MASAL GÜRSOY:

Düğün hazırlığı son hız devam ediyordu. Bu gün kına gecesi yarında düğün vardı . Selinin mutlu olduğunu görsem de gözlerindeki boşluğu fark edebiliyordum.

Evet serkanı seviyordu ama bu sevginin aşk boyutunda olduğunu zannetmiyordum. Çünkü yengem hala abime aşıktı .

Bunu anlamak için müneccim olmaya gerek yoktu. Çoğumuz için bu durum saçma gelse de hepimiz böyleyizdir.

Alışkanlıklarımızı bir anda atamıyoruz.

Yengem gözlerini açar açmaz abimi gördü onu sevdi aşık oldu. Bir anda unut diyemeyiz çünkü istese de bunu yapamaz.

Yaşadığımız hiç bir şeyi unutamayız bizim yüreğimizde bir iz olarak kalır anılar. En ufak bir kıvılcım alevlendirir o anıları.

Unutamasa da alışacak o izlerle yaşamaya başka çaresi de yok ki abim bir bataklık ,göz göre göre onun tekrardan o bataklıkta boğulmasına izin veremem.

Serkan harika biri onu ne olursa olsun her şeyden korur. Çocuklarla da iyi anlaşıyor onlara bir abi bir kardeş oldu. Rabbim utandırmasın bu birliktelik sonsuza kadar devam etsin inşallah.

Düşüncelerimi bölen şey Mert’in dan diye odaya dalması oldu. Yuh kapısız yerden çıktın galiba mert . İnsan bir kapı çalar müsait misin der.

- Aman abla sanki bir şey yapıyorsun sevgilin olsa sizi basmamak için kapıyı çalardım ama oturmuşsun buraya boş boş duvara bakıyorsun . Bu gidişle zaten evde kalacaksın sonun hep duvara bakmak olacak .Onu bunu boş Verde kırmızı kravatımı gördün mü?

- Sen ablanla nasıl konuşuyorsun geri zekâlı bak alırım ayağımın altına diyerek terliğimi gösterdim.

-Hafifçe yutkunup gülümsedi. Kravatım...

-Evet gördüm mert iki atlının önünde son hız gidiyordu. Mert beni kirli yığının içinde bulsun diyordu.

-Ha ha çok komik abla gülmekten öldüm.

- Zevzek git dolabına bak alt çekmecededir.

-iyi bakayım bu arada sen niye hazırlanmıyorsun bak yeşil elbiseni giy o sana çok yakışıyor kına gecesinde ki kadınlar seni o elbiseyle görünce kıskançlıklarından çatlar.

- Sus be git hadi bir an önce hazırlanalım da çıkalım .

- Valla ben hazırım sen kendine bak.

Allahım ben ne suç işledim de benim başıma bu belayı verdin.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle onu almak için kalktım ayağa. Kimden geldiği belliydi gölge mesaj atmıştı. Neden bilmiyorum ama bu adama güvenmeye başlamıştım. Bana kendini tanıtmamış olsa da onunla konuşmak bana huzur veriyordu .

Gölge; Günaydın gün ışığım . Senin için güvenliğe bir şey bıraktım onu al lütfen.

Masal; Ne bıraktın demeyeceğim çünkü zaten söylemiyorsun.

Gölge; müstakbel kocanı ne kadar iyi tanıyorsun öyle.

Masal; hop hop ne oluyoruz ,kendine gel istersen engel geliyor.

Gölge ; yok yok gelmesin bir anda ağzımda kaçtı . Heyecan yaptım galiba.

Masal; iyi şimdilik inanmış gibi yapacağım.

Gölge ; öyle yap güzelim. Bu arada çok güzel olmuşsun bu pijamayla.
Gördüğüm mesaj ile dilim lal oldu bu adam nasıl görüyordu beni. Ayağa kalkıp bir sağa bir sola baktım, en son pencereden dışarıyı gözetledim. Tekrar telefona dönüp Acele acele bir şeyler yazdım.

