Yeni Üyelik
18.
Bölüm

18. Bölüm

@dilefruz

Sade bir nikah ile dünya evine girdi Necip ve Nazlı. Nikah sonrası eğlence için Necipin mekanı kapatıldı ve dostları ile yemekli bir eğlence düzenlediler.

Firuze Hanım, Hikmet Bey ve Eşi, Serçe Ali Tahir, Tako Turna Kerimşah Alparslan ve Elif Asiye Hanım ve hatta Alinin bile geldiği bir yemek oldu bu.

Keyifliydi herkes. Bilhassa Firuze Hanım. Bu eğlencenin üzerinden iki ay geçti...
***

"Ya o görüşmeye gidersin ya da benimle birlikte memlekete dönersin Serçe" diye kükredi babası.

Serçe korkuyla irkildi. Bir yandan babasının ısrarı öteki tarafta Ali Tahir.

Aslen Diyarbakırlıydı babası ve özüne bağlı bir adamdı.

"Tamam. Tamam gideceğim."diyiverdi.

Daha fazla karşı gelemeyecekti babasına biliyordu kafasına koyduğunu yapar acımazdı. Abisi karşısında dururdu lakin yurtdışındaydı işte ikizi Serdarın ise elinden bir şey gelmiyordu.

Akşam oldu Serçe üzerini giyindi ve Atıf denilen adamla görüşmek için çıktı. Ali Tahire yakalanmamak için oldukça sakin bir mekan seçmişti.

Atıf Serçenin babasının çok kıymetli bir dostunun oğluydu ve yapılacak evliliği her yönüyle destekliyor ve istiyorlardı.

Serçe Beykoz daki salaş mekana girdiğinde masada oturan adam hızla ayağı kalktı. "Merhaba" dedi Atıf.

"Merhaba" dedi kız çekingenlik ve masaya oturdu.

Atıf 28 yaşında yakışıklı deneyecek bir adamdı. Mühendisti ve uluslararası bir firmada çalışıyordu. Etkilenmişti. Serçe den etkilenmemek mümkün değildi. Duru bir güzelliği insanı içine çeken saf bir enerjisi vardı.

Neyse ki adam beklediği gibi değildi. Yemek siparişinden sonra bir süre muhabbet ettiler ve Atıf evlilik hakkında konuşup Serçenin canını sıkmadı.

O sırada Ali Tahir eski bir dostunu görmek için aracına bindi. Bir süre sonra ışıklarda ilerlerken arkadan kendisine vuran aracın etkisiyle öne savruldu ve Celil aniden şöför koltuğundan dönerek "Abi iyi misin" dedi hızla.

Ali Tahir iyi olduğunu belirtince Celil araçtan indi ve kendisine vuran adamla konuşmaya başladı. Bir süre sonra araçtan inen kıza takıldı Ali Tahirin gözleri. Aracın aynasından izledi kızı ve kaşları çatıldı.

Ali Tahir yavaşça araçtan indiğinde Atıf araçtan inen kıza ilerleyerek ellerini tutmuş ve "İyi misin hastaneye götürmemi ister misin özür dilerim çok özür dilerim" diyordu.

Ali Tahirin içine kor bir ateş düştü. Serçeydi karşısındaki tanımadığı bilmediği bir adamın aracında şimdi el ele.

Biri benimle dalga geçiyor dedi kendi kendine. Celilin Ali Tahiri fark etmesiyle "Abi araçta ciddi bir şey yok" diyerek yanına ilerledi Serçe ve Atıfın gözleri Ali Tahiri buldu.

Serçenin Ali Tahir ile Göz göze gelmesi ile dünyası başına yıkıldı. Karşısında kendisine öldürücü bakışlar atan adamın bakışlarıyla bin öldü ama dirilemedi...

Elinin dizinin bağı çözüldü. Ali Tahir hiç birşey demeden sert çehresini aniden döndü ve araca bindi.

İçinde koca yük kafasını kemiren koca bir kurt. Nefessiz kaldı. Ciğerini delip kalbini sökmek istedi. Bambaşka bir adamla ona haber bile vermeden... Kimdi kimdi o adam.

Görüşmeyi iptal ederek eve geçti. Çöktü kaldı olduğu yere idrak edemedi olanları.

Bir zaman sonra kapısı kırılacak gibi çaldı.

