Yeni Üyelik
23.
Bölüm

23. Bölüm

@dilefruz

KerimŞah ve Turna ilerleyen günlerde yıldırım nikahı ile evlendiler. Yıllarca beklemiş olmanın verdiği sabırsızlık olsa gerek daha fazla uzatma niyetinde değildi ikiside.

Nikah sonrası yakınları ile yemek yediler ve eğlendiler. Gecenin sonunda evlerine vardıklarında KerimŞah kapının önünde durdu ve kapıyı açtı. Ardından içeriye geçmek için adımlayan karısını durdurdu ve birden bire kucağına aldı.

" Müsadenle karıcım " dedi burnuyla karısının boynunu okşarken. Şuh bir kahkaha ile karşılık verdi Turna ellerini kocasının boynuna doladı ve anın tadını çıkardı. Yatak odasına girdiklerinde KerimŞah nazikçe indirdi Turnayı.

Ellerini tuttu ve " Şimdiye kadar eksiktim seninle tamamlandım." dedi.

Usulca eğildi ve karısının dudaklarına saf bir öpücük kondurdu. Turna heyecanla kasılırken KerimŞah Turnayı belinden kavrayarak kendine çekti ve bir bütün haline geldiler. Elleri yavaşça sırtına tırmandı ve fermuarı yavaşça aşağı indirdi. Yeni yetme bir ergen gibi heyecanlı ve tedirgindi. Erkekliği oldukça belirginleşmiş ve hazır hale gelmişti.

Gelinlik olduğu gibi aşağı düşerken Turnayı bir anda sütyensiz görmek aklının ucundan dahi geçmemişti. Yakıcı bakışları kadının dik ve dolgun bakışlarını tararken bir anda kucağına aldı ve yatağa yatırdı usulca. Gömleğini hızla çıkardı ve ardından kemerini çözerek pantolonunu indirdi. İç çamaşırı ile yatağa geçerken karısın üstünde doğruldu ve elleri ile teninde mekik dokudu. Harlanmış elleri Turnanın tenini arşınlarken eğildi ve yüzünün her santimini usulca öptü. Masum öpücükleri yüzüne dolanırken elleri arsız gibi yokluyordu vücudunu.

Bacak arasındaki yoğun istek Turnaya ızdırap gibi geliyor ve bir an önce tamamlanmak istiyordu. Bir anda KerimŞahı göğsünden itti ve üstüne oturdu. Varla yok arası külodu ilk önce teninin sıcaklığını hissetti sonra yerini düzelmek isterken bir anda büyüyen erkekliğinin üstüne oturdu. " Şşşşş yavaş güzelim içine almadan boşaltacaksın beni " diye bir anda kasıldı KerimŞah.

O an yanakları kıpkırmızı oldu Turnanın ne geri gidebiliyor ne hareket edebiliyordu. Eğildi ve aşık olduğu adamın boynunda izler bırakarak öpmeye ve dahası emmeye başladı. Kadının sıcak nefesi adamın boynunu bir urgan gibi sıkarken oda boş kalmıyor elleri ile Turnanın kalçasını tutarak kendine daha da bastırıyordu. Boynuna başlattığı öpücükler vücudunun her yanında dolandı. Her yanı yakıp geçti. Kasıklarında durdu ve heyecanla göğsü yükselip duran adamı izledi. Ardından utanmadan adamın iç çamaşırını aşağı sıyırdı ve koca erkekliği ile göz göze geldi. Normal şartlarda yatakta hakimiyeti seven adam kadına teslim olmuştu.

