Necip, Tako’yu sırtına alıp odasına taşıdı. Olduğu gibi yatağına bırakıp gerisin geriye araca döndü.

“ Bıraktık öylece bir şey olmasın” dedi Ali Tahir.

“ Olmaz bir şey ona dokuz canlıdır o “ dedi. Necip.

Alparslan ve KerimŞah gülerken Necip aracı sürmeye başlamıştı bile.

Sabah İbrin temizlik için geldiğinde yedek anahtar ile kapıyı açarak içeri girdi. İşlerini yaptığı sırada Tako odasında yoğun bir baş ağrısı ile uyanıp başını tuttu. Sersemlemiş halde mutfağa ilerlerken o sırada kapıdan çıkmakta olan İbrin ile çarpıştılar. Çarpışmanın etkisiyle hali hazırda sersemleyen Tako sendeleyince İbrin bir anlık refleks ile bir anda adamın beline sarıldı düşmemesi için.

Ani gelişen bu yakınlık Tako’nun kalp atışlarını hızlandırırken İbrin alkol kokusuyla yüzünü ekşitmişti. Kokuya daha fazla dayanamayarak hızla çözdü kollarını.

Tako, İbrin’in surat ifadesiyle koktuğunu anlayınca hızla geri döndü ve kendini banyoya attı. Temizlenip yıkandı. Üstüne temiz bir şeyler giyip aşağı indi tekrar.

“ Bana yiyecek bir şeyler hazırlar mısın ?“ dedi sakince.

“ Tabi” diyerek elindeki temizlik bezini köşeye bırakan kadın dolaptan çıkardığı şeylerle sandviç hazırladı ve yanına çay koyarak servis yaptı.

Tako karnını doyurduktan sonra dolaptan çıkardığı ağrı kesiciyi alarak bilgisayarı ile birlikte havuz kenarına geçti.

Bilgisayar başında Deniz’in şirketiyle ilgili sorunu halletmeye çalışırken bir anda kapının çalınmasıyla İbrin kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında KerimŞah ve Alparslan ile karşılaştı. İki arkadaş içeri geçerken İbrin, Tako’nun havuz başında olduğunu söyleyerek oraya yönlendirdi KerimŞah ve Alparslanı. Sonrasında mutfağa yöneldi bir şeyler ikram etmek için.

“ Ayıldın mı derbeder prens “ diye dalga geçerek ilerledi Alparslan ve Takonun hemen karşısındaki tekli koltuğa geçti. KerimŞah gülerek çaprazında kalan koltuğa oturduğunda Tako suratını ekşitti.

“ Ayıldım ayıldım lakin baş ağrım hala devam ediyor. Sizin bu haliniz ne böyle. “ dedi yüzlerindeki izleri başıyla göstererek.

“ Ohooooooo paşam hiçbir şey hatırlamıyor “ dedi Alparslan.

“ Ne oldu çok mu dağıttım gece “ dedi Tako bir anda doğrularak.

“ Necip seni görmesin haşat edecek adamın mekanını altüst ettin “ dedi KerimŞah ciddiyetle.

“ Siktir!!!” dedi Tako elleri başını tutarken.

“ Oğlum mekanda kırılmadık tek şey senin kafan gördüğün üzere bizlerde dahil her şey de hasar var”

“ O kadar ciddi mi” dedi Tako kaygıyla.

“ Eksiği var fazlası yok “ dedi Alparslan bıyık altından gülerken.

KerimŞah doğruldu ve “ Yalnız daha ciddi bir problemimiz var “

“ Dahası mı var “ dedi Tako daha da dehşete düşerek.

İki adam birbirine bakıp güldü. “ Dün tüm gece aşkını haykırıp durdun oğlum daha ne olsun. Kim ulan bu kadın” dedi KerimŞah ciddiyetini toparlayarak.

O sırada elinde kahvelerle onlara doğru gelen İbrin’e kaydı Tako’nun gözleri. Alparslan şaşkınlıkla bakarken KerimŞah anlamak ister gibi kaşlarını çatmıştı.

İbrin sakince geldi ve kahveleri bırakarak geri döndü. Tako giden kadının arkasından bakakalırken iki arkadaş kim olduğunu anlamıştı bile.

“ Şşşşhh yedin ulan kızı gözlerinle ayıp değil mi evinde çalışan kadına bakmak” dedi KerimŞah.

Tako kaşları çatık halde baktı arkadaşına.

“ Abi yanlış konuşuyorsun “

“ Ulan kadına tutulmuşsun be kadının çocuğu var oğlum sen kendindemisin” dedi KerimŞah uyarır tonda.