Kapıyı açtığında Serçe ile gözgöze geldi. Hiçbirşey demeden döndü arkasını. Serçe hızla ilerledi sırtından sardı Ali Tahiri lakin ellerini hızla çözdü ve savurdu Ali Tahir.

"Dinle Ali Tahir babam babam zorladı hayır diyemedim ikna edemedim. Görüş dedi..."

Ali Tahirin o an içinde büyüyen yük adeta bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı tüm vücuduna.

Serçe bir yandan ağlıyor bir yandan anlatmaya çalışıyordu.

"Kesss!!" diye bağırdı Ali Tahir. Korkuyla sıçradı Serçe.

Serçe ağzını açacak gibi oldu ama böldü adam. "Bana kız arkadaşım ile buluşacağım diyip elin adamı ile mi görüştün. Tesadüf eseri görmesem bana yalan söylemeye devam mı edecektin Serçeeeee!!! Adam senin elini tutacak kadar samimi olmuş ulan seninle. Ne yapmayı düşünüyordun evlilik görüşmesine gidip Hiçbirşey olmayacağını mı!!! "dedi hiddetle.

Ali Tahir konuştukça Serçenin ağlayışları hıçkırıkları çoğaldı.

"Ali Tahir özür dilerim. Babamı daha fazla ikna edemedim beni götürmekle tehdit etti." dedi kızarmış gözleriyle.

"Bana nasıl yalan söylersin beni nasıl kandırırsın. Ben sana o görüşmeye gitmeyeceksin demedim mi heee demedim mi! Sen sen bunu bana söyleseydin bi çaresini bulurdum ama bana yalan söyleyerek beni çaresiz bıraktın sen Serçe çok mu farklı oldu şimdi. Ben sana nasıl güvenirim söyle!!! "diye bağırdı.

Serçe kafası eğik halde ağlarken devam etti Ali Tahir.

" Güldün mü ona da gözünün içine baktın mı her baktın mı kafayı yiyeceğim ben seni kız arkadaşınla sanarken sen elin adamıyla ben sana hiç konuşmamışım gibi yemek yedin öyle mi! Bitti! Şimdi istediğin adamla istediğin yerde ne yapıyorsan yap!" dedi kükreyerek.

Serçe hızla atıldı Ali Tahire sarılmak istedi ama geri adım attı Ali Tahir.

" Yapma Ali Tahir dayanamam... Yapma ne olur "

" Defol evimden hemen şimdi "dedi Ali Tahir kapıyı göstererek.

Serçe için için ağlarken Ali Tahir sağır oldu ağlayışlarına. O ki bir damla gözyaşına dünyayı yıkacak adam... Zoruna gitmişti ile kandırılmak yok sayılmak.

Serçeyi kolundan kavradığı gibi kapıya sürükleyip dışarı çıkardı.

Kapıyı suratına kapatıp kapının arkasına yığıldı kaldı. Serçe dakikalarca kapıya vurdu lakin kulaklarını tıkadı Ali Tahir.

Gözyaşlarını akıta akıta gitti Serçe. Ali Tahir o kapının ardında saatlerce ağladı.

O günden sonra Serçe yazdı aradı lakin tüm aramaları cevapsız kaldı. Görmek için işyerine gittı bulamadı. Bir gün sabahtan dikildi kapısına gece yarısına kadar bekledi.

"Abi hala kapıda gitmiyor" diye haber geldi Ali Tahire.

Ali Tahir gecenin ilerleyen saatlerinde güzel bir kadınla kolkola eve doğru ilerledi. Kapının önünde duvara yaslanan Serçe gelen kahkaha sesleri ile döndü ve Ali Tahiri o kadınla el ele gördü.

Dünyası başına yıkıldı o an... Ali Tahir kapıya ilerledi Serçeyi görmezden gelerek kapıyı açtı. Yanındaki kadın Ali Tahirin yanağını sımsıkı öperek "Ben seni yatakta bekliyorum hayatım" dedi neşeyle ve içeri adımladı.

"Ne işin var beni rahatsız etme bir daha demedim mi sana ben" dedi Ali Tahir.

Serçe sinirle baktı adama. "O kadın kim" dedi öfkeyle.

