@dileknars1
|
RAMAN SARUHAN: Raman Raman ... Gördüğüm bilmem kaçıncı rüyadan adımın çağrılması ile uyandım. İlk başta hala rüya gördüğümü zannetsem de değildi. Çünkü hiç durmadan biri beni çağırıyordu. Vücudumda ki ağrı ve sızlamaları umursamayarak yerden kalktım. Kırık dökük pencereni açmaya çalıştım. Pencerenin kulpu elimde kaldığında halime gülmeye başladım. Diğer pencereye gidip, pencereyi açtım kafamı uzattığım anda kafama bir şey çarptı ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum. Sanırım bu sefer ölüyordum hatırladığım son şey beyaz bir ışık ve devamı sonsuz bir karanlıktı. Biri başıma gelmiş beni dürtüyor bir şeyler söylüyordu. Bir kız sesiydi ama kimdi anlayamadım. Yavaşça gözlerimi aralamak istediğimde başımda bir zonklama hissettim. Sanki beynimi yerinden söküyorlardı. Bir kez daha denediğimde gözlerimi açar açmaz bana korku ile bakan bir çift mavi göz gördüm. Bu dün beni kurtaran kızdı ama onun burada ne işi vardı benden ne istiyordu anlamlandıramadım. Benim gözlerimi açtığımı görünce hemen bana sıkı sıkı sarıldı . Bu garip bir histi ilk defa biri bana bu kadar yaklaşmıştı. Ailemden kimse bana sarılmazdı şimşekten korktuğum gecelerde bile kendi kendime sarılır uyurdum. Ne bana sarılan ne de saçlarımı okşayan biri olmuştu hayatımda şimdi ise biri sarılıyordu. Dur hareket etme sakın ambulansı aradım gelecekler birazdan. Özür dilerim benim yüzümden oldu hep. İyisin dimi konuşabiliyorsun. Beyin travması geçiriyor olabilirsin fazla hareket etme. Ay bir de sarıldım ben sana inşallah bir şey olmamıştır. Zorlukla nefesimi bulduğumda iyiyim neden geldin buraya . Bana ne oldu ayol at tepmiş gibi hissediyorum kendimi dedim. Güldü yok at değil azcık ben teptim galiba dedi. Bu sefer ikimizde güldük. Değişik bir kızdı ama bir yandan güvende veriyordu ilk defa biri evime gelmişti ve benim için endişelenmişti . Neden benimle ilgileniyordu onu bir türlü anlayamadım. Ambulans geldiğinde beni Sedyeye bindirip götürdüler. Ancak görevliler gelince kafam daki bezi fark edebildim . Kafam kırılmıştı hastaneye gelince hemen beni tomografi ye aldılar kafa tasımda bir kaç kırık vardı. Dila bana sesini duyuramayınca pencereye küçük bir taş atmak istemiş ancak ben pencereyi açınca taş kafama gelmiş .Yere düşerken ortada duran kırık masanın kenarına kafamı çarpmışım. Günlerdir yetersiz beslendiğim ve yorgun olduğum için de kafamda bu kadar kırık meydana gelmiş. Artık kafamda kırılmadı demem 😂 Bir gün boyunca burada kalacakmışım . Ben Dila beni burada bırakır gider zannediyordum ama bütün gün ve gece benimle birlikte kaldı. Birlikte birbirimizin hayatından bahsettik ben neden o evde kaldığımdan kim olduğumdan bahsettim. O da biraz kendinde bahsetti. Ailesinden hiç bahsetmese de pek üzerinde durmadım. Neleri sevip sevmediğimi sorduğunda çok şaşırdım yıllar sonra ilk defa biri benim neyi sevip sevmediğimi sormuştu. En sevdiğim şeyin elbise tasarlamak olduğunu, en sevdiğim yemeğin mantı olduğunu, hiç yemek seçmediğimi , en sevdiğim renginde