Masal; yuh sen ...nasıl ....
Evime kamera mı yerleştirdin ne yaptın
Korkmaya başladım senden.

Gölge; sakın korkma , benden sana asla zarar gelmez .

Masal; nasıl güvenebilirim ki sana daha kim olduğunu bile bilmiyorum.
Karşıma da çıkmıyorsun zaten.
Bence sen beni işletiyorsun. Mert yoksa sen misin eğer sensen seni gebertirim.

Ömer de olabilirsin bana iyi görünmeye çalışıp beni kandırırıyorsundur,belki de bir sapık ya da bir katil...

Gölge; hey hey bir yavaş neler kurdun öyle iki dakika da kafanda. Bir Mert değilim, ömer iti hiç değilim. Ayrıca kırıldım beni ona nasıl benzetirsin .

Masal ; Sapık ve katile hiç bir şey demedin.

Gölge; sapık ya da katil olsam sence şimdiye kadar bunu yapmaz mıydım.

Masal; Ama inkar da etmedin.

Gölge ; çıldırtma beni masal BEN KATİLDE SAPIKTA DEĞİLİM.

Masal; aman be ne bağırıyorsun. Tamam değilsin inandık.

Gölge; iyi

Masal; iyi

Gerizekalı ne olacak insan bir der kim olduğunu değişik fikirlere kapılmam normal değil mi.

Gidip banyo da üstümü değiştirdim beyaz pantolon ve siyah gömlek giyip aşağıya indim.

Mert nereye gittiğimi sorsa da geleceğim birazdan diyerek aşağıya indim. Bakalım gölge denilen insan müsveddesi bana ne almış.

Öküz ne olacak bana bağırmasını hazmedemiyorum. Teknik olarak sesli bağırma olmasa da yazılı olarak bağırmakta ayıp bir şey sonuçta.

Güvenlikteki Ali abiye selam verip bana gelmiş olan büyük kutuyu alıp yukarıya çıktım. Üstün de bir şey yazmıyordu.

Odama çıkıp hemen kutuyu açmaya başladım. İçinden çıkanlar beni şoka uğrattı. Bir tane çok güzel elbise ve ayakkabı vardı.

Ama neden böyle bir şey yapmıştı. Elbiseyi çok sevsem de bunu kabul edemezdim . Onu tanımıyordum bile. Telefonu elime alıp ona yazmaya başladım.



Masal; ne demek oluyor bu ben bunu kabul edemem.

Gölge; neden edemezsin.

Masal; kusura bakma ama ben tanımadığım insanlardan hediye kabul edemiyorum.

Gölge; ha ha yani diyorsun ki illa kendini bana tanıt.

Masal; yani sence de artık zamanı gelmedi mi ?

Gölge; sen çok zeki bir kadınsın.

Masal; e ne diyorsun bay gölge artık şu ismini değiştirme zamanımız gelmedi mi.

Gölge ; geldi güzelim geldi.

Masal; ne ben yanlış görmedim değil mi?

Gölge ; hayır doğru görüyorsun.

Yarın düğün de bu elbiseyi giy senin kavalyen bizzat ben olacağım. Birlikte dans edip tanışacağız olur mu ?

Masal; seninle dans edeceğimi nereden biliyorsun.

Gölge; yani çirkinsem benimle dans etmez misin?

Masal; yok ben insanların dış görünüşünü umursamam.

Ama senin gibi bir öküzle dans etmek ister miyim bilemedim.

Gölge; sen bana öküz mü dedin ben mi yanlış görüyorum.

Masal; evet doğru görüyorsun . Bana bağırdın yani yazarak bağırdın ne bekliyordum.

Gölge; vay arkadaş bütün kadınlar mı aynı olur yazdığım yazıya trip atılır mı.