Ali Tahir anlamsızca baktı ve "Seni ilgilendirmez şimdi müsadenle işim var." dedi ve tam içeri girecekken kolunu tuttu Serçe.

"Ali Tahir hata ediyorsun" dedi sesini kontrol etmeye çalışarak.

"Serçe! Çık git artık dedim sana."

"Kim o kadın!!" dedi Serçe sinirle.

Ali Tahir gerildi ve yüzüne eğildi Serçenin "O kadın birazdan yatağımda beni mutlu edip senin esameni bile hatırlatmayacak olan kadın duydun mu" dedi Serçenin damarına basarak. İşte işte bu sözler Serçenin fitili i ateşledi. Kapıyı tekmeledi ve Ali Tahir den kurtularak koşar adım yatak odasına girdi oldukça cesur bir gecelikle yatakta bekleyen kadının saçına aşıldığı gibi çekti aldı yataktan.

Ali Tahir hızla odaya girerek ayırmaya çalıştı ama ne mümkün "Demek beni unutturacak öyle mi beni he demek koynuna bunu alacaksın Ali Tahir. Bana bir öpücüğü çok görüp onu koynuna alacaksın öylemi" diye söylene söylene yoldu kadını.

"Bırak bırak be bırakkkkk" diye inleyen kadını dinlemedi bile Serçe.

Ali Tahir güç bela ayırdı Serçeyi ve bileklerinden tutup zor zaptetti. Öfke dolu bakışlarını dikti. "Ne yapıyorsun sen be" dedi gürleyerek.

"Bırak!!!" diye bağırdı Serçe.

Ali Tahir iterek bıraktı Serçenin bileklerini "Gidecek hemen şimdi" dedi Serçe.

"Gidecek biri varsa oda sensin çık git evimden de hayatından da" diye bağırdı Ali Tahir.

"Gitmiyorum gitmeyeceğim!!!" dedi Serçe.

"Çık git dedim sana Serçe işimi zorlaştırma."

"Gitmiyorum!!!"

"İyi iyi gitme nasıl seviştiğimi izlemek istiyorsan gitme"dedi ve aniden arkasında duran kadının belinden kavrayıp kendisine çekti ve dudaklarına asıldı.

Serçe şok olmuş halde bakakaldı. Öldürdün beni Ali Tahir. Canımı alsaydın bunu yapmasaydın Ali Tahir dedi içindeki ses bağıra bağıra.

Ali Tahir yavaşça ayrıldı ve döndü Serçeye "ayakta kalma işim uzun sürecek" dedi ifadesizce.

Serçe o an Ali Tahire okkalı bir tokat attı. Yana düştü adamın suratı. "Bunu unutma Ali Tahir. Gururumu ayağının altına aldığın bugünü unutma. Benimde adım Serçe ise değil adını anmak adının anıldığı yerde dahi durmam. Bundan sonra babam ne derse o evleneceğim o adamla. Madem senin için bu kadar kolay bende başka adamın koynuna gireceğim başkasının kadını olacağım andım olsun adını dahi anmayacağım bir daha "dedi dolu dolu bakan gözleriyle.

Ali Tahirin beyninde teker teker yankılandı kelimeler başkasının kadını olmak... O an bitti adam.

Serçe hırsla arkasını döndü ve çıktı kapıyı öyle sertt vurdu ki. Ali Tahirin her şeyini yıktı geçti.

Ali Tahirin öpmeye dahi kıyamadığı kız şimdi başkasının kadını olmaktan mı söz etmişti. Yüreğine yumruk yemiş gibi sarsıldı adam. Serçenin sert bir rüzgar gibi gelip gidişine bakakaldı sadece.

" Kız sana deli gibi aşık çok fazla oldu bu Ali Tahir" dedi kadın.

" İşime karışma Aysu" dedi Ali Tahir sinirle

Kadına çıkması için müsaade ederek ardından çıktı ve kendini Necipin mekanında buldu.

Haftalar geçti. Takvim yaprakları günleri sayarken Ali Tahir o gecede takılı kaldı.

Alınan acil toplantı çağrısı ile hızla toplandı herkes. En son Rusyadan gelen sevkiyat patlatılmış gönderilen mallar çalınmıştı.

Adnan Köseoğlu hiddetle bağırdı.

