@dilos_mavi
|
Oturup kemerimi takarken Aslan Bey' de paketinden bi dal alıp ucunu ateşledi. Benimde canım çekmişti. Ben dudağından çıkan dumana bakarken Aslan Bey'de bana döndü. 'Rahatsız mı oldunuz?' dedi. Açıkçası bunu sormasını pekte beklemiyordum. 'Yoo hayır, bende kullanıyorum.' dedim. Başını anladım dercesine salladı. Bende önüme dönüp tabletten günün özetini geçtim..
Şirkete gelince direk 5. kata çıktık. Odaya doğru geçerken Aslan Bey bana dönüp, 'İstersen terası kullanabilirsin.' deyin anlamadığımı belirtircesine baktım. Oda anlamış olacak ki devam etti konuşmaya. 'Sigara için.' diye devam etti konuşmasına. Garipsemiştim. Neden benim sigaramla ilgileniyordu ki? Ben illa içecek bir yer bulurdum. 'Anladım efendim o zaman ben kahvenizi de alıp geliyorum.' deyip hemen uzaklaştım. Koridorun sonunda beni kocaman bi teras karşıladı. Hemen geçip sigaramı tüttürdüm. Sahi, uyanalı kaç saat olmuştu da ben hala tek bi dal bile sigara içmemiştim. Sigaram bitince Aslan Bey'e ve kendime kahve yapıp odamıza doğru ilerliyordum. Evet odamız çünkü bende o odada çalışıyordum ve ortak çalışma alanımız olduğu için de bizim odamızdı. Ben bu saçma sapan düşüncelerimden sonra elimdeki tepsiye dikkat ederek kapıyı tıklattım. İçerden 'Gel.' lafını duyunca direk içeri geçtim. Önce Aslan Bey'in kahvesini önüne bırakıp kendi masama doğru adımladım. Tam oturacakken Aslan Bey, 'Ahmet Bey'lerle olan toplanı kaçtaydı Yeşim?' diye bi soru yöneltince, 'Saat 11'de efendim.' diye yanıtladım sorusunu. Anladım dercesine kafasını sallayınca bende yerime geçip oturdum. Kahvemi yudumlarken bi önceki asistanın tuttuğu notlara göz atıyordum. İllaki işime yarar bi bilgi olurdu içinde. Çünkü asistanlık kim ben kim? Ne anlarım yani. Bu işi bile neden kabul ettim diye kendimi de sorgulamadım değil yani. Ben öyle önümdeki dosyalara dalmışken, 'Hazırsan çıkalım Yeşim. Aksi takdirde toplatıya geç kalacağız.' diye kinayeyle konuşan Aslan Bey'e dödüm hemen. 'Kusura bakmayın efendim dosyalara dalıp gitmişim, hemen toparlıyorum.' deyip ayaklanmam bir oldu. Ben yanıma alacağım dosyaları ayıklarken kapı birden açılmıştı. Merakla kapıya doğru dönüp baktığımda içeri giren, ortalama 1.70 75 boylarında, çakma kızıl, üstünde minicik pembe bir elbiseyle, ki asla minicik dememe aldanmayın o kada kısaydı ki neredeyse kalçaları görünecek gibi duruyordu. Yürürken odada yankılanan tek şey topuku ayakkabısının tıkırtı sesleriydi. Benim olduğum tarafa göz ucuyla bile bakmadan direk Aslan Bey' e doğru yürüdü. Çantasını masaya bırakıp cilveli bi edayla patronuma doğru yaklaştı. Tam eğilip öpecekken Aslan Bey ani bi hareketle kendini geri çekip kızkınca kadına baktı. 'Senin burda ne işin var Selin?' diye resmen dişlerini sıkıp tıslayarak konuşmuştu. açıkçası şuanki görüntüsü ve ses tonu beni baya bi korkutmuştu. 'Seni özledim hayatım neden kızdın ki?' diye ağzını yaya yaya dudağını büzerek konuştu Selin denen kadın. Demek ki sevgilisiydi. Açıkçası hiç haz etmemiştim. 