Dilruba ve Sare muhabbet etti bir süre sonra ise uyuyakaldılar. Gece yarısı telefon sesiyle uyanan Dilruba tanımadığı numarayı açtı.

" Dilruba benim Ahmet " dedi karşıdaki ses.

Dilruba telefonun ucundaki sesi duyar duymaz buz kesti. Kalbi hızla atmaya başladı bir korku kapladı her yanını.

Bir anda suratına kapattı. İçi tedirginlikle doldu. Ya odadayken arasaydı ya Ömer Asaf şahit olsaydı...

İşin içinden çıkamazdı.
Bir mesaj sesi duydu sonra. " Konuşmam gerek seninle aç telefonu ne olur " diyordu mesajda Dilruba mesajıda silerek yatağa geçti hızla.

Sabaha kadar uyku girmedi gözüne. Her şey yoluna girmişken bu adamın onu rahatsız ediyor olması beklediği en son şeydi. Üstelik Ömer Asaf bilse muhakkak katil olurdu. Saklamaya karar verdi başka türlü işin içinden çıkamayacaktı.

Sabah uyandıklarında uykusuz olduğu her halinden belli oluyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra Dicle'nin bohça alışverişi için çarşıya çıkılacaktı.

Sare'nin hamile olması sebebiyle Dicle ile birlikte Dilruba gidilsin dendi. Menekşe'nin atlamasıyla onunda gitmesine izin verdiler.

Ömer Asaf kızları çarşıya bıraktı ve Araz'ı selamladı.

" Nasılsın abi"

" Eyvallah. İyiyim aslanım sen nasılsın?"

" İyiyim abi. Bizimkiler alışverişi yapsınlar biz de bir çay içelim olur mu "

" Olur aslanım" dedi Araz ve bir kahveye oturdular.

Kadınlar kıyafet ayakkabı takı alışverişi yaptılar. Dicle kınada giyeceği bindallıyı seçti üstelik.

Her şey alındıktan sonra iç çamaşırı alışverişi için Dicle Arazı aradı onları Çamaşır dükkanına bırakması için.

Ömer Asaf ve Araz çay ücretini ödeyerek kızların yanına gitti. Ardından iç çamaşırı alacakları mağazanın önüne bıraktı.

" Biz dışarıdayız siz gerekenleri alın ödeme için çağır beni" dedi Araz.

" Tamam " diyerek kızların koluna giren Dicle alması gerekenleri satıcı kıza göstermesi için söyledi.

Satıcı kız çeşitli iç çamaşırlarını tezgaha dizdi. Dicle kendisine uygun olanları seçerek satıcı kıza uzattı. Ardından gecelik takımları çıktı. O sırada Menekşe kısa bir geceliği eline alarak aynada önüne tuttu. Aynanın kapıya yakın oluşu ve o sırada Ömer Asafın gayrı ihtiyari içeri bakması planladığı bir şeydi elbette.

" Ay bunun rengi çok güzel " dedi menekşe.

" Güzelmiş gerçekten " diye karşılık verdi Dicle ve Dilruba ile sessizce bakıştılar.

Menekşe ikisine aldırmayıp geceliği almak için kasaya yöneldi. Dilruba öldürücü bakışları ile genç kıza bakarken bunu fark eden Dicle yengesinin koluna girdi ve " Aman yenge bırak şunu" diyerek pijama takımlarının olduğu yere çekti.

Alışverişten sonra yemeğe geçtiler. Yemek boyu Menekşenin Ömer Asafa alık alık bakması su şişesini açtırması bir ara Arazın bile dikkatini çekmişti.

Tüm bunlar olurken tatsızlık çıkmaması için kendiyle savaşıyordu Dilruba.

Hiç bir şeyin farkında olmayan Ömer Asaf ise sadece yardımcı olmanın gayretindeydi. Yemekten hemen sonra eve geçtiler. Dilruba kendini sinirle odasına atarak çantasını hırsla yatağa attı.

Banyoya giderek elini yüzünü yıkadı kendine gelmeye çalıştı. O sırada çalan telefonla odaya geri girdi.

“ Bir sen eksiktin. Ne diye arar durursun açmıyorum be adam” diye söylendi kendi kendine.

O sırada ekrana düşen mesajı okudu.

“ Sadece konuşacağım Dilruba ne olur aç telefonu”

Okuduğu mesajı silerek telefonu cebine koydu ve dışarı çıktı. O sırada Sare ile karşılaştılar.

Gergindi Dilruba ve tüm vücut haline yansımıştı.

“ Dilruba sen iyi misin?” dedi Sare elini omuzuna koyarak.

Dilruba yarım yamalak gülümsedi. “ İyiyim iyiyim bugün biraz yoruldum. “ diyip geçiştirdi.