"Nasıl bir zaafiyet bu beyler. Bir gemi dolusu mal çalındı ve sizin ruhunuz bile duymuyor mu bu ne demek biliyor musunuz siz" diye hiddetle vurdu avuçlarını masaya.

Bu bu çok ama çok önemliydi. Herşeyden önce itibarı söz konusuydu Adnan Beyin. Şimdi piyasada kendini bilmezler yer edecek meydan okuyacaktı biliyordu. İlk önce paranın çalınması sonra silahlar... Olacak iş değildi.

"Bitti. Bugünden itibaren 6. Kişi işleri devralacak. Sizin bir halt becereceğiniz yok." dedi öfkeyle.

"6. Kişi kim" diye sordu Necip.

"Hehh!! Kimse kim. İşleri halledince öğreneceksiniz zaten kim olduğunu"

"Halledeceğinden eminsin yani" diye sordu bu sefer Necip "

" Evlat!!! Siz hepiniz sonradan dahil oldunuz ekibime ama onu en başından beri ben yetiştiriyorum hata yapma şansı yok. Şayet yaparsa hesabını kendim keseceğim. Şimdi hepiniz aklınızı başınıza toplayın ve kendinize gelin "dedi öfkeyle.

Zabar ve Köstebeğin konuşması";

"Demek gemideki silahların çalınması Adnan delirtti çok güzel çok güzel" dedi Zabar kahkahalarının ardından.

"Evet Üstad. Şuana kadar farkına varmadılar. Lakin 6. Kişiyi ortaya çıkaracak artık." dedi karşısındaki adam tedirginlikle.

"Bizimde istediğiniz bu ya. Her kimse çok iyi yetiştirilmiş." dedi Zabar büyük bir ciddiyetle.

"Peki ben ne olacağım" dedi Köstebek.

"Ahhh şimdiye kadar farkına varmadılar. Adnan farketmediyle 6. Kişi de farketmeyecektir merak etme. Kim olduğunu öğrenmemiz yeterli" dedi sakinlikle.


....

Toplantı bittikten sonra dağıldılar. Necip Ali Tahirin yanına geldi ve "Ne lan bu halin geçen gecede bizim mekana gitmişsin sabah kadar içmissin"

Ali Tahir "Yok birşey diyerek" hızla aracına yöneldi.

Necip üstüne düşmedi daha fazla ve eve doğru yola koyuldu. Bugün bebeğin cinsiyetini öğrenecekleri gündü ve doktora gideceklerdi.

"Abi heyecan var mı"

"Alparslan baba olmak yani baba olacağını bilmek bambaşkaymış oğlum... Sanki yeniden doğdum benden bana ait bir parça için içime sığmıyor be" dedi gülerek.

"Normal. Babalık aramızda en çok sana yakışacak abi eminim cinsiyetini öğrenecektiniz değil mi"

"Evet evet. Bakalım hayırlısı olsun inşallah" dedi gülümseyerek. Ardından vedalaşarak aracına bindi ve Nazlıyı alarak doktora gitmek için yola koyuldu.

...

Yazardan ;

Adnan Köseoğlu ekibi kurarken elbette seçimlerini çok dikkatli yapmıştı. Necip, KerimŞah, Ali Tahir, Tako... Hepsi aynı yetimhanenin çocuklarıydı.

Hepsi hayatı çalınmış çocuklar. En büyükleriydi Necip. Evlat edindiğinde ne de mutlu olmuştu. Lakin insafsız bir mafya babasına evlat olmuştu. Kararan hayatı zindana döndü. Annesi onu evladı gibi sevsede babası tam tersi zalimdi...

Bir keresinde daha yeni yeni çalışıyordu babasıyla işlere gelip gitmeye, o sıra işte konuştuklarını çocuk aklı ile yemek masasında konuşunca babalıpı olacak adam sinirlenmiş işte konuşulan işte kalır diyerek hızla çakısını çıkararak kulağının tekini yarıdan kesip kestiği kulağı bahçedeki köpeğe yedirmişti. Necip küçüktü daha 15nde bile değildi. Ne çok ağlamıştı kulağını tutarak.

