@dincerkocabas2010
|
4.bölüm birkaç gün sonra Sabahın ilk ışıkları Eloria Krallığı'nın üstüne yayılırken Aurora, babasının ayrılışının ardından huzursuz bir gece geçirmişti. Kardeşi Alex'i göz ucuyla kontrol ettikten sonra pencereye yaklaştı. Yükseklerden Valoria'ya bakarak babasının güvenliğini düşündü. Kalbinin derinlerinde Edric'in ailesi ve krallığı için canını feda etmeye hazır olduğunu biliyordu, ama bu onun endişelerini dindirmiyordu. "Baba," dedi sessizce, "sana ve Valoria'ya yardım etmenin bir yolu olmalı."
Tam bu düşüncelere dalmışken, koridorun ötesinde bir ses duyuldu. Kapı yavaşça açıldığında Liana içeriye girdi. “Majesteleri, mektubunuz geldi,” dedi ve elindeki sarı mühürlü zarfı uzattı. Aurora zarfı açıp okurken gözleri büyüdü; mektup, Valoria Krallığı'nın önde gelen büyücülerinden birinden geliyordu. Yazdıklarına göre, eski bir kehanete göre Aurora ve Alex’in kanıyla yapılan ritüel, onları sadece korumakla kalmıyor, aynı zamanda Valoria Krallığı’nın gücünü de artırıyordu. Bu bilginin gizli kalması gerektiği yazıyordu, çünkü eğer Mickle’ın kalan destekçileri bu gücü fark ederse, onların en büyük hedefi haline gelebilirlerdi.
Aurora, mektubun içeriğini sindirirken Liana’ya döndü. "Bu sır, krallığımızın ve Valoria'nın güvenliği için çok önemli. Babam geri dönene kadar, Alex ve ben bu sırla baş başa kalmalıyız." Liana, sadık bir hizmetkâr olarak başını öne eğerek onayladı ve sessizce odadan çıktı.
Aurora, kardeşi Alex’e dönüp onun masum yüzüne baktı. Kardeşi, tüm tehlikelerden habersiz, tatlı bir uykudaydı. Ona karşı sorumluluğu her geçen gün daha ağırlaşıyordu, ama cesurca bu yükün altına girmeye kararlıydı. Valoria ve Eloria’yı koruyacak gücü kendinde hissetmeye başlamıştı.
Bir hafta sonra Edric’in döndüğü haberi Eloria Krallığı'na ulaştı. Aurora, babasının gelişini öğrenir öğrenmez sarayın girişine koştu. Edric’in yorgun ama zafer dolu bakışları, onun büyük bir mücadele verdiğini açıkça gösteriyordu. Aurora, babasına sarıldığında, kalbindeki korkular dağıldı. Edric, sarayın kapısından adım attıktan sonra, Aurora’ya döndü ve ona sıkıca sarıldı. "Kızım, buradayım ve Valoria güvende," dedi yorgun bir sesle. Aurora, babasının zaferine duyduğu gururla parlayan gözlerle ona baktı. "Sana yardım edemediğim için üzgünüm, baba," dedi hafifçe.
Edric, Aurora'nın yüzüne şefkatle baktı. "Sen ve Alex, krallık için en büyük güvencesiniz. Siz buradayken benim savaşmama gerek kalmaz. Artık düşmanlarımıza karşı çok daha güçlüyüz." Aurora, babasının gözlerinde gördüğü bu güvenceyle rahatladı.
Ancak Edric’in zaferinin ardında büyük bir tehlike de yatıyordu. Mickle’ın yok edilişinden sonra krallığın her bir köşesine yayılan düşman casusları, Aurora ve Alex’in ritüel sırasında kazandığı koruyucu gücün peşindeydiler. Edric, sarayın güvenliğini artırmak için hemen emirler verdi ve büyücülerden Aurora ve Alex’i koruyacak ek önlemler almalarını istedi.
Eloria ve Valoria arasındaki sınır artık her zamankinden daha sıkı korunuyordu. Aurora, zamanını büyücülerle geçirerek kendini koruma büyüleri öğrenmeye başladı. Alex ise hala küçük bir çocuk olduğundan olan biteni anlamıyordu, ama ablasının yanında kendini güvende hissediyordu. Aurora, kardeşini sürekli olarak koruma altına alıyor, ona olan sevgisini hissettirerek, büyücülerle öğrendiği bilgileri onun iyiliği için kullanıyordu.
