Yeni Üyelik
30.
Bölüm

30. Bölüm

@dilefruz

 

İbrin abisinin sesiyle bir anda ayaklandı.

Devran hızla ilerleyerek İbrin'i elinden kavradı ve " Ne yaptığını sanıyorsun sen ! " diyerek kızdı ve cevap dahi vermesine izin vermeden çekip çıktı.

Ali Tahir sinirle aracı sürerek konuştu Serçe" Ali Tahir ayıp ettin " dedi.

Sinirle yanında oturan kadına döndü Ali Tahir. " Ben mi ayıp ettim sende mi onun yanındasın"

" Ben kimsenin yanında değilim. Dinlemeden yargıladın. Kadına resmen hırsız dedin. "

" Ya ne deseydim"

" Ali Tahirrrr haksızsın üste çıkmaya falan çalışma yemezler!! Üstelik hayatında ilk defa aşık olmuş adamı sevdiği kadının önünde rezil ettin!"

" Ben kimseyi rezil etmedim Serçe o bileklik benim anladın mı ailemden kalan son şey otuz senedir taktığım şeyi tanımayacak kadar ahmak değilim"

Serçe bir anda doğruldu. " Yahu biri bana dinlemeden hırsız yaftası ile yargılasa ne yaparsın"

" Kim ulan o sikerim sana laf eden adamı!!"

" Heeee işte aynı şey ! Tako da aşık olduğu kadını savundu nesi yanlış bunun"

" Anma şunun adını. Bitti diyorum öyle bir kardeşim yok benim !!!"

" Ali Tahir bak yine sinirle hareket ediyorsun pişman olacaksın"

Ali Tahir hızla direksiyona vurdu. " Serçe kapat şu konuyu zaten canım burnumda kalbini kırmak istemiyorum "

" Doğru Ali Tahir sen kalp kırma kotanı epey doldurdun bugün"

" Hasbinallahhhh" dedi Ali Tahir.

" Serçe sen kimden yanasın"

" Dostluktan ve aşktan yanayım Ali Tahir. Dinlemeyi öğren duydun mu beni!!! Ve ayrıca az bile yapmış. Sana, hem hak hem müstahak sakın yanıma pişman olup gelme duydun mu beni"

" Pişman falan değilim ve o bilekliğin benim olduğunu kanıtlayacağım " dedi Ali Tahir.

Araç evin önünde durduğunda Serçe hızla indi ve hırsla kapattı kapıyı.

Ali Tahir söylenerek arkasından yürüdüğünde içeri girdiler ve Serçe kendine gelmek için lavaboya yürüdü.

Lavaboya girer girmez sinirle baktı aynaya. Musluğu açtı ve yüzünü yıkadı. Şakaklarını ıslattı. Musluğu kapattığı esnada lavabonun yanındaki bilekliği fark etti ve alarak hızla içeri girdi.

" Ali Tahir!!!"

" Söyle başımın belası söyle "

Serçe elinde tuttuğu bilekliği Ali Tahire tuttu. "Uğruna gece boyu ortalığı birbirine katıp masum bir kadının günahını aldığın bilekliğin değil mi bu !!"

Ali Tahir hızla Serçe'nin elindeki bilekliği aldı ve şaşkınlıkla karşısında duran kadına baktı.

" Nasıl olur "

" Sen kendi evindeki lavaboda unutmuşsun bilekliği dinlemezsen olacağı bu sakın Takodan af dilemeden yanıma gelip yatma duydun mu beni " dedi parmağını sallarken.

Ali Tahir sinirle koltuğa tekme attı ve " Siktir! Sikerim böyle işi!!!" dedi. Serçe yatak odasında yatarken Ali Tahir salondaki koltukta yatıyordu.

Saatlerce sorguladı. Uyuyamadı. Aynı bileklikten bir tane daha yok eminim dedi içten içe. Sonra hızla doğrulup kalktı ve yatak odasına girdi hızla.

" Serçenin ayak ucuna oturdu ve " Kalk hadi uyumadığını biliyorum " dedi.

Cevap vermedi Serçe. " Serçe kalk bensiz uyuyamadığını öğrenecek kadar çok uyudum seninle. Kalk lütfen sana ihtiyacım var " diyip dürttü.

Serçe üzerindeki pikeyi kaldırdı ve pes etti.

" Ne oldu " dedi doğrularak.