"Bir daha konuşulanı orda burda konuşmayacaksın. Duyduğun sana kalacak. Dua et dilini kesmedim. İkinciye olursa dilini keserim bilmiş ol" diyip hiddetle bağırmıştı. O günden sonra Necip bir daha yanında ne konuşulursa konuşsun başka yerde anlatmadı.
Ondan sebep lakabı VanGoah Necip kaldı.
Bir zaman sonra doğan kız kardeşine abi oldu... Sonra kızın tecavüze uğrayıp kendini intihar etmesi adamda kapanmayacak yaralar açtı... Hiç istemese de bir yanı babalığı gibi zalim katı bir adama dönüştü. Ta kii Nazlı ile karşılaşana kadar.

Kerimşah...

Şah Kerim.

İranlı bir annenin Türk bir babanın oğlu Kerimşah.

Babası sınır ötesi bir harekatta hayatını kaybetmiş annesi ise başka bir evlilik yapmıştı. 5 yaşında babalığı istemediği için yurda bırakıldı KerimŞah. Annesinin ardından ne çok ağladı gecelerce. Korkudan altına işedi ilk günler dayak yedi yurtta. Bir zaman sonra Necip ve Ali Tahir sırayla nöbet tutup gece yarısı çarsafları yıkamaya başladılar... Kerim dayak yemesin diye.

Necip nöbet tutarken Ali Tahir Kerimi uyandırdı ve çişli çarşaflarını üstünü değiştirip yatırdı küçücük elleri ile yıkadı durdu çamaşırını çarşafını.

Tako en küçükleri. Yurda bırakıldığında bebekti daha... Necip Kerim ve Ali Tahirin kucağında büyüdü. Hiç kimse ile oynamaz bilgisayar odasından çıkmazdı. Bir zaman sonra dışarıdan derse gelen bir hocası yüksek IQ olduğunu keşfetmişti. Kendi çabaları ile çok iyi bir hacker oldu.

Ali Tahir... Hepsinin kanayan yarası.

Yurdun gece bekçisi Harun Efendi... Küçüklerdi daha içlerinde yüzü en güzel Ali Tahirdi. Kız gibi bir güzelliği vardı hepsinden uzundu. İri dudakları gözleri güzel yüzü... Bir zaman sonra Harun Efendinin dikkatini çekmeye başladı bu hal. Bir zaman çikolatalar aldı bir baba gibi yaklaştı. Ali Tahir evlerinde çıkan bir yangın sonrası kaybetti anne babasını ablasını kimsesi olmadığı için yurda verildi.

Bir zaman sonra gece Ali Tahiri uykusundan uyandırdı Harun Efendi yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyip kulübeye götürdü. Kulübeye girdiklerinde çikolata verdi Ali Tahire oturttu.

"Neye yardım edeceğim Harun efendi" dedi cılız sesiyle Ali Tahir.

"Dur canım vakit var daha" diyerek kucağına oturttu 8 yaşındaki çocuğu. Bir müddet sonra elleri ile çocuğu rahatsız etmeye başladı. Ali Tahir rahatsız olup kalkmak istedi lakin okkalı bir tokat indi suratına. O sırada arkadaşlarının Harun efendi tarafından götürüldüğünü gören KerimŞah Necipi uyandırdı.

İki çocuk yavaşça çıktılar yurttan ve kulübeye girdiler. Kulübenin canından baktıklarında gördükleri karşısında kanları dondu kalakaldı iki çocuk... Ali Tahir güzel yüzlü Ali Tahir.

Kerim hızla vurdu kapıya. Necip şoka girmişti. Harun Efendi oflayarak açtı kapıyı ve karşısında iki çocuğu görünce bağırdı.

"Ne var lan ne oluyor" dedi bağırarak.

"Ali Tahir... Onu almaya geldik" dedi Kerim korkusuzca.

"Siktir lan yok burda Ali Tahir hade geçin yatağınıza zıbarın" dedi Harun Efendi.

İki çocuk zorla girdiler içeri atladılar adamın üstüne. Bir müddet boğuştular. Ne olduysa birden Kerim Masada elmaya sağlanmış çakıyı alarak adamın kalbine sapladı ve oracıkta can verdi Harun Efendi.

Ali Tahir yarı çıplak hıçkırıklar ile ağlarken Kerim çakıyı aldı ve cebine koydu. Ardından Ali Tahiri zorla giydirip banyoya götürüp yıkadı Necip. Ali Tahir ağladı Necip ağladı...

