde oraya gidecektir. Ben niye sürekli biz kelimesini kullanıyorum. Oğuz bak oğlum biz değil ben ve o diyeceksin anlaştık mı? Acaba o içinden ne diyordur, biz mi yoksa o ve ben mi? Ben niye bunu düşünüyorum şimdi? O an Derya Hanım'ın sesi duyuldu. "Arkadaşlar ben çıkıyorum. Haberiniz olsun." Ne yapacaktık? Ben bunu düşünürken Sevda Derya Hanım'ın kolundan tuttu ve "Bizsiz hiçbir yere gidemezsiniz, Derya Hanım!" "Pekala" "Oğuz Yüzbaşı gidiyoruz" dedi Sevda. İsmimi ondan duyunca bir değişik oldum olduğum yerde donakaldım. İlk defa biri ismimi bu kadar güzel söylüyordu. O anda onun sesini duydum. "Hadi yüzbaşı davetiye mi bekliyorsun?" bunu gülerek demişti. Evet gülmüştü. Alay eder gibi de değildi. Peki o bana tavırlı değilken ben ona neden tavırlıydım? Hemen yürümeye başladım. Derya Hanım önde arkasında Sevda onun da arkasında ben merdivenleri iniyorduk. Aşağı indik. Arabayı kim kullanacaktı? Sevda arka kapıyı açtı ve Derya Hanım'ı buyur etti. Kapıyı kapatıp tam karşıma önüme geçti. "Oğuz geçen ki gibi yapmayacaksan buyur direksiyon senin." Gözlerimi devirdim. Şaşırdığımı gizlemek için ardından "Her sürücü senin gibi değil Sevda Binbaşı." "Öyle olsun yüzbaşı. Şunu da hatırlatayım herkes senin gibi de değil" dedi ardından arabanın sağ ön kapsını açtı ve oturdu. Ardından sol kapıyı açtım ve arabaya bindim. "Derya Hanım nereye gidiyoruz?" dedim "Bir elbiseciye." "Haırdır Derya parti mi var?" dedi Sevda "Onun gibi bir şey Sevda. Arkadaşın doğum günü partisi var. Bir elbise bakacağım" "Eminim ki en güzel sen olacaksın" dedi Sevda "Yardım edersin bana" "Derya ben ne anlarım elbiseden?" "Anlarsın anlarsın. Hem de çok iyi anlarsın." O sırada ben arabayı kullanmaya başladım. Yakınlarda çok güzel bir elbise dükkanı vardı. Oraya gittik. Aşağıya indim. Sevda'da hemen arabadan inip Derya Hanım'ın kapısını açtı ve "Buyurun Derya Hanım" İşine çok dikkat ediyordu. Normal bir sohbette hanım kelimesini çıkartıyor mevzu işe geldi mi hanım kelimesini getiriyordu. "Sağ ol Sevda" Hepimiz arabadan indik ve elbiseciye girdik. Orda bizi çalışan karşıladı "Buyurun nasıl bir şey bakmıştınız?" "Biraz inceleyeceğim bir sorum olursa sorarım" "Peki buyurun" Derya Hanım elbiseleri incelemeye başladı.Bir tane seçti ve denedi. "Sevda nasıl olmuş?" "Tam uymamış gibi" "Oğuz Bey sizce?" "Daha zarif bir şey daha uygun olur sizin için" Sevda elbiselere göz gezdiriyordu. Sonra gözüne bir şey takıldı ve ona doğru yürümeye başladı. Elinde kısa kollu kırmızı uzun ve zarif bir elbise ile geri döndü. "Bir de bunu denemelisin" "Hemen deniyorum. Bu çok güzel!" Sevda anlamam diyordu bir de gitti en güzel elbiseyi buldu getirdi. Zevki iyiydi anlaşılan. Biraz vakit geçtikten sonra Derya Hanım deneme kabininden çıktı. Bu elbise olmuştu. "Çok yakışmış Derya" dedi Sevda "Teşekkür ederim Sevda. Çok güzel oldu." "Teşekkür etmene gerek yok. Sen güzeldin. Elbiseyle daha güzel oldun." Derya Hanım bu elbiseyi aldı. Elbiseciden çıktık tekrar arabaya bindik. Yolda giderken macera oldu. Bir kaç maskeli adam yolu kesti. Sıkıntı değil. Askerdik zaten. Sevda ve ben hızla arabadan indik. Tabii indiğimiz an başlamışlardı kurşun yağdırya . Silahımızı çıkardık ve başladık sıkmaya. Hepsi ölünce Sevda gitti ve bir adamın üstünü aramaya başladı. O an ağzından tek şu kelime çıktı. "Şerefsizler!" "Sevda ne oldu?" "Derya Hanım'ı öldürmekmiş niyetleri. Sen git hepsinin telefonlarını al ben de arabayı arayacağım." "Tamam. Dikkatli ol." Gittim hepsinin telefonlarını topladım. Sonra Sevda'nın yanına gittim. "Dur" "Sevda ne oldu?" "Sadece dur kıpırdama. Bomba var." "Bomba mı?" "Bu tarz bombayı daha önce gördüm. Patladığında çok büyük hasar verir." "Ne yapacağız?" "Arabayı insanlardan uzak bir yere götüreceğiz." "Tamam da Deya Hanım?" "Bir kişi isteriz kaleden Derya Hanım'ı alır geri kaleye götürür." "Tamam." "Ben bir kişi istiyorum. Sakın delice bir şey yapma" Kulaklığına dokundu ve "Arzu buraya Derya Hanım'ı kaleye götürecek biri lazım. Önemli sayılır. Az önce bir kaç kanı bozuk saldırı düzenledi. Yok yok bir şey olmadı.Araba var bir tane bomba yerleştirilmiş. Evet daha önce gördüm. Tamam Turan Başkanı bağlayabilirsin" Rahatça konuşabiliyordu. Ses banada bağlandı artık bende duyuyordum. "Sevda,Oğuz şimdi olyı biriniz özetlesin" "Başkanım Biz Derya Hanım'la kaleye geri dönüyorduk. Yolumuzu birkaç terörist kesti. Adamları öldürdük. Arabayı incelemeye başladığımda saatli bomba olduğunu gördüm." "Kaç dakika gösteriyor?" "Yarım saat." "Başkanım ben bu bombayı daha önce gördüm. Patladğında çok büyük bir alana hasar veriyor. Eğer izin verirseniz bombayı sivillerden uzak..." Sevda'nın sözü yarım kaldı "İzin sizin arkadaşlar. Derya Hanım'ı biri almaya geliyor. 1 dakikaya orada." "Tamamdır başkanım" Başkanla bağlantıyı geçici süreleğine bıraktık. Sevda hızlı adımlarla Derya Hanım'ın yanına gitti ve şöyle dedi "Derya bizin şu önde gördüğün arabaıyı sivillerden uzak bir yere taşımamız lazım. O yüzden bir kişi istedik gelip seni alacak." "Dikkat edin" "Ederiz" Sevda hızlı adımlarla yanıma geldi ve sürücü koltuğuna geçti. Bende hemen yanında ki koltuğa geçtim. 29 dakika kalmıştı. Sevda gaza bastığı gibi sivillerden uzak bir yere gitmeye başladı. Lakin bu zor olacaktı çünkü sivillerden uzak olan bir yer buraya ancak 500 km uzaklıktaydı. Son üç dakikamız kalmıştı ve hala trafiğin çok yoğun olduğu yerlerdeydik. Son iki son bir 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 (SESSİZLİK)
Bölüm : 12.12.2024 16:32 tarihinde eklendi |