" Konuşmam gereken şeyler var uyuyamıyorum "

" Anlat hadi dinliyorum"

" Serçe bu bileklikten bir tane var eminim nasıl olursa aynısı olur"

" Neden olmasın Ali Tahir. Üretilmiştir. "

" Öyle değil! Bak çocukluğuma dair hatırladığım tek şey bu bileklik dün gibi hatırlıyorum. Babam doğum günümüz için ablama ve bana özel olarak kapalı çarşıda Yorgo adında Ermeni bir ustaya yaptırdı bunu. Bir tane eşi vardı o da ablamdaydı ama benim ablam çıkan yangında annem ve babamla birlikte öldü. " dedi birden.

Serçe dizlerinin üstünde yürüyerek yanaştı. " Ali Tahir emin misin sen bu ciddi bir konu"

" Eminim adımın Ali Tahir olması kadar eminim. Kafamı karıştıran şey o bileklikten nasıl bir tane daha olur. "

" Sen ablanın öldüğüne emin misin "

"Evet "

Serçe hızla bilgisayarını aldı ve giriş yaptı. Sonra çıkan yangını oradan elde edilen verilere ulaştı.

Üç adet ölüm belgesi çıktı karşısına. Ali Tahire döndü. " Evet ölmüş ablam burada Tuba Betül Kaygısız "

" Belkide sonradan bulundu bir şekilde İbrin'in eline geçti "

" Yok yok başka bir şey var eminim. İçimde bir şey oturmuyor gibi Serçe. "

" Bana kalırsa o şey Tako’ya yaptığın haksızlığın vicdan sesi"

" Sus be kızım ben nasıl affettireceğim kendimi "

Serçe Ali Tahiri göğsüne yasladı. " Affederrr kıyamaz o size " dedi.

Sabah Ali Tahir ilk iş KerimŞahın ofisine gitti. İçeri girer girmez " Bir şey var " dedi birden.

" Ne oldu lan "

" Bilekliği buldum. Ama bu bilekliğin bir eşi yok. Olanı da yangında yandı. Dün Serçe ablamın ölüm belgesine kadar buldu. Ben aklımı kaybetmek üzereyim" dedi.

KerimŞah doğruldu ve " Ali Tahir sana söylemem gereken bir şey var " dedi. Ali Tahir döndü ve bekledi konuşmasını.
" Lan bileklikteki tarih 10 .05.1989 " dedi birden.

" KerimŞah ablamın doğum günü o gün"

" Nasıl lan nasıl bir gün arayla doğuyorsunuz " dedi Necip anlamaya çalışarak.

" İkizim ulan ikizim. Çift yumurta ikizim. Annemin sancısı gece yarısı tutuyor ben doğuyorum saat 23.45 te ikizim de 00:05 te doğuyor. Gün devir olunca bir gün arayla işleniyor kimliklere doğum günümüz. "

" Siktir !! İşte şimdi bu iş bambaşka bir boyut kazandı" dedi Alparslan.

" Bakın o bileklik nasıl gitti o kadını buldu bilmiyorum ama bir şey var içinden çıkamıyorum "

" Emin misin belki kurtarıldı ama haberin olmadı" dedi KerimŞah.

" Dün gece tüm verilere girdi Serçe. Kurtarılsa yetimhaneye verilir kaydı olur bir şeye ulaşılır. Ölüm kağıdı bile düzenlenmiş abi "

" Doğru söylüyor bir yerde muhakkak bir kaydı olur" dedi Necip.

KerimŞah durdu bir an düşündü. “ Bu işte bir iş var fakat Tako olmadan çözemeyiz bu işi” dedi.

Alparslan elini savurdu. “ O piçte deve kini var kolay kolay affetmez. Konusunu bile açtırmayacaktır.”

“ O zaman bize Serçe yardım edecek. Serçeyi ara Ali Tahir buraya gelsin “dedi Necip.

Ali Tahir hızla Serçeyi arayıp gelmesini istedi. Serçe hızla eşyalarını toparlayıp KerimŞahın ofisine geçti.

İçeri girdiğinde elleriyle saçlarını düzeltti selam verdi ve “ Evet her ne yapılacaksa hazırım “ dedi. KerimŞah oturması için masasından kalktı ve yer verdi.

Serçe bilgisayarını açarak sisteme giriş yaptı. “ Evet ne bulmamı istiyorsunuz” dedi Dört adama bakarken.

