Firuze Hanım kızkardeşine hastanede refakatçi olmaya gitmiş Nazlı ise evde tek başına kalmıştı. Aşağıdan gelen tıkırtılara uyanmış korkuyla çıkmıştı odadan.
Aşağı indiğinde çekmeceleri karıştıran adamı görünce korkuyla tuttu nefesini. Mutfağa ilerleyerek eline aldığı tavayla birlikte parmak uçlarında yürüdü.
Adam teker teker çekmeceleri karıştırıyor hızla açıp kapıyordu.
Adamın kafasına sertçe vurduğunda adam "Ahhhh! " diyerek kafasını tuttu ve arkasını döndü. Nazlı hızla adama vuruyor adam ise tavadan gelen sert darbelerden korunmak için ellerini kendine siper ediyordu.
Bir anda bileklerininden kavrayan adam elindeki tavayı sertçe aldı ve yere fırlattı. Mermer zeminde yankılanan ses bir süre sonra sustu.
Nazlı elleri ile vurmaya çalıştığında adam bileklerini kavrayıp gögsüne çekti.
"Dur Ulan benim" dedi karşısındaki ses sertçe.
Karanlıkta adamın yüzünü zarzor seçen kadın sesin Necipe ait olduğunu anlar anlamaz ne yaptığını anladı. Teni adamın bedenine yapışık halde dururken nefes nefeseydi.
Nefesi Necipin yüzüne yayılıyor gögsü göğsünün üstünde körük gibi kalkıp iniyordu.
Nazlının bedeninde hissettiği sıcaklık yavaş yavaş soğuyordu.
Birden bire elektriklerin gelmesi ile adamın çatık kaşları ile karşılaştı. Karşısındaki kadına bakan adam bir anda ellerini gevşetti ve konuşmaya başladı.
"Ağrı kesici arıyordum lakin gerek kalmadı. Kafama yediğim darbelerden sonra ağrı kesici fayda etmeyecektir" dedi sinirle.
Nazlı bir adım geri çekildi ve mahçup halde kafasını yana eğdi. Bir anda mutfağa ilerledi ve buzdolanından buz alarak adamın yanına geldi. Kafasının sağında oluşan şişliğe müdahale etmek için oturttu ve buz ile tampon yapmaya başladı. Dibine oturan kadın elini kaldırmış kafasına buz ile tampon yaparken Necipin gözleri farkında olmadan kadının penye geceliğinin altındaki göğüslerine kaydı. Sütyen takmayan kadının göğüsleri penye geceliği ile çerçevelenmiş dolgunlukları meydana çıkmıştı. Sertçe yutkundu Necip. Bu kadının kendisine yaklaşması dengesini bozuyordu. Hali hazırda kendisine çok engel olamayan bir adamdı zaten lakin bu kadın onu zorluyordu.
Nazlı kolunu hareket ettirdikçe zaman zmaan penye gecelik gögsüne yapışıyor ve uçları kendini belli ediyordu. Bu görüntü karşısında zorlukla duran adam dudaklarını yaladı. Bir yanı kalkıp gitmek isterken öte yanı kalıp izlemek hatta ve hatta avuçlamak istiyordu.
Bir an gözlerini kapatıp açtı adam ve "Yeterli" dedi.
Ayağı kalktı ve odasına geçmek için adımladı. Odasına geçtiğinde hızla üstünü çıkardı üstüne Pijamasını geçirdi.
Kolundaki saati çıkarırken kapının tıklatılıp açılması ile kapıya döndü ve Nazlının içeri adımladığını gördü.
Nazlı Necipe yaklaştı ve elindeki suyla ağrıkesiciyi adama uzattı. Necip kadının elindeki suyu alırken parmaklarına değen eller ile sanki elektrik çarpmış gibi oldu. Hızla ilacı ve suyu içerek bardağı kadına uzattı.
Nazlı kafasıyla selamlayarak arkasını döndü ve çıkmak için kapıya yöneldi.
Kadının arkasından baktı çıkana kadar. Düşünceleri bir anda Nazlı ile süslendi.
"Ne düşünüyorum Ulan ben" diye kendine kızıp kendini banyoya attı. Soğuk su ile yıkanırken aklına Nazlının mahrem yerleri geliyor kasıklarında sızı oluşuyordu.
Dakikalarca duş almasına rağmen içindeki ateş sönmedi aksine arttı. Lanet olası merak her yerini sarmış kafasının içini kemiriyordu.