Turna bir iki saniye Kerimin iri erkekliğine baktı ve tutkundu. Ardından elleriyle kavradı okşamaya başladı. " Siktir!!! Sen sen beni hakikaten boşaltacaksın..." dedi bir anda doğrularak. Turna bir anda tereddütle baktı ve Kerim anlar anlamaz doğruldu ve Turnanın yüzünü avuçları arasına aldı. " Güzelim ben ben sadece sana karşı koyamıyorum ve her an boşalacak gibi oluyorum öpüşürken bile... " dedi ve dudaklarına saldırdı. Öpüşürken öte yandan oturur hale gelerek Turnayı kucağına aldı ve tekrar erkekliğinin üstüne oturttu. Hali hazırda varla yok arası olan çamaşırından sızan ıslaklığı Kerimin erkekliğine bulaşıyor üstünden rahatça hareketlenmesine sebebiyet veriyordu.
Turna kalçasını hareket ettirdikçe Kerimin ağzından sıyrılan sözlerin haddi hesabı yoktu. Bir anda karısını belinden kavradı ve yatağa yatırıp üstüne çıktı hızla altındaki iç çamaşırından kurtuldu ve Turnanın iç çamaşırını çekerek çıkardı.

" Bunca zaman beklemişken daha fazla bekleyemeyeceğim bir an önce hemde bir an önce beni içine alman gerekiyor " dedi ve üstüne doğru eğildi. İsteği ve sözleri karşısında kıkırdadı Turna.

Üzerine eğilen adamı delirtmek ister gibi ıslak kadınlığını adamın erkekliğine doğru yaklaştırdı ve sürtündü. Kerimin dişleri Turnanın omuzlarını bulurken göğüslerinde dolanan elleri hareketlerini arttırdı ve kadınlığına ilerleyerek okşamaya başladı.

Turna kadınlığında hissettiği okşama ile iyice kıvrandı arzu ve isteği dolup taşıyordu. Hissettiği haz öylesine derindi ki bir an önce tamamlanmak istiyordu. Kerim ellerinin altında kıvranan kadını gördükçe keyif alıyor istekle dolup taşıyordu.

İkiside hazır hale gelmişti. KerimŞah ellerine bulaşan ıslaklık ile erkekliğini sıvazladı ve ardından kadının kadınlığına dayandı.

" Kendini bana bırak güzelim " dedi güven veren sesiyle.

Turna bacaklarını olabildiğince açarak yardımcı oldu adama. Ardından KerimŞah erkekliğini kadının ıslaklığına doğru itti ve yeredindi. Bir anda sıçradı Turna tiz bir inilti fırladı dudağından.

Kerim bir an endişeyle baksada " Lütfen devam et " diyerek cesaretlendirdi adamı. Kerimşah kendini itti ve tamamen yuvasının içinde yerini aldı. Erkekliğini sarmalayan sıcacık kadınlığı adamın aklını başından alacak cinstendi.

Erkekliğinden vücuduna yayılan sıcaklık onu her yönüyle esir almıştı ve kendini dünyanın en mutlu insanı gibi hissettiriyordu. Bir müddet kaldı ve sonra yavaşça kendini geri çekerek hareketlerini hızlandırdı.

Hareketleri hızlandıkça aldıkları haz odaya dolan sesler ve içinde bulundukları mutluluk artıyordu.

" Ben ben bu zamana kadar sex yaptığımı sanıyormuşum sen benim cennetimsin kadın" dedi alnındaki ter damlaları kadının göğüs arasında damlarken.

Turnanın inlemeleri ve Kerimşahın memnuniyet dolu sözleri asılı kaldı odanın her yanında.

" Seni seni çok çok seviyorum " dedi Turna inlemelerinin arasından.

" Ben sana aşığım güzelim" dedi KerimŞah nefes nefese Turnanın içine dolarken.

İkiside tamamlanmıştı vuslat sona ermişti. KerimŞah ağır ağır çıktı Turnanın içinden ve eğilip kadınlığını sımsıkı öptü.

"Her şeyinle her halinle benim olduğunu bilmek harika ötesi bir duygu ben bu zamana kadar bomboş bir hayat geçirmişim. Sen bu hayatta bana ait olan bana özel olan tek şeysin beni beklediğin için teşekkür ederim. " dedi Turnanın gözlerine bakarak. Bir damla gözyaşı süzüldü Turnanın gözünden.