Masal ; atılır tabi teknik olarak bağırdın bana . Kaç tane kadın tanıdın da bu kanıya vardın. Ayrıca beni başka kadınlarla aynı kefeye neden koyuyorsun.

Gölge; Allah’ta beni kahretsin ya.
Masal...

Masal; Amin canım amin.
Ne

Gölge; güzelim bir sakin mı olsan.

Masal; ben sakinim sen konuştukça batıyorsun.

Gölge; acaba sen regl falan mı olacaksın yanlış anladın beni.

Ay olsam ne yapacaksın acaba sıcak su torbası mı getireceksin. İçten içe gülsem de onu sinir etmek için yazmaya devam ettim. Bu durum hoşuma gitmişti.

Masal; yooo biz kadınlar her şeyi doğru anlarız .
Her şeyi neden ona bağlıyorsunuz ki belki de sorun sizdedir.

Gölge; tamam haklısın ben öküzlük ettim özür dilerim.

Masal; tamam sorun değil.

Gölge; ikizler misin sen.

Masal; ha ha hayırdır astrolog musun yoksa.

Gölge; değilim az önce trip atıyorken bir anda değiştin de o yüzden dedim.

Masal; ha o yüzden , yok boğa burcuyum ben. Sen ne burcusun?

Gölge; Aslan.

Masal; hım iyi. Neyse sonra görüşürüz ben kınaya hazırlanayım.

Gölge; tamam sana kolay gelsin.

Masal; sağol.

Gölge; masal.

Masal; ne

Gölge; zaten çok güzelsin daha fazla güzel olma katil değilim ama bu değil katil olamam demek değil. O yüzden mahpushane yolu gözleme.

Masal; ha ha bekleyeceğimi nereden biliyorsun ki?

Gölge; beklemez misin.

Masal; yoo tanımadığım insanları beklememek gibi bir huyum var biliyor musun.

Gölge; biliyorum biliyorum tanışacağız.

Masal; iyi tanışınca konuşuruz bu konuyu.

Gölge ; olur kır çiceğim.

Gölgeyi sinir etme seansım bitince dolaptan kırmızı elbise mı alıp kıyafet çantasına yerleştirdim. Çantamı da hazırlayıp aşağıya indim.

Mert koltukta oturmuş telefonla uğraşıyordu. Geldiğimi hissedince oooo abla gelebildin sonun da ya ağaç oldum neredeyse meyve veriyordum .

Kes zevzekliği hadi çıkalım.

Olur sultanım kızma sen diyerek gelip elini omzuma attı.

Hadi bakalım gidelim.
Evden çıkıp arabaya bindiğimde mertte yanıma oturmuştu.

Sessiz sedasız bir yolculuk yaptık. Çünkü mert yine telefona gömülmüştü kesin bir şeyler karıştırıyordu . Ama şimdilik üstüne gitmek istemedim.

Merti Serkan abinin evine bıraktım. Hep birlikte sıra gecesi yapacakları yere gideceklerdi.

Bende kuoföre geçip hanımlara selam verip hemen oturdum boş yere.
Selin ve ben dışında kız tarafından kimse yoktu zaten. Erkek tarafından dört kişi vardı. Herkes hazırlanmış beni bekliyorlardı.

Saçıma sıkı topuz yaptırıp üstümü giyinmek için diğer odaya geçtim.



~Masalın Elbisesi Temsili~
Hazır olunca çıktım dışarı herkes bana bakıyordu.
Selin “ ama bu haksızlık benden daha güzel olmuşsun .”

Estağfurullah yenge sana ne yaparsam yapayım yetişemem.

Selinin kayınvalidesi oturduğu yerden kalkıp bize doğru geldi. Maşallah kızım ikinizde çok güzel olmuşsunuz diyerek birer tane nazar boncuğu taktı.



~Selinin Bindallısı Temsili~

Teşekkür ederiz dedik aynı anda bu halimize gülmeye başladılar .