Kafasını mermer duvara dayadı "Ne oluyor Ulan bana ergen gibi..." diye mırıldandı.
Duştan çıktı ve hızla üstünü giyinip yatağa geçti. Döndü durdu. Yan odada yatan kadını çıplak hayal etti. Ona dokunmayı onunla olmayı arzuladı.
Sonra kendine ana bacı sövdü. Koskoca adam karı görmemiş gibi üstün körü gördüğü gögüslerden etkilenmişti. Sadece bu mu diye düşündü bir an. Sonra aklına kızı uzun beline uzanan kızıl saçları geldi. Gülerken yanağında oluşan gamzesi. Dolgun kırmızıya dönük dudakları...
Bir anda yatakta oturdu ve kaşları çatıldı. Ne ara dikkat ettim ben bu kadar dedi kendi kendine. Kafasını yatak başlığına vurdu bir anda. Bir kere iki kere ve giderek hızlandı.
Kafasının içindeki düşünceleri bir şekilde atmak istiyordu. Sanki kafasını ne kadar sert vursa o kadar etkili olacaktı kurtulmak.
Bir süre sonra duvarda yankılanan ses ile Nazlı kötü bir şey oldu sanıp destursuz girdi odaya.
Yatakta gözleri kapalı halde kafasını arkaya doğru yatak başlığına vuran adamın yanına ilerledi ve yatağa çıktı. Lakin Necip onu göremeyecek kadar kendinden geçmişti.
Hızla adamın yatağına çıktı ve dizlerinin üstünde durarak adamın yüzünü avuçladı.
Yüzünde hissettiği sıcaklık ile duran ve gözlerini yavaşça açan adam karşısında ona bakan kadını gördüğünde bir an hayal gördüğünü sandı lakin yanaklarında hissettiği haraket ile gerçeklik algısı oturdu ve yüzüne bakan kadına baktı.
Nazlının tedirgin bakışları adamın yüzünde dolanırken Necip dikkatle baktı kadına. Nazlı adama yaklaştı ve yanaklarını okşadı ardından elini kafasına götürerek kontrol etti. Herhangi bir şişlik yoktu.
Karşısında duran kadınla birlikte kasıklarınsaki ağrı iyiden iyiye kendini gösteriyor Necip huzursuz oluyordu.
Nazlı elini çekti ve ayaklarını bacaklarını altına aldı ardından ellerini kucağına koyarak oturdu.
Necip hareketlendi ve ayağı kalkarak sigarasını yaktı camdan dışarıyı izleyen adamı izledi kadın.
Sigarasını içtikten hemen sonra yatağa geldı ve "İyiyim ben odana geçebilirsin" dedi.
Nazlı kafasını olumsuz anlamda sallayıp adama baktı. Necip kadına hayretle bakarken Nazlı yatağın içine girip uzandı. Kadının hareketlerini izleyen adam uzanan kadına baktı uzun uzun. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordu lakin bu mümkün değildi. Kaşları çatıldı. Herşey den önce yatağına bir başkasının yatması kabul edeceği türden bir olay değildi. Oldum olası kimseyi yatağına değil yatırmak oturtmazdı bile.
Bu kadın ise her defasında yaptırmam dediğini yapmış adamın yatağına oturduğu yetmiyormuş gibi bir de yatağın içine girip uzanmıştı. Necip Nazlıyı iterek indirmeye çalıştı. Lakin elleri penye geceliğin üstünden vücudunun sıcaklığını hissediyor ve onu etkisi altına alıyordu. Birden bire çekti ellerini.
"Kalk yataktan yoksa fena olacak"
Omuz silkti kadın. "Nazlo çık yatağımdan diyorum fena yapacağım seni yoksa" Umursamazca omuz silkti kadın. Korkuyordu vurduğu darbelerin adamı etkilediğinden korkuyordu. Bir şey olur diye endişe edip çekip gidemiyordu.
Kaşları çatık halde baktı kadına.
"Peki! Peki madem kalkmıyorsun yaşanacak hiç bir şeyin sorumluluğunu almıyorum" dedi.
Necip birden birde üzerindeki tshirtü ve altındaki pijamayı çıkardı ve yarıçıplak hali ile yatağa girdi.
Sımsıkı gözlerini kapayan kadını belinden tutarak kendine çekti. Dayanacak gücü yoktu artık. Adamın çıplak vücuduna değen bedeni kasıldı kadının ama ona rağmen çıkmak için direnmedi.