Akşam yemeği hazırlandığı sırada Menekşe’nin ortalıkta oluşuyla daha da gerildi Dilruba. Ömer Asaf bir kaç kere sorduysa da Sare’ye ne cevap verdiyse aynı şekilde cevap verdi Dilruba.

Yemek yendikten sonra Mustafa Ağa’nın kahve istemesiyle Dilruba kalkacakken Menekşe bir anda atladı. “ Ben yaparım Ağam”

Mustafa Ağa her şeyden habersiz tebessümle bakarken genç kıza kafasıyla onaylaması sonucu genç kız topuklarını vura vura mutfağa koştu.

Az sonra elinde kahve fincanlarıyla içeri geçti. Mustafa Ağadan başlayarak ikram etti ve Ömer Asafın önünde durdu.

Bindir işve cilve ile uzattı kahve fincanını. Ömer Asaf kıza bakmadan aldı fincanı ve teşekkür etti. Olanları izleyen Dilruba kıskançlıktan çatlamak üzereydi. “ Andım olsun içirmem sana o kahveyi” dedi içinden. Ardından Ömer Asafın önünde duran sehpaya ayağı ile vurdu. Kahve olduğu gibi sehpayı kaplarken Dilruba “ Ah ah Ömer Asaf bu aralar sakarlığın üstünde. Dikkat et bak dizini sallayıp duruyorsun döküldü tüm kahve.” dedi söylenerek.

Ömer Asaf şaşkınlıkla karısına bakarken dizini sallayıp sallamadığını sorgulamakla kaldı. Dilruba sehpayı sildi ve “ Ben sana yenisini yapayım hemen “ diyerek mutfağa koştu.

Kahvesini pişirirken bir yandan Ömer Asafın şaşkınlığına gülüyor öte yandan ise “ Allahım sen affet “ diyerek af diliyordu.

Akşam saatleri olduğunda herkes yatağına geçmek için ayaklanmıştı. Ömer Asaf karısını öperek geçti yatağa.

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. O sırada Menekşe süslenerek geceliğini giyindi ve parmak uçlarında odadan çıkarak Ömer Asafın odasına girdi. Yavaşça kapıyı kapatarak yatağa ilerledi ve üstündeki sabahlığı çıkardı. Dekolteli geceliğinin önden çekerek indirdi ve göğüslerini daha da görünür hale getirdi.

Pikeyi kaldırarak yatağa girdi. Sırtı dönük adam kadının ona sarılması ile önünü döndü. Karanlık olmasına rağmen Ömer Asafın nefesini hissedebiliyordu.

Ömer Asaf kendisine sarılan kadının belini kavradı ve kendine çekti. Menekşe amacına ulaşanın sevinciyle gülümserken planını devreye sokma zamanı gelmişti artık.

Bir anda bağırmaya başladı. “ Yetişinnnnnnnn!” Avazı çıktığı kadar sesi yükselirken çırpınmaya ve hatta tepinmeye başlayarak saçlarını dağıttı.

Ömer Asaf kadını tutmaya susturmaya çalışırken kız susmuyor aksine daha da bağırıyordu. Tüm konak teker teker sesle birlikte uyanmaya başladı. Mustafa Ağa yatağından söylenerek çıktığında herkes Ömer Asaf’ın kapısında toplanmıştı. Dilruba Sarenin koluna girmiş korkuyla baktı kapının ardına.

“ Ne oluyor ne bu ses” diye bağırdı Mustafa Ağa. Herkes kenara çekildiğinde hızla sesin geldiği kapıya ilerledi ve hızla açtı kapıyı. Herkes arkasından odaya girdiğinde ışığı açmış Menekşeyi Ömer Asafın yatağında uygunsuz vaziyette görmüştü.

“ Ne oluyor burada be bu hal ne bu kepazelik!!!” diyerek kükredi.

Menekşe pikeyi kendine çekmiş ağlarken öte yandan konuşuyordu. “ Ömer Asaf Zorla sahip oldu ağam”

Mustafa Ağa söylenenleri sindirmeye çalışırken kalbini tuttu.

Zeliha Nene feryat ederken bir yandan ağlıyor diğer yandan bastonuna tutunmaya çalışıyordu. Mustafa Ağa sinirle yatağın diğer ucuna gitti “ Ahlaksız bir bunu yapmadığın kalmıştı!” diye söylene söylene bastonuyla pikeyi üstüne çeken oğluna vurmaya başladı.

Ömer Asaf acıyla inlerken Mustafa Ağa pikeyi hırsla çekti oğlunun üstünden ve şaşkınlıkla bakakaldı.

“ Ahmetttt!!!!”

“ Buyur Ağam”

Menekşe şaşkınlık ve hayretle yanındaki adama bakarken diğer yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyor etrafa bakıyordu. O sırada elinde eriklerle kapıdaki kalabalığı fark eden Ömer Asaf kalabalığım ardından seslendi.

