8. Bölüm

DUYGULARIMIZ

Saliha Dilaranur Özdemir
dilarad070512

(Derya'nın Anlatımıyla)

İnsan bazen çok yanlış kişilerle karşılaşır, düşünceleri yanlış, davranışları yanlış, konuşmaları yanlış olan kişilerle tanışır. İstemeden de olsa onlarla arkadaş olur. Bu arkadaşlığı bazen en sevdiklerine zarar veriyor insanın. Ben bugün bunu iliklerime kadar öğrendim. Bu olay bana böyle kişileri hayatımdan temelli çıkartmayı öğretti, bu olay bana böyle insanlardan uzak durmayı öğretti. Bu olay iyi ki Sevda'ya zarar vermemişti. Yoksa kendimi hiç affetmezdim. Şu an Sevda'nın o güzel yüzüne bakmaya o kadar çok utanıyorum ki,içim sen onun arkadaşlığını haketmiyorsun diyor. Odamda kulaklığımı takmış yatağımda uzanıyordum. Şarkı dinliyordum o düşüncelerin üzerine şarkı şu sözü çalmaya başladı:

"Nefes almak zor..."

Sevda orada onu yapınca içimin yağları erimiş gibi hissettim ama Sevda'yla konuşmaya yüzüm yoktu. O an odam kapsı içeriye baskın yaparmış gibi Sevda tarfından açıldı. O an yatağımdan doğruldum ve kulaklıklarımı çıkardım.

"Oh! Derya kapıyı çalıyorum açmıyorsun, açmaya çalıştım kilitliydi. Ben de baskına gelmiş askerler gibi kapıyı açtım. Sana bir şey oldu sandım korkuttun beni!"

Sevda'ya cevap vermedim. O an karşıma geçti ve yüzüme baktı. Yüzümü çevirdim bakmasın diye. Sonra yatakta yanıma oturdu ve bir anda eliyle yanaklarımdan tutup yüzümü kendisine çevirdi.

"Ağladın mı sen!"

Ona hala cevap veremiyordum. Sanki konuşmayı unutmuştum. Cevap vermediğim halde bana sinirlenmemişti. Aksine içindeki merhamet duygusunu dışarıya çıkartıyordu.

"Anladım, susma hakkını kullanıyorsun ancak herşey susrak çözülmüyor be Deryam. Bak şu saçların ne kadar dağılmış, şu yeşil orman gözlerin ağlamaktan ne hale gelmiş. Hadi kalk konuşalım biraz. Özledim seni. Hadi Deryam hadi canım, hadi güzelim."

Sevda'nın bu konuşmasının üzerine ona sıkıca sarıldım.

"İyi ki varsın Sevda." dedim ağlamaklı bir sesle

"Ağlamak yok güzelim. Şimdi gidiyoruz, yüzümüzü yıkıyoruz, kahvemizi yapıp sohbetin dibine vuruyoruz" Sevda bunları söylerken gülüyordu. Bende gülerek şunları söyledim

"Tamam. Hadi yapalım şunu"

"Şarkıda açacağız haberin olsun. Karaoke yapacğız."

Sevda ile birlikte lavaboya girdik. Sevda suyu açtı yüzüme doğru suyu fırlattı. Ben de karşılık olarak ona su fırlattım. Bu olay yaklaşık iki dakika falan sürdü. Kahkahalar atıyorduk. Sonra oradan çıktık. Aşağıya indik, Sevda kahve yapıp getirdi. Televizyondan şarkı karaokesi yapacaktık.

"Hangi şarkıyı yapacağız Sevda?"

"Ankara Rüzgarı'na ne dersin?"

"Olur derim."

Sevda televizyondan Ankara Rüzgarı şarkısını açtı. Ve o başladı.

"Pembe küçük dudağın söyledi şarkımızı
Pembe küçük dudağın söyledi şarkımızı
İndi bahar Ankaranın sisli yamaçlarına
İçli sesin ah ne kadar açtı gönül yasımı

Her gören ağladı, kalbini bağladı dalgalı saçlarına
Her gören ağladı, kalbini bağladı dalgalı saçlarına"

Ben devam ettim

"Söyledim aşkımızı Ankara rüzgarına
Olmadı kaldı benim her hevesim yarına
Her gören ağladı, kalbini bağladı dalgalı saçlarına
Her gören ağladı, kalbini bağladı dalgalı saçlarına

Önce biraz gülecek, kalbe ümit saçacak
Önce biraz gülecek, kalbe ümit saçacak
Söz verecek, gelmeyecek, hep seni aldatacak
Sev diyecek, sevmeyecek, belki de ağlatacak

Boş yere ağlama, kalbini bağlama ankara kızlarına
Boş yere ağlama, kalbini bağlama ankara kızlarına"

Birkaç şarkı daha söylediyip dans ettikten sonra yorgunluktan kendimizi koltuklara attık.

"Ay Sevda! Bu ne enerji yerine getirme aktivitesi ya! Yorgunluktan bayılacağım."

"Şimdi mutlu musun?" dedi Sevda gülerek.

"Hiç olmadığım kadar."

"Mutlu etme seansı tamamlandı o zaman."

"Kız iyi ki tekrar girdin hayatıma!"

"Demek ki girmem gerekiyormuş."

Sevda ile gece yarısına kadar oturduk. Eski lise anılarımızı konuştuk. Sonra odalarımızda çekildik. Odama gittiğimde Aynaya baktım. 6 saat önceki Derya ile bu Derya aynı kişi değildi. Bu Sevda hayatına girdiği her kişinin hayatını güzelleştiriyor. Bu Sevda Yalçın farklıydı.

Binbaşı Sevda Yalçın farkı...

 

 

Bölüm : 26.12.2024 17:18 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...