@dincerkocabas2010
|
--- **Valoria Krallığı** Kendi sarayımda geçen günlerin ardından, bugün Eloria Krallığı'nın sarayındaydım. Hemen saraya girdim. O sırada Liana, "Majesteleri, sizi odanıza götüreyim," dedi. Hemen cevap verdim: "Olur, sevinirim." Yürümeye başladık, koridorları geçtik ve odaya vardık. Kral Edric o gün tedirgindi. Tahtında oturmuş, Valoria Krallığı'nın geleceğini düşünüyordu. Aniden kapı açıldı. Sarayda hizmetçi olan kadın içeri girdi. "Kralım, size haberim var," dedi. Kral Edric telaşlandı. "Kralım, eşiniz doğuruyor," dedi kadın. Kral Edric, tahtından hızla kalktı ve doğum odasına doğru koştu. Kapı açıldı, içeri girdi ve bir ses duydu: "Geldi!" Kral Edric hızla karısının yanına gitti. "Oğlumuz oldu," dedi Elara. Kral Edric mutlulukla cevap verdi: "Adı Alex." Ve böylece Alex doğmuş oldu. Ancak kral hemen karısına döndü ve "Elara, Alex’i kızımızın yanına yollayacağız," dedi. Kraliçe Elara şaşkınlıkla "Neden?" diye sordu. Kral Edric derin bir nefes alarak, "Çünkü... Valoria Krallığı’nın güvenliği için gerekli," dedi ve devam etti: "Bu akşama kadar veda etme vaktin var." Kral, normalde böyle ani kararlar vermezdi ama Valoria Krallığı’nın geleceği her şeyden önemliydi. Kral, ebe kadına doğru dönerek, "Bebeği kızımıza sen götüreceksin," dedi. Ebe kadın cevap verdi: "Emredersiniz, Kralım." Kral Edric devam etti: "Alex’i yolculuk boyunca sen besleyeceksin." Kral için çocukları çok önemliydi, ancak Valoria Krallığı söz konusu olduğunda işler değişirdi. Kral, bebeğini ebe kadına verdi. Ebe kadın Alex’i alıp dışarı çıktı. Kraliçe Elara, gözlerinde hüzünle, "Neden böyle yapıyorsun?" diye sordu. Edric cevap verdi: "Sevgili karım, kızıma bir söz verdim. Şimdi onu tutmam lazım. Bu, Valoria Krallığı’nın geleceği için." Kraliçe Elara bu durumu biliyordu, ama bu kadar erken olacağını tahmin etmemişti. Hemen oğlunun yanına gidip ona sarıldı. **12 Saat Sonra** "Günaydın, Majesteleri," dedi Liana. **Valoria Krallığı’nın Sarayı** Kral Edric tahtında oturuyordu, düşünceliydi. Ancak yaklaşan savaştan habersizdi. Aniden sarayın dışından kılıç sesleri gelmeye başladı. Kral aşağıya indi ve sordu: "Ne oluyor burada?" O sırada düşman kral Mickle içeri girdi. "Hoş geldin, Edric," dedi. Aniden karısını yanına çekti ve "Karının ölmesini istemiyorsan senden bir şey isteyeceğim," dedi. "Yüzüğü bana ver." Kral Edric telaşlandı. Çünkü bu yüzük öylesine güçlüydü ki, Valoria Krallığı’nı ayakta tutuyordu. Yüzüğü çıkardığı an, bir deprem başlayacak ve Valoria Krallığı'nın sonu olacaktı. Her yer yıkılırdı. Mickle, "Bir," dedi. "İki," dedi. Kral Edric, parmağını yüzüğüne doğru götürdü. "Üç," dedi Mickle ve o an bir silah sesi duyuldu. Kral Edric yüzüğü çıkaracak mıydı? **Bölüm Sonu** --- Umarım bu haliyle istediğiniz gibi olmuştur. |
0% |