“ Ne oluyor ne işini var odamda”

“ Ömer Asaffff!!!”

“ Efendim baba! Ne işiniz var odamda”

“ Ulan sen yatakta değil miydin? “

“ Yataktaydım. Yengem aşermiş erik almaya çıktım” dedi elindeki erikleri havaya kaldırarak.

“ Sizi hepinizin odamda ne işi var. Bunlar ne arıyor yatağımda “ dedi sorgulayan sözlerle.

Mustafa Ağa olanları anlamaya çalışırken Menekşeye döndü ve “ Toparlan üstünü giy çabuk salona gelin!” Diyerek bağırdı.

Menekşe Odaya Girmeden Saatler Önce;

Dilruba mutfak kapısından çıktığı esnada Menekşeyi üst katta gördü. Ömer Asafın kahvesini verdi ve “ Ben eteğimi değiştirip geliyorum kahve döküldüde” diyerek hızla yukarı adımladı.

Menekşenin hararetli konuşmasına şahit oldu.

“ Daha da yakışıklı olmuş. Geç kaldım geç! Evlenmiş! Ama umrumda bile değil. Kuma dahi olsam alacağım Ömer Asafı” diyerek konuşan Menekşe Dilruba’nın ateşini fitillediğinin farkında bile değildi.

****

Karşıda konuşan kişinin Menekşeyi uyardığı belliydi ama o arsız gibi konuşmasını sürdürüyordu.

“ Leyla Allah aşkına ne günahı ya ben sana seviyorum diyorum sen bana adam evli diyorsun. Ay karısı kaç gündür odasında değil zaten. Bu gece gizlice giricem. Konağı ayağı kaldırdım mı tamamdır bu iş !! Beni almasında ne yapsın sonrası kolay zaten sevdiririm kendimi yatağa girmeye bakar “


Dilruba hızlanan kalbini tuttu. “ Allahım sen koru bizi neler söylüyor bu böyle “ dedi kendi kendine.

O sırada telefonun titremesiyle hızla uzaklaşarak odasına girdi.

O sinirle açtı telefonu. “ Ahmettt!!! Ne istiyorsun benden ne ne ne ! Bırak artık peşimi evlendim ben evlendim. Rezil olduğun yetmedi mi !

“ Dilruba dur dinle ne olur. ?”

“ Ne söyleyeceksen çabuk söyle “

“ Affet Dilruba Affet! Günahını aldım senin Ömer Asaf seni düğünden kaçırınca rezil oldum. İlk seni suçladım ama yok ne işim ne gücün hiç bir şey yolunda gitmiyor. Günahına girdim Affet ! Yaşayamaz oldum. Elimi neye atsam kuruyor.”

“ Ne istiyorsun benden”

“ Helallik istiyorum. Cami imamına gittim kul hakkı var üzerinde helallik al dedi yoksa bir ömür sürermiş talihsizliğim”

Dilruba düşündü durdu. Sonra aklına gelen fikirle derin bir nefes aldı. “ Ne istersem yapacak mısın “

“ Dilruba sen hakkını helal et ne olur. Ne dilersen yaparım “

“ Tamam seni bir şartla affederim. Dinle şimdi beni” dedi ve olacakları anlattı.

O gece Ömer Asaf uyurken Sareyi uyandırdı ve olanları anlattı.

“ Sare bana yardım etsen etsen sen edersin bu kız gözünü karartmış kocamı ayartacak “

Sare güldü. “ Sen aşık olmuşsun”

Dilruba Sarenin kolunu tuttu. “ Eltimmm kocam elden gidiyor diyorum sen dalga geçiyorsun kulum kurbanın olayım yardım et”

Güldü Sare Dilruba’nın haline. “ Tamam tamam ne istiyorsun “

“ Ömer Asafı ara aşerdim de gönder evden”

“ İyi de ne isteyeyim”

“ Erik iste mevsimi değil dolaşsın “

“ Dilruba senden korkulur”

“ Halil İbrahim abim kuma lafı ettiğinde konağı nasıl ayağı kaldırdığın herkesin dilinde Sare şimdi söyletme beni”

Kahkaha attı Sare. “ Tamam ben Ömer Asafı arayayım “ diyerek Ömer Asafı aradı.

Bir kaç çalıştan sonra telefon açıldı uykulu sesiyle konuştu adam.