Necip daha da ileri gitti ve kadının boyun girintisine girdi ve nefesini soludu. Saçlarının kokusunu uzun uzun içine çekti.
Necipin eli belinden gögüs altına kaymıştı ve Nazlının kalp atışları Necipin parmak uçlarında atıyordu. Kirli sakalıyla kadının boyu girintisine sürtündü adam. Usulca fısıldadı.
"Hala daha şansın varken çık yatağımdan be kadın" dedi hırlarcasına. Gözlerini yummuştu bunları söylerken. Lakin Nazlı ısrarla kalmakta direniyordu. Necip biliyordu şayet kadın bu yataktan çıkmaz ise kendine katacaktı kadını. Zira gördükleri ile kendinden geçen adamın kadına bu kadar yakınken kendine mukayyet olması namümkündü.
Necip verdiği fırsatı tepen kadını sımsıkı sardı belinden gözlerini yumdu Elleri kadının geceliğinin üstünden tenini okşuyor burnu kadının boyun girintisinde dolanıyordu.
Nazlının mest eden, adamı dindiren değişik bir kokusu vardı. Adam içine çektiği kokuyla dağılıyor istekle doluyordu. Kadını kendine çevirdi ve elleriyle yüzünü okşadı. Hasretle baktı bakının çehresine. Kendisini dindiren yüze.
Nazlı bir an bakışlarını çekmedi adamdan. Bir an sadece bir anlığına Necipin dudaklarına kaydı bakışları ve ufak belli belirsiz bir Buse kondurdu adamın dudaklarına. Necip olduğu yerde kaskatı kesilirken o an daha fazlasını arzuladı bedeni. Dudakları kor bir ateş parçasına değmiş gibi yanmaya başladı. Derken ikinci ve daha baskın bir öpücüğü dudaklarına kondurdu Nazlı tekrardan. Çekilmedi öpmeye devam etti öylece. Hali hazırda kadın için kavrulan adam büyük bir arzuyla karşılık verdi. Dakikalarca nefes nefese kalana kadar öpüştüler. Necipin elleri Nazlının narin vücudunda dolanıyor her zerresini keşfetmek için can atıyordu.
Nazlıyı belinden kavrayarak sırtüstü yatırdı ve üstündeki yerini aldı. Bir bacağını kavradı ve yukarı kaldırarak bacaklarını okşamaya başladı. Birden bire elini pijamasının içine daldırarak yumuşak tenini göbeğinden yukarı doğru okşamaya başladı.
Koca elleri kadının tenınde dolanırken Nazlı kesik kesik nefes alıyor zaman zaman nefesini düzenleyemiyordu.
Sınırlarını aşan elleri kadının göğsünde durdu ve bir müddet kalp atışlarını hissetti ardından sağ gögsünü avuçladı.
Daha fazla kendine engel olamayan Necip kadının sağ gögsünü eliyle yoğururken öte yandan kadının boynuna ıslak ve sert öpücüklerini dolandırıyordu.
Islak ve sert öpücükleri kadının boynunu talan ederken birden bire doğruldu ve kadının Pijamasını sıyırdı ve kenara fırlattı. Çıplak kalmamın etkisi ile elleri ile gögsünü kapatan Nazlının ağzından kaçan hıçkırık ile Necip bir anda kadının dolgun dudaklarını onu nefessiz bırakacak kadar uzun öptü. Kendini geri çektiğinde Nazlının hıçkırığından eser kalmamıştı.
Nazlının gögsünde bağlanan kollarını bileklerinden tutarak çekti ve kadının çıplaklığına baktı. İçinde yoğunlaşan istek ile büyüyen göz bebekleri gözlerini karartmıştı. Nazlının üzerine eğildi ve tekrar boynunu köprücük kemiklerini gerdanını öptü. Islak öpücükleri yol yapıp kadının gögsünde durdu. Kadının istekle belirginleşen gögüs uçları dikleşmiş adamı davet ediyordu.
Islak öpücükleri kadının gögsünde dolandı ve belirginleşen tepeciği ağzına alarak hafif bir ısırık bıraktı göğsüne.
Beklemediği bu hareket ile bir anda tiz bir çığlık çıktı kadının ağzından ve istemsizce beli yukarı kalkarak adamın erkekliğine dayandı.