“ Değilim ulan değilim kendimde falan değilim. Farkındayım her şeyin lakin şu siktiğimin kalbine söz geçiremiyorum. Kolaysa gel sen söz geçir. Ya hu çocukluğumdan beri sizinleyim beni kaç kere bu halde gördünüz “ dedi sitemle.

Haklıydı. Tako diğerleri gibi değildi. Değil bir kadını hayatına almak birlikte olup öpmemişti bile.

KerimŞah doğruldu. “ Oğlum bak haklısın tamam gönül bu onada tamam ama ya kadın evliyse kimdir nedir biliyor musun? Hadi kim olduğunu geç kadının bir kızı var kocası olup olmadığını bile bilmiyorsun henüz. Kendini fazla kaptırma diye söylüyorum bak hepimiz mutlu olmanı çok isteriz ama kadın evliyse olmaz Tako “

“ KerimŞah haklı üstelik bu kadın bir kızı olduğu halde temizliğe geldiğine göre ya kocası denen adam matah biri değil ya da kocasına çok aşık ki destek olmak için çalışıyor. Her iki türlüde çıkmaz sokak” dedi Alparslan.

Tako sinirle ellerini saçlarına geçirdi. Gözleri doldu bir an ve ağlamamak için arkasını döndü aniden.

Kendini koltuğa geri attı. “ Ne yapacağım söküp atamam kalbimi “

“ At demiyoruz ama kadına zarar verecek bir harekette bulunmamayada dikkat et. “

Bir süre daha konuştular.

Saat akşama doğruydu ve İbrin müsade isteyerek hazırlanmaya başladı. O sırada gitmek için ayaklanan Alparslan ve KerimŞah ile kapıda karşılaştı İbrin. Üç adam kapıda beklerken kadın gülümseyerek küçük kızın elinden tutmuş adamın yanına hızla koştu. Adam kadının kendisine yaklaşması ile eğilip anlından öptü. Ardından kadın diz çökerek kızına sarıldı ve üçü el ele uzaklaştılar.

Üç adam giden kadın ve adamın arkasından bakarken şüphesiz Tako’nun yüz ifadesi kireç gibi olmuştu. O an ilk defa sinirlendi. Kendine kızdı.

“Aşık olacak başka kadın bulamadın mı ulan “ dedi yumruklarını sıkarken. KerimŞah omuzunu sıkarken sessizçe çekip gittiler.

KerimŞahın ofisinde otururken Necip ve Ali Tahir geldi.

“ Şu ite ulaşamıyorum gördünüz mü “ dedi Necip kapıdan girer girmez.

“ Gördük az önce yanındaydık ve durumu hiç iyi değil “ dedi Alparslan.

“ Ne oldu lan”

“ Abi aşık olduğu kadın yanında çalışmaya başlayan kadınmış bugün kızı ve kocası kadını almaya geldi bizimki gördü dağıldı tabi “

“ Bu hiç iyi olmadı “ dedi Necip.

“ Lan Tako’nun nasıl takıntılı olduğunu hepimiz biliyoruz ne olacak “ dedi Ali Tahir.

“ Bilmiyorum ama bugün ki hali hiç hoşuma gitmedi. Bu tür durumlarda yalnız kalmak istiyor biliyorsunuz o yüzden teklif bile etmeden geldik.” dedi KerimŞah.

O sırada eve hırsla giren Tako evdeki her şeyi o anın hırsıyla dağıttı. Verdiği içki siparişlerini açarak içmeye başladı. İçtikçe ağladı…

Sabaha karşı sızdığında koltukta uyuyakalmıştı. İbrin sabah geldiğinde kapı dibine kadar ulaşan boş içki şişelerini farkettiğinde neye uğradığını şaşırdı. Kızının elinden tutarak kucağına aldı ve “ Peri sen burada oturuyorsun ben işimi yapacağım tamam mı kızım “ diyerek mutfaktaki sandalyeye oturtarak çizgi film açtı izlemesi için.

Koltukta sızmış halde yatan Tako’yu görünce yanına yanaştı. Seslendi fakat duymadı Tako. Onu öylece bırakıp büyük bir çöp poşeti alarak boş şişe ve çöpleri topladı. Ardından dağılan yerleri temizledi sildi düzenledi.

Öğlene doğru Tako ancak kendine gelebildi. Sersemlemiş halde ayaklanarak odasına gitti ve duşa girdi. Aldığı soğuk duş kendine gelmesini sağlarken belindeki havlu ile içeri girdiğinde yatağı düzenleyip bakmak için geri geri gelen kadının sırtı Tako’nun göğsüne çarptı. Tako kendisine çarpan kadını hızla tuttu.