“ Serçe yangının çıktığı gün olay yerinde olan polis ve itfaiye ekibini bulabilir misin”

“ Kolay değil ama halledebilirim gibi geliyor” dedi ve hızla tuşlara basmaya başladı.

Önüne çıkan verileri taradı ve bir isim listesi çıktı karşısına. “Abi liste bu ne yapacaksınız bunu? “

“ Şimdi İbrin’in aile dökümüne ulaşabilir misin“

Serçe hızla yeni bir veriye ulaştı. KerimŞah kısa bir an karşılaştırdı. Lakin bir soyad benzerliğine rastlamadı.

Ali Tahir dudaklarını yaladı. “ Bir şey var ve biz bulamıyoruz. Eğer dediğin gibi ise ve o bileklikten bir tane var ise muhakkak onda olmasının bir sebebi var.”

Serçe doğruldu ve “ Belkide abisi biliyordur. “ dedi birden.

“ Tabi ya. Abisi muhakkak bir şey biliyor olmalı. “ dedi Ali Tahir.

Abisi İbrin’i kolundan çekiştirirken öte yandan söyleniyordu. “ Güvenmek istediğin adam bu muydu? Sana inanamıyorum nasıl böyle bir şey yaparsın o adam senden çok çok farklı İbrin” dedi birden.

İbrin hızla çekti kolunu ve gözünden akan bir damla yaşı elinin tersi ile sildi.

“ Nesi farklı!!! Neden! mutluluğu hak etmeyecek ne yaptım ben abi. Her şeyin farkındayım söylediklerininde kıyıpta söyleyemediklerininde!!

“ Bende çok direndim. Kaç gece namaza durdum da yalvardım Allah’a al içimden şu şeyi diye. Olmadı olmuyor hislerime ket varamıyorum. Sen bunca sene vazgeçebildin mi abi söyle!!! Ben yıllar sonra birinde kaybolup gitmek istedim çok mu şey istiyorum haddimi mi aşıyorum. Ya bana yapılanlar. “ Durdu ellerini dizlerine koydu eğildi ve nefesini kontrol altına alıp ağlamasını durdurmaya çalıştı.

“ Ben bir aylık hamileyken kocam dediğim adam tarafından satıldım! O, yan odadayken beni sattığı iki adam neredeyse tecavüz edecekti bana. O gece sen yetişmesen” …

düğüm oldu sözleri. Ben çocuğumu bile doğurmak istemedim abi. Ben kendimden canımdan olanı bile o adam yüzünden istemedim. Bana değmek üzere olan en ufak bir temasta bile derimi yüzene kadar keseledim yıkadım aşamadım.

O içeride gördüğün adam varya işte o adama teslim olmak istedim. O adam hiçbir şeyim olmamasına rağmen bu gece dayak yemek uğruna beni savundu. Abi…. “ dedi sesi sona doğru yumuşadı çocuk gibi kafası yan omuzuna düştü.

“ Abi ben seneler sonra sen dışında bir adama güvendim. Ve seneler sonra ilk defa sen dışında biri bana koşulsuz güvenip beni en yakınım dediği insana karşı savundu. “

Arkasını döndü İbrin. Kolunu ağzına götürdü hıçkırıklarına engel olmak için.

Devran’ın gözleri dolmuş çene kemiği kasılmıştı ağlamamak için. İbrin’in her bir sözü delip geçti yüreğini. Eze eze geçmişle yüzleşip dinledi kardeşini tek kelam etmedi. Sözlerin cümlelerin en anlamsız olduğu andı. Ne söylese faydasızdı.

Arkası dönük kardeşine arkadan sarıldı ve omuzlarına sarılı kollarını önde birleştirdi. Defalarca öptü başını saçlarını. “Kızgınlığım sana değil. Sen her şeyin en güzelini hak ediyorsun. Benim korkum senin üzülecek olma ihtimalin üzerine. “ dedi. Devran.

İbrin abisine döndü. “ Abiii hayatını bana ve Periye adadın. Bak bu olay sadece tesadüf oldu az önce gördüğün adamda. Ben bunu uzun süredir düşünüyorum artık kendi hayatını kurman gerek 35 yaşındasın ve sonsuza dek kendini bize adayamazsın” dedi.