Erkekliğinde hissettiği sıcaklık ile sertçe Ahhh!! diye inledi adam. Kasıklarınsaki sızı ereksiyona geçmiş erkekliği Nazlının bir anda belini kaldırdıp kendini değdirmesi ile çıldırıyordu.
Bir yandan kadının göğüslerini öpüp okşuyor öte yandan emerek uçlarını dişleri ile eziyordu. Nazlı istemsizce ellerini adamın saçlarına götürdü ve saçlarını okşadı.
Kadın da baştan çıkmıştı deli gibi korkuyordu lakin çekip gitmeye de gönlü yoktu. Her şeyden önce koşulsuz güveniyordu.
Adamın dudakları dudaklarını bulduğunda Nalzı gözlerini kapatarak tüm tecrübesizliği ile karşılık verdi Necipe. Öpüşlerine karşılık alan adamın gururu okşanmış belli belirsiz dudağı kırılmıştı.
"Aç ağzınııı" diyerek Nazlıya komut verdi öpüşürken. Nazlı, kendisini yönlendiren adamın sözleri ile ağzını araladı ve Necip dilini kadının ağzına iterek hoyratça hareket ettirdi.
Anın etkisiyle adamın dilini emdi Nazlı. Kadının hem böyle acemi olup hemde karşılık vermesi adamı delirtiyordu. Bir anda elleri kadının beline dolanarak sardı ve okşadı. Parmakları belinden kaydı ve kadının külotunu tuttuğu gibi hızla sıyırarak aşağı çekti. Kalçalarında dolanan elleri zaman zaman kalçalarını sıkıyor ardından acısını dindirmek ister gibi okşuyordu. Kadının dudaklarında yoğrulan dudakları adeta doymuyor hoyratça öpüyordu.
Boynundan gögsüne inen dudakları bir müddet gögüslerinin arasında dolanarak ıslak öpücükler bıraktı.
Elleri kalçalarını serbert bıraktı ve ustalıkla kadınlığına ilerledi. Kadınlığına attığı eli sırılsıklam olan adam bir anda Nazlının yüzüne baktı ve dişlerinin arasından konuştu. "Yakacaksın güzelim ikimizide bu gece ateş olup yatağıma girdim sen " dedi.
Duydukları karşısında kızaran kadın sadece gece lambasının açık olmasına şükretti o an.
Adamın tecrübeli elleri Nazlının kadınlığını keşfe çıktı tepeliğine gelerek daha da okşadı ve kadının zevkle geriye düşen başına ve zevkle dalgalanan yüzüne baktı. Bir anda elini çekti ve kadın damdan düşer gibi oldu. Hafifçe doğrulup Necipe baktığında adamın iç çamaşırını sıyırdığını gördü ve utançla başını yana eğdi.
Nazlının üzerine eğilerek erkekliğini kadınlığına değdiren adam hissettiği sıcaklık ve ıslaklıkla hırladı. Kadının dudaklarını ısırarak emdi ve kendine çekti.
Bir anlık istekle dolan Nazlı fazlasını ister gibi kalçasını kaldırarak kendini adamın erkekliğine dayamasıyla Necip daha fazla dayanamadı ve eline aldığı erkekliğinin ucunu kadının duvarlarına dayadı. Kadının ıslaklığı ile bulanan erkekliğini ıslaklıkla sıvadı ve Nazlı kadınlığına sürttü.
Nazlı kadınlığında hissettiği sertlik ile kasılmaya basladı. Erkekliğinin ucunu kadının duvarlarından ileriye doğru itti Necip. "Siktir!! Neden bu kadar darsın ulan" dedi. Zevke bulanan sesiyle. "Kasma kendini güzelim rahat bırak kendini hadii" dedi daha yumuşak bir tonda.
Nazlı kendini bir nebze olsun serbest bıraktı ve Necipin içine dolmasına müsaade etti.
Yarısı içinde olan erkekliğini sertçe ileri atan adam kadının bir anda "Hiihhhhh" diye inlediğini duydu.
Erkekliğini çepeçevre saran kadınlığın içinde duyduğu zevkle hafifçe geri çıktı ve kendini tekrar ileri attı.
Necip hareketlendikçe çıplak teni Nazlının gögüs uçlarına değerek kadını daha da uyarıyordu.
İçindeki ilkel dürtünün esiri olan kadın ellerini adamın beline koyarak destek aldı. Bir müddet sonra zevkle çoğalan adam fısıldadı kadına "Sikeyim böyle işi. Böylesini daha önce yaşadığımı sanmıyorum delirteceksin kızım sen beni." dedi boğuk sesiyle.