Korkuyla arkasını döndü İbrin. “ Siz aşağıda uyumuyormuydunuz” dedi şaşkınlıkla. Tako kadının yüzüne bakarken bile kendinden geçiyordu. “ Uyuyordum duş almak için odama geldim. Evde olduğunu farketmedim “ dedi sakinlikle.

O sırada kapı ağzında ona seslenen kızın sesiyle İbrin hızla Takonun bedenini tutan ellerini itti toparladı kendini. “ Efendim güzel kızım”

“ Annecim bunun şarjı bitti galiba”

“ Tamam güzelim. Sen aşağı in bekle beni ben halledeceğim olur mu”

“ Tamam annecim “ diyerek aşağı indi küçük kız.

İbrin hızla döndü arkasını. “ Ben özür dilerim öğretmeni hasta olduğu için kreş kapalı bugün siz dün gece haber vermek için aradım ama açmadınız bırakacak kimsede olmayınca kendimle getirmek zorunda kaldım” dedi mahçubiyetle.

“ Sorun yok. Keyfine bak sen “ dedi Tako. İbrin derin bir nefes alırken Tako’ya bakmaya devam ediyordu.

Tako çıkmasını bekledi ama çıkmadı kadın.
“ Karşında giyinmemi istersen havlumu indireceğim “ dedi Tako bir anda.

“ Ahhh! Pardon çok özür dilerim siz giyinin tabi ben çıkıyorum “ diyerek çıktı İbrin hemen.

Yanakları kızarmış halde çıktı odadan. “ Ahhh! İbrin şaşkının tekisin ne diye dikiliyorsun yarı çıplak adamın karşısında. “ dedi kendi kendine söylenip aşağıya inerken.

Hızla kızına yaklaşarak. “ Gel bakalım küçük Perim ilk önce karnını doyuralım “ dedi ve kucaklayarak mutfağa ilerlemeye başladı.

Hazırlamış olduğu köfte patatesi tabakladı ve yedirmek için yanına oturdu.

Giyinip aşağı inen Tako ikisini görünce “ Hamımlar sakıncası yoksa bende size katılabilir miyim” dedi muzipçe.

Peri utangaç halde Tako’ya bakarken İbrin hızla kızını kucağından indirerek hazırladığı servisi Tako’nun önüne koydu. Peri arada bir kafasını kaldırıp Tako’ya bakıyor gözlerini kaçırıyordu.

“ İbrin Hanım, bu küçük şirin Peri’nin bir adı yok mu “ dedi bir an Periye dönerek.

Peri kıkırdayarak gülümsemeye başladı. Elini ağzına götürdü. “ Anne bak amca peri olduğumu hemen anladı. “ dedi. İbrin kızının saçlarımı okşayıp gülümserken “ Kızımın adı Peri “ dedi gülümseyerek.

Tako peçete ile ağzını silerek Peri’ye baktı ve “ Peri benimle oyun oynamak ister misin” dedi tebessüm ederek.

Peri bir an kafasını kaldırıp annesine baktı onay almak ister gibi. İbrin gözlerini yumarak onay verdi ve Peri; “ Senin oyuncakların var mı “ dedi gözlerini büyüterek.

“ Evet var tabi görmek istersen gel benimle “ diyerek ayaklandı ve elini uzattı.

Kız annesinin kucağından inerek Tako’nun elini tutarak ilerledi.

Az sonra Tako bilgisayarlarla dolu renkli ışıkların olduğu bilgisayar odasına girdi. Peri hayretle etrafı izlerken Tako küçük kızı koltuğa oturttu ve koltuğu yükseltti.

Ardından küçük kıza bilgisayarda bir kaç oyun gösterdi ve Peri’nin dikkatini çeken bebek giydirme oyununu oynamaya başladılar.

Tako ve Perinin gülme sesleri dışarıya kadar geliyordu. İbrin merakla kapıyı aralayarak Tako ve kızına baktı. İkiside deliler gibi eğleniyordu.

Oyunları bittiğinde Peri Tako’nun elini tutarak annesinin yanına geldi. Hızla koşarak annesine sarıldı ve “ Annecim çok güzel oyunlar oynadın bebeklerin bir sürü prenses elbisesi vardı bana da alır mıyız “ dedi hızla konuşarak.

İbrin bir şey demeden kızının saçını okşadı ve Takoya dönerek teşekkür etti. “ Peri artık gitmemiz gerek “ dedi.