Devran’ın kaşları çatıldı. “ Sen beni başından def etmeyemi çalışıyorsun”

İbrin abisinin yanaklarını avuç içlerine aldı. “ O nasıl söz abi sen benim bu hayattaki en kıymetli varlığımsın sadece seninde bir hayatın olsun istiyorum gençliğin en güzel yılların benim yüzümden heba oldu. Katil oldun. Buna sebep olduğum için vicdan azabı çekiyorum zaten. Sadece mutlu ol istiyorum “

“ Şşşşşşh ben hayatımdan memnunum ve mutluyum. Kendini hiçbir şeye mecbur hissetme ve bir daha bu konu açılmayacak duydun mu beni “ dedi Devran. Sımsıkı kardeşine sarıldı.

Tako İbrin’in gitmesi ile birlikte yıkılmış halde yatağa uzandı. Geçirdiği en kötü doğum günü olabilirdi.

Alparslan KerimŞahın ofisinden ayrıldıktan hemen sonra Elif ve Asiye Babaane ile birlikte hastaneye bebeğin cinsiyetini öğrenmeye gitti.

Alparslan heyecandan ayağını sallarken Elif eliyle durdurdu. “ Alparslan hamile olan benim sen benden heyecanlısın “ dedi.

“ İçi kımıl kımıl edeyi uşağun ödi kopayi erkek olacak diye “ dedi Asiye Nine.

Elif eşine döndü. “ Alparslan sağlıklı olsun kızı erkeğimi var Allah aşkına “diyerek sitem etti.

“ Ula elbet yokturda ama Elifum Hümayi görmeymisun ula çok cilve edeyi içim kaynayi. Necip abimi bile dize getirdu da”

Elif güldü. Hakikaten Necipi dize getirmişti Hüma.

“ Hee doğru deeyi uşak ula 10 yıldur paçi görmedi sülalemuz ben de kız isteyrumm “ dedi Asiye Babaanne. Elif ikisine gülerken sırasının gelmesi ile ayaklanıp odaya girdi.

Elifin sedyeye yatması ile heyecanla atmaya başladı kalbi. Doktor, Elif’in karnına sıvıyı yaydı ve kontrole başladı.

“ Her şey yolunda Elif Hanım. Şimdi bebeğimizin cinsiyetini öğrenme vakti. “ Elif Alparslan’a baktı heyecanla.

“ Evet bebeğimiz burda var mı bir tahmininiz?” dedi gülümseyerek.

“ Yok yani tahmin etmedik hiç” dedi Elif.

“ Elif Hanım tebrik ederim bir oğlunuz olacak “ dedi ve gülümsedi doktor. Elif heyecanla gülümseyerken Alparslan hafif burkuldu.

Doktor toparlanacakken birden birde surat ifadesi değişti ve “ Bir dakika bekler misiniz “ diyerek odadan çıktı.

Elif ve Alparslan birbirine endişe ile bakarken doktor başka bir doktor ile birlikte içeri girdi.

“ Hocam emin olmadım bir kontrol eder misiniz” dedi genç olan yaşlı olan doktora.

“ Kötü bir şey yok değil mi “ dedi Elif.

Yaşlı olan koltuğa oturdu ve “ Sakin olun sadece kontrol edeceğim” dedi gülümseyerek.

Alparslan ve Elif nefesini tutup beklerken yaşlı doktor kontrole başladı.

“ Dicle bunu ben bile zor fark ederdim baksana nasıl saklanıyor “ dedi birden.

“ Kim saklanıyor doktor bey ne oldu “ dedi Alparslan endişe ile.

İki doktor birbirine bakıp güldü ve genç olan Alparslan’a bakarak tebessüm etti. “ Kızınız Alparslan Bey kızınız “ dedi.

“ E bu kız mıdır erkek midir az önce erkek dediğiniz “

Yaşlı olan konuştu. “ Hem kız hem erkek Alparslan Bey “

“ O ne demek doktor nasıl hem kız hem erkek “ dedi kaşlarını çatarak.

“ Alparslan Bey bebekler ikiz bir kızınız bir oğlunuz olacak “ dedi doktor. Elif heyecanla gülümserken Alparslan şoka girdi.