Kadının teriyle bulanan kokusu adamda afrodizyak etkisi yaratıyordu adeta.
Kadının belini kavrayarak kendine doğru bastıran adam tamamiyle kadının içine girdiğinde Ahhhh!!! diyerek çığlık attı" Nazlı.
Necip kadının kendinden geçmiş halini izlerken daha fazla hareketlendi. Altında titreyen kadının sona geldiğini anladığında oda kendisini serbest bırakarak kadının içine doldu. Nefes nefese kaldı ikiside. Nazlının yanağını öperek sola attı kendini. Defalarca birliktelik yaşamıştı lakin tuhaf bir şekilde ilk defa birini ilişkinin sonunda öpüyordu. Kendinden bir parça gibi. Normal şartlarda işi bitince apar topar kalkar bir şey demeden çıkar giderdi.
Üstüne pikeyi çeken kadın anın bitmesi ile gerçekliğin ortasına düştü ve içini utanç kapladı. Böyle bir şey aklında yokken kendini adama teslim etmişti hemde bile isteye. Niyeti tekrar aynı şeyin yaşanmasını engelleyip Necipin kendine zarar verme ihtimaline karşı birşeyler yapmaktı uyuyunca odasına geri gidecekti lakin bu kadar ileri gidebilecekleri ihtimalini düşünmemişti.
Bir anda kendini anının büyüsüne kaptırmış büsbütün onun olmak istemişti. Adama duyduğu ilgi bir şekilde kadını kamçılamıştı. Zaten babasının evinden de benim kadınım diye alınmamışmıydı.
Yanındaki kadına kafasını çevirdi ve önüne döndü. Yerde duran iç çamaşırını alarak üstüne geçirdi ve masada duran sigara paketini alarak içinden bir dal sigara çıkardı ve dudaklarına götürdü. Camdan dışarıyı izleyen adamı izledi Nazlı. Sırtında gezindi gözleri ve tırmaklarının oluşturduğu çizikleri görünce utançla kıvrıldı.
Dönmeden konuştu Necip. "Duşa gir temizlemen hadi güzelim. " dedi yumuşak bir sesle. Kafasıyla banyonun kapısını işaret ederek.
Nazlı üstüne sardığı pike ile hızla kalktı ve banyoya girdi. Kasıklarında hissettiği yoğun ağrı bacaklarından beline yayılıyor gibiydi. Suyu ayarladı ve sıcak bir duş alarak gevşedi. Rahatladı. Duştan çıktığında Necip ışığı açmış elindeki çarsaf ile yatağa doğru ilerliyordu. Yataktaki lekeyi görünce bir anda çakıldı olduğu yere.
Beyninden vurulmuşa dönen adam gördüğü kan lekesi ile zorlukla yutkundu hızla bornozla karşısında duran kadına baktı. Elindeki çarşafı sıkarak parçalayacaktı sanki. Çehresi hiç olmadığı kadar sinirli ve gergin görünen adam hızla kadının yanında soluğu aldı ve elinde tuttuğu çarşafı hızla Nalzımım ayağına fırlattı. Adamın sinirli hali karşısında bir anda korkuyla irkildi kadın.
Necip kadının kolundan sertçe tuttu ve sarstı kadını "Bakiremiydin Ulan Sennn!!!" dedi bağırarak.
Öyle sert bağırıp sarsıyordu ki Nazlıyı kız bir yaprak gibi savruluyordu ileri geri.
"Niye izin verdin lan o zaman neden girdin yatağıma konuşsana kızım konuş be!!!" diye bir anda Nazlının boynuna parmaklarını geçirdi ve iterek sırtını sertçe duvara çarptı.
Necip kendine has bir adamdı. Bu zamana kadar çok kadınla olmuştu lakin kimsenin günahına girmemişti.
Her şeyden önce kendine yakıştırmıyordu. Ona göre her şeyin bir raconu vardı ve dışarıda bu işi yapacak tonla kadın varken günahsız birinin günahına girmek ona göre değildi.
Gözleri dönmüştü Necipin evet Seçkinin ona tecavüz etme ihtimali karşısında gerilmişti lakin bu kadının bakire olabileceğide aklından geçmemişti. Oturduğu semt içinde bulunduğu ortam bunu mümkün kılmıyordu bir kere nasıl bu kadar sene muhafaza etmişti kendini.