Bir gün, Aurora sarayın avlusunda büyücülerden öğrendiği bir koruma büyüsünü denerken, babası Edric yanına geldi. "Aurora," dedi gururla, "senin bu gücün sayesinde Valoria’nın geleceği daha parlak olacak." Aurora, babasının bu sözleri karşısında gururla gülümsedi, ancak içindeki sorumluluk hissi de ağırlaştı. Edric, ona sakladığı bir sırrı anlatmak istedi. "Aurora, senin ve kardeşin üzerindeki ritüelin sadece koruma değil, aynı zamanda Valoria'nın gücünü artırmak için yapıldığını biliyorsun. Ama bu gücü tamamen anlamak ve kontrol etmek senin ellerinde."
Aurora, babasının sözlerinden büyülendi. "Peki bu güç tam olarak ne yapabilir, baba?" Edric, derin bir nefes aldı. "Bu güç, düşmanlarımızın krallığımıza ulaşmasını engelleyebilir, topraklarımızı koruyabilir ve hatta Valoria'nın halkına cesaret verebilir. Ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk getirir. Bu nedenle, kendini geliştirmen ve gücünü kontrol etmeyi öğrenmen gerekiyor."
Günler, haftalar geçti. Aurora, büyücülerle çalışarak yeteneklerini geliştirirken, Edric ve Elara, krallığın iç güvenliği için stratejik planlar yapıyorlardı. Her şey yolunda gidiyor gibi görünse de bir gün Eloria ve Valoria arasında tehditkar bir gelişme yaşandı. Mickle’ın eski müttefiklerinden biri, gizlice bir ordu toplamaya başlamış ve Aurora ile Alex’in gücünden haberdar olmuştu. Casuslar, Eloria’nın sınırlarına yaklaşan bu yeni tehdidin giderek büyüdüğünü haber verdi.
Kral Edric, Elara ve Aurora ile bir araya gelerek bu yeni düşmana karşı bir strateji geliştirdi. "Bu, sadece bir savaş değil," dedi Edric. "Bu, Valoria’nın geleceğini belirleyecek bir mücadele olacak. Eğer Aurora ve Alex’in koruyucu gücü Mickle’ın eski müttefiklerinin eline geçerse, krallıklarımız büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalır."
Aurora, babasının bu uyarısını ciddiyetle dinledi ve kendini daha da güçlendirmeye karar verdi. Babasıyla birlikte sarayın en gizli koridorlarına girerek eski büyü kitaplarını inceledi. Her geçen gün güçlenirken, aynı zamanda sorumluluğunun da farkına varıyordu. Edric, kızının bu azmini görünce, ona daha fazla güven duymaya başladı.
Elara, kızının bu süreçte yaşadığı değişimi dikkatle izliyordu. Aurora artık sadece bir prenses değil, aynı zamanda Valoria'nın geleceğini omuzlarında taşıyan bir koruyucuydu. Elara, kocasına dönerek, “Edric, kızımız artık eski Aurora değil. Artık o Valoria’nın ve Eloria’nın kalkanı olacak," dedi. Edric, karısının bu sözleri karşısında gururla gülümsedi.
Ancak tehlike yaklaşıyordu. Mickle’ın eski müttefikleri, Eloria’nın sınırına büyük bir ordu yığmış ve Aurora ile Alex’in güçlerine sahip olmanın yollarını aramaya başlamışlardı. Edric, sarayın askerlerini hazırda bekletirken, Aurora ise son bir hazırlık için gizli bir geçit aracılığıyla Valoria Krallığı'na gitmeye karar verdi. Aurora, babasına ve annesine veda ederken kalbinde büyük bir kararlılık vardı. "Küçük kardeşime göz kulak olun," dedi babasına. "Ben geri dönene kadar onu koruyacağınıza inanıyorum."
Aurora, Valoria’ya vardığında, krallığın en büyük büyücüsüyle bir araya geldi. Bu büyücü, ona Mickle’ın müttefiklerine karşı nasıl bir koruma büyüsü yapması gerektiğini öğretti. Aurora, büyücünün yanında geçirdiği günlerde yeteneklerini daha da geliştirdi ve kendine olan güveni arttı.
Valoria’nın krallık salonunda, Edric ve Elara büyük bir toplantı düzenledi. Aurora da bu toplantıya katıldı ve büyücülerle birlikte düşman ordusuna karşı yapılacak savunma planını tartıştılar. Edric, kızının ne kadar güçlendiğini gördüğünde, ona olan güveni tamdı.
Savaşın başladığı gün, Aurora ve Alex’in gücünün Valoria Krallığı'nı koruyacağına inanan halk, cesaretle sarayın önünde toplandı. Aurora, Alex’i sarayın güvenli bir yerine yerleştirdikten sonra, kendisi savaş meydanına indi. Güçlü koruma büyüleriyle çevrili olan Aurora, düşman askerlerinin saldırılarına karşı Valoria’yı savundu.
Savaş saatlerce sürdü. Düşman alt edilmişti.
|
0% |