@dincerkocabas2010
|
6. Bölüm: Eski Ritüel ve Karanlık Kehanetler Gecenin derin sessizliğinde sarayın koridorlarında yankılanan ayak sesleri, Aurora’nın huzursuz kalbine dolan gerilimi artırıyordu. Babası Edric’ten ve Eloria’nın en kadim büyücülerinden öğrendiği kadarıyla, ritüelin gerçekleşeceği an yaklaşmaktaydı. Odanın içinde beklerken, kardeşi Alex’in uyuyan yüzüne son bir kez baktı. Henüz bir çocuktu, bu tür karanlık olaylardan uzak kalmayı hak ediyordu. Ancak ne Aurora ne de Alex, kaderlerinin getirdiği bu yükten kaçabilecek durumdaydı. Sarayın kadim büyü kütüphanesi olarak bilinen gizli oda, krallığın en derin sırlarını barındıran kitaplarla doluydu. Aurora, bir gün bile böyle bir odada olmayı hayal etmemişti; onun için sıradan bir saray odasından farksız görünen bu mekân, şimdi adeta bir kapana dönüşmüştü. Kapının önünde Edric, Eloria’nın en güçlü büyücüsü ile sessiz bir konuşma içerisindeydi. Büyücü, başını Aurora’ya doğru çevirdi ve yüzündeki ciddiyet, yaklaşan ritüelin önemini tekrar hatırlattı. Aurora’nın içi ürperdi. “Majesteleri, ritüelin başlaması için tüm hazırlıklar tamam. Ancak ritüelin ortasında, Aurora bir içsel sınava tabi tutulacak. Bu onun ruhuyla yüzleşmesini sağlayacak,” dedi büyücü alçak bir sesle. Edric, kızına dönerek güven verici bir bakış attı. “Aurora, ne olursa olsun sana inanıyoruz. Bu ritüel, sadece seni korumakla kalmayacak, aynı zamanda krallığımızın da geleceğini belirleyecek.” Aurora, derin bir nefes aldı. Artık geri dönüş yoktu. Kendini topladı ve yavaşça ritüelin yapılacağı odanın ortasına ilerledi. Yere kazılmış daire şeklindeki sembol, çevresine yerleştirilen taşlarla parlıyordu. Eline verilen tılsımlı madalyonu sıkıca kavradı ve gözlerini kapattı. Ritüelin Başlangıcı Ritüel, yumuşak ama etkileyici bir tınıyla başlayan büyücülerin ilahileriyle başladı. Aurora, gözlerini kapalı tutarak kendini büyücülerin yönlendirmesine bıraktı. İçinde bir dalgalanma, hafif bir ürperti hissetti. Sanki derin bir denizde yavaşça batıyormuş gibiydi. Etrafındaki sesler yavaşça kayboldu, yerine bir boşluk hissi doldu. Bir anda kendini Valoria’nın kalıntılarının arasında buldu. Bu bir vizyondu; toz toprakla kaplanmış bir savaş alanıydı burası. Yıkık binalar, alevlerle çevrili gökyüzü, kırık bayraklar… Bu manzara ona tanıdık gelmiyordu, ancak hissettirdiği dehşet oldukça gerçekçiydi. Ayak sesleri duydu; kanlar içinde yatan askerlere, haykıran kadınlara, savaşta yerle bir olan yapılara tanık oldu. “Bu senin kaderin olabilir, Aurora,” dedi derin bir ses. Kulaklarında yankılanan bu ses, hem ürkütücü hem de tuhaf bir şekilde tanıdıktı. Sesin sahibini göremese de, sözler ona krallığını koruma konusundaki endişelerini hatırlattı. Bir anda karşısında düşman ordularının komutanı beliriverdi. Yüzündeki ifade, zaferin verdiği gururla doluydu. Komutan, ona doğru adım atarak, “Eğer krallığını korumak için gerekeni yapmazsan, geleceğin bu olacak,” dedi ve etrafındaki yıkımı işaret etti. Bu sözler, Aurora’nın ruhunda yankılandı. Kendini kaybetmemek için gözlerini kapadı, derin bir nefes aldı ve bu vizyonun bir yanılsama olduğunu hatırlattı. Bu, ritüelin bir parçasıydı; korkularıyla yüzleşmesi, güçlenmesi için geçmesi gereken bir sınavdı. Gözlerini açtığında, komutan yok olmuştu ve vizyon yavaşça silindi. Yine odadaydı, büyücülerin ilahileri eşliğinde. Aurora ve Alex’in Gücünün Uyanışı Aurora kendine gelirken, odada bir hareketlilik