Necipin gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Nazlının boğazını iri elleri ile sıkarken Nazlı, Necipin elini tutmuş engel olmaya çalışıyordu lakin ne yazık ki bir santim dahi gevşemiyordu eli.
"Sikerim Ulan Sikerim böyle işi amacın ne Ulan senin konuş Ulan konuş ne diye girdin Ulan yatağıma ne diye engel olmadın durdurmadın lan!!! Sana git dedim sana çık git dedim ve Sennn..." durdu derin bir nefes aldı "Gitmeyip üstüne birde beni koynunamı aldın!! Sen sen bunu daha önce yaşamamışken bana nasıl izin verirsin " derken sesi duvarlarda yankılanıyor kadının kulak zarını patlatacak kadar sert ve yüksek çıkıyordu.
Nazlı gözlerinden dökülen yaşlarla itmeye çalıştı çırpındı.. Gözleri kaç çanağına dönmüştü ve yüzü iyiden iyiye morarmaya başlamıştı. Bir anda
" Bırak.. Beni.. "diye bilgi zorlukla."
Necip kadının sesiyle bir anda titredi ve eli yavaş yavaş gevşemeye başladı...
Elleri iki yanına düştüğünde ikinci şok dalgasını yaşıyordu. Yirmi senedir konuşmayan kadın konuşmuştu.
Kadın Bir anda ayaklarının bağı çözüldü ve yere yığıldı. Ellerini boğazına götürüp ovdu ve öksürmeye başladı.
Ciğerlerine dolan hava ile düzensiz nefes alıyor öksürüyordu. Yavaşça yerden kalktı ve yüzüne yapışan saçlarını elleri ile aldı yüzünden.
Kan çanağına dönmüş gözlerle içinde baktı Necipe.
Necip karşısında duran kadının kızarmış boynuna baktı parmaklarının boğumu iz çıkarmıştı. Nazlı acıyan gözlerle baktı adamın gözlerine ve hiç bir şey demeden kapıyı çarpıp çıktı.
Odasına geldiğinde hıçkıra hıçkıra ağladı. Öyle ki bir müddet sonra ağlamaktan kusmaya başladı.
Nazlı odayı terk ettiğinde Necip iki eliyle yüzünü sıvazladı sertçe. Hırsla yatağa gidip yatağın üstündeki örtüyü çekti ve yere çaldı.
"Allah kahretsin Allah kahretsin Ulan" diyerek bağırdı ve komidinin yanı başında duran lambaderi eliyle kavradı ve duvara fırlattı.
Yan odada Necipin ortalığı dağıtma seslerini duyan Nazlı yatağın içine sinerek cenin pozisyonu aldı. Eliyle ağzını kapatan kız ürkmüş ve bir hayli korkmuştu. Üstelik yaşadığı hayal kırıklığı herşeyin çok ötesindeydi ve kalbi daralıyordu.
Dış kapının çarpma sesiyle Necipin çıktığını anladı Nazlıa.
Kalbi dağılmış halde daldı uykuya...
***
Kerimşah arabasıyla kapının önünde durduğunda kafasını arkaya yaslayarak kızı izledi. Tam o sırada Turnanın camının hızla tıklatılması ile korkarak uyandı ve sesin geldiği yere doğruldu KerimŞah ile birlikte. Dedesini görmesi ile elini kapı koluna atarak hızla aracın kapısını açtı ve indi. Ardından inip Turnanın yanına gelen KerimŞahı izleyen Hikmet Bey adamı süzdü ve "Demek barıştınız" dedi.
Kerimşah Turnanın elini avuçlarının arasına alarak kavradı ve "Evet" dedi. Yanındaki adama bakan Turna Kerimşahın kulağına söyledikleri ile bir anda kasıldı.
"Dün gece yaşananlardan sonra aksi olması mümkün değil değil mi" bir anda yanakları al al oldu Turnanın.
Hikmet Bey Turnanın yüzüne yaklaştı ve eşini anlına koydu. "Ateşin mi var senin yanakların al al yine"
"Yok dede iyiyim" dedi Turna. Kerimşah gülmemek için yanaklarının içini ısırırken dedesinin arkasını dönmesi ile sert bir tekme vurdu Kerimşahın bacağına.
Turna ile Kerimşah sessiz bir savaş sürdürürken Ayaklı gazete Nerşmanınn sesi duyuldu.
