(1 Dakika Önce Oğuz'un Anlatımıyla)

Son bir dakikamız vardı. Sevda'nın sesini duydum

"Birazdan arabayı aşağıya atacağım Oğuz. Ben dediğimde arabadan atlıyoruz."

"Tamam"

Son saniyelerdi. Çok gergin bir ortamdı camımızdan olabilirdik ama vatan için herşey yapılırdı. Bu nazlı hilal uğruna can verilirdi kan verilirdi,bu şanlı bayrağa herşey verilirdi.

"Şimdi!"

Sevda'nın verdiği komutla ikimizin aşağıya atlaması ve arabanın düşmesi bir olmuştu. Hemen uzak bir yere geçtik. Bir dakika sonrasında polisler ve vatandaşlar toplaşmıştı olayın olduğu yere. Biz de sıradan bir vatandaşmışız gibi gidip "Ne olmuş burada ya?" gibi tepkiler veriyorduk. Biraz vakit geçirdikten sonra oradan uzaklaştık. Kaleden bir kaç kişi göndermişler onlarla birlikte kaleye döndük. Oraya gittiğimizde Derya Hanım sinirli gibiydi.

"Çok büyük bir risk aldınız! Ölseydiniz ne olacaktı?"

"Şehitlik makamına ulaşmış olacaktık" dedi Sevda rahat ve gururlu bir sesle. Haklıydı şehit olacaktık ve bu bizim için en yüksek rütbeydi.

"Bir şey oldu mu size?" dedi Deya Hanım korkmuş gibiydi.

"Bir şeyimiz yok Derya Hanım. Sevda çok iyi plan kurmuş. Kimsenin burnu bile kanamadı."

"Sadece büyük bir patlama oldu, o da sivillerden uzakta." dedi Sevda

"Çok korkuttunuz"

"Bizim hayatımız bu Derya Hanım her an ölümle karşı karşıya, sevdiklerimizi korku içinde bırakmak." dedi Sevda. Haklıydı. Asker olarak yetiştirildik biz. Bu olay bizim için en basitlerdendi. O an Hakan Başkan'ın yanımıza geldiğini gördük.

"Arkadaşlar ölümle burun buruna geldiniz ama çok iyi iş çıkardınız."

"Sağ olun başkanım" ikimizde aynı anda söylemiştik. İlk görev gününden böyle bir şey yaşadıysak ileri görev günlerinde ne yaşayacaktık? Kim bilir. Derya Hanım'ın eve dönme vakti geldiğinde biz de koruma olarak Derya Hanım'ı evine kadar bıraktık.Biz de orada kalacaktık. Evi çok büyüktü Derya Hanım'ın.

"Sevda sen benimle burada kalırsın. Oğuz Bey sizde şurada ufak bir yer var ev gibi orada kalırsınız."

"Peki Derya Hanım"

(Yazarın Anlatımıyla)

Oğuz kendi kalacağı yere gitmişti pek küçük sayılmazdı. Tek bir kişinin rahatlıkla yaşayabileceği bir yerdi burası. Biraz inceledi. Sonunda koltuğun üstüne oturdu.Telefonunu çıkardı. Arkadaş grubu yazışmaya başlamışlar.

"Beyler duydunuz mu bugün içinde bomba olan bir araç şarampolden yuvarlanmış." yadı Serkan

"Biri var mıymış içinde?" yazdı Ali.

"Enterasan bir şekilde yokmuş" yadı Serkan

"O nasıl oluyormuş ya?" yazdı Mert

"Aynen içinde biri yokken durduk yere?" diye ekledi Murat

"Ben de çok şaşırdım beyler. Belki Oğuz bir şey biliyordur. Şşşt yüzbaşı biliyor musun bir şey?" yazdı Serkan

Oğuz buna nasıl mesaj yazacaktı. "Evet biliyorum yanımdaki diğer koruma Sevda ile plan kurduk son saniyelerde arabadan atladık" mı yazacaktı? Tabii ki hayır. Böyle bir şey yapmayacaktı. İlk kez duymuş orada hiç bulunmamış gibi şunu yazdı:

"Şu an ilk kez sizden duydum beyler olayı. Enterasan bir olay doğrusu"

Sevda ile Derya eve girmişlerdi. Derya ev gezdiren kişiler gibi evi Sevda'ya anlatmaya başladı. Sevda'da Derya'nın kalbiin kırmamak için oda oda onunla geziyordu. Sonunda Derya mutfağa geldi peşinde de Sevda vardı. Derya iki kahve yaptı ve mutfaktaki masada oturup içmeye sohbet etmeye başladılar.