lila olduğunu söyledim. Onun da en sevdiği şey kitap okumakmış biraz klişe gelse de ilerleyen zamanlarda neden böyle dediğini anlayacaktım. Ciğer yemeğini yemezmiş onun dışında yemek seçmezmiş , zeytin yağlı sarmayı da çok severmiş. En sevdiği renk siyah ve kırmızıymış. O gün bir çok şey hakkında konuştuk ve gülümsemem hiç silinmedi dudaklarımdan artık çenem ağrımaya başlamıştı. Susturan vuran olmayınca konuşmak çok güzel oluyormuş. Yıllarca susunca konuşmamı durduramıyordum arada onu sıkıyor muyum diye bakıyordum. Ama hiç şikâyetçi değildi benimle birlikte o da gülüyor konuşuyordu onun bu halini görünce içim rahatladı. Öğlen ve akşam verilen hastane yemeğini birlikte yedik ilk defa biri beni karşısına almış yemek yemişti. Babam yemekte konuşulmaz diyerek yemek masasında konuşmamıza izin vermezdi. Bu yüzden küçüklüğümden beri bir iki lokma yer kalkardım. Yurtta da sürekli benimle alay edildiği için bir iki lokma yer kalkardım. Bu yüzden yaşıma göre çelimsiz ve sıskaydım. O gün ben bir şey anladım yemek yerken konuşmak çok eğlenceliymiş. Yediğimiz o yemek hiç bitmesin istedim. Bu kız bana bir ilki daha yaşatmıştı. Akşam yemeğinden sonra youtube da muhteşem yüzyıl ve kösem sultanın eski bölümlerini izledik. Kâh güldük kâh ağladık bir şey daha anladım ki benim hayatım boyunca mutlu olduğum ve hiç bitmesin dediğim an bu zamandı. Ama maalesef hayatın gerçeklerine dönme zamanım gelmişti. Ne yazık ki sabah olmuştu ve buradan çıkacaktık yine o izbe yere dönecektim. Dila ile birlikte hastaneden çıktığımızda ayrılacağımızı düşünürken o koluma girdi ve birlikte üniversitenin kampüsüne ilerledik. Kampüsün girişindeki kafeterya ya girdiğimizde orada bulunana herkesin gözü bizim üzerimizdeydi. Okulun en popüler kızı ve ucubesiydik. Beni boş bir masaya çekiştirerek önce beni koltuk gibi olan sandalyeye oturturdu sonra kendisi oturdu. 4 senedir bu üniversitedeydim ancak ilk defa buraya oturabiliyordum. Çünkü ne zaman oturmaya kalksam izin vermez kovarlardı. Şimdi ise rahat rahat oturuyordum. Kimse bir şey diyemiyordu özellikle Ferit ile Boris bana öfke ile bakıyorlardı. Dila elinde iki tost , poğaça, simit, açma ve çay ile geldi. Getirdiklerine bakıyorken " Hangisini sevdiğini sormayı unutmuşum bende hepsinden aldım hadi yiyelim dedi. Simitten biraz kopararak yemeğe başladım. Çok güzeldi simiti ilk defa yemiyordum ama ilk defa bana değer veren biri tarafından alınmış bir şeyi yiyordum. Dila benimle bir daha görüşür mü bilmiyorum ama arkadaş olmamızı çok istiyorum. Keşke hayatımdan hiç gitmese demekten kendimi alamıyordum. 