Yıkarken kızdı durdu Necip. "Ben sana o adamın verdiği çikolatayı alma uzak dur demedim mi" dedi hıçkırıkları ardından...

Ama ne fayda... Olan Olmuştu artık. Ali Tahir gül yüzlü Ali Tahir eskisi gibi değildi artık.

Onlar banyoyu temizlerken Kerim kulübeyi komple ateşe verip yaktı. Koridora çıkıp bağırmaya başladı.

"Yangın varrrrrrrrr" diye.

Çoluk çocuk herkes bir anda uyandı kalabalık toplandı bahçeye. Necip ve Ali Tahir de hiçbirsey olmamış gibi kalktılar. İtfaye geldi söndürdü yangını adamın ölüsü çıkarıldı dışarı. Elektrikli sobanın devrildiği yangının ondan sebep çıktığı söylendi ve konu kapandı. Kurtuldular Harun Efendiden lakin Ali Tahir kurtulamadı.

Geceleri kabuslar bırakmadı peşini vücuduna dokunan eller bırakmadı mesela.

Bir zaman sonra bazı şeyleri atlatsada kimseyle cinsel bir münasebet yaşayamadı... Kadınlarla eğlendi lakin tam anlamıyla bir birliktelik olmadı... Olamadı...

Yarım kaldı Ali Tahir. Hepsi ayrı ayrı çok şey yaşadı lakin kimse kendini Ali Tahir ile yarıştıramadı işte. Onun acısı bambaşkaydı çünkü. Çocukluğu değil gençliği yetişkinliği alındı elinden. Bir keresinde kadına gitmişlerdi iki kusarak çıkmıştı odadan. Zorlamadılar bir daha. Açmadılar da konuyu...

Ali Tahir sadece Serçeyi aldı hayatına. Sevgili oldu. Bu durum defalarca onu düşündürsede ket vuramadı duygularına ta ki Serçe ona yalan söyleyene kadar.


Sonra Adnan Bey çocukları teker teker alarak yetiştirmeye başladı. Aynı ekipten olduklarını belli eden bir dövme yapıldı hepsinin vücuduna Kerimşahın Şah damarına. Necipin sol bileğine. Ali Tahirin ensesine Takonun kafatasına Alparslanın sağ bileğine ve 6.kişinin ise iki kürek kemiğinin arasına bir kartal dövmesi yapıldı...



...

Necip ve Nazlı doktorun odasına girdi. Nazlı heyecanla uzandı yatağa.

Doktor jel sıvıyı kadının karnına sürdü ve kalp atışları duyulmaya başladı. Gözleri doldu Necipin.

"Bebeğimiz oldukça sağlıklı görünüyor. Evet şimdi cinsiyetine bakalım... Evett şurada tebrik ederim bir kızınız olacak" dedi gülümseyerek.

Nazlı ve Necip birbirine baktı. Necipin gözleri doldu ve sertçe yutkundu gözünden yaş gelmesin diye . Nazlının elini sıktı. Çıktıklarında durgun görünüyordu Necip lakin üstüne düşmek istemedi Nazlı.

Eve vardıklarında ilk haberi Firuze Hanıma verdi Nazlı ve iki kadın çostukça çostu.

Bizimkilere haber vereyim diyip telefonu eline aldığında Necipi hızla durdurdu Nazlı.

"Olmaz akşam yemeğe çağır yemekte verelim haberi" dedi Nazlı heyecanla. Necip eşinin heyecanlı haline güldü ve "Tamam nasıl istersen" diyerek müsaade etti.


Akşam mükellef bir sofra hazırlandı ve herkes sofraya geçti. En son kapı çaldı ve Serçe girdi içeri.

Serçenin içeri girmesi ile Ali Tahir sertçe yutkundu yüzünü çevirdi.

Serçe Takonun yanına geçti. Herkes durumu garipsesede konu başka olduğundan üstünde durmadılar.

"Evet hadi cinsiyeti nedir yegenimizin söyleyin artık." dedi Alparslan.

"Açıklıyorum hazır mısınız" dedi. Nazlı.

"Hey hey dur tahmin edelim" dedi Tako ve "Bence erkek olacak" dedi.

Sırayla erkeklerin hepsi erkek dedi. Turna ve Serçe hariç Elif te erkek tahmin etti.