Hep birlikte kınayı yakacağımız yere geldik. Mekan çok güzel süslenmişti.



Akrabalarımızın bir kısmı buradaydı. Bazıları bu düğüne karşı çıkıyordu.

Özellikle amca tarafı neymiş abimin eşini nasıl başkası ile evlendirirmişiz.

Ulan abim adam olsaydı da sahip çıksaydı karısına ve çocuklarına.

Abim onca şey yaptı biz onca şey yaşadık kimse haliniz ne demedi.

Şimdi bizi eleştirmeye kalkıyorlar. Acayip sinir oluyorum böyle insanlara.
Kimsenin bu günü mahvetmesine izin vermeyecektim.

Babaannem gelinin annesi olarak selin ablanın kınasını yaktı.

Kayınvalidesi de eline birer Reşat altın bıraktı.

Az sonra bütün heybetli ile içeri Serkan abi ve beraberinde Erdem, Emir ve Mert girdi. Ne kadar yakışıklı olmuşlardı bunlar.

Serkan abinin de serçe parmağına kına yakılınca hep birlikte oyunlar oynadık. Önce selin abla ile karşılıklı oynadılar. Sonra hep birlikte horon teptik. En son da Serkan abi ve amcasının oğlu bıçak horunu oynadılar.

Her şey o kadar güzeldi ki bir şey olacakta bu mutluluk bozulacak diye tetikteydi. Mekanın kapısında 20 den fazla koruma bekletiyordum.

Abimin bir şey yapmasından korkuyordum. Aslında bir şey yapamazdı ama Serkan abi ile selin mutlu günlerini kötü hatırlamamasını istiyordum.

Yarın gölge ile tanışacak olmakta çok korkutuyordu beni. Şu kısacık zamanda ona çok alışmıştım.

Kına gecesi bittikten sonra akrabalarımızı otele yerleştirdik, bir kısmını bize götürdük. Her yer ana baba günüydü. Saat gece yarısını vururken kendimi odama atabildim.

Telefonu çıkarıp şarja takacağım zaman gölgeden gelen mesajları gördüm.

Gölge; seni kıskanmalı mıyım?

Çok güzel olmuşsun çiçeğim.

Yarın için çok sabırsızlanıyorum.

Seninle sabaha kadar dans edebilirim.

Masal; iyi geceler gölge yarın karşıma çıkmaya cesaret edersen seninle sabaha kadar dans etme sözü verebilirim. Tabi sapık ya da katil değilsen 😉

Gölge; Ben sözümü aldım, yarın inkar edersen herkese beni kandırdı derim.

Masal; Aman Allahım ne yapacağım ben şimdi.

İyi geceler gölge yarın görüşürüz.

Gölge; iyi geceler güzelim görüşürüz.

Bu arada iyi duşlar sana.

Masal; Ne sen nasıl ...

Gölge; kızma hemen sadece tahmin ettim.

Masal; etme sanane ne yapacağımdan.

Gölge; tamam tamam kızma , hemen çıkardın pençelerini.

Görüşürüz.

Masal; yarın karşıma çıkınca gösteriririm sana.

Gölge; ne göstereceksin bak heyecanlandım şimdi.

Masal; engel nasıl atılır onu göstereceğim. Ama telefonla değil hayattan engellemeyi göstereceğim.

Gölge; tüh ya bende heyecanlanmıştım. Neyse daha sonra gösterirsin düşündüğümü.

Masal; terbiyesiz seninle gece gece uğraşamam bay öküz.

Gölge; neyse ben seni daha fazla tutmayayım yarın görüşürüz kır çiceğim.

Masal; görüşürüz
Yazarak telefonu şarja taktım.

Hızlı bir duş alıp kendimi yatağa attığım da gece 2 ye geliyordu. Kendimi uykunun ve karanlığın kollarına bıraktım. Yarının bana sunacaklarından habersiz.
****************************************************