“ Alparslan Bey! İyi misiniz “

“ He he iyiyum sen ne dedun doktor bir daha de”

“ Bir kız bir erkek çocuğunuz olacak. Kızınız oğlunuzun arkasına saklanmış bunca zaman farketmemişiz “

“ Ula doktor doğri mi dersun “

Doktor güldü. Alparslanın şaşkınlığı ve bir anda kanalı değiştirmesi komiğine gitti.

“ He he doğri uşağum ikiz ikiz bir kız bir oğlan”

“ Allllaaaahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh” diyerek dışarı fırladı Alparslan. Asiye Nine korkuyla tuttu yüreğini.
“ Ne olddiiiii neye delırdun da kiz midur. “

“ Babaoneeeeeeee!!! Hem kiz hem oğlandur ikizdir ula ikizdur”

“ Ula uşağum doğri mi “

“ Heee heee doğri doğri”””

“ Ula kurban oldiğum Rabbummm bir aldi iki verdu da görey musun “ dedi ve hızla torununa sarıldı.

Elif ikisinin yanında soluğu alırken Alparslan hızla eşini anlından öptü. “ Ben istedim bir göz Allah verdi iki göz Elif. Hemde kız kız!!!” Dedi Alparslan heyecanla.

“ Çok şükür Alparslan çok şükür”

“ Sonsuz şükür sonsuz “

Alparslan Elif ve babaannesini eve bıraktıktan hemen sonra hızla Kerimşah’ın yanında aldı soluğu ve hızla sırtına atladı.

“ Dur ulan ne yapıyorsun “

“ Delirdim ulan delirdim “ güldü KerimŞah.

“ Ne oldu lan “

“ Bebeğin cinsiyetini öğrendik”

“ Kız mı yoksa “

“ Kız ulan kız”

“ Ohhh Allah kalbine göre vermiş tebrik ederim kardeşim Allah analı babalı büyütsün.”

“ Abiiiiiii!

“ Ne oldu lan “

“ Abiii birde oğlan var “ KerimŞah tek kaşını havaya kaldırdı “ Nasıl lan “

“ Abi bir değil iki tane ikiz lan ikiz “ dedi kahkahalarla gülerken.

KerimŞah hızla göğsünü Alparslanın göğsüne vurdu.

“ Helalll be helal olsun “ diyerek sarıldı.

“ Ne oluyor lan neyi kutluyorsunuz “ dedi ileriden onlara yaklaşan Necip.

“ İkiz babası oluyorum İkizzzzz” dedi Alparslan bağırarak.

“Siktir lan dalga geçme. “

“ Abi ciddiyim bir kız bir erkek! “ dedi Alparslan.

Necip hızla Alparslan’ın kafasını kolunun altına alarak saçlarını karıştırdı. “ Tebrik ederim lan “

Ali Tahir araçtan inerek arkadaşlarının yanlarına geldi “ Ne oldu lan hepinizin yüzünde güller açıyor “ dedi.

Üç adam yan yana durdu kollarını birbirine bağladı ve birbirine baktı.

“ Söyleyin lan ne oldu ne bu haliniz “ dedi Ali Tahir.

“ Hazır mısın duymaya “

“ Alparslan çatlatma lan adamı. Ne bu haliniz vallahi iyi bir şeyler duymaya ihtiyacım var söyle ne söyleyeceksen”

“ Bir şartla”

“ Ulan onlara şart mı sundun söylesene “

“ Olmazzzz “

“ Tamam lan söyle “

“ Alırım tekneni “

“ Ulan bana bak eğer verdiğin habere değmezse yakarım çıranı”

“ Veriyor musun vermiyor musun “

“ Tamam lan senin olsun söyle “

“Ali Tahir !! İkiz amcası oluyorsun. Bir kızım bir oğlum oluyor “ dedi heyecanla.

“ Lannnnn!!! Ciddi misin sen ?” diyerek hızla Alparslan’ın boynuna sarıldı.

“ Ciddiyim lan ciddiyim bugün hastanedeydik” dedi.

“Tekne feda olsun be yeğenlerime “ dedi gülerek.

Dört adam heyecanla bu haberi kutlarken ofise doğru yürümeye başladılar. Ofise yetiştiklerinde

“ Bana bak lan ne yedin içtin hepimize söyleyeceksin. ikiz çocukların sırrını vereceksin bize” dedi Necip şakayla karışık.

Hepsi hep bir ağızdan gülerken Serçenin nefes nefese odaya girmesi ile bir anda ona döndüler.

 

Loading...
0%