hissetti. Edric’in bakışları ona cesaret verirken, Alex de büyücüler tarafından içeri alındı. Henüz uykudan yeni uyanmış gibi görünen Alex, ablasına şaşkın bir ifadeyle bakıyordu. Aurora, küçük kardeşinin bu duruma tanık olmaması gerektiğini düşündü, ancak ritüel Alex’in de gücünü gerektiriyordu. Onun yanında olduğunu hissetmesi, Aurora’ya ihtiyaç duyduğu güveni verdi. “Alex,” dedi ablası yumuşak bir sesle. “Korkmana gerek yok. Yanımda olman, krallığımızı korumamıza yardımcı olacak.” Alex, ablasına güven verici bir gülümsemeyle baktı. Aurora, kardeşiyle el ele tutuştu ve ritüelin son aşaması için tekrar odaklandı. Büyücüler, Aurora ve Alex’in etrafında bir koruma çemberi oluşturdular. Bu çember, sadece krallıkları koruyacak güçle değil, aynı zamanda ikisini koruyacak güçlü bir kalkanla doluydu. Aurora, kardeşiyle el ele tutuştuğu anda, içinde başka bir dalgalanma hissetti. Gücü, Alex ile olan bağı sayesinde daha da artmıştı. Birlikte, etraflarındaki enerjiyi hissedebiliyorlardı. Birbirlerinden destek aldıkça, güçleri yükseliyor, parlayan bir ışık çemberi odanın merkezinde oluşuyordu. Karanlık Bir Kehanet Tam ritüelin sonuna yaklaşırken, Aurora’nın aklında yeniden vizyonlar canlanmaya başladı. Ancak bu kez görüntüler daha belirgindi. Valoria ve Eloria’nın sınırında, kalabalık bir düşman ordusu, başlarında güçlü bir büyücü ile ilerliyordu. Büyücünün yüzü, Aurora’ya tanıdık gelmiyordu ama karanlık güçleri hissetmemesi imkansızdı. Bu büyücü, Aurora ve Alex’in ritüel sırasında elde ettiği güçlerin peşindeydi. Onların kanıyla yapılacak özel bir büyü, düşman büyücünün tüm krallıklara hükmetmesini sağlayabilirdi. Aurora’nın içini bir ürperti kapladı. Eğer düşman bu güce ulaşırsa, krallıklarının geleceği büyük bir tehlikeye girecekti. Babası Edric’in ve annesi Elara’nın yüzlerini düşündü; onlar için savaşıyor, onların güvenliği için tüm bu tehlikeyi göze alıyordu. Kardeşi Alex’in de aynı tehlikeyle karşı karşıya kalacak olması, onu daha da güçlü bir şekilde savunmaya itiyordu. “Bu güç, sadece koruma değil,” dedi büyücü, Aurora’nın düşüncelerini okumuş gibi. “Bu ritüel sayesinde kazandığınız güç, düşmanlara karşı büyük bir savunma sağlıyor, ama aynı zamanda sizi onların en büyük hedefi haline getiriyor.” Aurora, ritüelin getirdiği bu ağır yükle başa çıkmak zorundaydı. Kendini toparladı ve derin bir nefes alarak büyücünün sözlerine kulak verdi. “Bu sır, krallığımızın güvenliği için saklı kalmalı. Eğer Mickle’ın kalan destekçileri bu gücü fark ederse, onlar için en büyük tehdit siz olacaksınız.” Aurora, derin bir sessizlik içinde başını salladı. Anlamıştı; bu güç, sadece krallığını koruma gücü değil, aynı zamanda onları büyük bir tehlikenin de odağı haline getiren bir sorumluluktu. Bu sırrı taşımanın getirdiği yük, omuzlarına binmişti. Gecenin Sonu Ritüelin sona ermesiyle birlikte, büyücüler çemberi kapattı ve Aurora ile Alex’in etrafında oluşan ışık yavaşça söndü. Edric, kızının yanına yaklaşarak ona şefkatle sarıldı. “Aurora, bugün sen ve kardeşin, krallığımız için büyük bir görev üstlendiniz. Bundan sonra her adımınız, sadece sizin için değil, Eloria ve Valoria’nın güvenliği için olacak.” Aurora, babasının kollarında bir an kendini güvende hissetti. Ancak içinde hâlâ yeni kazandığı güçle başa çıkmanın getirdiği endişeler vardı. Bu gücün getirdiği sorumluluk, onu her zamankinden daha cesur ama aynı zamanda daha temkinli hale getirdi. |
0% |