'Seni daha kaç kere uyaracağım Selin? Bu ne rahatlık? Şirkete rahat rahat gelmeni geçtim, dan diye odaya dalıyorsun. Derhal şirketimi terk et.' diye resmen kükredi Aslan Bey. Daha sonra bana yönelip, 'Hadi Yeşim çıkalım.' dedikten sonra bana doğru gelmeye başladı. Bende hemen masadaki çantayı alıp ona doğru adımladım. Selin beni yeni fark etmiş olacak ki direk bana dönüp beni süzmeye başladı. Resmen kadının gözlerinden ateş fışkırıyordu. Biz odadan çıkarken Selin arkamızdan seslenirken Aslan Bey arkasını dönmeye bile tenezzül etmemişti. Ben tam dönüp bakacakken buna engel olan Aslan Bey'in bel boşluğumda duran eli mani oldu. Şaşkınlıkla dönüp Aslan Bey'e bakarken o hiç bişey olmamış gibi sadece 'Yürü.' diye emredip, belimdeki elinin baskısını arttırarak beni asansöre doğru yöneltti. Asansöre binmemizle kendimi hemen geri çekip elinin boşluğa düşmesine sebep oldum. Vücudum kasılmış ve de huylanmıştım. Sinirim de epey bozulmuştu. Sedece gözlerimin içine bakıp hiçbir şey demeden önüne döndü. Asansörden inip doğruca şirketten çıktık. Bizi kapıda bekleyen araca önce Aslan Bey sonrasında ben bindim. Bu defa şoför vardı, bu yüzden ikimizde arkaya oturmuştuk. Aslan Bey camını indirip sigarasını içmeye başlamıştı. Bu adam benden bile çok içiyordu. Bana dönüp paketini uzattı, bende hiç çekinmeden bi dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çantamda çakmak ararken önce Aslan Bey'in elini sonrada yanan çakmağı fark ettim. Ben şaşkınca dönüp ona bakarken çakmağı bana biraz daha yaklaştırdı uyarır gibi bi ifadeyle. Bende vakit kaybetmeden yaklaşıp sigaramı tüttürdüm. Camımı indirip sadece yolu izleyerek sigaramı içtim. Araba şık bi restoranın önünde durunca arabadan inip Aslan Bey'in yanına doğru adımladım. Birlikte içeri girince garson rezerve ettiğim masaya kadar bize eşlik edip gitti. Ahmet Bey ve ekibi hâlâ gelmemişti. 'Yeşim bu toplantı önemli, eğer bi aksilik çıkmazsa direk imzalar atılacak evrakları getirdin değil mi?' 'Getirdim Aslan Bey merak etmeyin.' diyip elimi masadaki dosyanın üzerine koydum, burdalar dercesine. Bu sırada Aslan Bey'de boğazını temizleyip ayağa kalktı bende peşi sıra kalktım çünkü Ahmet Bey'ler sonunda teşrif edebilimişlerdi. Açıkçası ben adamı yaşlı bişey sanıyordum ama genç yakışıklı ve fazlasıyla laubali biriydi kendisi. Herkes selamlaşıp yerine geçince Ahmet Bey, 'Yeni asistanında baya güzelmiş Aslan.' deyince benim bakışlarım direk Ahmet denen dangalağa sonrasında ise kırmızı boğa görmüş gibi bakan Aslan Bey'e döndü. Tam ağzımı açıp cevap verecekken sevgili patronum benden önce atıldı, 'Buraya iş konuşmaya geldik, benim asistanımı konuşmaya değil. Güzel olması da işle alakalı değil. Kaldı ki benim asistanım.' diye bastırarak tane tane ve dişlerini sıka sıka konuştu. Açıkçası şaşırmıştım böyle bi atak beklemiyordum ki Ahmet şerefsizi de beklemiyor olacak ki gözleri yuvarlarından çıkacak gibi oldu. 'Sakin ol şampiyon tamam senin asistanın bişey demedim.' diye cevap verdi. Konu benden kapanıp işe dönünce biraz olsun rahatlamıştım. Tabletimden önemli olan yerleri not tutuyordum lakin çok feci sıkışmıştım. Bakışlarımı patronuma çevirip sadece ona hitaben konuştum. 'Müsadenizle lavaboya kadar gidebilir miyim?' deyiverdim. Artık tutamayacak kıvama gelmiştim çünkü. Aslan Bey bana dönüp, 'Elbette, eşlik etmemi ister misin?' deyince afalladım gibi oldu ama hemen toparladım. 'Teşekkür ederim ama ben giderim.' deyip masadan ayrılıp hemen lavaboya gittim. Lavabo boştu bende gördüğüm ilk kabine girip işimi hallettim. Ellerimi yıkarken kapının açıldığını duydum ama hiç arkama bakma zahmetinde bulunmadım. Neticede kadınlar için olan bi yerdeydim değil mi? Tam o sırada arkamda bi nefes hissettim. 'Bu güzelliği Aslan'a kaptırmam ne kötü.' diyen Ahmet yavşağının sesini duymamla aynadan göz göze gelmemiz bir oldu. Öyle iğrenç bakıyordu ki. Hızla ona önümü dönüp omuzlarından ittirmeye çalıştım. 