"Kız olacak" diye şakıdı Nazlı.

Serçe o anın heyecanıyla ayağı fırlayıp zıplamaya başladı. "Biliyordum biliyordum kız olacak işte diye koşarak sarıldı Nazlıya." Ali Tahir Serçenin neşeyle zıplamayı ile bir an takılı kaldı ve içinde bir yerlerde acı hissetti.

Herkes teker teker tebrik etti. Yemekler yendi. Kızlar merakla Serçeyi mutfağa aldı.

" Neler oluyor Serçe Ali Tahir ile bir şey mi oldu neden ayrı oturuyorsunuz siz" diye sordu Elif.

"Ayrıldık" diyiverdi Serçe.

Üç kız birden "Neee!" diye bağırdı.

"Ayrıldık işte kızlar."

"Özür dilerim ben bilsem..."

Elini Nazlının omuzuna koydu Serçe. "Saçmalama beni size bağlayan şey Ali Tahir değil hem ben teyze oluyorum elbette gelecektim" dedi hızla.

"Ne oldu nasıl oldu" dedi Turna hayıflanarak.

"Kızlar babamın zoruyla evlilik görüşmesine gittim ve bilin bakalım kime yakalandım. Sonra kızdı bana yalan söyledin dedi VS vs işte konuşmak istemiyorum daha fazla artık Ali Tahiride istemiyorum madem böyle olsun istedi bir önemi yok artık. Hem ben bu hafta sonu nişanlanıyorum"dedi bir çırpıda

Kızlar kalakaldılar.

"Yapma ne olur" dedi Nazlı Serçenin elini tutarak.

"Yapacağım madem o benim gözlerimin önünde başka bir kadınla öpüşüyor artık oluru yok" dedi sinirle.

Şok üstüne şok yaşadılar. "Hadi boşverin bunları bugunun konusu ben değilim diyerek çayları doldurmaya başladı.

O sırada Necipi durgun gören Kerimşah yanına giderek" Neden durgunsun "dedi sakince.

Necip kafasını kaldırdı ve arkadaşının gözlerine baktı.

" Kız olacak ya onuda koruyamazsam...” sözcükler boğazında düğüm oldu.

" Şşşş yapma abi sen en iyi şekilde korursun onu o zaman çocuktun geçmişi bırak artık "dedi cesaretle.

Salona geçti kızlar. Ne Serçe ne Ali Tahir birbirine bakmadı. Bir müddet sonra herkes kalkmaya başladı. Serçe selamlaşarak gelen arabaya ilerledi. Geçen günkü adamın aracına bindi ve ilerledi.

Ali Tahir bin yerinden vuruldu ve iyi akşamlar demeden hırsla ayrıldı.
Turna Kerimşahın aracına bindiğinde "Serçe ve Ali Tahir ayrılmış" dedi. Kerimin yüzü düştü bir an "Kötü olmuş" diyebildi.

"Haftasonu nişanlanıyor"

"Nasıl nasıl nişanlanıyor" dedi Kerim şaşkınlıkla.

"Serçe evlilik görüşmesine gitmiş ama babasının zoruyla sonra da Ali Tahir yakalamış ayrılmışlar Serçe konuşmak için eve gittiğinde Ali Tahir başka kadını öpmüş"
kızın önünde. "dedi bir çırpıda.

" Ne demek saklamak Turna Ali Tahir haklı"

"Haklı mı nasıl Haklı Kerim kız zorunda kalmış işte sen olsan böyle mi yapardın"

"Bak Turna sebep ne olursa olsun saklamaması gerekirdi. Ali Tahir affedebilir ama ben böyle bir durumda asla affedemem benden bir şeylerin saklanmasına tahammül edemem" dedi.

Turna sıkıntıyla iç çekti.

"Her neyse. Başka bir kadını mı öpmesi gerekiyordu yani."

"Değil ama onu başka bir adamla gördüğünde delirmiş olmalı kaldı ki ayrılmış ondan sonrası Serçeyi ilgilendirmez" dedi


"Siz erkekleri anlamak mümkün değil" dedi Turna sinirle.

Ali Tahir üzümlü kekimmmmm ne yaptın be sen ...

Ahh Necip korku sardı içini kız babası olacak diye ama bir bilse nasıl güzel bir baba olacağını:))


Loading...
0%