"Hikmet Beyyy kim bu yakışıklı damat mı yoksa"
Hikmet dede oldum olası sevmezdi Nerimanı homurdanarak konuştu "Öyle öyle"
"Ayyyy pek bir yakışıklı ayolll yok mu kardeşi falan bizim torunu tanıştıralım."
"Yok Neriman hanım bir tane var onuda bizim kız kaptı şansına küs artık" dedi gür sesiyle.
Neriman hanım tiz sesiyle bir şeyler söylesede arkasını döndü ve "Düşün önüme bu kart karının kulak tırmalayan sesine daha fazla tahammül edemeyeceğim" dedi.
Turnanın elini çekmek için yaptığı hareket sonuçsuz kaldı ve Kerimşah bırakamadı. Kapı açıldı ve anneannesinin kapıyı açması ile konuştu Hikmet Bey.
"Hanım sofraya iki tabak daha ekle misafir var" dedi. Turnanın anneannesi şaşkınlıkla baktı el ele tutuşan gençlere. "Hoşgeldiniz evladım buyurun geçin" dedi.
Turna anne annesi ile sofrayı kurarken Hikmet dede ve KerimŞah derin bir sohbete dalmıştı. "Sofra hazır sesiyle" kalkarak sofraya oturdular.
Kerimşah kemik suyuna yapılan çorbayı bir seferde içip boş yanağını yana koyunca "Kızım koy bakalım sözlünün yemeğini" diyince Hikmet Beyin sözlerine karşılık Turna öksürük krizine girdi.
Kerimşahın eli sırtına vurdu rahatlaması için. Nihayet Turna kendine geldi ve "Ne sözlüsü dede" dedi büyük bir şaşkınlıkla.
"Ne demek ne sözlüsü. Kızım ikinizde ciddiymişsiniz ne diye çekindin söylemek için. Sözlü sayılırsınız artık soframıza kadar oturttuğuna göre."
Turna KerimŞaha bakarken o istifini bozmadan konuşmaya başladı. "Deden haklı nişanı da bir süre sonra yaparız düğün işinizde uzatmaya gerek yok" dedi.
"Aferim aferim evlat hayırlı işler uzatmaya gelmez"
"Gelmez tabi. Değil mi sevgilim" dedi Turnaya dönerek. Turna hayretle ve sinirle karşısındaki adamı izlerken ağzı aralanmıştı.
"Kızımmmm salyan akacak ağzını kapatta yemeğini koy çocuğun" dedi dedesi gür sesiyle Turna masadaki tabağı alarak pilav ve et sote koyup geri geldi.
Kerimşah öyle büyük iştahla yemek yiyordu ki Turna gece boyu yanındaki adamı izledi.
Zihni birlikte oldukları zamanı anımsamaya çalışıyor lakin hiç bir şey hatırlamıyordu.
Kerimşah müsaade istedi ve ayaklandı. Turna onu geçirmek için çıktığında KerimŞah arabaya adımladı. Turna kolundan tutarak çevirdi ve "Tüm gece o davranışlar neydi öyle" dedi kaşlarını çatarak.
"Olması gereken neyse onu gördün bu sefer, oyun oynamıyorum" dedi.
"Ne yapmaya çalışıyorsun KerimŞah aklım almıyor gerçekten aklım almıyor"
Kerimşah ellerini beline koydu ve "Gerçekten dün geceye dair hiç birşey hatırlamıyor musun" dedi sorgularcasına.
Turna bir adım atıp aradaki boşluğu kapattı "Yahu hatırlasam sana katlanır mıydım be" dedi elini kaldırarak.
Kerimşah dudaklarını diliyle ıslattı ve "Peki madem öyle alışşan iyi edersin yatağıma giren kadını bırakmam benimdin ve bundan sonrada benimsin buna alışşan iyi edersin." dedi ve Turna ağzını açıp cevap verecekken sözünü kesti.
"Turna!!! Sen benim sevgilimsin anladın mı! Ve çok yakında karım olacaksın " dedi gözlerine bakarak.
Geri çekildi ve arkasını dönerek aracına bindi. Arabanın dikiz aynasından kadının şaşkın halini izleyen adam kahkahalarla güldü araçta ve sürdü.
Turna bakakaldı arkasından derken arkasını döndü ve adım atacakken "Turna" diye seslenen yabancı kadın sesiyle aniden arkasını döndü.
Sizce kim geldi?? Turnaya gece gece seslenen kim ...