Peri dönerek Tako’ya sarıldı ve yanağından öperek teşekkür etti. Tako’nun içini eriten bu durum ikisi arasında görünmez bir bağ oluşturmuştu bile.

Tako İbrin ve kızını kapıdan uğurlarken Peri karşıda bekleyen dün gelen adama koşarak “ Dayıcımmmmmm “ diye bağırdı. Tako şaşkınlıkla bakarken İbrin’in sesiyle kendine geldi. “ Çok teşekkür ederim Tekin Bey kızım çok güzel vakit geçirdi “ dedi

Tako bir anda transtan çıkar gibi “ Bende çok eğlendim istediğin zaman getirebilirsin “ dedi ve İbrin arkasını dönerek uzaklaştı. Dün gelen adam İbrini tekrar anlından öptü ve uzaklaştılar. Tako öğrendiği bilgi ile kapıyı kapatır kapatmaz bağırmaya başladı ve anahtarlarını alarak hızla Kerimin ofisine sürdü.

Hızla açtığı kapıdan içeri girdiğinde dört adam şaşkınlıkla Tako’ya bakıyordu. Tako hızla Necip’in üstüne atladı ve “ Evli değil ulan evli değil “ diye bağırmaya başladı.

“ Siktir kalk ulan üstümden “ diye bağıran Necip’e aldırmadan sarılıyordu. Necip nefessiz kaldığında belinden kavrayarak itti Tako’yu.

“ Ulan o kadar adam var ne diye bana bela oluyorsun lan “ diye bağırdı Necip.

Tako kahkahalarla güldü. “ Evli değil abi abisiymiş dün ki adam abisiymiş “ diye bağırdı ve kahkahalarla gülmeye başladı.

Herkes Takoya delirmiş gibi bakarken Ali Tahir konuştu. “ Bunun hiçbir ruh hali normal değil “ dedi.

Necip hızla yakasından tuttu ve gözlerine baktı. “ Oğlum sen salak mısın? Bu sevda işi yaramadı sana. Ulan sen istediğin her bilgiye saniyesinde ulaşan adamsın kadını araştırmadın mı “ dedi hızla.

Tako bir anda aydınlandı ve hızla Necip’i alnından öptü. Necip tiksinerek alnını silerken Tako’nun üstüne yürüyerek söylendi. “ Ulan ben bunu fena benzeteceğim” dedi sinirle.

KerimŞah araya girdi. “ Dur yahu ilk defa aşık oluyor” diyerek durdurdu Necipi”

Tako hızla koltuğa oturdu ve KerimŞahın bilgisayarını açarak araştırma yapmaya başladı.

Sisteme eklenen bilgileri okumaya başladı. Yüzü değişti.

“ Ne oldu lan yüzün düştü. “ dedi Alparslan.

“ İçim sıkıldı “ dedi Tako.

“ Kötü bir şey mi var ne buldun”

“ 5 sene önce evlenmiş. Kocasını ve kocasının iki arkadaşını abisi öldürmüş. Derman Tetik. Adam pandemi döneminde şartlı tahliye ile çıkmış birlikte yaşıyorlar “ dedi.

“ Niye öldürmüş lan eniştesini. “

“ Kocası olacak şerefsiz kumar borcu yüzünden kızı hamileyken satmış. Abiside öldürmüş bide öldürdüğü itlerin cesetlerini mahalledeki koca çınarda sallandırmış ibreti alem olsun diye. “

“ Helal olsun öyle abiye”

Tako sıkıntı ile iç çekti. “ Oğlum kadın evli değil işte yüzün neden düştü.”

“ Abi yaralı. Hamile haliyle satılan bir kadın bir daha bir adama güvenebilir mi hele ortada bir kız çocuğu varken.”

KerimŞah ellerini birbirine geçirerek eğildi oturduğu yerde. “ Oğlum o senin çabana bağlı. Her kadın güvenmek ister “

“ Doğru hem belkide çok iyi geleceksiniz birbirinize “ dedi Alparslan.

Tako sessiz kaldı.

“ Asma lan yüzünü baksana bize çabala oğlum bırakma seviyorsan “ dedi en son Necip.

“Öyle mi diyorsun abi”

“ Öyle tabi oğlum “

“ Oğlum denemeden bilemezsin elinden geleni yap “ dedi Ali Tahir destekleyerek.

Tako hızla Ali Tahire sarıldı. “ Hepiniz iyi ki varsınız “ dedi.

Hepsi hep bir ağızdan gülerken herkes Tako’nun aşkına ulaşması için büyük çaba sarfedecekti.