"Sevda, kız uzun zaman oldu seninle baş başa konuşmayalı. Eee sevgilin falan oldu mu?"

"Güldürme beni Derya. Asker oldum kız ben ne ara biriyle tanışayım?"

"Anladım. Askerlik nasıldı?"

"Heyecanlı."

"Başka?"

"Bol bol kanı bozuk öldürme,daynışma ve aksiyon"

"Bizimkine benziyor. Öldürme hariç tabii kafamıza göre öldüremiyoruz"

"O yüzden ilk başta kabul etmeyecektim görevi"

"Nasıl kabul ettin?"

"Biraz komutanımın zoruyla bir de senin isimini duyunca kabul ettim"

"Yoksa etmeyecektin?"

"Aynen öyle. Ben de sana sorayım sevdiğin biri oldu mu?"

"Yok kız benim de olmadı."

"Derya senin gideceğin doğum günüpartisine koruman olarak bizde geleceğiz haberin olsun. Sen nereye biz oraya."

"Biliyordum! Bunu geleceğinizi biliyordum" dedi Derya bıkkınlıkla

"Ne oldu kız istemiyor musun bizi?"

" Bundan sonra özgür olamayacak mıyım ben Sevda?"

"Bazı zamanlarda olursun. Ama bu zamanlarda değil."

"Neden?"

"Teröristlerin hedefindesin. Seni öldürmek için fırsat arıyorlar. Seni boş buldukları bir zamanda kafana sıkarlar."

Derya, Sevda'nın söyledikleri üzere kahvesi boğazında kaldı ve öksürmeye başladı. Sevda yanına giderek hafifçe sırtına vurmaya başladı.

"Derya iyi misin?"

"İyiyim Sevda iyiyim ama sen çok açık sözlüsün."

"Ben böyle alıştım"

"İyi ki cerrah değilsin!"

"Niye?"

"Ameliyat başarısız geçti diyelim hastayı kaybettininiz. Ameliyathaneden çıkınca yakınlarının sorusuna şunu dersin"Hasta öldü"

"Aşk olsun Derya"

"Sevda böylesin ama. Korkutuyorsun insanı"

"Askerlikte böyleydi."

"Askerlik tüm duyguları kaybetmek mi?"

"Değil. Soruyorum sana en yakın çlaışma arkadaşalrının ölüüne timindeki askerlerin ölümüne şahit oluyorsun. Yapılan işkenceleri görüyorsun. Ne kadar duygulu kalabilirsin?"

"Sevda korkuyorum bazen senden"

"Benden ancak vatan hainleri korkar. Vatan haini misin?"

"Sevda seninle uğraşmak çok zor."

"Zordur."

"Şey Yüzbaşı Oğuz'u daha önceden mi tanıyordun?"

"Yanlışlıkla tanıştık diyelim ona"

"Nasıl oluyor o ?"

"Bu yüzbaşı ile az kalsın kaza yapıyorduk. Orada tanıştık."

"Değişik bir tanışma"

"Aynen öyle"

"Sence nasıl biri?"

"Efendim?"

"Şöyle sorayım sence yakışıklı mı?"

"Biraz."

"Çok yakışıklı buluyorsun ama tanışmanız engel oluyor değil mi?"

"Derya susar mısın? Ben odama çıkıyorum."

"Çık binbaşı çık, daha seninle neler konuşacağız neler. Sen şimdi kaç bakalım."

Sevda odasına çıkar ve yatağına uzanır. Telefonunu eline alır ve Sat ekibinde çalışan arkadaşı Asya'dan mesaj geldiğini görür:

"Sevda ilk günün nasıldı?"

"Heyecanlı" yazdı Sevda

"İyi güzel"

"Diğer koruma kimmiş?"

"Sana bahsettiğim yüzbaşıymış"

"Ne güzel işte. Çok iyi anlaşırsınız."

"Asya uyuyacağım. Yatıyorum. İyi geceler sana."

"İyi gecelere bir tanem"

Sevda Asya'nın masjına kalp koydu ve uyumaya çalıştı.