'Amacınız ne sizin? Bu ne terbiyesizlik?' diye bağırdım. Bana bakıp pis pis sırıtmaya devam etti ve daha da yaklaşıp, 'Aaa ne dedim ki şimdi? Ne kadar güzel olduğunu söylüyorum. Fiyatın ne? Kaç paraya Aslan'ın altına yatıyorsan ben sana üç katını vermeye hazırım ne dersin güzellik?' demesiyle tokadı bastım yüzüne. Bi iki adım geriledi ama hala gülmeye devam ediyordu. 'Şerefsiz adi köpek ne diyorsun be sen?' diye bağırmaya başladım. Ona vurmak için bi hamle daha yapacakken kulumu tutup beni duvara sert bi şekilde itti. 'Oo sert kız daha çok severim.' deyip kahkaha atmaya başladı. Sırtımı duvara sert çarptığı için iki büklüm olmuştum. Acıyla inlediğim sırada kapı hiddetle açıldı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Ahmet pisliği yerde, Aslan Bey'de üstüne çıkmış ard arda yumruklarını indiriyordu o ibnenin suratına. Yüzü kanlar içinde kalmıştı Ahmet'in. Ben şok içinde onları izlerken Aslan Bey durdu ve ayağa kalkıp bana doğru geldi. Önce vücudumda göz gezdirip en son gözlerimde durdu ve yüzümü iki eliyle birden avuçlayıp yanağımı okşarken sadece gözlerime bakıyordu. 'İyi misin Yeşim? Dokundu mu bişey yaptı mı sana bu hayvan?'. 'Ha- hayır.' diye kekeledim olayın şokuyla. Aslan Bey ise emin olmak ister gibi bir kez daha süzdü vücudumu. Sonrasında elimi tutup beni ordan çıkarmadan önce son kez Ahmet denen pisliğe bi tekme daha attı. Beni hızla restorandan çıkarıp arabaya bindirdi. Ben hala Ahmet denen şerefsizin söylediği şeylerde takılı kalmıştım. Ne demekti altına yatmak? Resmen bana oruspu demişti. 'Yeşim tek bi kez sorucam sana. Ahmet iti ne söyledi sana ya da ne yaptı?' Aslan Bey hem arabayı kullanıyor hem arada bana bakıp cevap vermemi bekliyordu. 'Nasıl söylenir bilmiyorum ama bana kötü kadın demeye çalıştı.' deyip sustum başımı önüme eğip parmaklarımla oynamaya başladım. Tam o sırada Aslan Bey'in parmakları çeneme değip baskı uyguladı. 'Başını eğme adam akıllı anlat şunu.' diye adeta kükredi. Direksiyondaki diğer eli sıkmaktan bembeyaz olmuştu. Gözlerim dolu dolu titrek bi sesle, 'Kötü kadın dedi işte. Güya sizinle yatıyormuşum kaç paraysa üç katı..' cümlemi bile tamamlayamadan araba ani bi frenle durdu. 'Amına kodumun şerefsizi sana bunları söyledi ve sen orda bana söylemedin öyle mi?' diye tekrar bağırdı ve direksiyona vurmaya başladı. Bende sinir boşalması yaşayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Bugüne kadar çok şey yaşadım duydum ama şimdiye dek böyle ağır ithamda bulunan biri olmamıştı. Aslan Bey telefonunu çıkarıp birini aradı. 'Ahmet Kozoğlu.' deyip kapattı telefonu başka hiçbir şey demedi. Bana dönüp, 'Şşş ağlama sakin ol.' deyip kendi kemerini çözdü sonrada bana doğru eğilip benim kemerimi de çözdü ve bana sıkıca sarıldı. Bi kaç dakika böyle kaldıktan sonra hıçkırıklarım artık inlemeye dönmüştü. Birden ellerini saçlarımda hissettim. Beni sakinleştirmek için saçlarımı okşuyordu. O an saçlarımda gezen ellerin babama ait olmasını o kadar çok istedim ki. 'Özür dilerim.' diye kulağıma fısıldadı. Ancak o zaman kendime gelebildim de geri çekilip kollarının arasından çıkıverdim. Oda hemen kendini koltuğuna yaslayıp camlarımızı açtı. Esen rüzgar o kadar iyi gelmişti ki biraz daha cama doğru yöneldim. Aslan Bey önce yüzümü silmem için peçete uzattı sonrada sigara. Sigaramı içime çekip geri üflerken dumanı izliyordum. Aslan Bey'in de beni izlediğinden habersiz..
Bölüm biraz gecikti kusura bakmayın lütfen. Taziyemiz vardı anca yazabildim. Okuduktan sonra beğenip yorum atmayı unutmayın lütfen. 💙
|
0% |