Düşmeden öperek yakaladı KerimŞah. " Sen benim evimsin Kerim. Ben hep o eve kavuşmayı bekledim şükürler olsun ki kavuştum, kavuştuk." dedi gözyaşları arasından gülümseyerek. Kadının çıplak bedenini sımsıkı sardı adam kokusunu içine çeke çeke öptü....

Tako, Necipin yakın bir arkadaşının şirketindeki güvenlik açığı için yardım istemesi sonucu ısrarlarına dayanamayarak ve dahi Hüma ile tehdit edilerek işi kabul etmiş Miraslan Şirketine geçmişti öğle saatlerinde. Danışmaya geldiğinde Necipte aracını park ederek Necipe yaklaşmıştı.

" Şu işi hallet dile benden ne dilersen" dedi Necip. Tako gözlüklerini düzeltti ve yandan bir bakış attı. " Sen kimse için böyle ısrar etmezsin kim bu Deniz Miroğlu"

Necip Takonun omuzumu sıktı ve " Uzun hikaye " dedi.

" Necip Bey şöyle buyurun diyerek " yönlendiren sekreter ile birlikte konuşma yarıda kesildi ve iki adam sekreterin açtığı kapıdan içeri girdi.

Kapı açılır açılmaz masanın önündeki dosya yığınının arkasında bir hareketlenme oldu. Yana kayan bedeniyle bir anda aradaki duvar kalktı ve dosya yığınının ardından güzel bir kadın çıktı.

Tako şaşkınlıkla baktı. Bir adam beklerken minyon güzel ve alımlı bir kadın beklemiyordu. Kadın genişçe gülümsedi ve kollarını açarak Necipe sarıldı.

" Yıllar oldu... " dedi sarılırken. Tako kadını izliyordu.

Necip ile sarılan kadın ayrıldı ve " Ben Deniz MirArslan " diyerek elini Takoya uzattı.

Tako bir anda kendine geldi ve kekeleyerek " Tako yani Tekin " dedi kısaca.

" Tekin işinde çok iyidir. Problem her ne ise halledecek " dedi Necip.

Derin bir nefes aldı kadın. " Çözse iyi olur aksi halde sonum olacak. Bu şey şirket dışına sızarsa borsa da hisselerimiz yerle bir olur. " dedi sıkıntı ile.

" Problem nedir " dedi Tako araya girerek.

Deniz bir an Necip ile gözgöze geldi. Güvenip güvenmeme konusunda endişeliydi.

" Benden daha güvenilirdir Tako ,her şeyi anlat " dedi Necip .

Deniz nefeslendi ve oturmak için koltuklara yönlendirdi. Kahvelerin gelmesi ile konuşmaya başladı. " Tekin Bey bir süredir şirkette bir açık var lakin kaynağını bulamıyoruz. Yüklü bir miktar zarar var lakin kontrolleri yaptığımda bunun mümkün olamayacağını görüyorum. Lakin bir şekilde ortada para yok. Her ay neredeyse şirketin aylık cirosunun%8 i diyeceğim bir rakam pufff bir şekilde yok oluyor. Yüzdelik olarak küçük gelebilir ama milyarlardan söz ediyorum" dedi kısık sesle.

Tako dikkatle dinledi kadını. " Benden ne istiyorsunuz"

" Bakın her ne dönüyorsa şirket içinde yetkili birilerinin parmağı var. Ve şu aşamada maalesef kimseye güvenemem sizden istediğim şey bu paranın nereye ve ne şekilde gittiğini bulmanız" dedi gözlerini Takoya dikerek.

Tako " Halledeceğim " dedi kısaca.

O sırada kapının çalması ve sekreterin içeri girmesi ile konuşma yarıda kesildi. Sekreter elindeki dosyaları imzalaması için uzattığında Deniz hızla imzaladı. Sekreterin çıkması ile konulmaya başladı Tako.

"Şirketin sistemine erişmem gerek ondan sonrası kolay ne zaman müsait olursunuz " dedi Tako.

" Hemen hemen başlayalım mümkünse " dedi Deniz Hanım.