3 bardak çay içmiş ve tepsideki her şeyi silip süpürmüştüm. Dila sadece tostu yemiş 2 tane de çay içmiştim her şeyin parasını Dila ödediği için kendimi kötü hissetsem de şu an param olmadığı için bir şey yapamıyordum. Üniversite bursum yatınca bende ona bir şeyler ısmarlarım diye düşünüyordum. Kahvaltıyı yaptıktan sonra Dila ya daha fazla yük olmamak için eve geçeceğimi söyledim. Ama Dila izin vermedi beni de yanına alarak yurt müdürünün yanına geldi. Yurt müdürü beni görünce yüzünü buruştursa da Dila var diye sesini çıkarmadı. Dila söze girerek müdüre " Hocam Raman sizinde bildiğiniz gibi bizim üniversitenin moda tasarım bölümünde okuyor ama kalacak bir yeri yok. Daha önce erkek öğrenci evinde kalıyormuş ama arkadaşları ile anlaşmadığı için oradan çıkmak zorunda kalmış." Biliyorum Dila ama maalesef erkek öğrenci evinde başka boş oda yok o yüzden gelecek seneyi beklemeli yer olursa gelebilir. "Hocam erkek öğrenci evinde yer yok ama bizim kız öğrenci evinde iki oda boş onlardan birinde Raman kalabilir. " Ne diyorsun sen Dila orası bir kız öğrenci evi nasıl kalacak. Hem diğer kızlarda bu durumu kabul etmez. "Hocam önce bir dinleyin biz dördüncü katta kalıyoruz bizim katta sadece iki oda var bir de teras . Bizim odanın karşısındaki oda boş sürekli rutubet oluyor diye hiç bir öğrenciyi yerleştirmediler terasa da kimse çıkmıyor yani şikayetçi olacak kimse yok. Hem bizim kızlarda ramandan rahatsız olmazlar lütfen izin verin bu çocuk sokakta mı kalsın." Dila olmaz dedim kızım. Tam söze girip Dila boş ver ben idare ederim diyecektim ki Dila izin vermeyerek tekrar söze girdi. "Hocam hani bu üniversite de hiç bir öğrencinin mağdur olmasına izin vermezdiniz. " Dila sadece sorun bu da değil Rama'nın ortalaması çok kötü biliyorsun ki sizin yurda ortalaması yüksek olanları ve sporcu bursuna sahip olanları alıyoruz. Rama'nı kabul edersem diğer öğrencilere haksızlık olur. "Hocam Raman ortalamasını yükseltebilir çalışınca yapılmayacak hiç bir şey yok. Hem diğer öğrenciler neyi kıskanacak rutubetli bir odayı mı hiç sanmıyorum. İzin verin hocam size söz veriyorum Raman gelecek dönem 3 ortalama ile dönemi bitirecek alttan aldığı dersleri de geçecek. " Dila... "Hocam lütfen anahtarı verin merak etmeyin kimse sizinle ilgili konuşmayacak bu konuyu dile getiren olursa ben hallederim siz hiç düşünmeyin." Müdür çekmecede bulunan anahtarı çıkararak Dila ya verdi. Dila yüzünde bir gülümseme ile anahtarı alıp teşekkür etti. Beni de peşine takarak öğrenci evine kadar geldi. İçimde biraz korku olsa da Dila ya güvenerek öğrenci evinin bahçesine girdim. Öğrenci evi eski tip bir yapı gibi görünse de güzel restore edilmişti. Burası önceleri yurt gibi tek tek oda olarak tasarlanmıştı daha sonra öğrenciler rahat etsin diye öğrenci evine çevirmişler her katta 3-4 oda var her oda da 3-4 oda bulunmakta. Bu şekilde hem daha rahat ediyorlar hem de banyo gibi ihtiyaçları daha kolay karşılıyorlar. Bunları bilmenin sebebi erkek yurdunun da aynen bu sebep ile değiştirilmiş olmasıdır. Bahçede oturan kızlar bana tuhaf tuhaf baksa da yanımda Dila olduğu için kimse bir şey demedi. Birlikte dördüncü kata çıktık, üç tane kapı vardı beni biraz daha eski görünen kapının önüne getirdi. Yeni bir başlangıcın eşiğindeydim ne olursa olsun o izbe yerden iyidir diyerek Dila nın arkasından besmele ile eve girdim. ********************************************************************************************************
|
0% |