“ Ömer Asaf uyuyamıyorum erim aşeriyorum “

“ Yenge seninkiler erkek değil mi.? Erik ne alaka tatlı aşermen gerekiyor senin”

“ Ömer Asaf hamile olan benim erik istiyorum valla almazsan çocuklarda iz kalır abine söylerim amcaları gitmedi diye”

“ Aman yenge abimle papaz etme beni kalkıyorum” diyerek kalktı ve giyinip çıktı. Ömer Asafın odadan çıkması ile Dilruba gizlice Ahmeti aldı odaya. “ Yat yatağa az sonra kız gelip ortalığı ayağa kaldıracak”

“ Dilruba vurmasınlar beni “ dedi Ahmet korkarak.

“ Yok ulan kim senin için elini kana bulasın. Evlenirsin en fazla “

“ Tamam tamam sen hakkını helal et yeter “ diyerek yattı yatağa. Az sonra Menekşe odaya girdi sonra yatağa.

Ahmet yatakta yakınlaştı. Sonra birden bire bağırmaya başladı kadın.

***

Mustafa Ağa salonda topladı herkesi. “ Senin ne işin var ulan odada!”

“ Ağam Menekşe çağırdı sonra da bağırmaya başladı. “ dedi Ahmet.

“ Yalan ağam valla ben çağırmadım “

Ahmet cebindeki telefonu çıkardı ve “ Bak ağam mesaj duruyor.” Menekşe kendi telefonundan atılan mesajı görünce şok oldu.

Dili tutuldu bir anda. “ Kendi girdi ağam yatağa üstüm bile giyinikti konuşacağız dedi. Ömer Asaftaymış gönlü gel intikamını al yardım edeceğim dedi el sürmedim ağam sor kendisine “

“ Kızım konuş yaptı mı sana bir şey “ Menekşe birden bire ağlamaya başladı. “ Affet ağam cahillik ettim”

“ Çekil gözümün önünden eşyalarını toparla çek git konağımdan aileme oğluma oğlumun yuvasına göz diken insanın konağımda yeri yok” diye bağırdı. Menekşe korkuyla irkildi ve hızla çıktı odadan.

Ömer Asaf olanları şaşkınlıkla dinlerken neler olduğunu anlayamıyordu. Herkes odasına çekildiğinde salonda Dicle Sare Ömer Asaf ve Dilruba kalmıştı.

“ Yenge! Sen olmasan kim vurduya gidiyordum. “ dedi bir nefeste.

“ Sen karına dua et o olmasa şimdiye Menekşeyi kuma olarak alıyordun “

Ömer Asaf Dilruba’ya döndü. Omuzunu silkti karısı. Odalarına geçtiler. “ Anlat bakalım sen şu işi baştan sonra “ dedi Dilruba’nın önünde dikilerek.

“ Ne anlatayım kocamı yem edecek halim yoktu ya “

“ Dilrubaaaaa!!!”

Dilruba Ömer Asafın sinirlendiğini anlayarak nefeslendi. Olanı baştan sona anlattı. “ O adamın seni aradığını benden sakladın mı !”

“ Bir şey saklamadım senden. Söylesem gider vururdun “

“ Vururdum tabi “

“ Ne olacaktı Ömer Asaf beş para etmez adam için hapisemi girecektin. Hem kötü niyeti yok helallik istedi. Ne dedimse de yaptı. “

“ Ne olursa olsun bana söylemen gerekirdi Dilruba. “

“ Ömer Asaf biz bu gece ne yaşadık farkında mısın. Eğer fark etmesem ve bu planı hayata koymasam babam sizi öyle görünce ne yapacaktı? Nikah olacaktı mecburen. Yapma Allah aşkına hak ver bana da “

Ömer Asaf kendini kontrol altında tutmaya çalışarak “ Ee peki o mesajı kim attı kızım telefonundan “
“ Dicle yaptı. Odaya girdiği sırada odasına girip telefonundan attı mesajı gerçekçi olsun diye”

Ömer Asaf karısını baştan aşağı süzdü. “ Korkulur sizden vallahi billahı korkulur”

“ Hihhhh kurtardım bizi haberin yok ne yapsaydım seni ellere yar mı etseydim. Ölseydim sonra kederimden “ diyerek kollarını bağladı Dilruba ve yatağa oturdu.

Ömer Asaf elini beline koydu ve çocuk gibi surat asan karısına baktı.

“ Ölürdün demek kederinden “ dedi imayla.

Dilruba kocasına baktı. “ Ben başka …”

“ Şşşşşh kadın yapma sus cümlesine tahammülüm yok” diyerek sözünü kesti karısının ve yanına oturarak dudaklarını öptü.

“ Gönlüm senden başkasına haram “ dedi fısıltı ile. Dilruba hızla sarıldı kocasına “ Korktum Ömer Asaf seni kaybederim diye korktum. “

“ Korkma! Meğer ne yaman karım varmış benim”

Dilruba Ömer Asafın omuzuna vurdu “ Dalga geçme benimle !!!”

Karı kocanın gülüşleri yankılandı odalarında ve gece boyu sürdü…