" O zaman şöyle yapalım müsait olduğunuzda bana gelin şirkette çalışamam dikkat çekecektir. Öte yandan şirketten birilerinin parmağı var ise göz hapsine almıştır sizi biz işi bitirmeden geri çekilir ve iş yarım kalır. "

" Doğru çok doğru. Sizde görüşelim o zaman "

Tako aniden telefonunu eline aldı ve kendi evinin konumunu attı. Titreyen telefonu eline alan kadın gelen konum bilgisi ile aniden gözlerini Takoya dikti.

" Şaka yapıyor olmalısın sana numaramı dahi vermedim" dedi şaşkınlıkla.

" Ülkenin sayılı hackerlarından biriyle muhattab oluyorsun Deniz. İnan yapacaklarının bir sınırı yok. " dedi. Necip ciddiyetle.

"Harika o zaman akşam en kısa zamanda Tako Bey. "

" Tamamdır Deniz hanım " dedi Tako ve ayaklandılar. Kapıya kadar eşlik etti Deniz tokalaşıp ayrıldılar.

Çıkışa geldiklerinde Necip Takonun göğsüne elinin tersi ile vurdu. " Ne o lan işi almam diyordun içerde işi yapmak için can atıyordun. "

" Abi sen hallet dedin hallediyorum işte "

" Tamam lan tamam ayağını denk al işini düzgün yap "

"Merak etme" dedi Tako ve ayrıldılar.

***

Tako, işlerini halledip eve geldi. Geç olmuştu. Eve girdiğinde ışığı yaktı ve evin temizlenmiş olduğunu gördü. Burnuna gelen yemek kokusuyla midesi guruldadı ve sabahtan beri bir şey yemediğini fark etti.

Mutfaktan gelen kokularla birlikte mutfağa doğru ilerledi. Ocağı. Üstünde duran tencereleri farketti.

İlkini açtı ve mis gibi mercimek çorbasını gördü. Ardından ikinci ve üçüncü tencereyi açtı bol kıymalı bir karnıyarık ve tereyağlı pilavın kokusu doldurdu burnunu. Keyifle gülümsedi.

“ Ah Ayşe Sultan döktürmüşsün yine “ dedi sevinçle.

Yemeği tabakladı ve masaya oturdu. “ Ah birde cacık olacaktı şunun yanında yemede yanında yat “ diye söylendi kendi kendine sonra içecek bir şey almak içim buzdolabının kapağını açtı ve bol naneli cacık kasesi ile göz göze geldi.

“ Ulan bugün benim şanslı günüm mü nedir” diye şakıdı kahkaha attı. Hızla cacık kasesini aldı ve yemeğe oturdu. Büyük bir iştahla yedi tıka basa doldurdu karnını tabakları ekmekle bir güzel sıyırdı. “ Oh be dünya varmış “ dedi ve şişen karnıyla sırtını sandalyeye yasladı.

Ardından kirli tabakları yıkadı ve aldığı iş ile ilgili görüşme yapmak için odasına adımladı.

Ayşe Teyze geldi aklına günün belli günleri temizliğe gelirdi. Teşekkür etmek için telefonu aldı ve aradı. Bir kaç çalıştan sonra açıldı telefon.

“ Ayşe teyzem nasılsın”

“ iyiyim evladım sen nasılsın Tekinim”

“ Sağlığına duacıyım sen neler yapmışsın yahu öyle ev mis gibi kokuyor hele o yemekler yedimde doyamadım” o sırada arkadan gelen ısrarlı arama ile hızla konuştu Tako.

“ Çok teşekkür ediyorum sana kapatmam gerek acil bir arama var “ dedi ve cevabı beklemeden kapattı telefonu. Gelen aramayı cevapladı.

Necipti arayan “ Çabuk gel ulan Hüma durmuyor nasıl alıştırdıysan artık “ dedi sinirle.

Tako kahkahalarla güldü. “ Birgün görmese huysuzlanıyor demek ki “

“ Uzatma lan gel çabuk”

“ 15 dakikaya oradayım “ dedi ve telefonu kapatarak Necipin evine vardı

 

Loading...
0%