Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Tanıtım&

@dilhun

Kitabımın tanıtım bölümüyle karşınızdayım. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

***

Mart ayının ortalarında güneşli bir pazartesi günüydü. Ankara'nın en işlek caddelerinden birindeki yatırım şirketinin ofisinde sekreterin acı çığlıkları yankılandı , kadın gördüklerinin dehşetiyle avazı çıktığı kadar polisi arayın diye bağırıyordu. Öğle molası yeni bitmişti , çalışanlar masalarına yeniden kurulmuş işlerine koyulmuşlardı. Hepsi duyduğu seslerle yerlerinden ayaklandı.

On dakika geçmemişken ofisi polisler doldurmuştu. Şirket müdürünün odasının kapısına olay yeri şeritleri çekilmişti , içerideki görüntü kan donduran cinstendi. Olay yeri bozulmasın diye polisler pencereyi açamamıştı bu yüzden yerde oluşan kan gölünün yaydığı koku tüm koridora yayılmıştı.

Binanın önüne hızla siyah bir Mercedes yanaştı. Şoför hemen araçtan inip sağ arka kapıyı açtığında tüm polislerin gözü arabaya döndü. Savcı Süreyya Kılıç otoriter duruşunu pekiştiren simsiyah takımı ve bordo topuklu ayakkabısıyla saçlarını savurarak indi arabadan. Olay yeri için gelmişti. Sinan baş komiser bu taraftan savcım diyerek binanın girişine yönlendirdi onu. Süreyya hızlı adımlarla binaya girdi , asansörler çalışmadığı için üçüncü kata merdivenlerden aynı hızla çıktı. Olay yerine yaklaşırken burnuna gelen kokuyla yüzünü buruşturdu. Üç yıldır bu işi yapıyordu ama kan kokusuna hala alışamamıştı , midesini bulandırıyordu. Ceketinin iç cebinden çıkardığı mendili ağzına ve burnuna tutarak polislerin peşinden ilerledi. İçeri gireceği sırada odanın kapısında yazan isme takıldı gözleri.

Genel Müdür Ferhat Yıldız

Buraya kadardı her şey , adı , mal varlığı , unvanı , ailesi ; her şeyi geride bırakmıştı içerideki adam. Artık onlar için katili bulunması gereken bir maktulden ibaretti Ferhat Yıldız. Kapıdan girdiği anda gözüne çarpan ilk şey yerdeki kan gölü oldu. Maktulün üstünü mavi örtüyle örtmüşlerdi. Masanın önünde yere yan şekilde uzanmış cesedin üstündeki örtüyü kaldırmalarını işaret etti eliyle. Konuşacak durumda değildi hiçbiri. Herkes bir an önce odadan çıkmak için can atıyordu.

Mavi örtü kalktığında dehşete düşüren görüntü gözler önündeydi , adam baştan ayağa kanla kaplıydı sadece yüzü kandan arınmıştı ve bembeyaz duruyordu. Kalbinden vurulmuş ya da bıçaklanmış olmalıydı. Kan hala göğsünden sızmaya devam ediyordu. Süreyya ,ufak bir göz yanılmasından sonra maktulün göğsünde saplanmış duran bıçağı gördü. Bıçak çıkarılmamış olmasına rağmen kan hızla akmaya devam ediyordu. Tam kalbine denk gelmiş olmalıydı.

Savcı Süreyya ve baş komiser Sinan aşağı indiği zaman , baş komiser olay yerinin ilk izlenimini paylaştı. "Savcım ,olay öğle arasında olmuş , moladan dönen sekreteri bulmuş adamı, kamera kayıtlarını incelenmek için gönderdim , memur arkadaşlar çalışanların ifadesini alıyor şimdi , şirketin üst düzey isimlerine haber verildi , yarın ifadelerini alırsınız."

Süreyya'nın aklına yukarıdaki görüntü geldiğinde "Kalbinden bıçaklanmış sanırım." diye izlenimi paylaştı. Çok fazla kan olduğu için başka bir cisminde saplanmış olma ihtimalini göz ardı edemezdi.

"Olay yeri bıçaklanma olduğunu doğruladı. Kalbinden tek bir darbe almış , boğuşma izi de yok dediler ama otopsi sonuçlarını bekleyeceğiz. Çok fazla kan var , delil bulmayı zorlaştırıyor." Büyükçe bir bıçakla bıçaklandığını düşünüyorlardı ama bıçağın boyutu hakkındaki en net bilgiyi otopsi sonuçları söyleyecekti.

"Bana infaz gibi geldi , rakip şirketlerin işi olabilir , bu konuyu araştıralım." İnfaz olduğunu düşünüyordu ama neden ofisinde yapıldığına dair bir fikri yoktu. Bu tarz işler için tenha yerler seçilirdi. Ankara'nın göbeğinde , gündüz vakti adam öldürmek büyük bir cesaretti.

"Tabi savcım." Süreyya , baş komiserden onay aldığı zaman kenara park etmiş aracına yöneldi. Siyah Mercedes boş yolda kayarcasına ilerleyip gözden kayboldu.

Ferhat Yıldız cinayetinin faili aylar geçmesine rağmen bulunamadı , dosya delil yetersizliğinden kapanacaktı. Savcı Süreyya'nın faili meçhul cinayet dosyaları bununla kalmadı , ilerleyen iki ayda yeni iki dosya daha eklendi. Süreyya bu üç olayın birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyordu , elle tutulur hiçbir kanıtı yoktu sadece içini kemiren şüpheleri vardı. Seri katil işine benzemiyordu , seri katillerin ritüelleri olurdu , bu cinayetler aynı şekilde bile işlenmemişti.

Ortada üç tane dosya vardı , faili bulunamayan cinayetler ve ucu hiçbir yere dokunmayan kanıtlar... Bu işin sonunun nereye varacağını kimse tahmin edemezdi.

Olay sadece basit cinayetlerden mi ibaretti yoksa bu işin ucu daha karanlık noktalara kadar ulaşıyor muydu? Bulunan delillerin izinden katile ulaşabilecekler miydi? Cinayet dosyaları çözülene kadar bu yolda karşısına kimler çıkacaktı? Süreyya tüm bu sorularla haftalarca zihnini meşgul etti. Ta ki aklına farklı bir çözüm yolu gelene kadar...

Loading...
0%